• Sonuç bulunamadı

C. Evlenme Engelleri

2. Geçici Evlenme Engelleri

Geçici evlenme engelleri sadece İslâm hukuk sisteminde bulunmaktadır. İdari hukuk sistemlerinde evlenme engellerinin geçiciliğine yer verilmemektedir. Mesela; “Başkası ile nikâhlı kadın veya erkek nikâhlanamaz.”198 denilmektedir. Bu durum geçicidir ve kişi boşandıktan sonra başkası ile evlenirse o nikâhı devletin bile yok sayma hakkı bulunmamaktadır.199 İslâm hukukunda da olduğu gibi Müslüman bir kadın, müşrik veya ehli kitap bir erkekle evlenemez.200 Ancak İslâm’ı kabulünden sonra nikâhlanmaya izin verilmektedir. Bununla birlikte Müslüman iken nikâhlanıp daha sonra dinden çıkarsa kadınlar için nikâh batıl olmaktadır.201 Böyle geçici durumlar idari ve dini hukukta varlık ve mevcudiyetini sürdürmektedir.

194 Nisâ’ 4/23.

195 Ahzâb 33/37.

196 Orhan Çeker, “İslâm Hukukunda Süt Akrabalığı” İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 34, 2019, 341-358.

197 11. md., 4. fıkra.

198 11. md., 2. fıkra.

199 27. md., 4. fıkra.

200 Bakara 2/221.

Nikâhın önündeki geçici engelleri tarafların kendilerinden kaynaklanan ve tarafların bağlı olmayıp başkalarına bağlı olan engeller olmak üzeri iki kısımda inceleyeceğiz.

a) Taraflara Bağlı Engeller 1) Ergenlik Çağı

KCMK’da nikâhı yapılacak tarafların on sekiz yaşından yaş almaları iki taraf için şart olarak bildirmektedir.202 Bununla birlikte, çocuklar 17 yaşına bastıklarında ailelerinin veya yasal vasilerinin izniyle evlenebilmektedirler. 16 yaşındaki çocuklar ise ‘istisnai durumlarda ve hayati önem arz eden bir gerekçenin olması şartıyla’ mahkemeden alınan özel izinle evlenebilmektedirler. İslâm hukukunun fürû fıkıh eserlerinde küçüklerin velileri tarafından evlendirilebileceğine hükmedilmektedir.203 Tarafların ikisi için istenen âkil ve bâliğ olma yani tasarruf ehliyetine sahip olma şartı böyle bir durumda velilerine yüklenmektedir. Küçük yaştaki çocukların yerine evlilik akdi baba, dede veya hâkim tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte Hanefîlere göre küçük yaştaki çocuklar, baba veya dedeleri tarafından evlendirilmişse, bülûğ çağına girdiğinde tarafların muhayyerlik hakları bulunmaktadır.204

2) Aklının Yerine Gelmesi

KCMK’da tıbbi raporu olanların nikâh akdinin yapılmasına müsade edilmemiştir. Nikâh akdi yapmaya elverişli olmayan veya kendisine nikâh izni verilmeyenlerin biri de aklı noksan kimselerdir. İslâm hukukunda buna “cünûn” denir. Cünûn kişinin aklının veya temyiz kudretinin yok olması durumu olarak ifade edilir.205 Bu durumdaki bir kişinin hak sahibi olma veya borçlu olabilme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu yüzden böyle bir kişi küçük çocuk hükmünde olup kendi ihtiyarı ile evlenmeye elverişli değildir. Fakat daha sonra bu kişinin aklı tekrar tıbbi müdahale ile veya doğal yolla yerine gelirse evlilik ve nikâh akdi yapmaya ehil olabilir.

202 10. md., 1. fıkra.

203 Şeybânî, el-Câmi’u’s-sağîr, 170

204 Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhü’l-İslâmî ve edilletühû, VII, 180.

