• Sonuç bulunamadı

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Tâ’atin mescûdu bildi emr-i Hak’da şeyhınâ Bir su’âl etdim nedir matlûb [u] maksûdun sana Sen nesin kangı mekândandır makâmın dâ’imâ Bâkî olsa Âdem’e cennet sürülmezdi dilâ Kim bu müşkil âleminden rûhu ile âşinâ Gel benim dîdâr-ı yârim merhabâ yâ merhabâ

116

Fenn ile İblîs girip ol cennetin seyrânına Tîn-i Havvâ’dan verip buğdayı Âdem şânına Çün dilersin hûrîlerle ekl [ü] şürbü cânına Cân senin cânın ise kıydı niçin îmânına Bu lisânlar korkarım sığmaz senin irfânına Gel benim dîdâr-ı yârim merhabâ yâ merhabâ İsterim söyle murâda bunca kîl ü kâl nedir Cennetin esrârını gördük yâ bu ahvâl nedir Put edip dilden tasavvur eylediğin fâl nedir Âleme üryân gelip üryân gidersin mâl nedir Var senin gönlünde elbet bir telezzüz hâl nedir Gel benim dîdâr-ı yârim merhabâ yâ merhabâ Tîn-i Âdem’den çıkıp evvel deminden iç şarâb Ne anâsır erba’a duysun ne görsün âfitâb

Öyle bir mest ol ki gitsin çeşm-i şehlândan nikâb Çün seni istek eder buğdayı için ol turâb

Sâcidâ Hak bâkîdir verdiğine etmez hitâb Gel benim dîdâr-ı yârim merhabâ yâ merhabâ

117 Gazeller

Elif

G1 [B-5b - 6a]

Mefâ’îlün / Mefâ’îlün/ Fe’ûlün Sıfât-ı Meryem’im rûhumdur Îsâ Benim bir lâle-i hûr u Mesîhâ Benim tasvîr kamu levhde cemâl hat Gelip tâ’at için açdım kilîsâ

Velî bir put-ı sanemdir kilîsâ Nazar-gâh-ı celîlim beyt-i ulyâ Benim âyîn ü cem’in çok çerâğı Havârî yok içinde ismim îlyâ Benim küfr-i Nasârânın îmânı Kamu dîn mezheb içre râh-ı Mevlâ Benim kara giyip ruhbânda zünnâr Eli asâ dili İncîl-i ra’nâ

Benim âdâb-ı tersâda ya cennet Benim perhîz dehânlarda müdâmâ Benim Sâcid dediler hem de mescûd Benim âyîn içre bir mu’ammâ

G2 [B-6a - 6b]

Mefâ’îlün/ Mefâ’îlün/ Fe’ûlün Benim çâr kûşede çanlı kilîsâ Sıfâtım Meryem ü rûhumdur Îsâ Ben oldum şeş cihâta rûh-ı sultân Havâriyyûnlara nâtık Mesîhâ Göründüm üç sıfât ile bu ilde Şu’ân hikmetden bilmişdi teberrâ7

7 Bu mısaraın vezni bozuktur.

118

Haber verdim gelip aslım deminden Müşerref oldu bu demden tevellâ Çekip dâra beni ol üç sıfâtım Asıl zâtla olup üç harf musallâ Nazar-gâh-ı İlâhî’dir bu câh bil Sıfât-ı âdemin fer’idir illâ

Kodum put-hâneye bir put-ı ekber Perestiş etmege ol kavm-i tersâ Nüzûlüm âsumân ulvî makâmdır Gelip etdim ona ric’at hüveydâ Yakıp bir kandil-i ziyâ-dil ol dem Ziyâ verdi bana nüsha-i kübrâ Kelâmu’llâh kelâmı âdem ister Ulûm-ı kenz-i şânı etdim icrâ Alıp âşık ile ma’şûk nizâsın Döküp birliğine oldum musaffâ

G3 [A-2a - 2b]

Nutk-ı Sâcid Münâcât

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Hâdî-i tevfîkin olsun himmetin yâ Rab bana Rûy-ı hâkin teşneyim ver rahmetin yâ Rab bana Nâ-tüvânım derdime dermânı ver Hâzık kerem Âşinâ et bildirip her ‘illetin yâ Rab bana Çok zamândır sen seni etdin cüdâ gurbetle âh Hânkâhında karîn kıl vuslatın yâ Rab bana Var huzûrunda nedîm et yâri akrânlar ile Eyle kaydında tabâyi’ devletin yâ Rab bana Fânî olmak şân-ı Hakk’ın var mıdır bir defteri Ver hayât-ı câvidândan sıhhatin yâ Rab bana

