• Sonuç bulunamadı

2.2. İTHALAT TALEBİNİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER

3.1.4. Gürcistan’ın Dış Ticaretine Genel Bakış

3.1.4.4. Gürcistan’da İhracatın İthalatı Karşılama Oranı

Sınır ticareti, iki komşu ülke arasında anlaşmalara bağlı olarak yapılan özel bir dış ticaret rejimidir. Türkiye’de sınır ticaretinin sınırların denizlerle ayrılmış olması durumundaki karşılığı kıyı ticaretidir. Sınır ticareti, sınır ve kıyı illeri ile bunlara komşu illerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla karşılıklı olarak yapılan ticari işlemlerdir. Bir başka tanım; sınırlarının denizlerle çevrili olduğu yerleri de kapsaması açısından “Sınır ve Kıyı Ticareti” olarak belirtilmektedir443.

Sınır ticareti, ülkenin kara sınırı olan devletlerle yaptığı genellikle özel bir rejime tabi olan bir ticaret şeklidir. Doğu Anadolu bölgesi için Kars-Ardahan-Iğdır bölgesinde deniz olmadığından kıyı ticareti değil sadece sınır ticareti kavramı kullanılabilir. Sınır ticareti genellikle sınırın iki yakasındaki bölge halkının ihtiyaçlarını karşılama amacına yöneliktir.

439 Albayrak, s. 71.

440 Froyen, s. 39.

441 Bayraktutan, s. 21.

442 Güvenek, s. 36.

443 Ceylan, s. 79.

104

Türkiye’de ilk sınır ticareti uygulamasına, 1978-79 yıllarında yaşanan petrol krizi ve döviz darboğazına çözüm bulabilmek için, Ağrı Valiliği ve İran’ın Batı Azerbaycan Genel Valiliği arasında varılan mutabakat üzerine; canlı hayvan, sigara gibi muhtelif tüketim mallarına karşılık motorin, fueloil ve benzin alımı ile başlanmıştır. 1986 yılında Hatay-Cilvegözü sınır kapısı Suriye ile 1987 yılında ise Van-Kapıköy sınır kapısı İran ile sınır ticaretine açılmıştır.

1988 yılında ise Hakkâri-Esendere, 1989 yılında da Artvin-Sarp sınır kapısı sınır ticaretine açılmıştır. 1989 yılında Erzurum ilinin komşu il statüsünde Ağrı-Gürbulak sınır kapısından İran’la, Artvin-Sarp sınır kapısından ise Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile sınır ticareti yapmasına karar verilmiştir444. 1990 yılında Kars ilinin komşu il statüsünden yararlanarak Ağrı-Gürbulak sınır kapısından İran’la, Artvin-Sarp sınır kapısından ise BDT ile sınır ticareti yapmalarına izin verilmiştir445.

Yine aynı yılın ortalarında Mardin, Hakkâri ve Şırnak illerinin Habur sınır kapısından sınır ticareti yapmalarına karar verilmiştir. Başlangıçta sınır ticareti fiili olarak Ağrı ilinde görülmekteyken, hızlı bir gelişme ile bu tür ticaret diğer sınır illerine de yayılmıştır446. Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararları ile toplam 13 ilin sınır ticareti yapması kararlaştırılmıştır. Bu illler (Ağrı, Ardahan, Artvin, Gaziantep, Hakkâri, Hatay, Edirne, Iğdır, Kilis, Mardin, Şanlıurfa, Şırnak, Van)’dır. Yapılan Ülkeler ise BDT/ Gürcistan, Bulgaristan, İran, Suriye, Nahcıvan ve Irak’tır. Ayrıca sınır ticaretiyle ilgili önemli bir düzenleme de;

Türkiye’de 13 sınır ilinde yapılan sınır ticaretinde valilerde olan yetkinin, Bakanlar Kurulu kararıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı’na devredilmesidir447.

Yıllardır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kalkındırılması hükümetlerin en büyük hedefi olmuştur. İklim koşullarının olumsuzluğu, sahip oldukları üretim faktörlerinin yetersizliği ve sanayileşmiş bölgelere uzaklığı söz konusu bölgelerin kalkındırılmasını zorlaştırmıştır.

