• Sonuç bulunamadı

Uluslararası politikada aktörlerin iĢ birliği yapma yetenekleri sürece katılan oyuncuların sayısı ve aralarındaki iliĢkilerin nasıl Ģekillendiği ile yakından ilgilidir. Aktör sayısının iĢ birliği üzerine etkisi meselesi farklı bakıĢ açılarına sahiptir. Ancak, aksi yönde iddialar olmakla birlikte, genel yaygın kabul negatif olarak etkilediği yönündedir. Buna göre n-oyunculu bir iĢ birliği giriĢiminde sayı arttıkça iĢbirliği imkânı düĢecektir.

Uluslararası iliĢkilerde iĢ birliği literatürü incelendiğinde, aktör sayısının iĢ birliği imkânını en az üç noktada etkilediği görülür. Ġlk olarak, aktör sayısı arttıkça iĢ birliğinden doğan iĢlem ve bilgi maliyetleri artar. Basit bir ifade ile, n-kiĢili durumların karmaĢıklığı ortak çıkarların belirlenmesi ve gerçeklenmesine ağır gelir. N-kiĢili vakalarda iĢ birliğine ulaĢma sürecindeki ikincil maliyetler karĢılıklı iĢ birliği (ĠĠ) ile karĢılıklı çekilme(ÇÇ) arasındaki farkı kapatmaktadır. Diğer aktörlerin davranıĢlarını öngörmenin ve geleceğin değerini ölçmenin zorluğu da oyuncu sayısına paralel olarak artmaktadır. Tüm bu karmaĢıklıklar ise çok taraflı iĢ birliğinin aleyhinedir.208

Ġkinci olarak, oyuncu sayısı arttıkça iĢ birliği ve çekilmelerde tanıma ve kontrol problemleri artar. Bu konuda Axelrod iki taraflı, tekrarlanan bir oyunda (mahkumun ikilemi) tarafları iĢ birliğine teĢvik etmek için etkili bir strateji olarak tanıttığı “mütekabiliyet” in etkili olabilmesi için için Ģu üç koĢulun sağlanması gerektiğini belirtir. a. Oyuncular taraf değiĢtirenleri tespit edebilmelidir. b. Taraf değiĢtirenlere tepkilerini odaklayabilmelidir c. taraf değiĢtirenleri cezalandırmak için uzun vadeli geçerli nedenleri olmalıdır. 209

Çok taraflı iĢ birliği giriĢimlerinde bu koĢulları yerine getirmek zorlaĢır. Böyle bir durumda taraf değiĢtirenleri cezalandırmak, yaptırım uygulamak bir yana bunların tespitini yapmak bile imkânsız hale gelebilir. Hatta bu mümkün olsa da iĢ birliğindekilerin hiç biri polis rolünü

207 Keohane, Nye, Power and Interdependence,.. p. 264.

208 Kenneth A. Oye, “Explaining Cooperation under Anarchy: Hypothesis and Strategies”, World Politics, Vol.

38, No.1, 1985, p. 18-19. Oye‟nin ilk madde ile ilgili verdiği örnek Ģu Ģekildedir: Küba füze krizi esnasında nükleer savaĢtan kaçınmak adına SSCB ve ABD‟nin iĢ birliği yapması gerekmiĢtir ve bu süreçteki yüksek iĢlem ve bilgi maliyeti tarafların iĢ birliğini önlememiĢtir. Buna karĢın n-oyunculu 1914 krizinde ise önemli oyuncuları tanıma, çıkarlarını belirleme ve ortak çıkarların oluĢması için anlaĢmaları müzakere etme süreçleri çok zorlu olmuĢtur.

50

üstlenmek istemeyebilir. Her biri diğerlerinin kuralları uygulamadaki istekliliklerinden faydalanmayı tercih edebilir. 210

AnlaĢmadan geri dönenleri tespit edebilmek ancak zaman kaybetmeden, doğru bilgi edinimi ile mümkündür. Hele ki mahkumun ikilemi gibi tek taraflı çekilmeyi/ihaneti ödüllendiren oyunlarda ve bunların reel hayattaki karĢılığında, tarafların ittifaka ihanete etkin karĢılık vermeye yeterli olacak Ģekilde diğer tarafın eylemlerini takip yeterliliğine sahip olmalıdır.211

Siyasi-ekonomik olana kıyasla askeri-güvenlik alanında ihanetin riski daha yüksek olacağından, askeri-güvenlik alanı için hızlı ve doğru bilgiye daha çok ihtiyaç daha yüksektir.212