119

Âşikâr etdi senin aşkın beni hem-dem iken Bî-tahammül oldu dilde hasretin yâ Rab bana Çek seni senden bana kıl zât-ı pâkinden meded Menzili maksûduna ver gayretin yâ Rab bana İsterim dîdâr-ı nûrundan şeref-yâbın velî Ol nümâ âyîne-i pâk-sıfatın yâ Rab bana Kudretinle şeş cihetden taşra çek hâkini sen Keşf-i atşânında nûr-ı hikmetin yâ Rab bana Alleme’l-esmâyı benden et müsemmâ sen seni Âşinâ kıl küntü kenzin vahdetin yâ Rab bana Vahdetinden sahn-ı gülzârın açılsın âleme Varlığından yâver eyle nusretin yâ Rab bana Sâcid’im bezm-i elestden mest gelip mestâneyim Sen içirdin bâde-i aşk şerbetin yâ Rab bana

G4 [A-54b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Bir nefesde ibreti bin ân açar hayret bana Bûy-ı yârdan gül açar seyrân açar hayret bana Öyle bir hayretle âlûd olmuşum kim rûz [u] şeb Cilvelerle defter-i cânân açar hayret bana Bir mekâna uğradım ki bâb yok miftâh yok Sad hezâr âlem gibi devrân açar hayret bana Evvelinin âhirinin şeş cihet çâr kûşenin Perdesin çâk eyleyip burhân açar hayret bana Çün bana benden nüzûl oldu bu aşkın âteşi Sâcid’im yandıkça hep dermân açar hayret bana

120

G5 [A-39b - 40a] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Ben harâb-ı âteş-i aşkım devâ olmaz bana Hâtırı mecrûh pür-gam âşinâ olmaz bana Ben giriftâr-ı belâyım zâhid it’an eyleme Pûte-i zilletdeyim âh hîç safâ olmaz bana Nûş edip sahbâ-yı zehri Şâh Hasan aşkına ben La’l-rengim bahş-ı dârûsı şifâ olmaz bana

Ben Hüseyn’in râhına serimi verdim gam yemem Düşmen-i dûndan hazer etmek revâ olmaz bana Sâcid’im derd-i belâ-keş kûşe-i mihnetde kim Ben Alî evlâdıyım ondan cüdâ olmaz bana

G6 [A-1b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Bâ-yı bismi’llâhda gördüm nûr-ı zâtı ibtidâ Yedi eczâdan bürünmüş muhkemâtı ibtidâ Yedi deryâ yedi encüm yedi iklîm yedi şâh Dört nehir bir kubbeden bulmuş sıfâtı ibtidâ Lâ ta’ayyün sırrını izhâr idüp ol perdeden İlm-i şânında açıldı iltifâtı ibtidâ

Çün o bâ’dur nûrü’l-enver ber-kemâl [ü] ber-cemâl Evvel iden vahdet ondan harekâtı ibtidâ

Oynadan ketm ü ademden kalemi ol bâ durur Bunca terkîb-i ulûmı galatâtı ibtidâ

Şeş cihetde Ka’be ol bâ üzredir bünyâd-ı Hak Cümle ervâh buldular ondan necâtı ibtidâ

121

Kim o bâ’dur şerh viren ümmü’l-kitâbın dersine Harf-i müstecmi’ eden oldur lugâtı ibtidâ

Bir temâşâ eyledim esrârına ol noktanın Cümleye taksîm eden her ân hayâtı ibtidâ Kâmet oldum bâ’yı kurbiyyet edindim âb dedim Vasf-ı bâ’dır küntü kenzin vâridâtı ibtidâ

Hoş hitâb etdi bana ol nokta kün içre hemân Emr-i nehyi es-selâmü ve’s-salâtı ibtidâ Bir hayâlî âlem olmuş hüsnü zülfü ol mehin Onda gördüm onda çözdüm müşkilâtı ibtidâ Okudum ders-i arefden vahdetin esrârını Bâ’dan aldım bâ’ya verdim kâ’inâtı ibtidâ Ey mü’esser kîl ü kâlden gec müsehhâ noktadır Noktadır Hayy eyleyen Sâcid-i memâtı ibtidâ