Bölgelerarası eşitsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için özellikle hizmet sektörünün ve dolayısıyla da sınır ticaretinin gelişmesi gerekmektedir. Sınırlar politik olarak iki ülkeyi birbirinden ayırmasına rağmen sınırın iki tarafında yaşayan

444 Demircioğlu, s. 85.

445 Dinçer, s. 41.

446 Akgül, s. 49.

447 Eğilmez, s. 71.

105

insanların ekonomik sosyal ve derin kültürel ilişkileri devam etmektedir. Sınır ticareti ile bölgede yaşayan halkın refah düzeyi artmış ve girişimcilik ruhu gelişmiştir.

3.2. TÜRKİYE’NİN VE GÜRCİSTAN’NIN DIŞ TİCARETİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

SSCB döneminde refah seviyesi yüksek devletlerden Gürcistan, bağımsızlığının ilk yıllarında ekonomide büyük bir çöküntü yaşamıştır448. Yüksek enflasyon, sanayi ve tarım ürünleri üretiminde azalma, ülkeye gelen turist sayısında düşüş ve işsizlik oranında artış görülmüştür449. 1994’te uygulamaya konan ekonomik istikrar programı sayesinde 1995’ten itibaren ekonomideki gerileme durdurulmuş ve ilk kez olumlu bir ilerleme kaydedilmiş, bundan sonraki yıllarda da ilerleme devam etmiştir450.

GSYİH’in 1998’deki sektörel dağılımı incelendiğinde, en büyük payın % 30 ile tarım sektöründe olduğu görülmekte; tarımı, ticaret, hizmet ve sanayi sektörleri izlemektedir. Ancak, 1998 yılının ikinci yarısı Gürcistan açısından olumsuzluklara sahne olmuştur451. Abhazya krizi, maliye politikalarındaki başarısızlıklar ve yolsuzlukların engellenememesi, iç koşulları çok zorlaştırmıştır452. Dış faktör olarak, aynı yıl, Rusya’da yaşanan ekonomik kriz de buna eklenince, ülke ekonomik bakımdan zor bir duruma düşmüştür. 174 Gürcistan’ın ekonomik durumu, askeri gücü ve nüfusu, bölgesel güç olan Rusya’nın çok altında bir seviyededir. İhracatta genel bir azalma trendi gözlemlenmektedir. Bunun en temel sebepleri, ülke içindeki iç siyasal gelişmeler, serbest pazar ekonomisine geçişte yaşanan sorunlar, enerji kıtlığı, modern yöntemlerin uygulanamamasıdır. İthalatta ise, bir artışa rastlanmamıştır453.

Ekonomik aktivitelerin artışı ve tüketim mallarına olan talebin artması ve özellikle ülke ekonomisinin dışa bağımlı olması bu gelişmede rol oynamıştır. İhracat ürünleri genelde hammadde ve doğal kaynak niteliğindeki ürünlerdir. İthalat yapılan ülkelere bakıldığında, yine ilk sırayı Rusya almakta ve Rusya’yı, Azerbaycan, Türkiye, ABD, Ukrayna gibi ülkeler izlemektedir. İthalatı yapılan ürünler içinde ilk

448 Dinler, s. 78.

449 Karagöz, s. 87.

450 Seyidoğlu, s. 45-46.

451 Kıpıcı, s. 85.

452 Kutlar, s. 97.

453 Oktay, s. 87.

106

sırada petrol ve petrol ürünleri vardır. Ardından makine teçhizat, hafif sanayi ürünleri ve gıda sanayi ürünleri yer almaktadır.

Yabancı sermayelerin en fazla rağbet ettiği sektörler ise, sanayi, iletişim ve gıda sektörleridir. 1992 - 1998 arasında Gürcistan’a yatırım yapan ülkelere bakıldığında ilk sırayı İsrail almakta onu, İrlanda, Rusya, İngiltere, Türkiye ve ABD izlemektedir. AB, Gürcistan ile ilişkilerini ilerletmekte ve birçok konuda destek vermektedir. 176 Türkiye ile Gürcistan arasındaki ekonomik ilişkiler de, son yıllarda meydana gelen yabancı yatırım ortamının ülkede iyileştirilmesi ve ekonominin düzelmesi ile hızlı bir gelişim içine girmiştir454.

