• Sonuç bulunamadı

B. İdare Neden Yargı Kararlarına Uymak Zorundadır? Bunun Hukuk Devlet

1. Görev ve Yetki

Görev ve yetki usul hukuku bakımından farklı durumları belirtmektedir. Görev, bir yargı yerinin dava konusu yönünden yetkili olmasını, yetki ise yer bakımından yetkili olmasını ifade etmektedir146. Bu genel tanımdan sonra, idari yargılamada görev ve yetki nasıl düzenlenmiş bu konuyu iredelemeye çalışacağız.

Hangi tür mahkemenin, idari uyuşmazlığa ilişkin hukuka aykırılığı inceleyeceğinin belirtilmesi bakımından (yani görev alanının belirlenmesi bakımından,

145

Karavelioğlu, “Açıklamalı ve Son İçtihatlarla İdari Yargılama Usulü Kanunu”, Cilt 1, s. 717.

E.A.), idari yargı alanında özel görevli ilk ve son derece mahkemeleri Danıştay147 ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, genel görevli mahkemeler ise idare mahkemeleridir148.

Açılan bir davada, İdari Yargılama Usulü Kanununun (14)’üncü maddesinin (3)’üncü bendine göre, ilk olarak görev konusu incelenir. Bu incelemede öncelikle yargı düzeni açısından inceleme yapılır daha sonra da idari yargının kendi içindeki görev bölüşümü kuralları dikkate alınır149.

2709 sayılı ve 1982 Tarihli, T.C. Anayasasında, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi olmak üzere altı yüksek yargı kuruluşu ve ayrıca Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olmak üzere belirli konularda kesin kararlar veren üç tane de özel yetkili yargı kuruluşu vardır. Bu düzenlemenin sonucu olarak da, Türkiye’de dokuz ayrı yargı düzeni bulunmaktadır.

Bir yargı düzeninin ya da bir yargı düzeni içinde yer alan bir yargı yerinin görev alanının belirtilmesi, kamu düzeni ile ilgilidir bu nedenle taraflar anlaşsa bile mahkemenin görev alanını değiştiremezler150. Bu nedenle adli yargı gibi idari yargıda da görevsizlik itirazı yapılmasa da mahkeme kendiliğinden görev konusunu inceler ve gerekirse görevsizlik kararı verir.

147 Danıştay Knunumuzun (24)’üncü maddesine göre, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli

olduğu durumlar belirtilmiştir. Madde aynısıyla şu biçimdedir: “1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: a) Bakanlar Kurulu kararlarına,

b) Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere,

c) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,

d) Danıştay İdari Dava Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere,

e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,

f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine,

Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.

2. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.”

148

Oğuz Sancakdar, “Belediyenin İmar Planı Yapması-Değiştirmesi ve İptal Davası”, T.C. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitisü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir 1993, s. 144.

149

Karavelioğlu, “Açıklamalı ve Son İçtihatlarla İdari Yargılama Usulü Kanunu”, Cilt 1, s. 720.

Yapılan inceleme sonucunda, eğer mahkeme, davanın başka bir yargı düzeni içinde görülmesi gerektiği sonucuna varırsa yargı düzeni itibariyle görevsizlik kararı verir151. Bu konuya ilişkin düzenleme İdari Yargılama Usulü Kanunumuzun (15)’inci maddesinin 1/a bendinde yer almaktadır. Bu durumda mahkeme, dava dosyasını görevli yargı merciine göndermez ve açılan davanın reddine karar verir.

Davanın idari yargı düzeni içinde görülmesi gereğine karşın, mahkeme, idari yargı düzeni içindeki yargı merciinin tespitinde bir sakatlık görülürse, bu durumda da görevsizlik kararı verir ancak bu durumda dava dosyasını kararla birlikte görevli görülen idari yargı merciine gönderir152. Bu konuya ilişkin düzenleme, İdari Yargılama Usulü Kanunumuzun (15)’inci maddesinin 1/a bendi ile (43)’üncü maddesinin (1)’inci bendinde düzenlenmiştir.

Dilekçenin, yukarıda açıkladığımız “görev yönünden” incelenmesi sonucunda herhangi bir problem tespit edilmezse “yetki” konusunun incelenmesine geçilir. Yetki, yukarıda yaptığımız açıklamada da belirttiğimiz üzere, bir yargı yerinin “yer” itibariyle davaya bakıp bakamayacağını ifade eder.

İdari davalarda genel ve özel yetki kuralları İdari Yargılama Usulü Kanunumuzda ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Buna göre, genel yetki kuralı İYUK’un (32)’nci maddesinde düzenlenmiştir. (32)’nci maddedeki düzenleme aynısıyla, “Göreve ilişkin kurallar saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlem veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir” biçimindedir. O halde idari yargıda genel yetkili mahkeme idare mahkemeleridir.

İdari davalarda özel yetki kuralları ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunumuzun (33), (34), (35), (36/a-b) ve (37)’nci maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu maddelere göre:

151

Karavelioğlu, “Açıklamalı ve Son İçtihatlarla İdari Yargılama Usulü Kanunu”, Cilt 1, s. 720.

a. Kamu görevlileri ile ilgili davalarda (İYUK md. 33) yetki; kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarada yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.

b. Taşınmaz davalara ilişkin davalarda (İYUK md. 34) yetki; İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir. Köy, belediye ve özel idareleri ilgilendiren davalarada sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, mülki idari birimin, köy, belediye veya mahallenin bulunduğu yahut yeni bağlandığı yer idare mahkemesidir.

c. Taşınır mallara ilişkin davalarda (İYUK md. 35) yetki; Taşınır mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınır malın bulunduğu yer idare mahkemesidir. Ancak burada belirtmek gerekir ki, taşınır mallar, hareket kabiliyeti olan mallardır, bu nedenle Kanunda taşınır malların uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte bulunduğu yer biçiminde düzenlenmesinin, yetki konusunda çıkabilecek tartışmaları önleyeceği düşüncesindeyiz.

d. Tam yargı davalarında (İYUK md. 36) yetki; İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme, zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer idare mahkemesi yetkilidir. Bunun dışında kalan durumlarda, davacının ikametgahının bulunduğu yer idare mahkemesi, zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkilidir.

e. Vergi uyuşmazlıklarından doğan davalarada (İYUK md. 37) yetki; Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesi yetkilidir. Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri tarh ve tahakkuk ettiren dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesi yetkilidir. Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanununun uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesi yetkilidir.

Sonuç olarak, 2577 sayılı İdari Yrgılama Usulü Kanunumuzda belirtilen bu özel yetki kurallarının uygulanmayacağı durumlarda genel yetki kuralının uygulanması olanaklıdır153. İdari yargıda adli yargıdan farklı olarak, yetki de kamu düzenine ilişkindir ve bu nedenle taraflar anlaşarak yetki sözleşmesi yapamazlar.