• Sonuç bulunamadı

Halk İnanışlarının İtikadi Değerlendirmes

Belgede Kuran ve sünnette nazar (sayfa 79-89)

Buraya kadar olan bölümlerde nazarın tanımını, mahiyetini ve nazarla alakalı ayet-

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

III. NAZARLA İLGİLİ HALK İNANIŞLAR

3. Halk İnanışlarının İtikadi Değerlendirmes

Hayatımızın hiçbir yönünü eksik bırakmayan İslam dini, bize takip etmemiz gereken dosdoğru yolu gösterir ve bu istikamet doğrultusunda, her türlü batıl düşünce ve hurafeleri de kesinlikle reddeder. Bu yönüyle halk inanışlarını değerlendirirken bizim için Kur’an ve sünnet şaşmaz bir ölçüdür. Şayet halk inanışları Kur’an ve sünnete muvafık ise onu kabul ederiz. Fakat Kur’an ve sünnete zıt, hele İslam dinin vaaz etmiş olduğu temel prensiplere ters düşüyor ise kesinlikle reddederiz. Çünkü İslam dinin membaı ilahi vahiy iken halk inanışları arasında yer alan hurafelerin kaynağı cehalet, taklit ve taassuptur.

İşte bu anlayış içerisinde, nazardan korunmak için takılan nazarlıklar ile nazardan kurtulmak için başvurulan -yukarıda saydığımız- yöntemleri değerlendirdiğimizde, İslam dinin üzerine bina edildiği tevhid ilkesini zedelediğinden dolayı şiddetle reddedilir. Zira bu tür davranışlarda Allah’tan başka birinden veya bir nesneden zararı defetmesini istemek vardır ki buda Allah’a şirk koşmak demektir.244

Nitekim Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır; “Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa, hiç kimse onu gideremez ve eğer sana bir hayır verirse bilesin ki O her

242 Turan, a.g.m., s. 328-333. 243 Turan, a.g.m., s. 328. 244 Erboğa-Güç, a.g.m., s. 61.

şeye kadirdir.”245 Yine kıldığımız namazların her rekâtında fatiha suresini okuyup, “ancak

sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz”246 diyerek tevhid akidesine olan bağlılığımızı yinelemekteyiz. Şu’ara suresindeki “Hastalandığımda bana şifa veren O’dur” ayeti de bizlere şifayı verenin Allah olduğunu açıkça haber vermektedir.

Peygamber Efendimiz ise konuyla alakalı hadisi şeriflerde meselenin hassasiyetini daha açık bir şekilde izah ederek, içinde şirk unsuru barındıran cahiliye adetlerinden olan nazarlıkları yasaklamaktadır.

Konuyla ilgili hadisi şerifler ise şunlardır:

1) Ukbe b. Amir (r.a.)den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: “On kişi ile Rasûlullah’ın huzuruna gittik. Peygamberimiz (s.a.v) dokuzumuzun biatini kabul etti de bir arkadaşımızın biatini kabul etmedi.

—Onda ne var ya Rasûlallah? diye sorduk. Rasûlullah (s.a.v);

—Kolunda nazarlık vardır, buyurdu. Adam nazarlığı çıkardıktan sonra Allah'ın Rasûlü onun da biatim kabul etti ve şöyle buyurdu:

—Kim nazarlık ve muska(yani anlamsız isyan kokan ifadelerle yazılmış ve koruyucu bir etkisinin olacağına inanarak) takarsa müşrik olur.”247

2) Abdullah b. Mesud (r.a)dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: “Bir gün eve girdiğimde hanımın boynunda bir şeyin (boncuğun) bağlı olduğunu gördüm. Onu çekip çıkardım ve şöyle dedim:

—Abdullah’ın yakınları zengin oldular. Allah'tan gelen hiçbir delile dayanmadan ona ortak koşmaya başladılar. Rasülullah (s.a.v)ın şöyle buyurduğunu işittim:

—Nazarlık, rukye ve tevle şirktir. Orada hazır bulunanlar dediler ki:

