• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DAĞLIK KARABAĞ ÇATIŞMASINDA ULUSLARARASI ÇÖZÜM ARAYIŞLAR

4.2. ULUSLARASI KURULUŞLAR VE BARIŞCIL ÇÖZÜM ÇABALAR

4.2.3. Cumhurbaşkanlarının Yüz Yüze Görüşmeler

Nisan 1999’dan itibaren ABD’nin girişimiyle Cumhurbaşkanlarının doğrudan görüşmeleri yapılmaya başlanmıştır. AGİT Minsk Grubu bu girişimi desteklediğini ve Cumhurbaşkanlarının görüşmelerinin sürdürülmesinin gerekliliğini beyan etmiştir. Cumhurbaşkanlarının doğrudan görüşmelerinin başlanmasından sonra AGİT Minsk grubu artık aracılık değil, gözlemcilik görevini yerine getirmeye başlamıştır.307

2001 yılının başından itibaren görüşmeler süreci yeniden hız kazanmıştır. Görüşmeler doğrudan Cumhurbaşkanları tarafından yürütülüyordu. Tarafların en üst düzeyde görüşmeleri kamuoyunda sorunun çözümü konusunda olumlu gelişmelerin yaşanacağı izlenimi oluşturmuştu. Uluslararası kuruluşlar da Cumhurbaşkanlarının doğrudan görüşme yoluyla anlaşma sağlayabileceklerinden hareket ederek sürecin bu çerçevede yürütülmesini desteklemişlerdi.308

Fransa devlet başkanı Jacques Chirac girişimiyle Ocak 2001’de Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları arasında görüşmelerin yeni turu başlamıştır. Paris görüşmesi ciddi müzakerelere sahne olmuş olsa da bir sonuç alınamamıştır. Buna rağmen taraflar sorunun görüşmelerle, barışçıl yöntemlerle çözümünde istekli olduklarını ve görüşmelerin sürdürülmesinden yana olduklarını beyan etmişlerdi. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac da taraflar arasında uzlaşma elde olunması için girişimlerini bundan sonra da sürdüreceklerini açıklamıştır.309

Aynı yılın Mart ayında Cumhurbaşkanları Paris’te tekrar görüştüler. Bu görüşme barış anlaşmasının imzalanacağı günün yakın olduğu yönünde yorumlara neden olmuştur. Fakat, bu görüşmeden de alınan sonuç öncekinden farklı olmamıştır. Tarafların üzerinden anlaştıkları tek nokta görüşmeleri sürdürmek ve çözüm için çabaları artırmak olmuştur. Bu görüşmeden sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı

307 Hadı Recebli ; V.İbayev, Avrupa Beynelhalk Teşkilatları, Bakü 1999 s. 63 308 Elşad Abdullayev, a.g.e., s. 112

Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Dağlık Karabağ sorunun çözümü ile ilgili gelişmeleri görüşmüştür. Türkiye bir kez daha Azerbaycan’ın çıkarlarını sonuna kadar savunacağını ve Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’ı desteklemeye devam edeceğini bildirmiştir.310

Daha sonra ABD dışişleri bakanı C. Pauell cumhurbaşkanlarını görüşmelerde yeni bir tur başlatmak için ABD’ye davet etti. Minsk grubu eşbaşkanlarıyla beraber C. Pauell de katıldığı görüşmeler 3 Nisan’da Kei West’de başlamış ve üç gün sürmüştür. Minsk grubu eşbaşkanları yeni bir teklif üzerinde çalıştıklarını ve bunu Haziran’da Cenevre’de yapılacak görüşmelerde Cumhurbaşkanlarına sunacaklarını açıkladılar. Fakat, daha sonra bu görüşme yapılmamıştır. Kei West görüşmelerinden barış anlaşmasının imzalanması beklense de hiçbir uzlaşma elde edilemedi ve taraflar sadece barış konusunda ilerleme kaydettiklerini açıklamakla yetinmişlerdi. Böylece, çözüm konusunda bir girişim daha sonuçsuz kalmıştır.311

Nahçivan’ın Sederek kasabasında 15 Ağustos 2002’de iki ülke Cumhurbaşkanlarının 4 saat süren görüşmesinde de bir gelişme yaşanmamıştır.312

Cumhurbaşkanlarının görüşmelerinde önemli sonuçlar elde edilmemesine rağmen tarafların üzerinde önemle durdukları konu görüşmelerin sürdürülmesiydi.

Bu süre içerisinde Azerbaycan dış politikada bazı avantajlı durumlar elde etmeyi de başarmıştır. İlk önce Azerbaycan, dünya kamuoyunu barışçıl yollarla, görüşmelerle çözümünden yana olduğuna ikna edebilmiştir. Bununla beraber Avrupa Konseyi ve İKÖ gibi uluslararası kuruluşlar tarafından Ermenistan’ın Azerbaycan’ın topraklarını işgal ettiğini ve bu ülkenin saldırgan taraf olduğu gerçeğini açıkça ifade edilmesi başarısını elde edebilmiştir.