G7 [A-43b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Bâ’yı telhîs eyledim kurb-ı elifden ibtidâ Mührünü açdım okundu cümle eşyâda Hudâ Bir haber sordum elifden kâ’inâtın hâlini Dedi bâ’dır bâ’nın ilmi Aliyyü’l-Murtazâ Bâb bu bâbdır hânikâh-ı âsitânı âlemin Mazhar-ı hâdî velâyet menba’-ı cûd-ı sehâ Bu ilimdir alleme’l-esmâ’i Âdem şânına Bu ilimden dedi Ahmed ümmetâ yâ ümmetâ İlmini sırr-ı arefden açdı ol bâbı velî

Bu ilimden buldular çün zâtını hep evliyâ Bu ilimdir pâdişâhı kul eden sultân eden Bu ilimden urdılar tabl-ı Ene’l-Hak’dan sadâ

122

Küntü kenzin sırrını fâş eylemekdi şân-ı Hak Oldu mir’ât-ı murâdu’llâh bu bâbdan âşinâ Almadı Hızr’ın hayâtı bu ilimden dersini Sâcidâ dersin oku çek sen seni senden yana

G8 [B-7a - 7b]

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Îd-i ekberdir hakîkat vech-i mürşidden bana Ben dedim Allâhü ekber Rabbenâ yâ Rabbenâ Ol yoğurdu ahsenü’l-takvîme ben bir hâk iken Ol mutahhar eyledi mir’ât-ı hakkı her yana Gel senindir şânına esrâr-ı sübhân-ı ledün Dedi mâşa’llâh tebârek ma’nâsı ersin sana Küntü kenzin beyt-i ma’mûr sırrını fâş eyledi Hamdü li’llâh cûşa geldi zâhir oldu kul kefâ Müfredâtı muhkemâtı vâridâtı kâ’inât İçre gösterdi ulûmun bir elifden düşdü bâ Çekdi bir nokta deminden müntehâ-yı dâ’ire Arş [u] kürsî levh üzre döndü bir kalemden istevâ8 Mâhı buldum şems içinde şems bir mâh içre ben Heft encüm nüh felek on iki burcdan bir hevâ Ben hevâ-bâz içre gördüm hayr ola bir vâkı’a Kürre-i arş u semâdan tutdu destim innemâ Men aref sırrınla açdı perdahı çeşmimden ol Onda gördüm ben tarîk-i müstakîmi reh-nümâ Li-ma’a’llâh hattını yazmış yedinde ol azîz Dedi [ki] et sen de ikrâ gör budur sırr-ı Hudâ

Neyde gördüm kırk mukarreb ism ü cismim onda tarh Neyde gösterdi bana safâyı oldum mübtelâ

8 Bu mısraın vezni bozuktur.

123

İntikâl etdim bu müşkül ile nûr-ı âleme Otuz üç yaşında buldum şâb-ı emredden vefâ Yâ verir sırrın nazardan işledi sûr âlemi Nüsha-i kübrâdan açdı bir makâm-ı intihâ Yakdı bir nûr-ı tecellî ol makâma bâr-gâh Şem’ine pervâne düşdüm yanımda dil dâ’imâ Bir münâdî etdi feryâd lafzatu’llâh ismini Söyledi teşdîd hakîkat üzre mahv oldu du’â Pençe-i ilm-i ledünden verdi ism-i a’zamı Sûre-i Nûr’dan delîl Yâsîn Tâhâ Hel Etâ Ol müberrâ etdi mengûş işbu safâ sırrını Var yürü zât ile dâ’im aşk ola dedi sana Bu mübârek gün bana oldu müşerref ü sa’îd Soyunup aldım felâhdan câmeler giydim dîbâ Mûtû kable ente mûtû oldu bana îd sürûr Hem dokuz tekbîr iki rek’at namâzda pîşvâ İki bayrâm hem cenâze namâzın beş vakt ile9 On sekiz tekbîrle buldum lafzatu’llâhdan devâ Bulmuşum rahmânı tâ’ât olmuşum emrinde abd Ben salât-ı dâ’imûnda bekledim bâb-ı rızâ Yakdı vustâ-yı Horâsân’dan çerâg-ı Ahmed’i Rûma çekildi hisâr bu Sâcid’e Mahmûd Baba

G9 [B-8b]

Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün Bana Kur’ân-ı a’zamdan dolu sun sâkiyâ isrâ Şarâb-ı aşk u şevku’llâh misâlin eyle müstesnâ

