• Sonuç bulunamadı

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’a Göre Ayetin Tefsiri:

Belgede Kuran ve sünnette nazar (sayfa 40-43)

B İRİNCİ BÖLÜM KUR’AN’DA NAZAR

II- KALEM SURES İ 68/51 ve 52 AYETLER VE MÜFESSİRLERİN GÖRÜŞLERİ

5. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’a Göre Ayetin Tefsiri:

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ise bu ayetle alakalı şöyle demektedir: “gerçekten

o inkarcılar”89 Allahın nimetlerine nankörlük ederek ayetlerine yalan deyip seni yalana çıkarmaya kalkışan ve durumları huyları anlatılan Mekke kafirleri, “o zikri, Allah tarafından öğüt olarak okuduğun Kur’an’ı işittikleri vakit, az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı.” Onun yüceliğini öyle hissetmişlerdi ki kıskançlıklarından az daha nazar değdirecekler, aç ve kem gözlerin kötülükleriyle ellerinden gelse seni yok edeceklerdi. Öfkenin bedende bir hükmü ve tesiri olduğu gibi, gözlerin de karşılarındakine bakışlarına göre, iyi veya kötü bir hükmü vardır. Kimi elektrik gibi dokunur, çarpar, mıknatıslar, manyetize eder; kimi tutkun olur, kimide aldığı etkiyle kıskançlığından bir öfkeye düşer, türlü türlü suikastlara, tuzaklara kalkışır ki maddi ve manevi bunun hangisi olursa olsun hedefine ulaştığında göz isabet etmesi göz değmesi veya nazar denilen şey olur. Bunun hakkında uzun uzunadıya sözler söylenmiş, inkâr edenler ve böyle bir şeyin olduğunu kabul edenler olmuş ise de biz detayına gerek duymayarak bu kadarla yetiniyoruz. Nasıllığı ne şekilde olursa olsun göz değmesi vardır.

İnanmayanlar bu sure ile veya bundan evvel Kur’an’ı ilk işittikleri zaman onun nazmı ve manası ile edebi güzelliğinin yüksekliğini ve peygamberin ona nail olmasını son

87 İbn Kesir, a.g.e., çev., XIV/8068 88 İbn Kesir, a.g.e., çev., XIV/8073 89 Kalem, 68/51.

derece kıskanmışlar ve hemen hemen yiyecek gibi bütün bakışlarını ona dikmiş, onu kaydırmak istemişler, bu onların o derece dikkatlerini çekmiştir. Öyle iken “bir de durmuşlar, o her halde delidir diyorlar” şaşkınlıklarından kendi kendileriyle çelişkiye düşüyorlar. Böylece gözlerinin zehrini kendilerine döküyorlar.90

6. Değerlendirme:

Yukarıda zikrettiğimiz müfessirlerimizin görüşleri ışığında sonuç olarak şunları diyebiliriz:

ْ ِهِرَ#ْ$َ%ِ$ َ&َُِْ'ُ(َ

Ayetinin tefsirini genel itibariyle sana “nazar isabet” ettireceklerdi diye yapmakta ve bunu ispatlamak için de Esedoğullar ile bazı Arapların nazar isabet ettirme özelliklerinin olduğu rivayetlerine yer vermektedirler.

Ayetin sebeb-i nuzulüyle alakalı olarak da Hz. Peygamber (s.a.v.)e de böyle bir nazar değdirme girişiminin olduğu rivayet edilmektedir.

III. FELAK SURESİ VE MÜFESSİRLERİN GÖRÜŞLERİ

ِ$ ُذُ1َأ ْ3ُ4

بَ

ِ6َ/َ)ْا

َ6َ/َ7 َﻡ َ8 *ِﻡ

*ِﻡَو

َ9َ4َو اَذِإ ٍ6َِ; َ8

<ِ= ِتَ?) ا َ8 *ِﻡَو

ِ@َُْا

@َAَB اَذِإ ٍ@َِB َ8 *ِﻡَو

91

َ

“Ey Muhammedi De ki; Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, haset ettiği zaman hasetçilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbime sığınırım.”92

1. İbn Cerir et-Taberi’ye Göre Ayetlerin Tefsiri ve Açıklaması:

Taberî, ehl-i te’vil, Hz. Peygamber (s.a.v.)e hasedinden Allah’a sığınması emredilen hasetçi (hâsid) hakkında ihtilaf etmişlerdir, diyerek şu görüşleri aktarır:

Bazıları şöyle demiştir: Bu hasetçiler, Hz. Peygamber (s.a.v.)e gözlerinin (nazar değmesi) ve kendilerinin şerrinden Allah’a sığınmakla emrolunduğu kimselerdir. Böyle diyenlerin delilleri; Katade, Atâ ve İbn Tâvus’tan gelen rivayetlerdir ki, “haset ettiği zaman

90 Yazır,a.g.e. , VIII/293. 91 Felak, 113/1-5. 92 Felak, 113/1-5.

hasetçilerin şerrinden” yani “gözünün değmesinden ve kendisinin şerrinden” Allah’a sığınırım demektir.

