• Sonuç bulunamadı

Müslümanlar ömürleri boyunca günde beş defa Kâbe’ye yönelerek namaz kılarlar. Her müslüman için, imandan sonra en faziletli ibadet sayılan namazın kıblesini oluşturan bu mübarek mekânı görmek, orada başta Hz. Muhammed (s.a.v.) olmak üzere geçmiş peygamberlerin hak din uğruna verdikleri mücadeleleri hatırlamak, asırlar boyunca birçok mü’minin namaz, dua ve niyazlarına sahne olan bu atmosferde yaşamak, sayısız hayır ve mükâfatlara vesiledir.

Hac ibadeti, hem bedenî hem de malî bir ibadet olduğundan, namaz ve oruç gibi bedenî ve zekât gibi malî ibadetlerdeki faydaların hepsi onda toplanmıştır. Zira hac, malı ve bedeni temizleyen bir ibadettir.165 Allah Tealâ dostu İbrahim’e (a.s.) hitap ederken “Evimi kendisini tavaf ve secde edenler için temizle”166 buyurarak (Kâbe anlamındaki) Ev’i kendisine ait kılmış, ardından o evin insanlar için yapılmış ilk ibadethane olduğunu bildirmiştir.167 Bu nedenle Allah onu Arş’ının benzeri ve örneği yaptığı gibi tavaf eden insanları da “Arş’ın etrafında

162

Buhârî, Nikâh, 46, (H. No: 76); Ebû Dâvûd, Edeb, 60, (H. No: 4946).

163

Heyet, (Ali Özek v.d) İbadet ve Müessese Olarak Zekât, İslâmî İlimler Araştırma Vakfı Yay., İstanbul, 1984, s. 193.

164

Buhârî, İman, 6, (H. No: 6); Müslim, İman, 17, (H. No: 71); Tirmizî, Kıyâme, 59, (H. No: 2514); Nesâî, İman, 19, (H. No: 4930).

165 Uludağ, a.g.e., s. 94. 166 Hac, 22/26. 167 Âli İmrân, 3/96.

dönerek O’nu öven”168 meleklere benzetmiştir. Başka bir ifadeyle melekler, Allah

Tealâ ve Tebareke’nin övgüsünü dile getirir. Müslümanların tavaf esnasında Allah’ı övmeleri ise en az meleklerin Allah’ı övmeleri kadar üstündür; fakat Kâbe’yi tavaf eden herkes, bahsedilen o övgünün farkına varamaz.169

Kur’an-ı Kerim, yoluna gücü yetenlerin hac görevini ifa etmesinin Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkı olduğunu belirtmektedir.170 Ömründe en az bir defa Kâbe’yi hacceden kimse, üzerindeki bu hakkı ödemenin huzuruna kavuşmakla birlikte orada büyük manevi faydalara şahit olacaktır. Bu husus Kur’an’da şöyle anlatılır: “İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak

yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler. Tâ ki kendilerine ait olan menfâatlere şâhid (ve hâzır) olsunlar."171

Hacca gitmek, sevap bakımından en faziletli ameller arasında yer almaktadır. Ebû Hureyre (r.a)’den nakledilen bir rivayette Allah Rasûlü’ne (s.a.v) hangi amelin Allah katında daha üstün olduğu sorulmuş, O da (s.a.v) Allah’a iman ve Allah yolunda yapılan cihaddan sonra sahibinin herhangi bir günah işlemeden yaptığı haccı saymıştır.172 Kişi haccını günah işlemeden tamamladığı takdirde cenneti hak etmiş olacaktır. Yine Ebû Hureyre (r.a) ’den gelen bir rivayette Rasûlullah (s.a.v) mebrûr haccın cennetten başka karşılığının olmadığını ifade etmiştir.173 Bu rivayet haccın sevap bakımından ne kadar eşsiz bir ibadet olduğunu ortaya koymaktadır.

