• Sonuç bulunamadı

B. Performans Bilgileri

1. Faaliyet ve Proje Bilgileri

1.8. Gelir Politikalarına İlişkin Çalışmalar

1.8.1. Katma Değer Vergisi Oranları İndirildi

2007/12143 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile gıdada, özellikle meyve-sebze ve et ürünlerinde taze ürünlerle işlenmiş veya dondurulmuş ürünler arasında farklı uygulanan Katma Değer Vergisi (KDV) oranları yeniden düzenlenerek, yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmiş ve standart hale getirilmiştir.

Ayrıca, söz konusu Karar ile turizm sektörünün rekabet gücünü artırmak için otel, motel, pansiyon, tatil köyü, lokanta, pastane, kahvehane, kıraathane, kır kahvesi, çay ocağı, çay bahçesi ve kafeteryalarda sunulan hizmetler ile ilgili uygulanan KDV oranları da 01/01/2008 tarihinden itibaren yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmiştir.

1.8.2. Vergi Sistemini İyileştirmeye ve Mükelleflere Kolaylık Sağlamaya Yönelik Düzenlemeler Yapıldı

Mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak amacıyla oluşturulan ve vergisel konularda yüz yüze danışmanlık hizmeti veren Mükellef Hizmetleri Merkezi, 03/03/2008 tarihi itibarıyla hizmet vermeye başlamıştır.

Vergisel konularda açıklanacak bilgilerin kamuoyuna daha hızlı ulaştırılması, veri dağıtım çeşitliliğinin artırılması kapsamında geliştirilmiş olan “Kısa Mesaj Bilgilendirme Servisi” ile verginin tahakkuk ve tahsil işlemleri kapsamında, kısa mesaj uygulaması yoluyla Motorlu Taşıtlar Vergisi borç ve ceza sorgulama hizmetleri verilmeye başlanmıştır.

İhtilaflı alacakların en kısa sürede tahsilinin sağlanması ve yargının iş yükünün hafifletilmesi amacıyla 5736 sayılı “Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma ile Tahsili Hakkında Kanun” 27/02/2008 tarihinde uygulamaya konulmuştur.

KDV iadelerinde gecikmenin önlenmesi amacıyla Hızlandırılmış KDV İade Sistemi (HİS) uygulamasına geçilmiştir. Buna göre, HİS sertifikası sahibi mükelleflerin nakden ve mahsuben KDV iade talepleri, tutarına bakılmaksızın; teminat ve inceleme raporu aranmadan yerine getirilmeye başlanmıştır.

30/10/2008 tarihinde yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği ile ekonomik ve mali zorluklar nedeniyle borçlarını ödeyemeyen mükelleflere ödeme kolaylığı sağlanması amacıyla 01/09/2008 tarihinden önceki vergi borçlarının on sekiz ay süreyle yıllık yüzde 3 faizle taksitlendirilmesi imkanı getirilmiştir. Bu düzenlemeyle başta reel sektör olmak üzere mükelleflerin vergi borçlarını daha rahat bir şekilde ödemelerine olanak sağlanmıştır.

1.8.3. Asgari Geçim İndirimi Uygulamasına Geçildi

5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “Özel Gider İndirimi Uygulaması” yürürlükten kaldırılarak 01/01/2008 tarihinden itibaren “Asgari Geçim İndirimi” sistemi uygulamasına geçilmiştir.

Asgari geçim indiriminin amacı, gerçek kişilerin elde ettikleri ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kişinin medeni hali, eşinin çalışıp çalışmadığı, çocuk sayısı gibi kriterler dikkate alınarak, kişinin geçimine

katkı sağlamak amacıyla, belirli bir tutar indirilerek kişinin daha az vergi vermesi suretiyle eline daha fazla ücret geçmesini sağlamaktır.

Asgari geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için yüzde 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için yüzde 7,5 diğer çocuklar için yüzde 5’i olarak uygulanmaktadır.

Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumlu ve çağdaş vergi kanunlarının çoğunda yer alan ve mükellefin medeni halini de dikkate alan asgari geçim indirimi uygulaması ile asgari ücret üzerinden hesaplanan vergi tutarının yüzde 58’inden başlayan ve çalışmayan eş ile çocuklar için ilave oranlarla yüzde 100’üne çıkabilen oranlarda indirim sağlanmıştır. Böylece, özellikle düşük gelirliler üzerindeki vergi yükü kısmen de olsa azaltılmış ve gelir dağılımının daha adil olmasına katkıda bulunulmuştur.

1.8.4. İşveren Sigorta Priminde İndirim Yapıldı

5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinde 01/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılan değişiklikle, özel sektörde istihdam edilen sigortalılar için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesine isabet eden tutarın yüzde 5’lik kısmının Hazinece karşılanması uygulaması yürürlüğe girmiştir.

1.8.5. Varlık Barışı

Varlık barışı olarak da bilinen 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun çıkarılarak 22/11/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe konmuştur.

Bu Kanunla, gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin ülkemize getirilmesi, taşınmazların ise kayda alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması;

sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirilmek ve cüz’i bir oranda vergi ödenmek suretiyle kayda alınması ve yapılan bu beyanlardan hareketle inceleme ve soruşturma yapılmaması öngörülmüştür.

