• Sonuç bulunamadı

Hukuk devletinin temel gereklerinden birisi olan bağımsız yargının varlığı hâkimlerin bağımsızlıkları ile hâkimlik teminatı denen meslekî statülerinin tam anlamıyla güvence altına alınmasına bağlıdır. Bunun için hâkimlerin bağımsız- lıkları ile teminatlarını sağlayıcı bir sistem kurmak şarttır. Demokratik rejimin

454 GÖZLER, (2006), s.343.

işlediği ülkelerde, hâkimlerin bağımsızlığını sağlamak ve özlük haklarını güven- ce altına almak amacıyla, değişik adlar altında bir Yargı Kurulu oluşturulmuştur.

Avrupa ülkelerindeki bu kuruluşların her biri gerek oluşum, gerek yetki ve sorumlulukları bakımından farklılıklar arz etse de, bu kurulların incelenmesinde ilk göze çarpan husus, oluşum ve sorumluluk bakımından bir Kuzey-Güney ay- rımının oluştuğudur.

Güney Avrupa ülkelerinde yüksek yargı kurulları, hâkim ve/veya savcıların mesleğe kabul, tayin, disiplin işlemleri vs. alanında sorumluluk sahibi iken, Ku- zey Avrupa ülkelerinde bu kurullar yukarıda sayılan yetkilerden ziyade yargının daha verimli işleyişi konusunda icra organlarına tavsiyelerde bulunma, yargıya tahsis edilen bütçenin idaresi, teknik imkânlar bakımından desteklemek ve mah- kemelerin yönetimi gibi daha geniş konularda söz sahibi olmaktadırlar.456 Göze çarpan bir diğer husus ise Güney Avrupa Arkında hâkim ve savcılık mesleği bir bütün olarak kabul edilmekte ve bu nedenle genellikle hâkim ve savcılar için tek bir Kurul veya Konsey oluşumuna gidilmektedir. Oysaki Kuzey Avrupa’da biraz Common-law sistemi biraz da İskandinav hukuk sisteminin etkisi ile savcılık teşkilatı ile hâkimlik teşkilatı birbirlerinden tamamen ayrı şekilde örgütlenmiş, mesleğe alınma usulleri, meslekî kuralları, yönetsel organları vs. tamamen farklı gelişmiş ve neticede de Yargı Kurulu terimi bu ülkeler için sadece hâkimlik mesleğini içeren bir yapılanmayı ifade eder olmuştur. Zaten Güney Avrupa’da geleneksel şekilde Konsey yapılanması süregelmekteyken, Kuzey Avrupa’da bu oluşumlar son çeyrek asırda gelişim göstermeye başlamış ve Hollanda, Danimar- ka, İrlanda, Polonya gibi ülkeler Konseylerini ancak son on yıl içinde hayata geçirebilmişlerdir.

Bu farklı durum İskandinav ve İngiliz hukukçuların Türk Yargı Sistemi hakkında hazırlamış oldukları raporlarda kendini göstermiş, Kıta Avrupa’sı ve Roma Hukuku geleneğine sahip ülkelerin sistemini benimseyen ve Güney Avru- pa ülkelerindeki yargı örgütlenmesi ile benzerlikler arz eden Türk yargı meka- nizması kıyasıya eleştirilmiştir.

456 Wim Voermans, “Councils for the Judiciary in the EU Countries”, (1999),

Ülkemizde ise, 1924 Anayasası döneminde, 1926 yılında 766 Sayılı Ka- nunla hâkimlerin statüsü düzenlenmiş, 1934 yılında çıkarılan 2556 sayılı Hâkim- ler Kanunu ile de hâkim ve savcıların terfi isleriyle görevli bir ayırma meclisi kurulmuştur. Ayırma meclisi, Yargıtay Başkanının başkanlığında Cumhuriyet Başsavcısı ve 4 Yargıtay Üyesiyle, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı, Ce- za İşleri Genel Müdürü, Hukuk İşleri Genel Müdürü ve Özlük İşleri Genel Mü- dürü’nden müteşekkildir. Ayırma meclisi hâkimler ve savcılar ayrı olmak üzere, iki grup halinde görevini yerine getirmiş, hâkim ve savcıların atamaları Cumhur- başkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı tarafından imzalanan müşterek kararname ile yerine getirilmiştir.457

1924 Anayasası döneminde yaşanan olumsuzlukların etkisiyle, 1961 Ana- yasası’nın yargı bağımsızlığını bütün güvenceleri ile gerçekleştirdiği söylenebi- lir.

