• Sonuç bulunamadı

Fransız Çocukların Haçlı Seferi

1.5. Avrupa‟da Gerçekleşen Haçlı Seferleri

1.5.3. Çocuk Haçlı Seferi

1.5.3.1. Fransız Çocukların Haçlı Seferi

1212 yılının Mayıs ayında Fransa Kralı Philippe Augustus,271 Saint-Denis Manastırı‟nı ziyarette bulunduğu sırada 12 veya 13 yaşlarında Etienne adında, Orleannais bölgesindeki Cloyes‟de yaşayan yoksul kıyafetli çoban bir çocuk kralın huzuruna çıkmak istedi. Kendi ifadesine göre; elinde bizzat Hz. Îsâ‟nın kendisine teslim etmiş olduğu, krala gönderilen bir mektup vardı272. Çocuğun anlattığına göre; koyunlarını otlattığı sırada Îsâ Mesih ona görünerek, Haçlı Seferini vaaz etmek üzere harekete geçmesini emretmişti. Kral Philippe bu ifadeler üzerine meraklanmış olmalı ki çocuğu huzuruna çağırıp dinlemeyi kabul etti. Etienne krala; Cloyes kentinde çobanlık yaptığı bir sırada Hz. Îsâ’nın kendisine göründüğünü, yanında getirdiği mektubu ona bizzat Îsâ’nın verdiğini, Kudüs’ün kâfirlerin elinde olmasından ötürü çok üzgün ve kızgın olduğunu, bu yüzden de yeni bir Haçlı Seferi düzenlenmesini istediğini ve bu seferi düzenleyecek olan ordunun kumandasını kendisine verdiğini… anlattı273.

Kral Philippe, bu çılgın çocuğun anlattıklarını daha fazla dinlemeye gerek duymadan ona kibarca, evine dönmesini ve böyle şeylerle uğraşmamasını öğütledi. Kralın tavsiyelerine kulak asmayan Etienne yurduna geri dönmedi. O, geçen asırdan beri efsanevi bir şöhrete ulaşmış olan Pierre L‟ermitte‟in274

izinden yürümeyi kafasına koymuş, Hz. Îsâ tarafından görevlendirilmiş olmanın şevk ve heyecanı ile Tanrının kendisini nurlandırdığına inanmıştı. Etienne hiç vakit kaybetmeden Mesih‟in kendisini büyüklerin başaramamış olduğu işi başarıya ulaştıracak bir rehber olarak gönderdiğini anlatmak için Saint Dennis Manastırının merdivenlerine çıkarak

270

Munro, a.g.m., s. 520.

271

Fransa Kralı II Augustus Philippe, Üçüncü Haçlı Seferi liderlerindendir.

272 Schaff, a.g.e, s. 168.; Munro, a.g.m., s. 518.

273 Runciman III, a.g.e., s. 123.; Ebru Altan, Çocukların Haçlı Seferi (1212), Popüler Tarih Dergisi,

Sayı: 40, İstanbul, Aralık 2003. s. 38.; http://www.theHistoryfiles.com/the-childrens-crusade-myth-or- creepy-fact/92/.(3/Nisan/2015).

274

Pierre L‟Ermitte Amiens‟de doğmuş, Klermont Konsilinden birkaç yıl önce Kudüs‟e haccetmek için gitmiş, dödüğünde papaya Türkler tarafından baskı görüp dönmek zorunda kaldığını söylemiş, ardından eşeği ile Orleannais, Champagne, Lorranie‟e ve Köln bölgelerini gezerek etkili vaazlarıyla halkı Haçlı Seferlerine katılmaya teşvik etmiştir. Bkz. Runciman, a.g.e., C. I, s. 88-89.

yüksek sesle; Haçlı Seferleri’nin bugüne kadar istenilen baĢarıyı elde edememiĢ olmasının sebebinin bu seferlere katılanlar arasında günahkar ve Îsâ’ya yeterince iman edememiĢ büyüklerin bulunması olduğunu, günahsız masum çocuklardan müteĢekkil bir ordunun çıkacağı Haçlı Seferi ile Hz. Îsâ’nın da yardımıyla hem kutsal bölgelerin Hıristiyanlığın hâkimiyetine gireceğini, hem de Îsâ’nın müjdesinden habersiz insanlara bu müjdeyi tebliğ ederek oradaki insanları da kurtaracaklarını, Kudüs tekrar fethedilecekse bunu yalnızca çocukların baĢarabileceğini, çünkü onların yetiĢkinler gibi günaha bulanmamıĢ olduklarını, Kudüs’ün Müslümanların elinde olmasının tek sebebinin yetiĢkinlerin günahları olduğunu, eğer çocuklar bir Haçlı Seferi düzenlerse bir mucize olacağını ve Akdeniz’in tıpkı bir zamanlar Hz. Musa’nın önünde ikiye ayrılan Kızıldeniz gibi yarılacağını, Ġsraillilerin Kızıldeniz’den geçiĢi gibi, çocukların da sağ salim kutsal ülkeye ulaĢacaklarını275... heyecanlı bir dille anlattı276.