— Ya Rasûlaîlah, nazarlık (muska) ve rukyeyi anladık, ya tevle nedir? Rasûlullah (s.a.v):

— Kocaları tarafından sevilmek için kadınların yaptıkları muska gibi bir şeydir, buyurdu.”248

3) Başka bir hadis-i şeriflerinde Rasûlullah (s.a.v):

245 En’am, 6/17. 246 Fatiha, 1/5.

247 İbn Mace, a.g.e., Tıb, 39(2/1167); Nesai, a.g.e. .Zinet, 17. 248 İbn Mace, a.g.e., Tıb, 39 ( 2/1161).

“(Manaları anlaşılmayan ve insanı küfre sürükleyecek bazı kelimelerle) rukye yapmak, nazar değmemesi için (boyun ve kollara) boncuk ve muska asmak, (muhabbet vb. maksatla) büyü yapmak (veya yaptırmak) şirktir”, buyurmuştur.249

4) Bir diğer hadis-i şeriflerinde Rasûlullah (s.a.v):

“Nazar boncuğu takan kimsenin Allah işini tamamlamasın. Nazardan korunmak için çocuklarının omuzlarına ve başlarına kâfir boncuğu dikenleri Allah korumasın”250 buyurmuştur.

5) Yine bir diğer hadisi şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Her kim bir düğüm bağlarda sonra ona üflerse sihir yapmıştır, sihir yapan da şirk koşmuştur. Her kim bir şey takınırsa (bir menfaati olur ya da zararı def eder diye inanarak nazarlık gibi bir şey takarsa) takındığı şeye havale edilir.”251

6) İbn Mesûd (r.a)un, Ümmü Veled’nin pazusuna bağlanmış (asılmış) bir nazarlık gördüğü ve onu, sert bir şekilde koparıp, parçaladığı rivayet edilmiştir.252

Bu ayet ve hadisler ışığında, şunu gayet iyi tespit etmemiz gerekiyor ki; İslam dini, nazarın gerçek olduğunu haber vermekle beraber, nazardan korunmak için nazarlıklara müracaat etmeyi ve nazardan kurtulmak içinde hurafelere başvurmayı şiddetle yasaklamıştır. Çünkü nazarın etkisi ancak Allah'ın izniyle gerçekleşmektedir. Korunmak ve kurtulmak da ancak Allah'ın himayesine sığınmakla mümkündür. Bir kimsenin Allah'ın himayesinden başka bir himaye, Allah’ın korumasından başka bir koruma aramasından daha büyük bir dalalet ve cahillik olamaz.

Nazarlıkların ve nazardan kurtulmak için başvurulan gayr-i İslami yöntemlerin batıl ve hurafe olduğu konusunda İslam âlimleri arasında ihtilaf yoktur. Yukarıda yer alan hadisi şeriflerde de görüldüğü üzere nazarlıkları nazar değmesinden koruduğuna inanarak ve nazara karşı korumasını bekleyerek takmak itikadi açıdan kişiyi Allah’a eş koşma gibi bir tehlikeye götürebilir.253 Çünkü İslam dinin nüzulünden itibaren mücadele ettiği putlardan yardım isteme ile nazar boncuğundan yardı isteme arasında çok da bir fark yoktur. Zira her iki durumda da Allah’tan başkasından yardım isteme söz konusudur. İslam dini ise bu durumu kesinlikle onaylamayıp reddetmektedir.

249 İbn Mace, a.g.e., Tıb, 39 ( 2/1167). 250 Ebu Davud, a.g.e., Tıb, 17 (4/212). 251 Nesai, a.g.e., Tahrim, 66/19.

252 Fahrettin er-Razi, a.g.e. , XXIII/583-584 253 Erboğa- Güç, a.g.m., s. 61.

SONUÇ

Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (s.a.v.)in sünneti Müslüman’ın her meselesini çözüme kavuşturmak için başvurduğu iki kaynaktır. Bu hakikatle beraber on dört asırdan beri oluşan ilmi birikim de Kur’an’ı ve sünneti anlamada çok önemli bir yere sahiptir.