3) Başkası İle Evli Olması

Kazakistan Cumhuriyeti Nikâh ve Aile Medeni Kanunu’nda evlenme engelleri olarak; “Daha önce başkası ile nikâhlı olan ikinci kez nikâhlanamaz.”206 maddesi yer alır. Bu madde gereği erkek veya kadın ayrılmadan yani birinci nikâh geçerliliğini yitirmeden ikinci bir nikâh gerçekleştiremez. İslâm hukukunda erkekler için nikâhın sınırı dört, kadınlar için tektir. Bu nedenle nikâhlı olan bir kadına evlilik teklifi götürmeye izin verilmemiştir.207 Bunun için bir kadının bir kişi ile nikâhlı olması, ikinci bir kişiyle ile nikâhlanması engel teşkil etmektedir.

4) Hürriyetinin Olmaması

İdari kanunlarda hür olmayan insanlardan bahsetmek oldukça zor veya imkânsızdır. Ancak hürriyrti kısıtlı veya kısmen kısıtlı olanlardan bahsetmek mümkündür. Hapis ve ev hapis cezası alan kimselerin Kazakistan medeni kanunda evlenemez gibi madde yoktur. İslâm hukukunda ise köle veya cariye olanların evlilik yapması, nikâhlarının kıyılması ancak efendilerinin izni ile gerçekleşmektedir. Efendilerinin veya efendisinin izni veya onaylaması olmadan yapılan nikâh akdi hükümsüzdür.208

b) Taraflara Bağlı Olmayan Engeller 1) Akraba Hısımlığından Doğan Engeller

Kazak toplumunda akrabalık, Kur’ân’da zikredilen kadınları kapsamakla birlikte daha da geniş bir yer tutar. Kazak toplumunda akraba denilince öncelikle ayette geçen akrabalar, baba tarafından gelen akrabalar ve son olarak da aynı kabileden gelenlerin hepsi akraba sayılır ve mecburiyet olmadıkça kendi aralarında evlilik yapmazlar. Kazak toplumunda bazı durumlarda evlenecek kişilerin yedi göbeğe kadar ataları sayılır. Buraya kadar ortak ataları varsa evlenmelerine müsaade edilmez. Fakat sekizinci atadan ortak bir atalarının olması evliliklerine bir engel teşkil etmez. Evlenme engelleri hakkındaki akrabal konusunda medeni kanunda ise Babasın, anne babası bir gardeşleri ve annesinin anne babası bir gardeşleri, hem anne hem baba tarafından nisesi ve dedesi,

206 11. md., 2. fıkrası.

207 Nisâ’ 4/24.

evlatlık çocukları ile evlenme engelleri olarak belirlemiştir.209 Burada süt gardeşler ve geleneksel olan hususi engelleri eklemek gerektiğini düşüniyorum. Akrabalık yönünden bir erkek için nikâhlanmaya izin verilmeyen kadınların tarifi Kur’ân-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz,

erkek kardeşinizin kızları, kız kardeşinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup, himayenizde bulunan üvey kızlarınızla evlenmeniz size haram kılındı.”210 İslâm hukukunda nikâhı yapılmayan kimseler kesinlikle bildirilmektedir. Akrabalık her toplumda farklı farklı algılanabilmektedir.

2) Başkası İle Nikâhlı Olmaktan Doğan Engeller

KCMK 11. maddesi ikinci fıkrasında yer alan kanuna göre tarafların biri nikâhlı olursa ikinci bir nikâh kıyılmaz. Birinci nikâhın sonlanması için yapılan başvuru hemen neticelenmez. Hâkim en az 6 ay veya 180 gün geçmeden resmi nikâhı sonlandırmaz.211 Bu nedenle ikinci nikâhın gerçekleşmesi için aradan belirlenen zamanın geçmesini bekler. İslâm aile hukukunda evli olan bir kadın nikâh bağı ile kocasına bağlıdır. Bu nikâh ile kocasına bağlılığı “boş ol” veya buna benzer talak sözleri ve iddet süresinin bitimi ile son bulur. Nikâh bağı sonlanmayan bir kadının başka bir erkekle nikâhlanmasına da izin verilmemiştir.212 İkinci bir erkekle evlenmesi birinci kocası ile olan nikâh bağının tamamen bitmesine bağlıdır. İslâm aile hukukunda boşanan veya kocası ölen kadın iddet beklemek zorundadır. İddet süresini henüz bitirmeyen kadınlarla nikâhlanmaya izin verilmemiştir.213