• Sonuç bulunamadı

Gazi Çocukları İçin–

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3 ESERLERİ

7. Gazi Çocukları İçin–

Aka Gündüz’ün, çocuklara yerli malı ve tasarruf bilinci aşılamak için üç seri kitaptan oluşan piyesler kaleme alır. Kitapların ön iç kapaklarında sırasıyla 3, 4 ve 5. “Tasarruf ve Yerli Malı Haftasında bütün Türk mekteplerinde oynanmak üzere Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından basılmış olduklarına ilişkin bir not bulunmaktadır.

Bu kitapların ilki Gazi Çocukları İçin–1350 adlı eserdir. Kitapta Monolog,

Kumpara, Mallar Meydanda! adını taşıyan üç piyes bulunmaktadır.

Monolog adlı piyes tek bir oyuncu üzerine kurgulanır. Çocuk olan bu oyuncu

büyüklerine seslenerek kendisinin akıllı, özlü, pek gözlü bir Gazi çocuğu olduğunu söyler. Büyüklere çalışkan olmak, tasarruf etmek, paraları Türk bankalarına yatırmak, yerli mallarını tercih etmek gibi konularda çeşitli öğütlerde bulunur.

Kumpara piyesinde biri erkek diğeri kız iki çocuk manzum bir şekilde

tasarrufun ve yerli malı kullanmanın önemini dile getirirler.

Tek perden oluşan Mallar Meydanda! piyesinde de manzum olarak memleketimizde yetişen ürünler ile üretilen malların kullanılması işlenir.

8. Gazi Çocukları İçin–II

Gazi Çocukları İçin–II351 adlı kitapta Satıcı Değil, Nah Kafa, Yemişlerin

Türküsü, Şık Şık Eden Nedir?, Arılar, Satıcılar adlı piyesler yer alır.

Satıcı Değil, Nah Kafa piyesinde kendini yenilemeyen ve inkılâplara açık

olmayanların zarara uğrayacakları ele alınır.

350 Aka Gündüz, Gazi Çocukları İçin–I, Ulus Basımevi, Ank., 1933, 23 s.

Yemişlerin Türküsü adlı piyeste çocuklara memleketimizde yetişen yemişleri

tüketmeleri tavsiye edilir.

Şık Şık Eden Nedir? piyesinde para biriktirmenin önemi manzum olarak işlenir.

Kız çocukları için bir perdelik oyun takdimiyle sunulan Arılar’da arıların çalışkanlığı ve birlikte hareket etmeleri çocuklara manzum olarak sunulmuştur.

Satıcılar piyesinde ise çocuklara yerli malı kullanmaları manzum olarak tavsiye edilir.

9. Gazi Çocukları İçin–III

Gazi Çocukları İçin–III352 adlı kitapta Türk Şekerleri, Oyun İçinde Oyun,

Kümes Oyunu, Çiftçiler ve Ökonomik Alfabe adlı piyesler yer alır.

Türk Şekerleri iki perdeden oluşan manzum bir piyestir. Verimsiz toprakların işlenerek

bereketli hâle getirilmesi konu edinilir.

Kümes Oyunu piyesinde kümes hayvanlarının önemi üzerinde durularak çocuklara

hayvan sevgisi verilmek istenir.

Oyun İçinde Oyun’da kumbara kullanarak para biriktirmenin öneminden bahsedilir ve

çocuklara tasarruflu olmaları öğütlenir.

Çiftçiler manzum bir piyestir. Türk köylüsünün çalışkanlığı, azmi, üretkenliği işlenir. Ekonomik Alfabe’de alfabenin harfleri millî değerler verilerek çocuklara öğretilmeye

çalışılır. Her harf için kendi arasında kafiyeli olan iki dize söylenir. 10. Mavi Yıldırım

Mavi Yıldırım353 piyesi dört perde hâlinde düzenlenir. Oyunun birinci perdesi yedi, ikinci perdesi on, üçüncü perdesi on bir, dördüncü perde ise on celseden oluşur.