Bu çerçevede nazar konusunu Kur’an’a arz ettiğimizde, Kur’an’ın temel ilkeleriyle çelişmemektedir. Bununla beraber Kur’an-ı Kerim’de göz değmesi anlamında “nazar” kavramı, nazarın nasıl etki ettiği ve nazardan korunmak için neler yapılması gerektiği konularında açık bir ifade bulunmamaktadır. Fakat müfessirlerin çoğunluğu tarafından nazar değmesine işaret ettiği belirtilen; Yusuf suresi 67. ayeti, Kalem suresi 51. ayeti, Kehf suresi 39. ayeti ve Felak suresi bulunmaktadır. Ancak bunlar müfessirlerimizin ayet-i kerimelerle ilgili yorumlarıdır. Bu yorumun dışında da ayetleri tefsir eden müfessirler mevcuttur. Özellikle bu ayetlerin nazar değmesine işaret ettiği yorumunun oluşmasında ilk dönem müfessirleri olarak da kabul edilen İbn Abbas, Mücahit, Katade, Dahhak, Muhammed b. Kab, Süddi ve İbn İshak’dan gelen rivayetler etkili olmuştur.

Hz. Peygamber (s.a.v.)in sünnetinde ise, göz değmesi anlamında “nazar” kavramı, nazarın nasıl etki ettiği ve nazardan korunmak için neler yapılması gerektiği konularında açık ve net bilgiler bulunmaktadır. Bundan dolayı nazar konusunda en net ve en doğru bilgiyi bizlere Hz. Peygamber (s.a.v.)in hadis-i şerifleri vermektedir. Bu hadis-i şerifler başta Buhari ve Müslim olmak üzere en sahih kaynaklarda ve sahih isnatlarla rivayet edilmiştir. Fakat Hz. Peygamber (s.a.v.)den gelen bu rivayetler de tevatür derecesine ulaşamamış ahad rivayetlerdir.

Kelam âlimleri, nazar değmesini itikadi bir mesele olarak görmemelerinden dolayı olsa gerek, Kelam ilmine ait eserlerinde -bazı kısa değerlendirmeler hariç- bu konuya yer vermemişlerdir. Bundan dolayı, Kelam âlimlerinin nazar değmesi hakkındaki görüşlerine tefsir ve hadis alanında yazmış oldukları eserlerde rastlamaktayız.

Meseleyi kelami açıdan incelediğimizde ise, nazar değmesi, itikadi bir hüküm ifade edecek şekilde “sübutu kat’i, manaya delaleti kat’i” olarak Kur’an ve Hz. Peygamber (s.a.v.)in sünnetinde yer almamaktadır. Ancak sahih hadislerde açıkça yer almasından dolayı nazar değmesi ehl-i sünnet âlimleri arasında genel kabul görmüş bir konudur.

Nazarın gerçekliği konusunda özet olarak şunları söyleyebiliriz; Kur’an’ın temel ilkeleriyle çelişmediğinden, sahih rivayetlerle Hz. Peygamber (s.a.v.)den rivayet edildiğinden ve ehl-i sünnet âlimlerinin üzerinde genel bir ittifak oluşturmasından dolayı nazar değmesi vardır ve reddetmek doğru değildir.

Nazar değmesinin hak olmasıyla alakalı bu tespitleri ifade ettikten sonra konuyla ilgili diğer bir husus da batıl inanç ve hurafelerdir. Bu batıl inanç ve hurafeler nazar değmesi konusunun etrafını o kadar kuşatmış ki, bazı insanların zihninde nazarın varlığı konusunda da şüpheler meydana getirmiştir. Fakat Hz. Peygamber (s.a.v.)in sünneti şüpheye yer vermeyecek şekilde nazarın varlığını ifade ederken, nazardan korunmanın yolunu da en güzel şekilde açıklamaktadır. Bu da, Hz. Peygamber (s.a.v.)in gösterdiği şekilde Allah’a sığınmaktır. Bundan dolayı nazarlıklardan medet ummak ve onların bizi nazardan koruyacağına inanmak tevhid akidesine ters düşmektedir.