Hac ibadeti günahları giderici bir özelliğe sahiptir. Hz. Peygamber (s.a.v.) hac ibadetini Allah’a karşı gelmekten ve kötü işlerden sakınarak yapan kişinin geçmişte işlediği bütün günahlarının bağışlanacağını, anasından doğduğu gün gibi pâk, günahsız hale geleceğini şöyle haber vermektedir: “Kim Allah için hacceder,

haccın özel günlerinde cinsel münasebetten ve diğer yasaklardan sakınırsa

168 Zümer, 39/75. 169 İbn Arabî, a.g.e., V, s. 237. 170 Âli İmrân, 3/97. 171 Hac, 22/27–28. 172

Buhârî, İman,17, (H. No: 19); Müslim, İman, 36, (H. No: 135).

173

anasından doğduğu gün gibi günahlardan temizlenir.”174 Ayrıca İbn Abbas

(r.a)’dan rivayet edilen diğer bir hadisinde Rasûlullah (s.a.v): “Beyt'i (Kâbe-i

Muazzama'yı) kim elli defa tavaf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur” buyurmuştur.175 Diğer bir rivayette Allah Rasûlü (s.a.v.): Hac ve umreyi birbirine ekleyin, çünkü bunlar körüğün demir, altın ve

gümüşün kirini gidermesi gibi fakirliği ve günahları giderir” buyurmuştur.176 Mü’minin Rabbi’ne karşı mütevazı kulluğunu açığa vurmasının en yoğun yaşandığı ortam hacdır. Çünkü giyindiği ihram elbisesiyle bir yandan her türlü dünya lüks ve gösterişini dışladığını gösterirken bir yandan da Rabbi’ne karşı hangi ölçüde muhtaç olduğunu hisseder. Ayrıca bu elbise onu, her tülü dünya meşgalesinden alıkoyarak yalnızca Rabbi’ne yönelmeye, ondan mağfiret dilemeye yöneltir. Hac, temelde kişinin Allah’a doğru yükselmesi, Hz. Âdem’in (a.s.) yaratılış felsefesinin sembolik bir göstergesidir. Hac ibadeti kişiye pek çok şeyin aynı anda gösterilmesidir; bir yaratılış gösterisi, bir tarih gösterisi, birlik gösterisi, İslamî düzen gösterisi ve bir ümmet gösterisi.177

Hac ibadeti yoluna gücü yeten kadınlar için de kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir fırsattır; çünkü kadınlar için hac, sevabı bakımından cihad mesabesindedir. Nitekim Hz. Âişe (r.a) Rasûlullah (s.a.v)’den cihada gitmek için izin istemiş. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.v.): “Siz kadınlar için cihadın en

faziletlisi mebrur hacdır” buyurmuştur.178

Kutsal topraklarda yapılan ibadetlerin mükâfatı diğer yerlerde yapılanlardan kat kat fazla olacaktır. Zira kişinin oralara kadar giderken katlandığı zahmet ve oradaki atmosferin kulun ibadet esnasındaki samimiyeti üzerindeki olumlu etkisi ibadetlerinin sevap değerini artıracaktır. Hz. Muhammed (s.a.v.), Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevî’de kılınan namazın başka mescitlerde kılınan bin

174

Buhârî, Hac, 4, (H. No: 7); Müslim, Hac, 438, (H. No: 1350).

175

Tirmizî, Hac, 41, (H. No: 866).

176

Tirmizî, Hac, 2, (H. No: 810).

177

Şeraiti, Ali, Hacc, Düşünce Yay., (trc: Fatih Selim), İstanbul, 1980, s. 13.

178

namazdan sevap bakımından daha hayırlı olduğunu ifade etmiştir.179 Bununla birlikte arefe günü de senenin diğer günlerinden daha üstündür ve o gün yapılan dua diğer günlere oranla daha faziletlidir.180 Hz. Muhammed (s.a.v.) bu günün fazileti hakkında şöyle buyurmaktadır: “Arefe gününden başka Allah’ın bir kulu

cehennemden en fazla âzâd ettiği hiçbir gün yoktur. Allah Tealâ yaklaşır sonra haccedenlerle meleklere karşı övünerek: ‘Bunlar ne dedi?’ diye sorar.”181

Benzer Belgeler