1961 Anayasası’nın 143. maddesi ile Yüksek Hâkimler Kurulu kurulmuş, Kurula ilişkin düzenlemeler; Anayasa’nın 143. maddesi ve bu hükme dayanıla- rak çıkarılan 22.04.1962 tarihli ve 45 sayılı Yüksek Hâkimler ve Yüksek Savcı- lar Kurulu Kanunu ile yapılmıştır. Kurul, 18 asil ve 5 yedek olmak üzere toplam 23 hâkimden oluşmaktadır.

Anayasanın 143 ve 45 Sayılı Kanun’un 5. maddesine göre; Kurulun üyele- rinin 8’inin (6 asil, 2 yedek) Yargıtay, 7’sinin (6 asil, 1 yedek) birinci sınıfa ay- rılmış hâkimlerce, 8’inin ise (3’er asil ve 1’er yedek) TBMM ve Cumhuriyet Senatosu tarafından dört yıl için seçilmesi öngörülmüştür.458

45 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde, Yüksek Hâkimler Kurulu’nun bağımsız olduğu, hiçbir makam ya da merciinin Kurula emir ve talimat veremeyeceği, 4. maddesinde ise; Adalet Bakanının gerekli gördüğünde Kurulun toplantılarına katılabileceği, ancak oy verme hakkının bulunmadığı düzenlenmiştir. Hâkimler

457 BİNGÖL, s.73.

458 ATAY, Cevdet, Karşılaştırmalı Türk Anayasaları (Değişme ve Gelişme), Ekin Kitabevi,

hakkında disiplin işlemi yapma yetkisini de haiz olan Kurul üyelerinin görevleri süresince başka is ve görev yapmaları yasaklanmıştır.459

Öte yandan Kurul sadece adlî hâkimlerinin özlük isleri hakkında yetkilidir. Danıştay hâkimlerinin özlük işleri hakkında karar verme yetkisi Yüksek Hâkim- ler Kurulu’na verilmemiş, bu konuda özel bir sistem oluşturulmuştur.

45 sayılı Yüksek Hâkimler Kurulu Kanunu’na göre, kurul çalışmalarını üç bölüm hâlinde sürdürmüştür. Buna göre; birinci bölüm, hâkimlerin özlük işlerine bakmakla, ikinci bölüm, hâkimler hakkında şikâyet ve ihbarları incelemek, gere- kenler hakkında soruşturma yapılmasına karar vermekle, üçüncü bölüm, hâkim- lerin işten el çektirilmesi, haklarında kovuşturma yapılmasına karar vermek ve disiplin cezası uygulamakla görevlendirilmiştir.460

Bölüm kararlarına karşı genel kurula itiraz ve Danıştay’da iptal davası aç- mak imkânı tanınmıştır.

Bir mahkeme veya bir kadroyu kaldırmak veya bir mahkemenin yargı çev- resini değiştirmek de genel kurulun görevleri arasındaydı.461

Yüksek Hâkimler Kurulu, kendisine bağlı müfettiş hâkimler, tetkik hâkimi ve idarî personeli ile tamamen bağımsız bir görüntü sergiliyordu.462

1961 Anayasası’nda, Başsavcının yüksek mahkeme hâkimleri ile aynı hü- kümlere tabi olacağı belirtilmiş, savcılarla ilgili işlemleri yerine getirmek üzere kurulan Yüksek Savcılar Kurulu’na ilişkin düzenlemeler ise gene 45 Sayılı Ka- nunla yapılmıştır. Buna göre, Yüksek Savcılar Kurulu; Adalet Bakanı başkanlı- ğında, Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulunca seçilen üç asıl ve iki yedek üye ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve Özlük İsleri (Personel) Genel Müdüründen oluşmaktadır.