9 Bu mısraın vezni bozuktur.

124

Yüz on dört sûrenin aç ağzını Allâh’a de ekber Hurûc etsin ma’ânîden yedi âyet yedi deryâ Yedi hatt u mukatta’ât ile Seb’u’l-mesânî çün Taşır ümmü’l-kitâbımdan hicâb-ı aşk bâ-pervâ Ulûm-ı sırr-ı tevhîde müşerref eyle Yâsîn’den Müsemmâ dönsün isimler musannifler ola illâ Beni mest-i müdâm eyle şarâb-ı aşk ile cân10 Bu Sâcid neşve-i nûr-ı ezelden yandı sönmez âh Çerâğ-ı hakk-ı Mahmûd’dan derûnu nûr ile ihyâ

G10 [A-7a - 7b] Güft-i Sâcid

Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Mefâ’îlün Bu menzil yâr-i yoldaşla tekellüm istemez aslâ Çekip mir’ât-i hûrşîdden fürûgın eylegil ihfâ Sülûkin vahdet içre birikendir menzil-i yâre Be-tîr ağyârını yâr ol ne gül kalsın ne bir şeydâ Fırâkı âşıkın vuslat ise âlemde maksûdı Müsemmâ ile tesbihin sana âşık iken esmâ

Seni sen sende bulmakdır ne sormakdır ne durmakdır Yürü var ol vatanında sana lâzım degil gavgâ

Eyâ kesret degil mi âlemin feyzi veyâ kahrı Bekâ bul zât-ı vahdetle ki bu dünya vü mâ fîhâ Rumûz-ı âşıka Sâcid okursun pendini yârin Gönül akrânını ister muhabbet bezmine âyâ

10 Bu beytin ikinci mısraı eksiktir.

125 G11 [A-8b]

Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Yâr ile hem-dem idik biz evvelâ Düşdük âlem içre ‘ilm-i şânına Çün o dem oldu ba’îd âhir bize Evvelin bulmak olundu müntehâ Yandı bu hasret ile aşk âteşi Bend-i zincîrinde buldu mübtelâ Kurdu bir zıll-i hayâlden perdeyi Gör ne ressâm işledi ol mâverâ Âlemin fahrında yandı şem’-i yâr Perde çâk etdi çıkdı âşinâ

Çekdi bir gayret-nümâ ervâhları Kimi ağlar kimi eder kahkahâ Hikmetin kadri evinden işledir Bu arada mest olupdur Sâcidâ

G12 [A-13b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Âsîyim mücrim kulum erham lenâ Rabbenâ fa’gfirlenâ yâ Rabenâ Ben günâhkârım beni etmez kabûl Cümle varın varlığı bir nüktedâ Bu beşer tonun giyip ben hâkiyim Çek kerem-kânım seni senden yana Bir hayır işler işim yok çün benim Âleme geldim geleli ben sana

126

Urma mahşerde benim yüz karamı Kem düşürmem yâ İlâhî şânına Sorma benlikden bana ben ‘âcizim Rahmeten li’l-âlemînsin sen Hudâ Gayret-i âyîneyim bir sengine Ursa pâre pâre eyler âşinâ

Okudum habli’l-verîd sırrını ben Böyle görmüş her işi hayrü’l-verâ Li-meni’l-mülkü hitâbın kim diye Nerde kaldı var olan Sâcid gedâ

G13 [27a - 27b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Bir tasavvufdan hitâb geldi hemân benden bana Doğdu bir nûr-ı tecellî Tûr-ı Sînâ’dan yana Çok tekellüm eyledim dilsiz dehânsız yaraya Len terânî sırrına oldum o demde âşinâ

Onda gördüm ol kamu eşyâ Ene’l-Hak çağrışır Düşdüm ol feryâda oldum mest-i hayrân dâ’imâ Cümle mest oldu cihân mest ey gönül sen bende mest Cilveler uşşâkını etdi o demde mübtelâ

Ey gönül esrâr-ı vahdet içre kalma menzil al Çün seni senden çeker istek edince reh-nümâ Öyle menzil içre var ol ki gönül var duymasın Gark olup deryâ-yı aşkda bî-nişân ol Sâcidâ

127 G14 [A-46b]

Güft-i Sâcid

Müstef’ilâtün / Müstef’ilâtün / Müstef’ilâtün / Müstef’ilâtün

Tahsîl-i yâre fâ’il ise Hak tedbîre lâyık olsun mu takvâ Dürc-i ulûmu hazm etdi evrâk lâ ism-i gâ’ib var oldu illâ Sen yâre sırdaş ben sana kardaş mevcûdu bir baş gösterdi ol şâh Esmâ’-ı zikri etdi ise fâş câmi’-i vahdet kıldı müsemmâ