2002’de Türkiye’nin Gürcistan ile 241 milyon Dolar olan dış ticaret hacmi, 2006’da 600 milyon Doları aşmıştır. Böylelikle de, Türkiye, Gürcistan’da dördüncü büyük yatırımcı ülke konumuna gelmiştir. Son yıllarda sanayi, ticaret, ulaşım, otel ve lokanta hizmetleri ve iletişim sektörlerinde ekonomik anlamda büyüme gözlemlenmektedir455.

İnşaat sektörü, ülke ekonomisinin dinamik şekilde büyüyen sektörlerinden birisi olmakla beraber, bu alandaki faaliyetlerin temeli iç pazara yönelik ihtiyaçlardır456. Ancak dış kaynaklardan finanse edilmiş Supsa ve Bakü-Ceyhan petrol boru hatları, Şah deniz-Türkiye gaz boru hattı, enerji ve iletişim alanlarında gerçekleştirilen uluslararası projeleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Gürcistan’da 1990’lı yılların başlarında özelleştirme süreci başlamıştır457.

Özelleştirme, ekonominin yeniden yapılandırılmasında ve pazar ekonomisine geçiş sürecinde kullanılan önemli araçlardan bir tanesidir458. Gürcistan’ın ekonomik reformları, ülkenin altyapısının ve stratejik işletmeler hariç, sanayinin tamamen özelleştirilmesini kapsamaktadır. Gürcistan’da küçük ve orta ölçekli yatırımların

%80’i özelleştirilmiştir. Sektörel kısımda bakıldığında ise, özelleştirilen işletmelerin

%28,5’i tarım, %18,5’i inşaat ve %15,2’si sanayi sektöründedir. Özelleştirme oranının en düşük olduğu sektör enerji sektörü olarak gözlemlenmektedir459.

454 Ordu, s. 89-90.

455 Öner, s. 96.

456 Parasız, s. 85.

457 Yıldırım, s. 82.

458 Paya, s. 21.

459 Aktaş, s. 96.

107 4.BÖLÜM

4. TÜRKİYE’NİN GÜRCİSTAN İLE DIŞ TİCARET İLİŞKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ASSAN FOODS ÖRNEĞİ

4.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi

Bu araştırmanın amacı, Gürcistan piyasasına giriş yapacak firmaların Gürcistan ülke profilini, ihracatını ve ithalat bilgilerine daha kolay ulaşılması amacıyla yapılmıştır.

Gürcistan piyasasının geçmişi ve gelecekte olabilecek tahmini durumlar için Assan Foods şirketi ile yapmış olduğumuz çalışmalar mevcuttur.

4.2. Araştırmanın Kapsamı

Dış ticaret teorisi ve dış ticaret politikaları göz önüne alınmıştır. Türkiye ve Gürcistan dış ticaretinin geçmişten günümüze olan ticareti ve iki ülke arasında yapılan ticareti anlaşmalar Assan Foods ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bilgileri kapsamaktadır.

4.3. Araştırmanın Yöntemi

Uygulamalı araştırmalar, teorik araştırmalardan elde edilen bilgilerin saha laboratuvarlar, klinik gibi uygulama alanlarındaki işleyişini, yer, zaman, birey farklarına göre elde edilen teori, teorem ve modellerin geçerliliğini ve güvenirliliğini araştıran araştırma yöntemidir.

Araştırmada, Gürcistan ihracatı ile ilgili elde edilen teorik bilgilerin Assan Foods örneği ile uygulaması yapılmıştır.

4.4. Araştırma Örneklemi

Güdümlü örneklemede, araştırmanın amaçları doğrultusunda evreni temsil eden bir örneklem yerine, güdümlü bir alt yapı grubu, yani evrenin bir kesimi seçilir.

Araştırmada, güdümlü araştırma tekniği kullanılarak Türkiye’de ihracatın yapısı ve daha özelde Assan Foods firmasının yürüttüğü faaliyetler ele alınmıştır.

108 4.5. Araştırma Bulguları

* Türkiye Gürcistan dış ticaretini destekleyen ve zorlaştıran unsurlar nelerdir?