1971 yılında 1488 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Yüksek Hâkimler Kurulu, tüm üyeleri Yargıtay Genel Kurulu tarafından dört yıl için seçilen 11 asil ve 3 yedek üyeye indirgenmiştir. Aynı değişiklikle Adalet Bakanının Kurula

459 ATAY, (1997), s.204.

460 BİNGÖL, s.73.

461 BİNGÖL, s.73.

başkanlık yapması imkânı getirilmiş, ayrıca oy verme hakkı da tanınmıştır. Ha- keza 144. maddenin 1. fıkrası, “Yüksek Hâkimler Kurulu, adliye mahkemeleri hâkimlerinin özlük isleri hakkında kesin karar verir. Bu kararlar aleyhine başka mercilere başvurulamaz.” seklinde değiştirilmiştir. Ancak bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi tarafından “Yüksek Hâkimler Kurulu kararlarına karşı yargı yoluna başvurmayı engelleyen dava konusu ‘bu karar aleyhine başka mercilere başvuru- lamaz’ tümcesi Türkiye Cumhuriyeti niteliklerinden olan İnsan Hakları ve Hu- kuk devleti ilkelerini bozmakta olduğundan Anayasa’nın 9. maddesindeki ‘değiş- tirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ yasağının içine girer; bu nedenle Anayasa’ya aykırıdır” gerekçesiyle iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi değişik- lik hükmünü, Anayasada yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı bulmuş, ayrıca bu kararında ilk kez uluslararası bir normu - 6366 Sayılı Kanunla onaylanan “İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi”nin 6. maddesi hükmünü - bir ölçü norm olarak kabul etmiştir.463

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra Danıştay, Kurul’un karar- larına karşı açılan davalara, 1981 yılında 2461 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu Kanunu çıkarılana kadar bakmaya devam etmiştir.

2. 1982 Anayasası a. Mevzuat

Hazırlık sürecinde Anayasa Komisyonu metninde hâkimler ve savcılar için ayrı ayrı düzenlemeler öngörüldüğü hâlde 1982 Anayasası’nın 159. maddesi ile 1961 Anayasası’yla kurulan Yüksek Hâkimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kuru- lu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu adı altında birleştirilmiştir. Hakeza, Anayasa Komisyonunun Kurula Adalet Bakanı ve Müsteşarı ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Vekilinin de katılacağı ve Yargıtay’dan dört asil, dört yedek üye seçileceği yolundaki teklifine rağmen Millî Güvenlik Konseyince

463 Anayasa Mahkemesi’nin 27.01.1977 tarih ve 1976/43 E., 1977/4 K. sayılı kararı, AMKD,

S.15, s.106-131; AZRAK, Ülkü, “İdarenin Yargısal Denetimine İlişkin Sorunlar”, Türkiye Barolar Birliği Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı (9-13 Ocak 2001), TBB Yayınları No:12 Ankara 2001, s.451.

Başsavcı veya vekilinin katılması kabul edilmemiş, Yargıtay kontenjanı da üç asil üç yedek üyeye düşürülmüştür.464

Bu konu Anayasanın 159. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre: Hâkim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esasına göre kurulur ve görev yapar. Kurulun başkanı, Adalet Bakanı olup Ada- let Bakanlığı müsteşarı Kurulun tabi üyesidir. Kurulun üç asil üç yedek üyesi Yargıtay, iki asil ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanı tara- fından dört yıl için seçilir. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkan vekili seçer. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî Hâkim ve savcı- larını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir Hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki teklifleri karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.

Kurulun görevlerini yerine getirmesi, seçim ve çalışma usulleriyle itirazla- rın Kurul bünyesinde incelenmesi esasları kanunla düzenlenir. Adalet Bakanlığı- nın merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak Hâkim ve savcı- ların muvafakatlerini alarak atamak yetkisi Adalet Bakanına aittir. Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ilk toplantısında onaya sunulmak üze- re, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için Hâkim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir.