Üçüncü olarak, oyuncu sayısı arttıkça çekilenlere yaptırım uygulama imkânı azalır. ĠĢ birliğinin çöküĢünü tetiklemeden karĢılıklılık stratejisini bu noktada uygulamak zorlaĢır. Ġki kiĢilik oyunlarda çekilmenin maliyeti bir taraf tarafından yüklenildiğinden kısasa kısas stratejisi iyi uygulanabilmektedir. Ancak n-aktörlü bir oyunda çekilmenin maliyeti bütün taraflar tarafından üstlenilirse mütekabiliyet stratejisinin gücü zayıflar. Çekilenlere odaklı yaptırım uygulamanın zorluğu ise bedavacılık (free-rider) olasılığını artırır. Tekrarlanan bir Mahkûm Ġkilemi‟nde oyuncu sayısını 2‟den 20‟ye çıkardığımızda herhangi bir oyuncunun tanıklık etmeyi seçmesi diğerlerinin hepsinin ağır ceza almasına neden olur. Bu sonraki turlarda toplu halde çekilmelere neden olabilir. 213

Yaptırım sorunları hem siyasi-ekonomik hem de askeri-güvenlik alanında meydana gelebilir. Bu sorunlar, iĢ birliğine ihanet edenleri cezalandırmanın maliyetinin yüksek olması, eylemlerin gözleminin zorluğu ve taraflardan birinin ittifaktan ayrılmayı baĢardığında geleceğin gölgesinin kısalması durumunda artan bilgi talebi nedeniyle askeri-güvenlik alanında daha katı olmaya eğilimlidirler. 214

Yaptırım sorunlarını çözmenin bir yolu, ilerde iĢ birliğine dair stratejilerde de bahsedileceği gibi, eylemleri değerlendirecek standartlar sağlayacak uluslararası rejimler kurmak ve yaptırımların uygulanması için sorumluluklar vermektir. ĠĢlev olarak rejimler, aktörlerin kurallara itaat edip etmediği konusunda bilgi sağlar; itibarlarının edinilme ve korunmasına yardımcı olur; aktörlerin diğerlerinin eylemlerine verdikleri karĢılıklara dair

210

Axelrod and Keohane, “Achieving Cooperation Under Anarchy:..”, p. 94.

211 A.g.m., p. 95.

212 Lipson, “International Cooperation in Economic and Security Affairs”, p. 1-23. 213

Oye, “Explaining Cooperation under Anarchy:..”, p. 19-20.

51

genel geçer kurallar dahil edebilir; hatta yürütme iĢleri için sorumluluk dağılımını bile belirleyebilir. 215 Böylece çok taraflılığın getirdiği takip ve yaptırım sorununa çözüm sağlanmıĢ olur.

Yukarıdaki argümanlar açıkça söylemese de iĢbirliği yolundaki ideal oyuncu sayısının iki olduğu öneriyor gibi görünüyor. Ġki kiĢilik oyunların yoğun kullanımı da bu izlenimi güçlendiriyor. Fakat, durum mutlaka böyle midir? ÇeĢitli argüman dizileri bu iddiayı sorgulamaktadır.216

Bunlardan ilki, eğer bir aktör hileden korunmanın ötesinde dengeli bir anlaĢmanın yapılıp yapılamayacağı veya alıĢveriĢ ve yan ödemeler ile daha çok fırsat sağlamanın mümkün olup olmadığı ile ilgili endiĢelere sahipse çok sayıda oyuncunun olması daha iyi olabilir. Grieco‟ya göre, devletler daha çok sayıda partner olmasını tercih ederler, çünkü büyük sayıdaki oyunlar göreli kazanç avantajı ihtimalini artırabilir.217

O halde, daha fazla oyuncunun olması mutlaka iĢbirliğini engeller nitelikte değildir.

Ġkinci olarak, aktör sayısı yapısal bir durum değildir, bilakis aktörler tarafından değiĢtirilebilecek stratejik bir durum olabilir. Bu Ģartlar altında, büyük sayıları içeren bir iĢ birliği durumu, daha küçük sayıları içeren durumlara dönüĢtürülebilir. Yani, büyük sayılardan kaynaklanan problemleri azaltmak için bu gibi baĢka araçlar da vardır.218

Üçüncü olarak, oyun teorisindeki son çalıĢmalar, göreli kazanç Ģartlarındaki bir iĢ birliğinin, oyuncu sayısını artırma yoluyla mümkün olabileceğini göstermektedir. Snidal219

daha fazla aktörün olduğu bir oyunda, koalisyonlar kurarak kendini koruma olanaklarının fazla olduğunu, daha az aktörlü bir oyunda yaĢanan kaybın daha tehlikeli olacağını savunur.220

Benzer Belgeler