• Sonuç bulunamadı

Ş

imdi hedefte Anadolu vardý. Bizans Ýmpa-ratorluðu’nun hâkimiyeti altýnda bulunan Anadolu, doðuyu batýya baðlayan bir köprüydü. Dünyanýn en güzel yerindeki bu topraklarda Ýslâm bayraðýný dalgalandýrmak Selçuklularýn en büyük ülküsü olmuþtu.

Alparslan, her geçen gün biraz daha güçleni-yordu. Hocalarýndan aldýðý derslerle bir yandan güçlü bir savaþçý olarak yetiþirken diðer yandan devrinin bütün ilimlerini öðreniyordu. Henüz on beþ yaþýnda olmasýna raðmen savaþlarda komuta ettiði birliklerle üstün baþarýlar kazanmýþtý. Onun baþarýlarý ile babasý Çaðrý Bey ve amcasý Tuðrul Bey baþta olmak üzere bütün Selçuklu Beyleri gurur duyuyordu.

Muhteþem Dandanakan Zaferi’nin üzerinden dört yýl geçmiþti. Selçuklu Devleti için yeni bir teh-like kapýdaydý. Gazneliler, Belh þehrini ele geçir-mek için saldýrýya hazýrlanýyorlardý. Çaðrý Bey ise rahatsýzlýðý sebebiyle Gazne Ordusu’nu karþýlama görevini Alparslan’a verdi.

Henüz on beþ yaþýndaki bu genç komutan, Selçuklu Ordusu’nu büyük bir baþarýyla komuta etti. Alparslan mükemmel bir savaþ taktiðiyle güçlü Gazne Ordusu’nu maðlûp etti.

Çaðrý Bey, bu savaþtaki baþarýsýndan dolayý Alparslan’a, Belh ve civarýný koruma görevini vermiþti. Bu görevini hakkýyla yerine getiren Alparslan, bir süre sonra, öteden beri Selçuklular’ýn baþarýsýný kýskanan ve Horasan’ý almak isteyen Karahanlýlarý da yendi.

Yaþlýlýðýn ve hastalýðýnýn verdiði acýlara raðmen savaþ alanýna gelen Çaðrý Bey, Alparslan’ýn Gazneli ve Karahanlý Ordusu’nu yenerek zafer kazandýðýný görmüþtü. Allah’ýn lütfuyla bütün yetenekleri ken-disinde toplayan Alpaslan’da büyük bir komutanlýk dehasý olduðunu görüyordu. Çaðrý Beyin en büyük dileði, kendisi öldükten sonra Alparslan’ýn devletin baþýna geçmesiydi.

Zaferden sonra büyük komutan Çaðrý Bey, gün geçtikçe kötüleþen hastalýðýndan kurtulamadý, yetmiþ yaþýnda vefat etti.

Yerine oðlu Alparslan geçerek Horasan Valisi oldu. Horasan valiliði döneminde hak ve adalet-ten ayrýlmayan Aplarslan da babasý gibi, bütün Selçuklular tarafýndan seviliyordu.

Çaðrý Beyin ölümünden üç yýl sonra da kardeþi Tuðrul Bey güneþ çarpmasýndan vefat etmiþti.

Vezir Kunduri, Tuðrul Beyin vasiyetine uyarak Süleyman’ýn Selçuklu Devleti’nin baþýna geçmesini saðlamýþtý. Oysa Süleyman her defasýnda kardeþi Alparslan’ýn tahta daha lâyýk olduðunu söylüyordu.

Alparslan’ý yakýndan tanýyan Selçuklu bey ve kumandanlarý da devletin baþýna Alparslan’ýn geçmesini istiyorlardý. Çünkü Alparslan, Büyük Selçuklu Devleti’ni, Cihan Hâkimiyeti Ülküsü’ne götürecek güce sahipti. Sürekli hayalinde dolaþan bu gaye ile yaþýyordu.

Selçuklu Devleti’nin beyleri, ileri gelenleri ve halk, hükümdar olarak Süleyman’ý deðil, bütün özel-liklerini çok iyi bildikleri Alparslan’ý ta nýmýþlardý.

Askerî dehasý, yiðitliði, kararlýlýðý ve cesareti sayesinde herkes tarafýndan sevilen Alparslan, dev-letin ileri gelenlerinin zorlamasýyla Büyük Selçuklu Devleti’nin baþýna geçerek hükümdar oldu.

Ýlk iþi, çok tecrübeli ve bilge bir kiþi olan Niza-mülmülk’ü kendisine vezir yapmak oldu.

Tuðrul Bey, bir gün Alparslan’a Nizamülmülk’ü tanýtýrken: “Ona dikkat et, ondan yararlanmaya bak!.. Tedbiri geniþ, okumuþluðu derindir. Bir gün devletin baþýna geçersen, sana güveneceðin vezir olur.” demiþti.