1961 Anayasası’ndan farklı olarak 1982 Anayasası’nda, hâkimler ve savcı- lar için ortak bir kurul olarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu oluşturulmuş, idarî yargı hâkimleri de kapsama dâhil edilmiş, Adalet Bakanı kurul başkanlığı- na, Müsteşarı da tabii üyeliğe getirilmiş, Kurula Danıştay üyeleri de alınmış, Danıştay’a üye seçme yetkisi Kurula verilmiş, Kurulun görev kapsamına değişik- lik yapılarak hâkimlerin idarî açıdan denetim yetkileri Adalet Bakanlığına devre-

dilmiş, Adalet Bakanına hâkimleri geçici yetki ile başka yerde çalıştırma hakkı tanınmıştır.465 Keza, 1961 Anayasası’nın “iptal davası” kenar başlıklı 149. mad-

desinde öngörülen, Yüksek Hâkimler Kurulunun kendi varlık ve görevini ilgi- lendiren konularda Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilme hakkı, 1982 Anayasa- sı’nda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na tanınmamıştır.466

Öte yandan, 1961 ve 1982 Anayasası’nın konuya ilişkin düzenlemeleri ara- sındaki en önemli farkın, 1961 Anayasası’nın 1488 sayılı Kanunla değişik şekli- ne göre Kurulun bütün üyeleri Yargıtay tarafından seçilirken, 1982 Anayasa- sı’nda üyelerin Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından seçimle belirleyecekleri üçer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanma- sının öngörülmesi olduğu kabul edilmektedir.467

Bu çerçevede, üyelerini yargı organının seçtiği, ayrı sekretaryası bulunan bağımsız Yüksek Hâkimler Kurulu döneminden, Adalet Bakanlığı binasından çalışan, ayrı bütçesi ve kalemi bulunmayan, üye seçiminde yürütmenin başı du- rumunda bulunan Cumhurbaşkanının etkili olduğu, oluşumunda yürütmenin temsilcisi konumundaki Adalet Bakanının Başkan ve Müsteşarının doğal üye sıfatıyla oy hakkına sahip olarak yer aldığı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu dönemine geçilmesi yargının vurgun yemesi olarak nitelendirilmiştir.468

b. Teşekkülü ve Görevleri

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, üç asıl üç yedek üyesi Yargıtay Ge- nel Kurulu’nun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulu’nun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içerisinden Cumhur- başkanınca seçilen beş üye ile Anayasa tarafından doğal üye kabul edilen Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarından oluşan yedisi asil, beşi yedek on iki üyeden müteşekkildir.

465 GÖZÜBÜYÜK, A. Şeref, Anayasa Hukuku, Anayasa Metni ve 11. Protokole Göre Hazır-

lanmış Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Son Değişikliklerle Güncelleştirilmiş 11. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara 2003, s.271; BİNGÖL, s.74.

466 ÖZAY, (1991), s.112.

467 ÖZBUDUN, (2005), s.361.

Üyelerin seçimi, Yargıtay ve Danıştay’ın salt çoğunlukla toplanan Genel Kurullarında yapılan diğer seçim işlerinde uygulanan usuller dairesinde gizli oyla yapılır. Seçim işleri dönemin sona ereceği tarihten bir ay önce bitirilecek şekilde, seçim gününün tespiti ve Genel Kurul üyelerine duyurulması, ilgili Yük- sek Mahkeme Başkanınca sağlanır.

Seçimlerin sonucu adayların aldıkları oylar belli edilmeksizin soyadı sıra- sına göre düzenlenecek liste halinde Adalet Bakanlığı aracılığı ile Cumhurbaş- kanlığına sunulur. Cumhurbaşkanı, listenin sunuluşu tarihinden itibaren on beş gün içerisinde yeni üyeleri seçer. (HSYKK M. 6)

Seçilen asıl ve yedek üyelerin Kuruldaki görev süreleri dört yıldır. Süresi bitenler yeniden seçilebilir. Seçilen asıl ve yedek üyelerden görev süresi bitecek olanlar dört ay önce, bunun dışında herhangi bir sebeple boşalan üyelikler, bo- şalma tarihinden itibaren en geç bir hafta içinde Adalet Bakanı tarafından Yargı- tay veya Danıştay Başkanlığına ya da her iki Başkanlığa bildirilir.

