• Sonuç bulunamadı

Fe’ilâtün / Fe’ilâtün / Fe’ilâtün / Fe’ilün Bende-i bâb-ı Alî beyt-i mu’ammâdır bu Menba’-ı sırr-ı mukaddesde müsemmâdır bu Harem-i aşkda yed-i kudret-i deryâdır bu Tılsım-ı genc-i tasallubda müheyyâdır bu Levha-i besmelenin noktası bir bâ’dır bu Mazhar-ı şem’-i hidâyetle mevellâdır bu Âlemin zulmüne envâr-ı mücellâdır bu Bunca izhâr-ı kerâmât-ı hüveydâdır bu Hamdü li’llâh bize mir’ât-ı temâşâdır bu Nazar-ı izz-i selâmetde musaffâdır bu Nûr-ı Hak çerâğ-ı âleme in’âm oldu

Cümle mevcûd-ı nümâyân hep ana râm oldu Vahdet-i zât-ı İlâhiyyeyi izhâr etdi

Donadıp atlas-ı eflâkleri hem var etdi Dehri âbâd edip esrârını zinhâr etdi Cebelin kevn-i beyâbânını tîmâr etdi Çıkarıp putları put-hâneyi izhâr etdi Kurtarıp küfr-i dalâletde yoğı var etdi Kadrini gülden açıp bülbülü pür-zâr etdi Vuslat-ı âşıkı ma’şûkuna hem yâr etdi Menzil-i evveline âhirin âsâr etdi

Hikmetinden bu işi Haydar-ı Kerrâr etdi Kaplayıp âlem-i arş üzre demi çıkdı yedi Oldu Ankâ-yı velâyet ona mahsûs ebedî Âlem-i müfredin ol cem’ine der-ân açdı Kayd-ı hayvân bozup defter-i irfân açdı Mürde-i bî-kesin ihyâsına çün cân açdı

80

Kadeh-i Hızır’a âb-ı çeşme-i hayvân açdı Açmadı kimse bu sırrı ki ona şân açdı Ne bunu Mûsâ [vü] Îsâ ne Süleymân açdı Bî-meded yaraların derdine dermân açdı Ahkar-ı dûn-ı cihân içre gülistân açdı İlm te’vîlin edip âleme Kur’ân açdı Gösterip sırrını Hak emrine fermân açdı Oldu rahmân kıbel-i tâ’atine bir dergâh Çekdi mescûda melâ’ikleri etdi âgâh Giydi esrâr-ı Hudâ tâcını devlet oldu Sûret-i ahsen-i takvîm ile hürmet oldu Ezel-i ahd-i vefâ şânına hüccet oldu Kereminden bize in’âm-ı mürüvvet oldu Çerâgı âleme Hak nûr-ı muhabbet oldu Gülşen-i râzına irşâd-ı hüviyyet oldu Kadr-i bâlâ’-i usât ehline ni’met oldu Teşne-i dil olanın cânına rahmet oldu Mü’minin maksad-ı dîvârına cennet oldu Gözün aç gâfil isen Hakk’a bu vuslat oldu Yürü et bî’ati destinden alıp bâde-i nûş Ki odur Kevser-i hâtem sana olsun mengûş Te’vîl-i âyet-i kübrâ ile mümtâz oldur Vâdî-i aşkda ki ser-menzil-i ser-bâz oldur Ma’nî-i kenz-i ulûm şâhini hem bâz oldur Kuds-i lâhûtda siper ü zirih-i râz oldur Âlem-i ilm-i rakâyıkda suhan-sâz oldur Dârî-i kevn-i fesâd içre çü mümtâz oldur Ref’-i zîb-i nutuk-ı ma’nâda perdâz oldur Azherü’ş-şems-i velâyet ile ibrâz oldur Ârif-i ehl-i dile hâsıl-ı hem-râz oldur Sâcid-i ahkara imdâd-res-i îcâz oldur Nice takrîr edeyim hâl-i dilim çün sana ben Sana lâyık çekesin bizleri dâ’im sana sen

81 2. Tercî-i Bendler

Tc 1 [B-25b - 26b]

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün

Ağla ey çeşm-i Muhammed kalb-i mahzûn dâ’imâ Ağla feryâdınla yansın Fâtıma arş kürs sana Ağla âh kanda karındaşın Hasan hulk-ı rızâ Ağla gül açdı ciğer pâren Aliyyü’l-Murtazâ Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlayıp etsin hurûc genc-i ademden ilm-i şân Ağlayıp yazsın kalem levhe bu hâli râyegân Ağlayıp levlâke levlâk hattı görsün bir dîvân Ağlayıp arş üzre dolsun haşre dek gerd-i beyân Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın nokta-i izhâr muhkemât u besmele Ağlasın cem’-i mukatta’ât hurûf-ı hamdele Ağlasın Kur’ân tilâvet olunurken mes’ele Ağlasın hâfızları aşkla koparsın velvele

Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın bünyâd-ı âlem bî-sütûn ekvân-ı şark Ağlasın ki lafz etsin fe-yekûn sırrını fark Ağlasın tîg u felek etdi o şâhı hûna gark Ağlasın hûrşîd ü mâh subh u seher atdı şafak Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın aks etdiği mir’âtına bu kâ’inât Ağlasın arsa-i ikbâl çâr iklîm şeş cihât

82

Ağlasın bu rûzgâra baş eğip hep vâridât

Ağlasın mahv olup halk olmuş cihânda her sıfât2 Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın cümle nebîler içre sâhib-muhterem Ağlasın fazl-ı şefâ’at merhamet rahm-ı kerem Ağlasın sâkî için Kevser şarâbı îş-i Cem

Ağlasın ehl-i cinân ehl-i cehennem dem-be-dem Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Âh edip ol teşne leb zikri idi ism-i mu’în Bilmezim bu hizmetim nâ’il midir Cibrîl emîn Katre idi kana gark oldu semâvât-ı zemîn Ağlasınlar hânedân-ı ehl-i beyte ecma’în

Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın me’zûn âgâzı abde tekbîr ahsenât Ağlasın vakt-i seher hayrân oldum es-salât Ağlasın bu hutbemiz hep yâd olundukça o zât Ağlasın hâzır cemâ’at titresin gâ’ib hayât

Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlasın cümle namâz-ı vâcib ü sünnet ü farz Ağlasın tâ’at ü hâcât ihtiyârından garaz Ağlasın isyân-ı mücrim ü ukûl etsin kim arz Ağlasın İslâm olan kimden eder sancağı kabz Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

2 Bu mısraın vezni bozuktur.

83

Mevce gelsin çeşm ü deryâ bu ciğer-gâh nârına Gece gündüz yanmada dil âteş-i aşk varına Nice mahv olmaz Muhammed dostu çarhın kârına Çekdi fetvâsın o zâlim Allâh’ın envârına

Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağlarım mâh-ı Muharrem mâteminden el-emân Ağlarım kâtil döğüp firkat evinden el-emân Ağlarım başımda tutdu bu felâket âşiyân Ağlarım şâh-ı şehîdin aşkına yansın bu cân Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Ağla ey Sâcid dü çeşmin ser-sebîl et şâha sen Top edip meydâna at cân u başı gir râha sen Düşmeden bu âlemin efsâdına âh vâha sen İç şehâdet câmın aşk ile yürü Allâh’a sen

Kıydı gadr oldu felek hayf Şâh Hüseyn’e ne revâ Kana gark etdi vücûd-ı pâkini âh Kerbelâ

Tc 2 [A-26b - 27a]

Benzer Belgeler