• Sonuç bulunamadı

2.4. SOSYAL MEDYA VE GÖSTERİ VE GÖSTERİŞÇİ TÜKETİMİN DİJİTALLEŞMESİ

2.4.2. Gösterişçi Tüketimin Dijitalleşmesi

Günümüzde bir boş zaman aktivitesi halini alan ve boş zamanların belgelenmesi, gösterilmesi maksadıyla kullanılan bir mecra olarak sosyal medya bir teşhir, sergileme ya da gösteri mecrası olarak görülebilir. Kullanıcıların kendileriyle ilgili paylaşmış oldukları video, fotoğraf, yer bildirimi vb. içerikler, boş zaman etkinliklerinin teşhirini gösteren bulgulardır. Sabuncuoğlu (2015: 378), sosyal medyanın gösteriş amacı taşıyanlar için çok

65

uygun bir mecra olduğunu ve onları takip eden alt sınıflar için ise önemli bir gözetleme platformu olduğunu öne sürmüştür. Kişinin kendi reklamını yapma arzusunun gösterişçi tüketimle bağlantılı olması nedeniyle (Boyle: 1997; Belk: 1988) tüketiciler sosyal medyada kendi reklamlarını yapma gayesi gütmektedir (Van Dijck: 2013; Schau ve Gilly: 2003). Dolayısıyla, Taylor ve Strutton’un da ifade ettiği gibi (2016: 235), sosyal medya ve sosyal medya kullanıcılarının kendi reklamını yapma isteği arasında pozitif bir ilişki söz konusudur. Bu bağlamda bireyler/kullanıcılar, gösterişçi tüketime yönelmekte ve bu tüketimlerini sosyal medyada sergilemektedir. Böylece kendi kimliklerini sunmakta, reklamlarını yapmakta bu sayede sosyal bir statüye sahip olmaktadır.

Taylor ve Strutton (2016: 242) da Veblen’in (1899 ve 2017) teorisine benzer bir biçimde, gösterişçi tüketimin kıskaçlıkla bağına dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, gösterişçi tüketim Veblen’ci anlayışta da ifade edildiği gibi maddi öykünme, kıskançlık gibi duygularla ilişkilidir. Sosyal medya ağları ise kıskançlık ve taklit etme güdülerinin etkeni/itkisi haline gelmekte, bireyleri gösterişçi tüketime sevk etmektedir. Sosyal medyadaki gösterişçi tüketimle bağlantılı olan bir diğer olgu, akranların tüketiminin gösterişçi tüketime etkisidir (Roth, 2015). Buna göre, sosyal ağlarda akranlarının (bir yönüyle ait olmak istediği ya da ait bulunduğu grubun) tüketimi de bireyleri gösterişçi tüketime yönlendirmektedir. Benzer literatür bulgularından ve bahsedilen bulgulardan yola çıkarak, taklit etme, kıskanma, öykünme, akran ilişkisi gibi etkiler kişileri sosyal medya ortamında gösterişçi tüketime yönlendirmektedir. Zira sosyal medya, tüm bu duyguların ve ilişkilerin yoğun olarak yer aldığı platformlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Başka bir deyişle, kullanıcıların kıskanabilecekleri/öykünecekleri ya da habitus olarak gördükleri, ait olmak istedikleri üst tabakalar da sosyal ağlarda yer almakta, bununla birlikte kendi ait olduğu grup (kendilerini kanıtlama ya da kıskandırma amacı güttükleri gruplar) da sosyal mecrada yer almaktadır. Dolayısıyla akran ilişkisi, kıskanma/kıskandırma güdüleri, reklam yapma arzusu gibi etkenler sosyal medyanın gösterişçi tüketim alanı olarak kullanılmasına zemin hazırlayan olgulardır (Bayuk, Öz: 2018). Bunun nedeni Çakar’ın (2013:32) ifade ettiği gibi, sosyal medyada çok sayıda göz ve bakışın olması, kuşatılmış bir gözetleme alnının sağlanmasından kaynaklanmaktadır. Gözler bu alanı izler, bakar, görür, kaydeder ve yayar, bu alanın büyümesine yol açar.