Seçimle gelen asıl üyeler bu görevleri süresince başka bir iş ve görev ala- mazlar. Bu üyelerin Yargıtay ve Danıştay’daki kadroları ile ilgileri kesilmez. (HSYKK M. 7)

Başkanlığını Adalet Bakanının yaptığı Kurul, seçimle gelen üyeleri arasın- dan bir başkanvekili seçer.

1982 Anayasası’nın 159 ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, başta Yargıtay, Da- nıştay ve Uyuşmazlık mahkemesinin askerî yargı dışından gelen üyelerinin se- çimleri olmak üzere, Adalet Bakanlığının bir mahkemenin veya bir hâkim veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değişti- rilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak ve diğer bütün hâkim ve savcı- ların, mesleğe kabul edilmesi, atanması ve nakledilmesi, müstemirren ya da ge- çici olarak yetkilendirilmesi, terfi etmesi ve birinci sınıfa ayrılması, meslekten çıkarılması, disiplin cezası ile tecziye edilmesi, görevden uzaklaştırılması gibi özlük işlemlerini yapmak ve Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yeri-

ne getirmekle yetkili ve görevlidir. Kurul, bu görevini karar organı ve itirazları inceleme kurulu olarak yerine getirecektir.

Kurulun çalışma sistemi, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nda açıklanmıştır. Buna göre:

Kurul, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve İtirazları inceleme Kurulu, olarak görev yapar. (HSYK İç Yön. M. 2)

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na Adalet Bakanı başkanlık eder. Kurul, Adalet Bakanının bulunmadığı zamanlarda başkanlık etmek üzere seçimle gelen asıl üyeler arasından seçilen başkan vekili kurula başkanlık eder. Başkan vekili de bulunmazsa Kurula, seçimle gelen asıl üyelerden kıdemlisi başkanlık eder. Kıdem, Yüksek Mahkeme Üyeliğine seçilme tarihi esas alınarak saptanır. Eşitlik halinde yaş esas alınır. (HSYKK M. 8)

Kurul; Başkanın, onun yokluğunda Başkan vekilinin daveti üzerine, üye tamsayısı ile toplanır. Yargıtay ve Danıştay’a mensup asıl üyelerin Başkanlık ettiği hallerde veya yokluğunda toplantı yeter sayısının sağlanması için asılları yerine, Kurula kıdem sırasına göre yedekleri iştirak eder. (HSYKK M. 10) Ba- kanlık Müsteşarının Kuruldaki üyeliği asli görevi süresince devam eder. Müste- şar bulunmadığı zaman kendisine vekâlet etmekte olan Kurula katılır. Kurul ka- rarlarını salt çoğunlukla alır. Üyeler kabul veya ret şeklinde oy kullanırlar. Çe- kimser oy ret sayılır.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile İtirazları İnceleme Kurulu, disip- lin cezalarının uygulanması ve itirazların incelenmesine ilişkin kararlarında, hâ- kimlik (ve savcılık) mesleğinin şeref ve itibarını korumak ve kamu yararını her düşüncenin üstünde tutmak ilkelerini ve ilgili hâkim ve savcının leh ve aleyhin- deki delillerin serbestçe takdirinden edinilen vicdanî kanaatini esas almakla yü- kümlüdür. (HSYKK M. 13)

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan ve Üyeleri ile yedek üyeleri: İş kendisi ile ilgili ise, İlgilinin, evlilik bağı kalmasa bile karı veya kocası, nesep- ten veya sebepten usul veya füruu veya onunla evlat edinme bağı veyahut ilgili ile aralarında ikinci dereceye kadar (Bu derece dâhil) sebepten veya evlilik sona

erse dahi ikinci dereceye kadar (Bu derece dâhil) sebepten civar hısımlığı olursa, Aynı işte tanık olarak dinlenmiş, bilirkişilik, hâkimlik veya savcılık yapmış ya da daha önce işin soruşturulması ile görevlendirilmiş ise, İlgili ile aralarında bakılan işe esas olan olaydan önce açılmış bir dava varsa, Kurula katılamazlar ve her- hangi bir şekilde işe bakamazlar. (HSYKK M. 14)