Türkiye-Gürcistan arasındaki ticaretin birçok avantajının bulunmasının yanında, aradaki ticaret açısından sıkıntı oluşturabilecek unsurlar da mevcuttur.

Destekleyen Unsurlar:

• İki ülkenin komşu olması

• Tüketim mallarında her iki ülkenin benzerlik göstermesi

• Vergi muafiyeti

• Her iki ülke arasında yapılan serbest ticaret anlaşmaları

• Gürcistan halkının Türk ürünlerine karşı olumlu bakış açısı

Zorlaştıran Unsurlar:

• Sınır kapısından kaçak geçişlerin olması ve bu durumun içerdeki rekabetçi yapıyı bozması

• Assan Gıda’nın göndermiş olduğu ürün gamına muadil içerde üretimin bulunması

• Ülkede yaygın olan rüşvet nedeni ile, gümrük vergilerinden kaçınmak için yerli ve yabancı firmalar kayıt dışı yollarla ülkeye büyük miktarda ithal mal sokmaktadır.

• Küresel ekonomik krizden etkilenen değişken ekonomik ortam tüketici harcamalarını engellemesi

• Gürcistan’a Rusya’dan ucuz fiyatla ürünlerin gelmesi Türkiye’nin Gürcistan’a ihracatını düşürmüştür.

* Bu iki ülkenin dış ticaretini değerlendirdiğimizde rakiplerimiz nelerdir?

Gürcistan Türkiye için son derece verimli ve bir ihracat pazarı olma özelliğine sahiptir. Bu durum da pazarda rekabetin artmasına neden olmaktadır. Assan Gıda ürünlerine rakip olan başlıca firmalar aşağıda dikkatinize sunulmuştur.

• Tat Konservecilik

• Burcu Konserve

• Marnuelli

109

* Bu iki ülkenin dış ticareti gelecekte nasıl şekillenecektir? Fırsatlar ve zorluklar nelerdir?

Gürcistan ve Türkiye arasındaki ticaret her geçen gün artmaktadır. Bu durum ilerleyen yıllarda da devam edecektir. Türkiye’deki firmaların büyük ölçüde ihracata yönelmeleri ve tüketim hızının sürekli artması bu durumu tetikleyen en önemli unsurdur.

Pazardaki ihtiyacın artması ve dünya genelinde ihracata bir yönelimin olması hem rakipleri, hem de rekabeti oldukça arttıracaktır.

Fırsatlar; şehirlerde artan gelir düzeyi nedeniyle perakende sektörü gelişmekte olup tüketici harcamaları artmaktadır. Buralarda son yıllarda yabancı yatırımlarda görülen artışla birlikte küçük bir orta sınıf ve elit bir kesim oluşmaya başlamıştır. Bu kesim daha büyük alım gücüne sahiptir ve daha fazla kişisel harcamalara ve moda ürünlere yönelmektedir.

Zorluklar; kişi başı gelir uluslararası stantlara göre düşük bir seviyededir. Son yıllardaki hızlı ekonomik büyümeye rağmen ülke genelinde işsizlik oranı ve fakirlik üst düzeylerdedir. Halen ülkenin üçte biri fakirlik seviyesinde yaşamaktadır. Ülke nüfusunun yüzde kırk sekizi kırsal kesimlerde yaşamaktadır ve çoğunlukla gıda, giyim ve ayakkabı gibi zorunlu ihtiyaçlarının dışında alım yapamamaktadır.

Gürcü halkı bir mala olan tercihlerini değişme eğilimine sahip değildirler. Gürcü halkının tutuculuğuna göre pazara en önce girenin daha avantajlı olma durumu göz önüne alınmalıdır.

* Bu iki ülkenin dış ticaretini motive edici anlaşma/devlet teşvikleri gibi unsurlar neler olabilir?

Bu iki ülkenin dış ticaretini motive edici unsurların başında vergi muafiyeti gelmektedir. Euro1 belgesinin düzenlenmesi halinde iki ülke arasında sıfır vergi oluşmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti ve Gürcistan meşeli ürünlerde ithalatdaki tüm gümrük vergilerini ve eş etkili vergileri kaldırılmıştır.

110

İthalattaki gümrük vergilerinin kaldırılmasıyla ilgili hükümler mali nitelikteki gümrük vergilerine de uygulanacaktır.