Bazıları da şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisine haset eden Yahudilerin şerrinden Allah’a sığınmakla emrolunmuştur. Bunları delilleri ise İbn Zeyd’in “haset ettiği zaman hasetçilerin şerrinden, yani; kendilerini iman etmekten sadece hasetlerinin alıkoyduğu Yahudilerin şerrinden Allah’a sığınırım” rivayetidir.

Sonuç olarak da, Taberi, ayette bir tahsisin bulunmadığını ve ayetin genel olduğunu söyleyerek “haset ettiği zaman hasetçilerin şerrinden” ayetinin bütün hasetçilerin şerrinden Allah’a sığınmayı kapsadığını ifade eder.93

2. Fahreddin er-Razi’ye Göre Ayetlerin Tefsiri ve Açıklaması:

Razi, bu surelerin sebeb-i nüzulü olarak şu rivayetleri zikretmektedir:94

1) Rivayet edildiğine göre Cebrail (a.s), Hz. Peygamber (s.a.s)e gelip, “Bir ifrit, cin, sana tuzak kuruyor. Binaenaleyh yatağına gittiğin (yattığın) zaman dedi.”

2) Allah Teâlâ bu iki sureyi, Hz. Peygamber (s.a.s)e göz değmesine karşı bir tedavi- çare olsunlar diye indirmiştir. Sa’îd b. Müseyyeb’den şu rivayet edilmiştir: Kureyşliler, “Gelin, aç kalalım ve Muhammed’e nazar vuralım” dediler ve bunu yaptılar. Sonra ona gefip, “Pazun ne kadar güçlü; sırtın ne kadar kuvvetli, yüzün ne kadar parlak!” dediler. İşte bunun üzerine Cenâb-ı Hak, Muavizeteyn’i indirdi.

3) Müfessirlerin ekserisinin görüşüne göre ise Yahudi Lebîd b. el-A’sâm, bir kuyuya attığı bir yay kirişine, on bir düğüm atarak, Hz. Peygamber (s.a.s)'e sihir yaptı. Bu kuyunun adı, Zervân idi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s) hastalandı ve bu rahatsızlık üç gece (artıp) şiddetlendi. İşte bundan dolayı, bu iki sure nazil oldu ve Cebrail (s.a.s), Hz. Peygamber (s.a.s)e, sihrin atıldığı yeri haber verdi. Resulüllah (s.a.s)da oraya Hz. Ali (r.a.) ve Talha (r.a)yı gönderdi. Onlar bu (şeyi bulup) getirdiler. Cebrail (a.s), Hz. Peygamber (s.a.s)e “Bir düğüm çöz, bir ayet oku” dedi. O bunu yaptı ve Hz. Peygamber her bir ayeti okuduğunda, bir düğüm çözüldü.95 Hz. Peygamber (s.a.s) (o zaman), bir hafiflik ve rahatlık hissediyordu.96

Razi, “Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden (Allah’a sığınırım)” ayetinin tefsirinde de, “malum şeylerdendir ki hasetçi başkasında olan bir nimetin, ondan giderilip

93 Taberi, a.g.e. , çev., XII/215.

94 Fahrettin er-Razi, a.g.e. , çev., XXIII/592-593.

95 Buhârî, Tıb: 47, 49, 50 (5/2174-76),; Müslim, Selâm: 43, (2/1719); 96 Fahrettin er-Razi, a.g.e. , çev., XXIII/576

kendisine verilmesini şiddetle isteyendir. Bu işe, eğer neredeyse sadece hile ile imkân bulabiliyorsa, kesinlikle buna başvurur. İşte bundan dolayı Allah Teâlâ, ondan sakınmayı ve Allah’a sığınmayı emretmiştir. Böylece, dinî ve dünyevî açıdan kendisinden sakınılan ve çekinilen her şer bu surenin kapsamına girer. Bu yüzden bu sure nazil olunca, Hz. Peygamber (s.a.s) bunun inişi ile rahatladı, sevindi. Çünkü bu, peşi sıra gelen sure ile birlikte, her şeyden sığınmayı içine almaktadır,” diyerek konuyu izah etmektedir.

Yine Razi, buradaki “hasetçinin şerri” ifadesi ile haset etme zamanındaki günahtan ve halinin çirkinliğinden, hasedinin ortaya çıkmasından sığınma, kastedilmiş de olabilir demektedir.97

Belgede Kuran ve sünnette nazar (sayfa 40-43)