Gör vahdet içre cilve-i yâri tevfîk-i Hâdî her işde kârî Geldikçe rûha yârin âsârı aşkınla aklın etmez mi yağma Hâbil’le Kâbil ibret-nümâdır gel olma gâfil emr-i Hudâ’dır Bir iş ki Hak’dan gayrı riyâdır sulh oldu hâsıl bu dersde gavgâ Çün küllü şey’i hâlikü illâ vecheh degil mi mevcûd-ı âlem Beyt etdi kalbi tîn-i âdemde sır oldu Rahmân mahv oldu dünyâ Mescûda tâ’at emr oldu bana ben Sâcid oldum döndüm o yana Âdem’den aldı ahvâli Havvâ çeşmine nûr al bundan ey a’mâ

G15 [A-67a] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Yâre gurbetdir kıyâmet mahşer-i rûz-ı cezâ Cennet oldur yâr ile hem-dem olursam dâ’imâ Rahmidir yârin şefâ’at afvıdır vuslat demi Bâkî olmakdır cemâli bezm-i yârda müntehâ Çün budur sağlık gönülde derdi yok dermân olan Ol cemâl-i nûr-ı dîdârdan doğan Tûbâ bana Mîve-i nûrdur lebinden çün o yârin yarası Lezzet-i Kevser şarâbından verir rûha safâ

Reft olunsa bir dem ol dostdan muhabbet el-emân Esfel-i nâr-ı cahîm oldur hazân-ı inzivâ

128

Çünki evvel âhirimdir bu muhabbet yâr ile

Yâr muhabbet var muhabbet cümle mevcûd Sâcidâ

BE

G16 [B-8b]

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Ben miyim şem’-i tecellîde nihân pertev-i tâb Ben miyim âlem-i zulmetde irâdetle hicâb Ben miyim mevc ile ummâna zuhûr şekl-i habâb Ben miyim bezm-i elest içre dönen bir kebâb Ben miyim Hızr-ı hidâyetle hayât çeşme-i âb Ben miyim âlem-i zulmetde kalan câna me’âb Ben miyim kudret-i defterde yekûn olmuş hesâb Ben miyim kûşe-i mevcûda selâtîn yedi bâb Ben miyim satr-ı İlâhî’de varak-ı vahy ü hitâb Ben miyim fâ’il-i mutlak ben miyim ad u şarâb Ben miyim bize kemâlât-ı ulûm fâzıl hitâb Benim ol Sâcid-i yârin ciğeri aşkla kebâb

G17 [A-13a] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Ey dilâ gel sen de nûş et gör ne hâletdir şarâb Bezm-i aşkda ehl-i tevhîde şecâ’atdir şarâb Gül-’ızâr [u] fem döker leb râz açar esrâr-ı bûy İltifât-ı hûb-ı cânândan sarâhatdir şarâb

Gel bu lezzât zevkını mestânenin hâlinden al İç muhabbet bâdesin feyz-i sehâvetdir şarâb Vahdet içre li-ma’a’llâh zikrîne zâkir olup Her deminde nûr eder rûha tarâvetdir şarâb

129

Nûş edenler katresinden bî-vücûd mest oldular Tîn-i evvel câm-ı âhirde şehâdetdir şarâb Bu şarâbın Sâcidâ Hak medhini etdi beyân Çün bu zâtın râhına ayn-ı delâletdir şarâb

G18 [A-51b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Verdi bir pîr-i mugân aşk tası ile bir şarâb Dest-i pâkinden bana sundu hidâyetle me’âb Nûş edip bir zevke vardım lezzeti âlemde yok Açdı gönlüm mâh-ı mahbûbun yüzünden âfitâb Aks edip âyîne-i mevc urdu dil aşk bahrına Öyle bir mest oldum anda ne habâb var ne de âb Gark olup ummâna daldım seyri heyhâtımda yok Bir azîm sahrâ içinde ne şecer var ne turâb

Görmüşüm ukbâ-yı mahşer duymadım dünyâ nedir Yâ şarâbdandır alâmet yâ çekipdir aşk nikâb Sâcidâ bu aşk ile hâlin midir menzil el-ân Külli şey’in berca’ı illâ okur aslın kitâb

G19 [A-5a - 5b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Nokta-i zâtdır bu âlem ilm-i fâtırdan sebeb Evvelin bulmak idi pergârın âhir-i sebeb Bunca terkîb-i ulûmun vâridâtı Hak ile Emr-i Hakk’ı işlemek oldu anâsırdan sebeb Bu anâsır içre döndü kâ’inâtın varlığı