BİBLİYOGRAFYA

_ACLÛNÎ, Şeyh İsmail b. Muhammed el-Cerrâhi, Keşfü'1-Hafa, Daru’l-Kitabi’l İlmiye, Beyrut, 1998.

_AHMED B. HANBEL, Müsned, thk. Ahmed Muhammed Şakir, Daru’l-Hadis, 1. Baskı, Kahire: 1995.

_ALTAN, Bayram, Nazar ve Büyü, sahaflar Kitap sarayı, İstanbul 1987.

_ALTANOĞLU, B. Altan, Düşüncenin Enerjiye Dönüşümü, İnkilâp Yayınları, 1999.

_ATEŞ, Süleyman, Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, Yeni Ufuk Neşriyat, İstanbul, 1988. _AYNİ, el-İmamu’l-Allame Bedre’d-Din Ebi Muhammed Mahmud b. Ahmed el-Ayni,

Umdetü’l-Kari Şerhu sahihi’l-Buhari, el-Hayaü’t-Türasi’l-Arabi, Beyrut, Trs.

_BÂLİ, Vahid b. Abdîsselam, Sârimu 'l-Bettâr fi’t-Tesaddi li’s-Sehârati 'l-eşrar, Kahire, Tsz.

_BAKILLANİ, Kadı Ebu Bekir, Kitbu’t-Temhid, el-Mektebetü’ş-Şarkiyye, Beyrut, 1957.

_BAŞAR, Zeki, Erzurum’da Tıbbiî ve Mistik Folklar Araştırmaları, Ankara 1972, _BUDAK, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü, Bilim Sanat Yayınları, Ankara, 2000.

_BUHÂRÎ, Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail, Sahihu’l-Buharî,, Çağrı Yayınları İstanbul 1981.

_ et-Târîhu'l-Kebîr, Thk. Muhammed Abdülvahid, Daru’l-Kitabi’l-Ilmiye, Beyrut, 1986.

_BULUT, Mehmet, İslam’da İnanç ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, “Sihir Maddesi” , İFAV Yayınları, İstanbul, 1997

_CABİRİ, Muhammed, Arap-İslam Kültürünün Akıl Yapısı, çev. Burhan Köroğlu, Hasan Hacak, Ekrem Demirli, Kitapevi, İstanbul, 1999.

_CEVHERÎ, İsmail b. Hammad, Tacü’l-Lügati ve Sıhahı’l-Arabiyye, Daru’l-İlmi’l- Meleyin, Beyrut, 1984.

_CİLACI, Osman, Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Dua Maddesi”.

_CÜVEYNİ, İmamu’l-Haremeyn, el-İrşad ile Kavatı’i’l-Edilleti fi Usuli’l-İ’tikad, Kahire, 1950.

_ÇELEBİ, İlyas, İslam’da İnanç İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, “Nazar

Maddesi”, İFAV Yayınları, İstanbul, 1997.

_ Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Nazar Maddesi”.

_ÇELİK, Ali, İslam’ın Kabul veya Reddettiği Halk İnançları, Beyan Yayınları, İstanbul, 1995.

_DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Doğuş Ltd. Şti. Matbaası, 1970.

_DIMAŞKİ, Eymen, Şamil İslam Ansiklopedisi, “Rukye Maddesi” .

_EBÛ DÂVÛD, Süleyman b. Eş’as es-Sicistânî, Sünen, thk. Kemal Yusuf el-Hût, Müessesetü’l-Kütüb es-sakâfiyye, Beyrut: 1988.

_EBU HANİFE, el-Alim ve’l-Müteallim, çev. Mustafa Öz (İmam-ı Azam’ın Beş Eseri) İstanbul, 1981.