Yine bu Kanunla, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yurtiçinde sahip oldukları varlıkları işletmelerine sermaye olarak koymaları da teşvik edilmiştir. Bunun yanı sıra, yurt dışındaki iştiraklerden elde edilen gelirlerin vergisiz olarak yurda getirilmesine de imkan sağlanmıştır.

1.8.6. Vergi Konseyi Toplantıları

Vergisel politikaların oluşturulmasında ve uygulanmasında ilgili tüm kesimlerin katkılarından ve görüşlerinden faydalanmak amacıyla oluşturulan Vergi Konseyinde kamu idarelerinden, üniversitelerden ve sivil toplum kuruluşlarından toplam 52 üye yer almaktadır. Konsey, yaygın bir vergi reformu ile daha basit, öngörülebilir ve istikrarlı bir vergi sistemi oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.

Bu çerçevede, 2008 yılında Vergi Konseyi bünyesinde, 10 adedi genel kurul toplantısı olmak üzere çok sayıda çalışma grubu toplantısı yapılmıştır.

Başta Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununun yeniden yazım çalışmaları olmak üzere, çeşitli konulardaki çalışmalar devam etmektedir.

1.8.7. Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesine Yönelik Düzenlemeler

5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun 01/04/2008 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun ile Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine yönelik önemli teşvik ve destek unsurları getirilmiştir. Kanun ile getirilen Ar-Ge teşviklerinden 31/12/2023 tarihine kadar yararlanılabileceği öngörülmüştür.

Kanunun genel amacı, orta vadede yurtiçi üretimin ithalat bağımlılığının azaltılması amacıyla sanayide kullanılan ithal ara girdilerin yurtiçinde üretilmesini sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesidir.

Böylelikle sanayide Ar-Ge faaliyetlerinin yaygınlaştırılması sağlanarak özellikle ileri teknolojili ara girdilerin yurtiçinde üretilmesi teşvik edilmektedir.

Bu kapsamda, Ar-Ge harcamalarındaki vergi teşviki yüzde 40’tan yüzde 100’e yükseltilmiştir. Söz konusu düzenleme ile üretim maliyetlerinin düşürülmesi, ürün ve üretim süreçlerinde yenilikler yapılması, verimliliğin artırılması hedeflenmekte; katma değeri yüksek alanlara yönelik yatırımlar ile Ar-Ge’ye ve yeniliğe yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılması amaçlanmıştır.

1.8.8. Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele

Günümüz ekonomilerinin önemli sorunlarından birisi olan kayıtdışı ekonomi, nedenleri, sonuçları ve işleyişi bakımından karmaşık bir kavramdır. Bu nedenle, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması gerek gelişmekte olan ülkeler için gerekse gelişmiş ülkeler için çözümlenmesi gereken ciddi bir sorun haline gelmiştir.

Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik sorunları içerisinde kayıtdışı ekonominin diğerlerine nazaran ayrı bir yeri ve önemi vardır. Kayıtdışı ekonominin nedenlerine ve sonuçlarına bakıldığında; bir taraftan diğer ekonomik sorunlardan etkilendiği ve bu sorunları etkilediği görülmekte,

diğer taraftan bağımlı ve bağımsız bir değişken olduğu gözlenmektedir. Daha da önemlisi iktisadi faktörler dışında sosyal, siyasi, psikolojik ve ahlaki nedenlerin tamamıyla yakın ilişki içinde olduğu bilinen kayıtdışı ekonomi, teorik olarak birçok çözüm önerileri sıralanan; ancak bir türlü ortadan kaldırılamayan bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu kapsamda, güçlü bir toplumsal iradeyle tüm kesimlerin katıldığı kapsamlı bir mücadele stratejisi oluşturulması, kayıtdışı ekonominin zararlarına yönelik olarak toplumun bilinçlendirilmesi, kayıt altına girmenin teşvik edilmesi, mevzuat ve işlemlerin basitleştirilmesi, etkin bir denetim ve ceza sisteminin geliştirilmesi, idareler arasında veri paylaşımının güçlendirilmesi ve etkin bir koordinasyon sağlanması amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı'nın koordinatörlüğünde “Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı 2008–2010” hazırlanmış ve planlanan faaliyetler 1 Temmuz 2008 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanmıştır.

Söz konusu Eylem Planı, 2009/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi olarak 05/02/2009 tarih ve 27132 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Gelir İdaresi Başkanlığı koordinatörlüğünde Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun işbirliğiyle hazırlanan söz konusu eylem planı gerek idareler arası gerekse toplumsal mutabakatın sağlanmasına yönelik olarak atılan önemli ve kapsamlı bir adımdır.

Hazırlanan bu eylem planıyla, kayıt içi faaliyetleri özendirmek, denetim kapasitesini güçlendirmek ve yaptırımların caydırıcılığını artırmak ve ayrıca kurumsal ve toplumsal mutabakatı sağlamak ve güçlendirmek hedeflenmiştir.