Alparslan, Selçuklu ailesinin büyüðü olan Musa Yabgu’ya gönderdiði mektupta:

“Selçuklu Devleti sultaný olarak, cihan hakimiye-ti düþüncemizi gerçekleþhakimiye-tirebilmek için taht kavga-larýna ve zaman kaybýna tahammülümüz yoktur.

Devletin devamý ve millî birliðin saðlanmasý konusunda, kardeþlerim dahil hiç kimseye taviz vermeyeceðim.

Selçuklu ailesinin hayatta kalan en büyüðü olarak, elinizi öpmeye ve hayýr dualarýnýzý almaya geleceðim.” diyerek amcasýnýn bulunduðu þehre ordusuyla hareket etti. Musa Yabgu’ya büyük hür-mette bulundu, tavsiyelerini ve hayýr duasýný aldý.

Bu sýrada aðabeyi Süleyman, Alparslan’a gönderdiði bir mektupta þöyle diyordu:

“Kardeþim, þüphesiz bu tahta, sen benden daha lâyýksýn. Babamýz Çaðrý Bey de hayatta olsa senin, devletin baþýna geçmeni isterdi.

Sen, devletimizi hedefine götürecek, ilerletecek yüce ülküye ve geniþ ufka sahipsin.

Vezir Kunduri, vasiyeti yerine getirip beni tahta oturttu; ama belli ki bu tahtýn asýl sahibi sensin.

Allah’ýn izniyle, tarihimizin zafer zincirine senin sayende, birkaç halka daha ekleneceðine þüphem yoktur.”

Alparslan, Tuðrul Bey döneminden beri hü -kümdar olmak isteyen Kutalmýþ Beyin harekete geçtiðini öðrendi. Kutalmýþ Beyin yaþýnýn bü -yüklüðüne, savaþlarda gösterdiði baþarýlara ve askerlik dehasýna saygý duyuyordu.

Kendisine karþý beslediði güzel duygu ve düþünceleri dile getiren ve saygýsýný belirten mesajýný Kutalmýþ Beye iletti. Ardýndan da en güvendiði devlet adamlarýný Kutalmýþ Beye gönderdi; ondan, saygýn yerini korumasýný, devleti bir iç kargaþaya sürükleyecek hareketlere yeltenmemesini rica etti.

Buna raðmen Kutalmýþ Bey, önce Süleyman’ýn üzerine yürüdü ve Vezir Kunduri komutasýndaki birlikleri maðlûp etti. Yaþ ve tecrübesine güve-niyordu. Alparslan’ý da yenebileceðini düþündü.

Alparslan’ýn, barýþ teklifini reddetti.

Oysa devlet otoritesinin sarsýlmasýna Alpars-lan’ýn hiç tahammülü yoktu. Vakit kaybetmeden Kutalmýþ Beyin üzerine yürüdü, Damgan yöresin-deki Milh (tuz) Vadisi’ne geldi. Sultan Alparslan’ýn bu denli süratli hareket edeceðini tahmin edemeyen Kutalmýþ Bey çok þaþýrdý. Birdenbire topraðý tuzlu olan vadiye su akýtarak orayý bataklýða çevirmek istedi. Amacý, Alparslan’ýn ordusunun savaþ gücünü kýrmak ve zaman kazanarak kendi ordusunu savaþ

düzenine sokmaktý. Ancak Kutalmýþ Beyin henüz savaþa hazýr olmadýðýný sezen Alparslan, çok hýzlý hareket ederek bataklýðý da geçti. Bunu hiç bekle-meyen Kutalmýþ Bey, zor durumda yakalandý.

Kutalmýþ Beyin savaþ tecrübesi, büyük bir askerî yeteneðe sahip olan Alparslan’ý yenmesine yetme-di. Kutalmýþ, Alparslan’ýn þiddetli saldýrýlarýna fazla dayanamadý ve yenileceðini anlayýnca kaçmaya kalkýþtý. Ancak kaçarken atý tökezledi ve atýndan düþüp öldü. Alparslan, kendisine isyan ederek saltanatý almaya kalkýþan Kutalmýþ Beyin ölümüne çok üzüldü ve aðladý. Cenazesini, büyük bir dinî törenle, Rey þehrindeki Tuðrul amcasýnýn yanýna gömdü. Böylece Tuðrul Beyin tahta geçiþinden beri süregelen Kutalmýþ Beyin saltanat mücadelesi de son buldu.

Sultan Alparslan, Kutalmýþ Beyin esir düþen oðullarýna çok iyi davranarak gönüllerini aldý ve onlarý teselli etti. Süleyman Þah’ý, Mansur’u ve diðer kardeþlerini Anadolu’nun tamamýnýn fethe-dilmesi için Þanlýurfa taraflarýndaki Bizans sýnýrýna gönderdi. Zamanla, ülkede birlik ve beraberliði saðladý. Adaletli bir düzen kurdu.

Benzer Belgeler