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı, üyeleri ve yedek üyeleri işe bakamama hallerinde ve ilgili ile arasında bir husumet veya tarafsızlıklarını şüp- heye düşürecek önemli bir halin mevcut olması durumunda, kendiliklerinden işi görmekten çekilebilecekleri gibi ilgili tarafından da ret olunabilirler. (HSYKK M. 15) Reddin, inceleme başlamadan veya ret sebebi daha sonra meydana gelmiş ise, öğrenilmesinden başlayarak on beş gün içinde ve her halde karar verilmeden önce yapılması lazımdır. Ret isteği, reddi istenen üye yerine yedeğinin kurula katılmasıyla incelenerek sonuçlandırılır. Kurulun toplanmasına engel olacak sa- yıda üye reddine ilişkin istekte bulunulamaz. Ret isteği üzerine Kurulun verdiği kararlara karşı esasla birlikte, itirazları inceleme Kuruluna itiraz olunabilir.

Toplantı Gündemi, toplantıdan en az bir gün önce asıl ve yedek üyelere duyurulur. İtirazları inceleme Kurulu gündemleri, görüşme gününden en az yedi gün önce Kurul üyelerine verilir. Gündem, Kurul Başkanı veya Başkan vekili tarafından işin önemine, ivedi veya süreli oluşuna göre düzenlenir. (HSYK İç Yön. M. 8)

Kurulda yapılan işlemler ve bunlarla ilgili görüşmeler gizlidir. Aksine ka- rar alınmadıkça oylama açık olur. Gizli oylamaya ilişkin hükümler saklıdır.

İlgililer, Kurul kararlarının kendilerine tebliğinden itibaren on gün içinde yeniden inceleme talebinde bulunabilirler. Bu talebi de aynı usulle yine kararı veren kurul inceler. (HSYKK M. 11)

Kurulca yeniden incelenerek verilen karara karşı, ilgililer tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde itirazda bulunabilirler. Bu tür itirazlar Adalet Bakanının, kendisinin yokluğunda başkan vekilinin başkanlığında seçimle gelen asıl ve ye- dek üyelerden oluşan “İtirazları inceleme kurulu”nda incelenerek sonuçlandırılır.

Bu kurulun toplantılarına başkan hariç en az 8 üyenin katılması ve kararın, katı- lan üyelerin oy çokluğu ile alınması şarttır. (HSYKK M. 12)

İtiraz üzerine verilen kararlar kesin olup bunlar aleyhine başka hiçbir idarî veya yargı merciine başvurulamaz.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, atama ve nakillerde uygulanacak ob- jektif ilkeleri bir yönetmelikle tespit eder ve bu yönetmelik Resmi Gazetede ya- yınlanır469. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü atama ve nakil isteyen hâkim ve savcıların taleplerini, sicillerini ve diğer durumlarını inceleyerek, ka- nuna, Atama ve Nakil Yönetmeliğine uygun olarak bir taslak hazırlar ve Hâkim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na sunar.

Söz konusu taslak, ilgililerin gizli ve açık sicilleri ve diğer belgelerle bir- likte kurul tarafından bir ay içinde incelenerek ve gerekirse değişiklikler de ya- pılmak suretiyle kesin şeklini alır ve Adalet Bakanlığına tevdi edilir. (M. 19) Görüldüğü gibi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bir karar organı olarak gö- rev yapmakta, verdiği kararların uygulanması ise, 10. maddeye göre kurulun sekretarya görevini yapacak olan Adalet Bakanlığı’na ait bulunmaktadır.

c. Kurul Kararlarının Niteliği

Kurulun kararları yargı denetimi dışında bırakıldığından, öncelikle bu ka- rarların hukukî niteliğini belirlemek gerekir. Zira kararların niteliği, yargısal de-

Benzer Belgeler