St. Dennis Lordu ve halk Etienne‟in vaazlarından etkilenerek onu haklı buldular. Çoğunluğunu çocukların oluşturduğu kalabalık insan toplulukları onun vaazlarını ilgiyle takip etmeye başladılar. Halk şimdi Etienne‟yi kendilerini kurtuluşa götürecek kutsal bir prens olarak görüyordu277. Etienne, vaazlarını devam ettirdikçe onun ne kadar üstün bir hitabet kabiliyetine sahip olduğu da ortaya çıkmaya başlamıştı. Dört bir taraftan çocuklar koşup onu dinlemeye geliyorlardı. Çocukların yanısıra büyükler de onun vaazlarının tesirinde kalmaktaydılar. Bu ilk aşamanın ardından Etienne ve ona iman edip tabi olan pek çok çocuk ülkedeki diğer çocukları da sefere davet etmek üzere Fransa içlerine yayıldılar. Bunlar kendi aralarında; bir ay sonra Vendome‟da toplanmayı ve oradan Doğuya doğru harekete geçmeyi kararlaştırdılar278.

Birkaç hafta içinde Etienne liderliğindeki çocuklar ellerinde haçlar, kandiller, flamalar, buhurdanlıklar ve mumlarla kasabaları ve köyleri; Lord God, exalt Christianity! Lord God, restore to us the true cross (Tanrı Hıristiyanlığı yüceltsin,

275 Karen Armstrong, Holy War: The Crusades And Their Impact On Today‟s World Papermac

Publishing, Anchor Books, London 2001, s. 398.

276

Runciman, a.g.e., C. III, s. 123-124.; Altan, a.g.m., s. 39.

277

Munro, a.g.m., s. 518.

278

Runciman, a.g.e., C. III s. 124.; http://www.ancient-origins.net/childrens-crusade-thousands- children-march-holy-land-never-return-003044 (18/Nisan/2016).

bizi gerçek haça kavuştursun) diye Doğuılar söyleyerek geçtiler279. Fransa‟nın çeşitli yerleşim birimlerinden kitleler halinde, her bir grup ayrı bir reisin idaresinde Vendome şehrine doğru ilerlediler280. Kısa zamanda bu sözlere inanan binlerce kız ve erkek çocuğu büyük bir heyecan içinde, küçük peygamberlerinin mucizelerini kendi gözleriyle görmek arzusu ile Haziran ayı sonlarında Vendome‟da toplanmaya başladılar. Vendome‟e gelen çocuk sayısı o kadar fazla idi ki; şehrin ahalisi bunların hepsini misafir edemediği için birçokları şehrin önündeki tarlalarda kurulan çadırlara yerleşmek zorunda kaldılar281.

Araştırmacılar; Haziran 1212 sonuna doğru Vendome‟da biraraya gelen aralarında onbeş yaşın altındaki otuzbin çocuktan bazılarının, anne ve babalarının bu büyük kutsal görevi yerine getirmek üzere bizzat teşvik edip gönderdiklerini haber vermektedirler282. Çoğunluğu köylü çocuklarından oluşmakla beraber aralarında, şatolarında anlatılan şövalye masallarından etkilenerek Etienne‟e katılmak üzere gizlice evlerinden kaçmış bulunan soylu ailelere mensup eğitimli pek çok çocuk da bulunmaktaydı. Bu orduya katılanlar arasında sadece kızlar ve oğlanlar yoktu. Bu orduda çocuk yaştaki papazlar ve dindarca bir taassupla sefere katılan yaşlı hacılar, fahişe ve kapkaççılar da bulunmaktaydı283.