Taraflar arasındaki ticarette, ihracata hiçbir yeni gümrük vergisi veya eş etkili vergi konulmayacaktır.

İhracat ve ithalata hiçbir yeni miktar kısıtlaması konulmayacaktır.

111 SONUÇ

Türkiye-Gürcistan ekonomik ve siyasi ilişkilerin incelenip, iki ülke arasında bulunan Sarp sınır kapısının ülke ve bölge ekonomisine etkilerini belirlemek amacıyla Artvin-Hopa’da ve Gürcistan-Batum’da yaşayan vatandaşlara yönelik yapılan araştırmamızın bulguları değerlendirilmiştir460. Sarp sınır kapısı, Türkiye de yaya yolcu geçişinin olduğu tek sınır kapısıdır. Sarp sınır kapısından kimlikle geçişlerin başlaması hem ekonomik ve sosyal sorunların artmasına hem de geçiş kontrollerinin azalmasına sebep olmuştur461.

Önceleri bu sınır kapısından geçiş yapan insanlar Türkiye’den Batum’a genellikle ticari amaçlı giderken, şimdi turizm ve eğlence amaçlı gitmektedirler.

“Ülkemiz gümrük bakanının ifadesi gereğince; Türklerin eğlence ve turizm ihtiyacını azaltmak ve bu durumu kontrol altına almak için geçişler 1 TL’den 15 TL’ye çıkarılmıştır. Bu uygulama sadece Türk vatandaşlarını kapsamaktadır. Bölgeden 7.5 milyon dolar turizm ve eğlence sektörüne gitmektedir. Bu bölgemiz içinde ciddi bir rakamdır.

Sarp sınır kapısının Türkiye-Gürcistan ekonomilerinin kalkınmasında olumsuz birkaç etkisi olsa da, olumlu yönde etkileri daha fazla olmuştur. Bu olumlu etkiler iki ülke arasındaki ilişkileri ticari boyutta daha da geliştirmiş ve geliştirmeye devam etmektedir. Bu durum ise; iki ülkenin ekonomik ve siyasi ilişkilerinin gelişimine katkı sağlamaktadır462.

Buradan da Kafkasya’dan Orta Asya’ya doğru Türkiye açısından ticari ve siyasi ilişkilerin diğer ülkelerle gelişeceği, hatta bu bölgede bulunan ülkeler üzerinde etkin bir iktisadi politika sağlayabileceği gözlemlenmektedir. Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasında bir köprü olması sebebiyle, ekonomik ve siyasi ilişkiler açısından önemi gittikçe artmaktadır. Türkiye’den Asya kıtasına açılacak her gümrük kapısından serbest geçiş uygulaması yapıldığı takdirde Türkiye açısından siyasi ve ekonomik üstünlük sağlanacaktır. Avrupa da nasıl ortak dil İngilizce ise Asya da Türkçe kullanılacağı kaçınılmazdır.

Avrupa üretim tarzından, sipariş sistemine dayalı olan Asya üretim tarzına geçilmiştir. Özellikle transit taşımacılık ve lojistik deniz yolları açısından

460 Eğilmez, s. 51.

461 Aktaş, s. 52-53.

462 Eğilmez, s. 87.

112

Türkiye’nin GSMH’ne büyük katkılar sağlayacağı gözlemlenmektedir. Artvin’in ilçelerinde bir takım tarımsal alt yapı ve kara yolu ile ilgili projeler ve etütler dışında hiçbir çalışmaya rastlanmamıştır. Özellikle de Hopa’nın potansiyellerinin incelenmesi ve buna bağlı olarak lokal alt yapı çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

Artvin ve yakın illerin tarımsal üretim ve gelir düzeyinin yeterliliği sebebiyle, Sarp sınır kapısının ekonomik açıdan katkıları sayesinde bu bölgeden göçler engellenmiştir. Sarp sınır kapısı Türkiye’nin 10 Aralık 2011 tarihinden itibaren vizesiz geçişin yapılabildiği tek sınır kapısıdır. Bu uygulama, karşılıklı olarak iki ülke arasında sınır geçişleri kolaylaştırmak, ticari faaliyetleri artırmak ve ekonomik ilişkilerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla faaliyete geçmiş bir uygulamadır.

