• Sonuç bulunamadı

ĠĢ birliği literatüründe yer alan bu hipotez, hiyerarĢiler biçimindeki güç asimetrilerinin iĢ birliğini mümkün kıldığını göstermektedir. Güçlü tarafın diğerlerinin politikalarını düzenleyebildiği bu iliĢkide güçlü taraf kendi politikalarını da düzenler ve karĢılıklı kazanımlar gerçekleĢtirmeye çalıĢırsa, iĢ birliği gerçekleĢecektir.311Genel anlamda bilinen iĢ

birliği yöntemi “rıza temelli karĢılıklı müzakereler ile” gerçekleĢen iĢ birlikleridir. Ancak dünya politikasında taraflar arasındaki güç asimetrilerinden kaynaklanan iĢ birliği örneklerine de rastlanmaktadır. Bunlardan en yaygın bilineni, Amerikan hegemonyasında kurulan Bretton Woods sistemi ve bu kapsamda kurulan (IMF ve Dünya Bankası) kurumlardır.

Güç asimetrileri ekseninde iĢ birliğinin mümkün kılınması ve bu Ģekilde uluslararası düzenin sağlanması mantığına dayanan teori “hegemonik istikrar teorisi”312

dir. Hegemonya kavramı sıklıkla bir devletin diğerleri üzerinde dominant olması durumunu ifade etmek için kullanılır, yani devletlerarası iliĢkilere dair bir kullanımdır. Zaman zaman kavram emperyalizmin örtük bir ifadesi olarak da kullanılır. Bu anlamıyla hegemonya sosyal, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla dünya düzeninde etkisini gösterir.313

Joanne Gowa, bir hegemonun uluslararası politikada ortak bir otoritenin iĢlevsel eĢdeğeri olarak hizmet edebileceğini ve böylece iĢbirliğini destekleyebileceğini belirtir. Ona göre, iyi denilebilecek bir düzeyde siyasi rejime sahip bir toplumun vatandaĢları gibi, egemen bir devlet tarafından kurulan düzenleyici bir sistem içinde faaliyet gösteren devletler de belli düzeyde yetkilendirilir ve kurallara uymaya zorlanır. Sistemin oyuncuları olan devletler hegemon gücün kendilerini ihanetten koruyacağına inandırılarak iĢ birliği yapmaya teĢvik edilir, ve yine olası ihanetlerin de hegemon tarafından cezasız bırakmayacağı bildirilerek caydırılır.314

Hegemonik bir düzen oluĢturmak ve sürdürmek için, bir hegemonun askeri yeteneklere sahip olması gerekir. Örneğin hegemon devlet diğer aktörlerin, kilit pazarlara

311 Milner,“International Theories of Cooperation Among Nations..”, p. 469.

312 Kavram ilk olarak, Charles Kindleberger tarafından kullanılmıĢtır. Buna göre, açık ve liberal bir dünya

ekonomisi için hegemonik bir güce ihtiyaç vardır. Gilpin, Uluslararası İlişkilerin Ekonomi Politiği.., s. 95.

313 Robert W. Cox, “Gramsci, Hegemony and International Relations: An Essay in Method”, Milennium: Journal

of International Studies, Vol. 12, No. 2, 1983.

314

Joanne Gowa, “Anarchy, Egoism, and Third Images: The Evolution of Cooperation and International Relations”, International Organization, Vol.40, 1986, p.. 174.

76

eriĢimi engellemek için askeri güç kullanmasını önleyebilecek caydırıcı bir askeri kapasiteye sahip olmalıdır. Askeri güç ve ekonomik gücün kısmen birbirine bağlı olması nedeniyle ekonomik hegemonyanın, ilgili askeri güç olmadan mümkün olamayacağı söylenebilir.315

Uluslararası alanda düzen ve iĢbirliği için realist paradigma tarafından benimsenen hegemon bir gücün gerekliliği tezi316 disiplin yazınında önemli bir yer tutmakla birlikte kurulan düzenin devamı bu hegemonun istikrarına bağlıdır. 317

Buna karĢın neo-liberallere göre bu varsayımlar eksiktir. Her Ģeyden önce, uluslararası liberal ekonomik düzenin istikrarı ve iĢbirliği için yalnızca bir hegemonun olması yeterli değildir. Bunun yanında, hegemonun liberal ideolojiye sahip olması ve ekonomik sistem içerisindeki ana ekonomik güçlerin arasındaki çıkar uyumunun sağlanması da elzemdir.318

