• Sonuç bulunamadı

Güney Kafkasya Doğalgaz Boru Hattı (Bakü-Tiflis-Erzurum) Projes

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DAĞLIK KARABAĞ ÇATIŞMASINDA ULUSLARARASI ÇÖZÜM ARAYIŞLAR

4.3. BÖLGESEL ULUSLARARASI PROJELERİN DAĞLIK KARABAĞ SORUNUNA ETKİLRİ

4.3.2. Güney Kafkasya Doğalgaz Boru Hattı (Bakü-Tiflis-Erzurum) Projes

Şah Denizi sahasından üretilecek doğalgazın Türkiye-Gürcistan sınırına getirilmesi için tasarlanmıştır. Bunun için SCPC şirketi kurulmuştur ve bu şirkette TPAO da % 9 payla hissedardır. Projenin en büyük ortakları % 25.5’er hisse ile BP ve Norveç şirketi StatOil’edir. Şirketin inşaatı ve işletmesini gerçekleştirmesi planlanmıştır. Projeye göre doğalgaz hattı da BTC koridorunu kullanacaktır. Bu sayede SCP bir çok ekstra masraftan da kurtulmuş olacaktır. Yaklaşık 696 km uzunluğundaki proje 42 borular öngörmektedir. Borular ile yıllık 8.1 milyar m³ gazın AGSC-BOTAŞ arasındaki anlaşma şartlarına uygun olarak Türkiye sınırına taşınması beklenmektedir. İlave kompresör istasyonları sayesinde kapasite 22 milyar

330 Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün Dünü ve Bugünü”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999,s. 105;

http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/GenelGorunum/Genel+Gorunum.htm ; 20 Kasım, 2004 331 Elhan Şahinoğlu, “BT.C.’nin Karabağ Yolu”, Gün Seher Gazetesi, 14.07.2006

m³’e kadar çıkabilecektir. Projenin detay mühendislik çalışmaları 2003 yılında yapılmıştır. Proje maliyeti olarak 1 milyar dolar hesaplanmıştır.332

SOCAR’ın verdiği bilgilere göre Aralık 2005 itibariyle SCP’nin Azerbaycan ayağında 442 km’lik inşaat tamamlanmıştır. Aynı kaynağa göre Türkiye ayağında boru hatlarının % 90’ı, Gürcistan’da ise % 81’i tamamlanmıştır. SOCAR’a göre açılış 2006’da yapılması planlanmıştır.333

Gürcistan sınırına gelecek olan gaz hattı Erzurum’a bağlanarak Türkiye doğalgaz şebekesine ulaşmış olacaktır. Bu alandaki inşaat sorumluluğu BOTAŞ’a aittir. Türkiye Enerji Bakanlığı kaynaklarına göre ilk gaz teslimi Ekim 2006’da gerçekleşeceği beklenmekteydi.334 Fakat, projenin yapımı aşamasında gecikmeler olmuş ve 2006 yılında planlanan gaz teslimi zora girmiştir.

BTC gibi SCP de son derece stratejik bir yatırımdır. Bu sayede BTC’de olduğu gibi üç bölgesel ülke ve yatırımcı şirketlerin ülkeleri arasındaki ilişkiler iyileşmektedir. Azerbaycan başta olmak üzere tüm katılımcı ülke ekonomilerine destek veren SCP, aynı zamanda bölgesel entegrasyona da olanak sağlamaktadır. Hattın geçtiği bölgelerde uluslararası yatırımlar artacaktır. 3 ülke arasındaki karşılıklı ticari ilişkilerde de gelişme beklenmektedir. Türkiye açısından bakıldığında ise Hazar Bölgesi’ne adeta ikinci bir bağ atılmış olacaktır.335 Bu boru hatlarını demir yolları, kara ve hava yolları izleyecek, ekonomik ilişkiler hatlar ile güçlenecektir. Hem Türkiye’nin, hem de Hazar Havzası’nın gaz konusunda Rusya’ya olan bağımlılığında bir nebze olsun hafifleyecektir. Türkiye tüketici olarak yeni kaynaklara kavuşacak, Hazar ülkeleri de çıkış kapısı olarak yeni bir alternatife kavuşacaklardır. Türkmenistan ve Kazakistan’ın da hatta bağlanması SCP ve Türkiye’nin önemini bir kez daha arttıracaktır. Doğu-Batı Enerji Koridoru’nun oluşturulması daha da kolaylaşacak ve Avrupa pazarlarına Kafkasya, Orta Asya ve