SSCB’nin çözülme sürecinde ABD’nin birlikten ayrılarak bağımsızlığa kavuşan cumhuriyetlere “Özgürlüklere Destek Fonu” çerçevesinde yapılan doğrudan mali yardımların Azerbaycan’a yapılmasını engelleyen 907 sayılı ilavenin

310 Azerbaycan Gazetesi, Mart 2001

311 Füzuli İsmayılov, Karabağ Konflikti ABD’nin Global Siyaseti Konteksinde, Azerbaycan Milli Ansklopedi Neşriyatı, Bakü 2001 s.121

yürürlülüğünün durdurulması Azerbaycan Dış Politikası açısından önem arz ediyordu. 24 Ekim 2001’de ABD senatosu 907 sayılı ilavenin yürürlülüğünün durdurulmasına ilişkin önerini kabul etmiştir. 907 sayılı ilave ABD yardımlarının önünde bir engel olmakla kalmıyordu, aynı zamanda Ermenistan’lı politikacılar ve Ermeni lobisi için Azerbaycan’a karşı dış dünyada önemli bir propaganda aracı gibi de kullanılmaktaydı.313

Bu dönemde Azerbaycan dış politikası açısından bir diğer önemli başarı da 30 Nisan 2002’de Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan’ın devlet başkanlarının Trabzon’da gerçekleştirilen zirvesiydi. Bu zirvede uluslararası terör ile mücadele ve boru hatlarının güvenliği konuları görüşülmüştür. Zirve sonunda bölgenin üç ülkesi uluslararası terörle mücadele konusunda anlaşma imzalamıştılar.314 Dünya kamuoyunu yakından ilgilendiren uluslararası terör gibi bir konuda bölge ülkeleri işbirliğine giderken Ermenistan böyle bir işbirliğinin dışında kalmıştır. Bu durum Azerbaycan’ın elini kuvvetlendirirken Ermenistan’ı zor duruma düşürmüştür.

10-11 Şubat 2006’da, her iki devlet başkanı tekrar Paris’te görüşmüşlerdi. Bu görüşmelerde AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanları, AGİT Dönem Başkanı Özel Temsilcisi İlham Aliyev ve Robert Koçaryan ile ayrı ayrı görüşmüştür. Sonra Azerbaycan ve Ermenistan devlet başkanları kendi aralarında ikili görüşme yapmışlardı. Daha sonra ise iki devlet başkanının ve Minsk Grubu Eşbaşkanlarının katılımıyla ortak toplantı gerçekleştirilmişti.315 Toplantı sonrasında yapılan resmi açıklamalara bakılırsa taraflar hiçbir belge imzalamamış, fakat görüşmelerin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamışlardı. Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’ın görüşmeleri ilginç bahanelerle yarıda bırakarak Ermenistan’a döndüğünü iddia etmesi ortamı gerginleştirmişti. Azerbaycan Devlet Başkanlığı Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Novruz Memmedov’un bu tür haberleri doğrulayarak, “Koçaryan kendisine güvenmediği için bu şekilde davranmak zorunda kalmıştır” demesi Ermenistan’ın tepkisine neden olmuş; Ermenistan yetkilileri, AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanları’nın üzerinde uzlaştıkları metnin Azerbaycan

313 Füzuli İsmayılov, a.g.e., 123

314 Sami Kohen, “Kafkas Ekseni”, Milliyet Gazetesi 01.05.2002

315 Dağlık Karabağ Görüşmeleri Sona Erdi, http://www.voanews.com/turkish/archive/2006-02/2006- 02-11-voa10.cfm Erişim 05.03.2006

Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından kabul görmediğini iddia etmişlerdir. Yapılan açıklamalara göre, Mart 2006’da Dış İşleri Bakanları düzeyinde Washington’da görüşmeler yapılacağı konusunda artık bir uzlaşmaya varılmıştır316. Oskanyan “2005’te bazı ilerlemeler kaydetmiştik ve bu süreç devam etmektedir”, Memmedyarov “görüştüğümüz dokuz konunun yedisinde mutabakata vardık, iki konuyu hala görüşüyoruz” şeklinde açıklamalar yapmıştır. Bu arada, 21-22 Şubat 2006 tarihlerinde Azerbaycan ziyaretini gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Putin’in Bakü ziyaretinde Koçaryan’ı Karabağ sorununu görüşmek üzere Moskova’ya davet edeceğini açıklaması, 23 Şubat 2006’da Azerbaycan’ı ziyaret eden İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey’in Azerbaycan ve Ermenistan Devlet Başkanlarını bir sonraki zirve için İsviçre’ye davet etmesi 2006 yılının sorunun çözüm yılı olacağı konusundaki beklentileri kuvvetlendirmiştir.317 Fakat, 2006 yılının sonlarına gelinceye kadar herhangi bir anlaşmanın imzalanmamış olması ve çözüm konusunda bir gelişmenin yaşanmaması beklentileri karşılamamıştır.

4.2.4. İslam Konferansı Örgütü’nün Dağlık Karabağ Sorununa İlişkin