Yine neoliberallere göre, uluslararası istikrar ve iĢbirliği sağlandıktan sonra devam etmesi için hegemona gerek yoktur. Hegemon zayıflasa da normlar, kurallar ve kurumlar aracılığı ile aktörler rasyonel olarak bu özünde iĢbirliği barındıran düzeni devam ettirirler.319

Realist paradigmaya göre, hegemon güç dünya ekonomisinin iĢleyiĢinde pek çok iĢlevi yerine getirir. Bunlardan biri de, aktörlerin beklenti ve çıkarlarının kesiĢtiği bir alanda gizli ya da açık normlar, kurallar ve karar alma iĢlemleri demek olan uluslararası rejimlerin oluĢumunda kendini gösterir.320

Buna bağlı olarak, hegemon güç yapısının zayıflaması ile uluslararası rejimlerin gücünde de büyük ölçüde zayıflama görülecektir.321

Hegemonun ya da liderliğin meĢruiyeti, genel bir inanç üzerinde temellenir ve sürdürülmesine duyulan ihtiyaçla da sınırlandırılır. Keohane‟e göre, eğer hegemon diğer güçlü devletlerin desteğine ihtiyaç duyarsa, kayda değer manada ideolojik bir uzlaĢma zorunludur. Bununla birlikte, diğer devletler mevcut hegemonik sistemin ve beraberinde getirdiği etkileĢimlerin sadece hegemona hizmet ettiğini düĢünmeye baĢlar, kendi siyasal ve

315 Victor Edward Sachse, “Hegemonic Stability Theory: An Examination”, LSU Historical Dissertations and

Theses, 1989, p. 7.

316

Tarihsel olarak dünya toplumu iki kez uluslararası sistemde bir hegemon ve onun öncülüğünde geliĢen liberal ekonomik düzene Ģahit oldu. Bunlar, on dokuzuncu yüzyılda Ġngiltere, yirminci yüzyılda özellikle II. Dünya SavaĢı ve sonrasından günümüze kadar gelen ABD hegemonyası.

317

Gilpin, Uluslararası İlişkilerin Ekonomi Politiği.., s. 95.

318

J. G. Ruggie, “International Regimes,Transactions and Change: Embedded Liberalism in the Postwar Economic Order.” International Organization, Vol. 36, No. 2, 1982, 379-415, p. 382-384. Buna göre; eğer hegemon liberal değerlere bağlı kalmaz ise, bu durum emperyal sisteme, küçük devletler üzerinde sınırlandırıcı uygulamalara neden olacaktır. Yine sistemdeki ana güçlerin çıkarları da önemlidir, zira hegemon bu güçleri teĢvik edebilir ancak zorlayamaz.

319

Keohane, After Hegemony,..p. 31-39.

320

Krasner, “Structural Causes and Regime Consequences:.., p. 185.

77

ekonomik çıkarlarıyla çatıĢtığını düĢünürse hegemonik sistem büyük ölçüde zayıflayacaktır. Son olarak hegemon gücün vatandaĢları diğer devletlerin ihanet ettiğine inanırsa ya da liderliğin maliyeti beklenen, algılanan faydayı aĢmaya baĢlarsa sistem yine kötüleĢecektir. 322

Daha güçlü olan aktörün inisiyatifi ile Ģekillenen bir iĢ birliği durumu anormal görülebilmekle birlikte, ortak çıkar ve kazanımlar gerçekleĢtirmek için karĢılıklı politika koordinasyonlarını içerdiği müddetçe tanım olarak iĢ birliği tanımına uymaktadır. Bununla birlikte, böyle bir durumda elde edilen ortak kazançların eĢit olması dağılımı gerekmez. Dahası, asimetrik güç iliĢkisi ne kadar çok olursa, kazanımların dağılımı da o kadar eĢitliksiz olur. Ancak bu, eĢitsizliğin her zaman güçlü tarafın lehine olacağı anlamına gelmez.323

Hegemonik sistemin iĢ birliğini artırıcı yöndeki iĢlevlerini vurgulayanların yanında az da olsa istikrarsız olduğunu ileri sürenler de vardır. Hegemon güç zamanla iç ve dıĢ nedenlerle sistemi idare etmeye yönelik iradesini ve yeteneğini kaybetmeye baĢlamaktadır. Ġç tüketim (kamu, özel) ve sistemin savunulmasına dönük askeri harcamalar ulusal tasarruflara ve üretime dönük yatırımlara nazaran artmakta, hegemonun yorgunluğu da buna paralel artmaktadır.324

Benzer Belgeler