Sosyal sitelerde kullanıcıları tanımlayan bilgiler sosyal sitelerde kullanılan bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde mümkün olmaktadır (Fuchs, 2010: 25-26). Dolayısıyla, teknolojinin ilerlemesi gözetim durumunu da arttırmaktadır. Gözetim olgusundan rahatsızlık duyulabileceği gibi, bunun kanıksanması da söz konusu olduğundan (Çakır, 2013: 31)

66

(Toprak, 2014), bireyler kendini gösterme ve gözetleme amacıyla tüketimlerini dijital mecralarda takipçilerine/arkadaşlarına sunmaktadır. Böylece gösterişçi tüketimlerini dijitalleştirmektedir.

YouTube, Facebook, Instagram gibi sosyal ağlarda dev bir eğlence dünyası söz konusudur (Çakır, 2013: 34). Gerçek dünyanın kitle iletişim araçları vasıtasıyla imgelere dönüşerek, hipnotik bir davranışın etkin bir motivasyonu haline gelmektedir. Günümüzde gündelik yaşam ve bir yaşam pratiği olan deneyimler, medya kültürünün ve tüketim toplumunun görüntüsüyle biçimlenmektedir (Gürer ve Gürer; 2017: 1164). Goffman’ın (2014) ele aldığı biçimiyle ise, gündelik yaşam pratiğinde, bireyler performans yapmakta ve birbirlerini etkilemeye yönelik davranışlar ‘sergilemekte’dir (s:29-81). Goffman ayrıca, ‘vitrin’ ve ‘idealize etme’ kavramsallaştırmaları ile bireyin günlük yaşantısındaki davranışlarını/performanslarının ötekiler üzerinde olumlu bir izlenim bırakma amacı taşıdığını ve bu amacın sürekliliğini ifade etmektedir (Goffman, 2014: 33-59). Dolayısıyla, günlük hayatta sunulan benlik, çoğunlukla güvenilir ve olumlu bir imaj bırakmaya yöneliktir (Çakır, 2013: 42). Bu durum sosyal ağlarda da dijital biçimde kendine yer bulmaktadır. Buna göre kişiler, sosyal medyadaki ‘performanslarında’ göstermek istedikleri benliklere göre gösterişçi üretim (içerik üretimi) ve tüketim (sahip oldukları satın aldıkları vb. ile) gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla, yeni iletişim biçimi olan görmek, göstermek, gözetlemek ve gözetlenmek (Çakır, 2013: 42) olduğundan, sosyal ağlarda en çok görsel içerikler olan video ve fotoğraf gibi imajlara yer verilmekte, görünür olma amacıyla ve tüketim toplumuna uygun olan bir davranış biçimiyle, kullanıcılar günlük yaşam içerisinde toplumsal sermayelerini genişletmek; tanıdıklarının çoğalmasını, kendilerine statü sağlamayı, hatırlanmayı ve saygı duyulma ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlarlar. Bunun için gösterişçi tüketimi kullanabilecekleri platform olan sosyal ağlardan faydalanmaları gösterişçi tüketimin dijitalleşmesi kavramını ortaya çıkarır.

Debord’un ve Goffman’ın ifade ettiği gibi, gösterinin sahnelenen olaylara ya da bireylerin performanslarına dönüştüğü bir sosyal ağlar dijital evreninde, kişinin günlük tüketimlerini, eylemlerini, bulunduğu mekânları vb. paylaşımlarda kişiler genellikle çok mutlu görülmekte, gidilen mekânlar ve yenilen-içilen yiyecekler çoğunlukla çok lüks ya da güzeldir. Bunların gerçekliği de kimi zaman tartışma konusudur (Çakır, 2013: 46). Buna rağmen, gösteri bu şekilde devam etmektedir. Paylaşımlarda haz ve gösteriş ön plandadır. Kullanıcılar hep eğlendikleri ve mutlu oldukları, tükettikleri anları paylaşarak olumlu imajlar sergilemeye çalışırlar. Gösteri ve gösterişçi tüketim dijital evrende ve geniş kitleler tarafından sürdürülür.

67

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ, KAPSAMI ve VERİ TEKNİKLERİ