Bu açıdan yapılan araştırmalar sonucunda, ticari faaliyet amacıyla sarp sınır kapısından geçiş yapan vatandaşların sayısında, yapılan yatırımlarda ve turizm gelirlerin de önemli ölçüde artışlar meydana geldiği görülmüştür. Buda iki ülke ekonomileri açısından faydalı bir durum olmuştur. Bu olumlu gelişmeler çerçevesinde, Türkiye ihracatı açısından önemli bir sınır kapısı olduğu ve bu uygulamanın ülke ekonomileri üzerinde olumlu etkiler yarattığı sonucuna varılmıştır.

Gelecekte bu konularla ilgili çalışacak araştırmacılara yönelik olarak şunları önerebiliriz; Bu çalışma, Türkiye – Gürcistan ekonomik ve siyasi ilişkiler kapsamında sarp sınır kapısının analiziyle sınırlandırılmış ve elde edilen sonuçlar bu sınırlılıkların şekillendirmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu konuda çalışma yapacak araştırmacılara, Sarp sınır kapısına yönelik yapılacak anket çalışmasında, anket sayısı artırılarak diğer ilçelerde bu çalışmaya dâhil edilmelidir.

Türkiye – Gürcistan arasında sosyal, kültürel ve askeri ilişkilerin de inceleneceği çalışmalar yapmalarını önerebiliriz. Öte yandan, Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve dış ticaretle ilişkisi bağlamında Sarp sınır kapısı ile ilgili bundan sonra yapılacak çalışmalarda bizim çalışmamızdan farklı olarak iki ülke ihracatı ele alınabilir. Ayrıca daha fazla dış ticaret kalemi veya anlaşmalar alınarak, bu anlaşmalar arasındaki ilişki kendi içerisinde etraflı biçimde incelebilir ve belirlenen maddelere ilişkin değişkenler arasındaki nedensellik ilişkilerine bakılabilir. Yine iki ülke açısından net ihracat ve ithalat değerleri yerine anlaşmaların ayrı ayrı ihracatı ve ithalatı üzerinden de iktisadi büyüme üzerine dış ticaretin etkisi ölçülebilir.

113 KAYNAKLAR

Bayrakdar, S. (2007). 1980 Sonrası Uygulanan İktisat Politikalarının Türk Dış Ticareti Üzerindeki Etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Alkin, E. (2003). Uluslararası ticaret ve finansman. İ. Şıklar, (Der.), İktisada Giriş içinde (431- 453). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Yayını.

Koçak, S. (2006). Döviz Kurundaki Değişikliklerin Ekonomik Etkileri. Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Baldwin, R. & Richardson D. (1986). International Trade and Finance, Boston: Little Brown and Company.

Barışık, S. ve Demircioğlu, E. (2006). Türkiye’de döviz kuru rejimi, konvertibilete, ihracat-ithalat ilişkisi (1980-2001). ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi. 2(3).

Alper, M. (2010). Sürdürülebilir reel döviz kuru Türkiye örneği. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Köroğlu, E. (2004). Merkez Bankasına Alternatif Bir Yaklaşım Olarak Para Kurulu Sistemi, Dünya’daki Uygulamaları ve Türkiye’deki Uygulanabilirliği.

Yüksek Lisans Tezi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Arslan, C. (2005). Döviz kuru riski ve yönetimi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Kutlar, A. (2002). Eş-bütünleşme: Türkiye’de para talebi ve döviz kuru uygulaması.

Ankara: Yargı Yayınevi.

Arat, K. (2003). Türkiye’de Optimum Döviz Kuru Rejimi Seçimi ve Döviz Kurlarından Fiyatlara Geçiş Etkisinin İncelenmesi. Uzmanlık yeterlilik tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü.

Arda, E. (2002). Ekonomi Sözlüğü. İstanbul: Alfa Basım Yayım.

114

Aristotelous, K. (2001). Exchange-rate volatility, exchange-rate regime and trade volume: Evidence from UK-US export function (1889-1999). Economics Letters, 72(2001).

Arize, C. A. (1994). Cointegration test of a long-run relation between the real effective exchange rate and the trade balance. International Economic Journal, 8(3).