352 Aka Gündüz, Gazi Çocukları İçin–III, Hakimiyet-i Milliye, Ank., 1934, 63 s.

353 Aka Gündüz, Mavi Yıldırım, Cumhuriyet Halk Fırkası Temsil Neşriyatı, Hakimiyet-i Milliye

Piyeste Millî Mücadele yıllarında düşmanla savaşmak için kurulan “Mavi Yıldırım” isimli teşkilatın yaptığı faaliyetler olarak ele alınır. Türk milletinin bağımsızlık uğruna her türlü fedakârlığı yapabilme azmine ve kararlılığına sahip olduğu sanat kaygısı güdülmeden verilir.

Piyesin özeti kısaca şöyledir:

Millî Mücale yıllarında düşmanı yurttan atmak için Tuncer, Yalçın ve Türköz isimli gönüllülerin liderliğinde bir teşkilat kurulur. Mustafa Kemal’in mavi gözlerinden ilham alınarak “Mavi Yıldırım” adı verilen bu teşkilat çok önemli faaliyetlerde bulunur. Tuncer, Yalçın ve Türköz’ün toplandıkları bir gün eve Firuz adında bir muhbir gelir. Tuncer ile Yalçın hemen saklanırlar. İstanbul hükümeti adına çalışan Firuz, Türköz’le her ne pahasına olursa olsun evlenmek istemektedir. Yalçın’la dört buçuk yıldan beri nişanlı olan Türköz, Firuz’un teklifini sürekli reddetmektedir. Firuz, Türközü sözleriyle yine taciz etmeye başlar. Bu duruma daha fazla dayanamayan Yalçın saklandığı yerden çıkarak Firuz’a ağır hakaretlerde bulunur. Neye uğradığını şaşıran Firuz, evi terk etmek mecburiyetinde kalır. Çok geçmeden Türköz’ün evi basılır. Firuz’un kardeşi Ayşe’nin önceden baskını bildirmesi üzerine hiçbiri yakalanmaz. “Mavi Yıldırım” teşkilatı üyeleri Mustafa Kemal’in saflarında çarpışmak üzere Anadolu’ya geçmeye karar verirler. Yol üzerinde bir handa konaklarlar. Kendilerini farklı kimliklerde tanıtırlar. Buna rağmen hancı ile köyün imamı onlardan şüphelenirler. Aralarında kısa bir gerginlik olur. İşin daha kötüye gideceğini anlayan hancı ile köyün imamı Millî Mücadele taraftarı olduklarını, gizli görev icabı bu işi yaptıklarını açıklarlar. Bu sırada Firuz da hana gelir. Hancının, imamın ve köylülerin İstanbul hükümeti lehinde oldukları zannederek onlara emirler verir. Firuz’un ihanetinden korkan Ayşe de hana gelir. Abisinden artık bu ihanetlerine son vermesini ister. Gözünü intikam hırsı bürüyen Firuz, köylülere emirler yağdırarak Yalçın’ı ve Tuncer’i yakalamalarını ister. Bu emirleri dikkate almayan köylüler Firuz’u esir alırlar. Yaptığı hainliklerin cezası olarak ilk önce kurşuna dizilmesi düşünülür. Daha sonra Millî Mücadele taraftarlarının azim ve inançlarını İstanbul hükümetine anlatması için serbest

bırakılır. “Mavi Yıldırım” teşkilatı ise Sakarya Savaşı’na katılmak için bölgeye hareket eder.

Mavi Yıldırım piyesinde vaka Millî Mücadele yıllarında geçmektedir. Sakarya

Savaşı başlamadan yaklaşık olarak beş ay önce başlayan olaylar savaşın iyice alevlenmesiyle son bulur.

Piyeste mekân olarak karşımıza ilk olarak işgal altındaki İstanbul’da Türköz’ün evi çıkmaktadır. Mavi Yıldırım teşkilatı mensuplarının Ankara’ya geçmek için konakladıkları han ile yakınlarındaki köy piyeste önemli bir işleve sahiptir.

Benzer Belgeler