_EBU NUAYM, Ahmed b. Abdullah el-İsbehânî, Hilyetül Evliya ve Tabakâtü’l-Asfiya, Daru’l-Fikr, Beyrut 1987.

_EKER, Ahmet, Kayseri ve Çevresi Nazar İnanç ve Uygulamaları (Yük. Lisans Tezi) Tsz.

_ELBANİ, Muhammed Nasuriddin, sahihu’l-Camiu’s-sağir ve Ziyadetühü, Daru’l-Fikr

Beyrut 1982.

_EL-ESMER, Râcî, İsabetü’l-Ayni, Cerves Bürs, Trablus-Lübnan, 1991.

_ERBOĞA, Halid, GÜÇ, Ahmed, Şamil İslam Ansiklopedisi, “Nazar Mad” Şamil

_ERTÜRK, Mustafa, DİA, “haber-i vahid maddesi”.

_Esasü’t-Takdis, Beyrut, 1993.

_GÖLCÜK, Şerafettin, TOPRAK, Süleyman, Kelam, Tekin Kitapevi, Konya,1998. _GÜRKAN, Salime Leyla, Diyanet İslam Ansiklopedisi, “Nazar Maddesi”, İstanbul, 2006.

_HANİ, Gökhan, Her Yönüyle Nazar Tahlili, Arı sanat Yayınevi, İstanbul, 2003. _HEYSEMÎ, Nurettin Ebu’l-Hasen Ali, Mecmau'z-Zevâid, Beyrut, 1967.

_İBN ABİDİN, , Muhammed Emin, Reddü’l-Muhtar ale’d-Dürrü’l-Muhtar Şerhi Tenviru’l-Ebsar, çev. Ahmet Davudoğlu, Mehmet Savaş, Mazhar Taşkesenlioğlu, Şamil Yayıevi, İstanbul, 1987.

_İBNÜ'L -ESİR, Mecdüddin b. Muhammed el-Cezerî, en-Nihaye fi Garibi’l-Hadis, Daru’l-Fikr, Beyrut 1963.

_İBN HACER, İmamü’l-Hafız Ahmed b. Ali b. Hacer el-Askalani, Fethu’l-Bari Şerhu

Sahihu’l-Buhari, Deru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1989.

_İBN HALDUN, Abdurrahman Ebu Zeyd Veliyyüddin, Mukaddime, çev. Zakir Kadini Ugan, MEB, İstanbul,1986.

_İBN KAYYIM, Muhammed b. Ebi Bekir b. Kayyım el-Cevziyye, Zâdü’l-Mead, Çev. Muzaffer Can, Cantaş Yayınları, İstanbul, 1991.

_İBN KESİR, İsmail b. Ömer ed-Dımaşki, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azım, çev. Bekir Karlığa ve Bedrettin Çetiner, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989.

_İBN MACE, Muhammed b. Yezid, Sünen, thk, Muhammad Fuad Abdülbaki, Dâru ihyâi’l-Kütübi’l-Arabiyye, Tsz.

_İBN MANZUR, Ebu’l-Fadl Cemelü’d-Din Muhammed b. Mükerrem, Lisanu’l-Arab, Daru’s-Sadr, Beyrut, 1968.

_İSBEHÂNÎ, Ebu Nuaym, Ahmed b. Abdullah, Hilyetül Evliya ve Tabakâtü’l-Asfiya, Daru’l-Fikr, Beyrut 1987.

_KADİ ABDULCABBAR, el-Kudat Imeru’d-Din Ebu’l-Hasan Abdulcabbar b. Ahmet,

Tenzihu’l-Kur’an, Deru’n-Nahdatu’l-Hadise, Beyrut, Tsz.

_KARAÇİZMELİ, M.Talat, “Toplumsal Zaaflarımızdan Nazar Boncuğu” Diyanet

Dergisi, Temmuz 1995 sayı, 55.

_KÂRÎ, Ali b. Muhammed, Şerhu Ala’l-Fıkhi’l-Ekber, Daru’l-Kitebi’l-İslami, İstanbul, 1955.