130

Çarh-ı âlem menşe-i hikmetde döner kadr ile Kadr-i mü’mindir murâdın kavm-i kâfirden sebeb Yâre yâr olmaz o ağyâr âşıkın gönlünde sâf Çeşm-i insâfında ibret gördü hâtırdan sebeb Vasf-ı yâre tercümân oldu zebânı Sâcid’in Nutk-ı Hakk’ın şânıdır bu tab’-ı şâ’irden sebeb

G20 [A-50b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Nûr iken kıldı murâdu’llâh bana nûrdan taleb Çün nedir bu rüşd olan maksûd o nûrdan aceb Sâf idi nûru Hudâ’nın ben celâle uğradım Şeş cihet çâr kûşeden urdukları için lakab Gör bu müşkil işlere müncer ola hâlim meded Yoğ iken benden bana takdîr ü tedbîr ü neseb Kesret-i gafletle buldum vahdeti gurbet edip Bu felâketler ile kul olduğumdandır sebeb Bir sıfât-ı fânî-i enfâs beni etmiş cüdâ Vâh sana yazık sana benden bana imiş gazab Dost mürüvvet kânıdır isyânların gufrânıdır Bu garîb Sâcid fakîrin etdiği pek bî-edeb

TE

G21 [A-29a] Güft-i Sâcid

Mefâ’îlün / Mefâ’îlün / Fe’ûlün

Muhammed’dir cemâlim Hak özüm zât Alî’dir yâ kaşım eden kelimât

131

Muhammed’dir vücûdum Hak mutlak Alî’dir cân veren câna mülâkât

Muhammed’dir bu âlem nûr-ı Hak’dan Alî’dir görünen gören ki mir’ât

Muhammed’dir bu hûrşîd bu sâye Alî’dir mâh-ı enverden kemâlât Muhammed’dir dü âlem kâ’inâtı Alî’dir vâsıl-ı nûr-ı hidâyet

Muhammed’dir benim mihrâb-ı kalbim Alî’dir Sâcid’e mescûd-ı âyât

G22 [B-8b]

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Bir elif bir bâ içindir bu umûr-ı kâ’inât Bir elifden düşdü bir bâ oldu gör âb-ı hayât Âb göründü kıymet etdi derdi her harfe bahâ Cem’e geldi dört harf açdı esrârını zât11

Sâmid olmuşdu bu elvân mebde-i bi’l-kuvvede Verdi ma’nâ-yı hakîkat mahreminden iltifât Serse eşref nûrunu burc-ı sa’âdet âleme

Ol seherde dediler hayrun mine’n-nevm es-salât Cümlemiz kalkdık kıyâma Sâcid olduk ol zamân Âh niyâz etdi elif bâ nûrunu hep vâridât

G23 [A-22a - 22b] Güft-i Sâcid

Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün Evvelâ kudret deminden oynayan bir ân mest Ol düşen deryâ-yı aşkdan nokta-i sûzân mest

11 Bu mısraın vezni bozuktur.

132

Yâr olan çâr kûşe vü peyk-i rasûlân şeş cihet Kâ’inât mest vâridât mest kubbe-i ekvân mest Mâh mest hûrşîd mest seyyâreler mest nüh felek Bu müsemmâ hikmetin tahsîl eden devrân mest Mest durur bezm-i elest ervâh-ı mescûd-ı kudsiyân Ka’be mest seng-i hacer mihrâb-ı tâ’at cân mest Bâb mest miftâh mest ol küntü kenz esrârı mest Müfredât mest muhkemât mest ma’nî-i Kur’ân mest Len terân esrârı mest kandîl-i Tûr’un şerhi mest Mest durur asâ-yı ejder Mûsâ-yı İmrân mest Mest durur çeng define perde-i mevzûn fen Mest durur âgâz-ı kam Dâvûd-ı mutrib cân mest Dârı mest devvâr [u] zünnârı kilîsâ put mest Mest durur Meryem buhûru Îsâ Süleymân mest

Arş [u] kürs levh [ü] kalem mest Sidre vü hem müntehâ Li-ma’a’llâh mektebi mest hvâce-i burhân mest

Mest durur nûr-ı Burâk hem Düldül-i râh-ı süvâr Vasf mestdir Zü’l-fikâr mest ol çeken arslan mest Hem sırât-ı müstakîm mest menzil-i maksûd demi Cevr mest insâf mest tathîr eden mîzân mest

Benzer Belgeler