Albayrak, A. S. (2014). Otokorelasyon Durumunda En Küçük Kareler Tekniğinin Alternatifi Oto-regresyon Teknikleri ve Bir Uygulama. Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, 19 (1), 1-20.

Froyen, T. Richard. (1999). Macroeconomics Theories and Policies. USA: Prentice-Hall.

Güvenek, B., Alptekin, V. ve Çetinkaya, M. (2010). Enflasyon ve dolaylı vergilerden elde edilen geriler arasındaki ilişkinin Var yöntemiyle analizi. Kamu-İş Dergisi, 11(3).

Aytaç, A. (2004). Döviz kuru rejimlerinin ekonomik etkileri: türkiye örneği (19802001). Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Babaoğlu, B. (2005). Türkiye’de cari işlemler dengesi sürdürülebilirliği. Uzmanlık Yeterlilik Tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstatistik Genel Müdürlüğü.

Baek, J., Koo, W. W. & Mulik, K. (2009). Exchange rate Dynamics and the bilateral trade balance: The case of U.S. agriculture. Agricultural and Resource Economics Review. 38(2).

Bayraktutan, Y. (2003). Bilgi ve Uluslararası Ticaret Teorileri. Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bilimler Dergisi, 4(2), 175-186.

Binay, Ş. ve Kunter, K. (1998). Mali Liberalleşmede Merkez Bankasının Rolü 1980-1997. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Araştırma Genel Müdürlüğü, Tartışma Tebliği.

Blanchard, O. (2003). Macroeconomics. USA: Prentice-Hall.

Boratav, K. (2006). Türkiye İktisat Tarihi. Ankara: İmge Kitabevi.

115

Ceylan, C. ve Gürsoy, B. (2011). 2000 Sonrası Türkiye’nin Dış ticaret Politikası. Y.

Alpaydın, (Ed.), 2000 Sonrası Türkiye İktisadının Değişimi içinde (209-237).

İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları.

Ciğerlioğlu, O. (2007). Reel Döviz Döviz Kuru, İhracat ve İthalat Arasındaki İlişki:

Türkiye Örneği 1982 – 2005. Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Demircioğlu, M. (2010). Döviz Kuru Politikaları ve Dış Ticaret: 1980 Sonrası Türkiye Örneği. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Deviren, N. (Eylül 2004). Yeni Dış Ticaret Teorileri. Mevzuat Dergisi, 7(81), 1 Nisan 2014, http://www.mevzuatdergisi.com/2004/09a/05.htm#_f [Erişim Tarihi: 27.10.2017].

Dinçer, N. (2005). Döviz kuru dalgalanmalarının asimetrik etkileri: türkiye örneği.

Uzmanlık Tezi, Devlet Planlama Teşkilatı Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü.

Hephaktan, E. Çınar, S. ve Dündar Ö. (2011). Türkiye’de uygulanan döviz kuru sistemlerinin dış ticaret ile ilişkisi. Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi. 5, 64.

Hyman, N. David., (1992). Macroeconomics. by Irwin Inc.

İyibozkurt, E. (1995) Uluslararası İktisat Teorisi. Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları.

İyibozkurt, E. (2001) Uluslararası İktisat. Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları.

Karagöz, M. ve Doğan, Ç. (2005). Döviz kuru dış ticaret ilişkisi: Türkiye örneği.

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 15 (2).

Dinler, Z. (2007). İktisat. Bursa: Ekin Kitabevi.

Dornbusch, R. & Fischer, S. (1994). Macroeconomics (6th edition) USA: McGraw-Hill.

Akgül, E. (2010). Türkiye’de reel döviz kuru hareketlerinin analizi. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

116

Aktaş, C. (2010). Türkiye’de Reel Döviz Kuru İle İhracat ve İthalat Arasındaki İlişkinin Var Tekniğiyle Analizi, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 6(11), 123-140.

Düğer, İ. ve Dulupçu, M. (2007). İktisada Giriş. İstanbul: Türkmen Kitabevi.

Eğilmez, M. (Kasım, 2012). Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi Nedir?, Kendime Yazılar, 10 Mart 2014,

Eğilmez, M. (Kasım, 2012). Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi Nedir?, Kendime Yazılar, 10 Mart 2014,