Kandemir, M. Yaşar, DİA., “Hadis maddesi”

_KENDURÎ, Velid Muhammed, “el-Hasedü ve’l-Aynü fi Davi’s-Sünneti’n-Nebeviyyeti”, Mecelletü’ş-Şeriati ve’d-Diraseti’l-İslamiyyeti, Kuveyt, 1999.

_KIRCA, Celal, Din ve İlim Açısından Nazar, Diyanet İlimi Dergisi, 22. sayı, 1986.

_KURTÛBİ, Kurtûbi, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Ensârî, el-Câmi li

Ahkâmi’l-Kur'an, çev. M. Beşir Eryarsoy, Burç Yayınları, İstanbul, 2003.

_MALİK, İbn Enes, Muvatta, thk. M. Fuat Abdülbâki, İhyau’t-Türasi’l-Arabi, Beyrut, 1985.

_MARANKİ, Ahmet-Elmas, Kozmik Bilim ve Bilinçte Yaşam Enerjisi, Mozaik Yayınları,

2005.

_MATURÎDÎ, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud, Te’vilatü’l-Kur’an, thk. Fatıma Yusuf el-Haymi, Müessesetü’r-Rısale, Beyrut, 2004.

_İmam Muhammed b. Muhammed Ebu Mansur, Kitabu’t-Tevhid, İstanbul, 1979.

_MEHMET VEHBİ EFENDİ, Hulasatü’l Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an, Üçdal Neşriyat

_MÜSLİM, Ebu’l-Hüseyin b. Haccâc, sahih, thk, Muhammad Fuad Abdülbaki, Çağrı Yayınları, İstanbul: 1992.

_NEVEVİ, Ebu Zekeriya Yahya b. Şerafüddin, Şerhu sahihi Müslim, Daru’l-İlm, Beyrut

1972.

_ÖZÇELİK, Sait, Literatür Periyodik Bilimsel Kitap Dizisi III, Nazarın Dindeki Yeri ve

Tedavisi, İstanbul, 2001.

_PARLATIR, İsmail, GÖZAYDIN, Nevzat, ZÜLFİKAR, Hamza, Türkçe Sözlük, Türk

Dil Kurumu, Ankara, 1998.

_PAZARLI, Osman, Din Psikolojisi, Remzi Kitabevi İstanbul 1990, s.2002.

_PEZDEVİ, Sadru’l-İslam Ebu’l-Yusr Muhammed, Ehl-i Sünnet Akaidi, çev. Şerafeddin

Gölcük, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1988.

_RAZİ, Fahrettin, çev. Suat Yıldırım, Lütfüllah Cebeci, sadık Kılıç, C.sadık Doğru,

Tefsir-i Kebir. Akçağ Yayınları, Ankara 1988.

_ŞİMŞEK, M Sait, ŞİA, “Dua Maddesi”.

_TABERÎ, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Câmiu’l-Beyan, çev. Hasan Karakaya, Kerim Aytekin, Hisar Yay. İstanbul 1996.

_TABERSİ, eş-Şeyh Ebu Ali el-Fadl b. el-Hasan, Mecmeu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an, Menşuratü Dari Mektebeti’l-Hayat, Beyrut, Tsz.

_TİRMİZİ, Ebu İsa Muhammed b. İsa, Sünen, Çağrı yay. İstanbul, 1982.

_TURAN, Fatma Ahsen, Anadoludaki Adet va Uygulamalar, Kastamanu Eğitim Dergisi, Ekim 2001.

_YAZIR, Elmalılı Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, Azim Dağıtım, İstanbul, Tsz.

_YÜCEDOĞRU, Tevfik, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 19, İtikadi İlkelerin Tespiti, Bursa, 2005.

_ZEMAHŞERİ, İmam Ebu’l-Kasım Cerullah Muhammed İbn Muhammed, Keşşaf, Daru’l-Kitebi’l-İlmiyye, Beyrut, 1995.

Belgede Kuran ve sünnette nazar (sayfa 79-89)