332 Sedat Laçiner, Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) Projesi Ders Notu, http://www.usakgundem.com/makale.php?id=128

333 Cenk Sidar, “Türkiye’nin Enerji Güvenliği” Radikal Gazetesi, 21.01.2007 334 Türkiye Gazetesi, 14.05.2006

335 Ahmet Nejdet Pamir, “Kafkaslar ve Hazar Havzasındaki Ülkelerin Enerji Kaynaklarının Türkiye’ni Güvenliğine Etkileri”

Ortadoğu enerjilerinin Türkiye üzerinden ulaşımı daha kolay bir hale gelecektir.336

Projenin tamamlanması ve Türkmenistan, Kazakistan gibi Hazar Havzası devletlerinin de projeye katılımları sağlandığı taktirde Azerbaycan sadece ekonomik çıkar sağlamakla kalmayacak stratejik olarak da konumunu daha da geliştirmiş olacaktır. Hazar geçişli petrol ve doğal gaz boru hatlarının da gerçekleşmesi halinde Azerbaycan’ın hem önemli doğal kaynaklara sahip olması bakımından, hem de enerji hatları geçiş ülkesi olma itibariyle bölgedeki önemi daha da artacaktır.

Ermenistan Dağlık Karabağ sorununda sergilediği uzlaşmaz tavır sonucunda BTC boru hattı projesinde olduğu gibi, bu projenin de dışında kalmayı tercih etmiştir. Bu durum bölgede Azerbaycan ve Gürcistan’ın önemini giderek artırırken, Ermenistan’ın da uzlaşmaz ve bölge barışını tehdit eden bir devlet gibi görülmesi sonucunu doğurmuştur. Ermenistan bölgesel projelere karşı çıkarken bir taraftan Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Asya bağlantılı enerji projelerini engellemeyi hedeflerken Rusya’yla da paralel bir politika izlemektedir.

Rusya, BTC projesinin gerçekleşmesinin ardından Bakü–Erzurum doğal gaz hattının da buna eklenmesi durumunda Hazar Havzası’ndaki enerji politikasının iflas edeceği, Orta Asya ve Kafkasya’daki etkinliğini kaybedeceği düşüncesiyle Azerbaycan üzerinde baskı uygulamaya başlamıştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’ndan sonra, ucuz Azeri gazının Türkiye’ye taşınmasını öngören Şahdeniz Projesi Rusya tarafından engellenmeye çalışılmaktadır. Enerji alanındaki ikinci büyük prestij yatırımı kabul edilen Şahdeniz’in devreye girmesiyle Türkiye, 120 dolara ucuz doğalgaz temin etme imkanına kavuşacak.337 Proje, Rusya ve İran’ın verdiği fiyatların neredeyse yarısı kadar bir maliyetle gaz alımı sağladığı için Enerji Bakanlığı’nın da pazarlık masasındaki eli güçlenecek. BOTAŞ’a gaz satışında fiyat düşürmek istemeyen Rusya ise Azerbaycan üzerinde baskı kurarak Şahdeniz’i engellemeye çalışmaktadır. Rus doğalgaz devi Gazprom, Azerbaycan’a verdiği gazın miktarını gelecek yıldan itibaren 4,5 milyar metreküpten 1,5 milyar metreküpe indirecek. Gazprom sözcüsü Sergey Kupriyanov, Şahdeniz’den gaz almayı ve kendi iç üretimini artırmayı planlayan Azerbaycan’dan gelen istek üzerine kararın

336 BP Statistical World review of Energy, Haziran 2005 337 Halka ve Olaylara Tercuman Gazetesi, 23.07.2006