Ertesi gün şehrin papazları harekâtı takdis ettikten sonra çocuklar Güneye doğru yola koyuldular. Etienne elinde bu Haçlı Seferi‟ne sembol olarak mavi bir zemin üzerinde altın renginde üç zambağın bulunduğu St. Dennis Manastırı‟nı temsil eden bir Oriflamme (Bayrak) olduğu halde, iki tekerlekli bir araba ile en önde hareket ederken, etrafında zengin ve asil menşe‟li çocuklar atları üstünde ona eşlik ediyorlardı284. En arkada ise tamamı yaya olarak bu uzun yolculuğa katlanmak zorunda olan binlerce çocuk onları takip etmekteydi. Artık bir nevi peygamberleri

279

Sevtap Gölgesiz Karaca, Orta Çağ Avrupası’nda Çocuk Hareketi: Fransız ve Alman Çocukların

Haçlı Seferi, Geçmişten Günümüze Şehir ve Çocuk II, (Ed. Osman Köse), Canik Belediyesi Kültür

Yay., No:12, (ss. 926-933), Samsun 2016, s. 928.; Munro, a.g.m., s. 518.

280

Richard W. Barber, The Penguin Guide to Medieval Europe, Penguin Books, New York 1984, s. 224.

281

Altan, a.g.m., s. 38.

282

Wolff, R. L., The Children's Crusade, The later Crusades, 1189-1311, Ed.; Hazard, H. W., Volume: IX, (pp. 325-342), University of Wisconsin Press, Madison 1969, s. 330.; Par Michel-Jean Joseph, Ex Chronicon Anonymi Laudunensis Canonici, Recueil des Gaules des Historiens et de la France (RGHF), Ed.: Dom Martin Bouqet, C. XVIII, Paris 1879, s. 702-720.; Schaff, a.g.e., s. 168.

283

Runciman, a.g.e., C. III, s. 125.

284

olarak kabul ettikleri bu nur yüzlü çocuğa bir azize gösterilen muamele yapılıyor; saçının telleri, elbisesinin parçaları kutsal emanetler gibi elden ele dolaşarak özel kaplarda muhafaza ediliyordu285.

Çocuklar Temmuz sıcağında Tours ve Lyon üzerinden Marsilya‟ya doğru hayli güç bir yolculuğa çıkmışlardı. O güne kadar ailelerinin sıcak yuvasından ayrılmamış olan çocuklar, yiyeceklerini kontrollü kullanamadıkları için bir süre sonra açlık ve susuzlukla karşı karşıya kaldılar. Yolculuklarına devam edebilmeleri için artık köylülerden dilendikleri yiyecekler ile hayata tutunmaya çalışıyorlardı. Fakat o yaz hüküm sürmüş olan kuraklık yüzünden köylüler de pek bişey vermiyorlardı. Öte yandan yol güzergâhları üzerinde bulunan su kuyularının da çoğu kurumuştu. Bu ağır doğa şartlarına ayak uyduramayan zayıf yapılı çocuklardan birçoğu hayata tutunamayarak yol kenarlarında ölüp gittiler. Bir kısmı seferin zorluğunu dayanamayarak daha fazla ilerlemeden yurtlarına dönmeye karar verip ayrıldılar. Fakat tüm zorluklara rağmen bu küçük çocukların önemli bir kısmı Marsilya‟ya ulaşmayı başardı286.

Çocuklardan bir kısmı Marsilyalıların evlerinde kendilerine bir barınak bulabilirken açıkta kalan çocuklar ise sokaklarda yatmak zorunda kaldılar. Ertesi gün Marsilya‟daki hemen herkes denizin nasıl ikiye bölüneceğini görmek üzere sahile akın ettiler. Ancak bekledikleri mucize vuku bulmayınca derin bir hayal kırıklığına uğradılar. Çocuklardan bir kısmı Etienne‟e karşı isyan çıkararak kendilerini kandırmış olduğunu haykırdılar ve yurtlarına geri dönmeye başladılar. Fakat sefere katılanların çoğunluğu kıyıda kalıp Tanrı‟nın kendileri için mucizeler yaratmasını beklemeye devam ettiler287.

Bekledikleri mucizeden ümitlerini kesen çocuklar bu defa kendilerini Kudüs‟e götürecek gemiler aramaya koyuldular. Birkaç gün sonra Hugue Ferreus (Demir Hugo) ve Guillaume Porcus (Domuz William) adındaki iki Marsilyalı tacir288,

285

Runciman, a.g.e., C. III s. 124.; Altan, a.g.m., s. 38-39.

286

Runciman, a.g.e., C. III s. 124.

287 Runciman, a.g.e., C. III s. 125. 288

Bazı kaynaklar bu gemicilerin tüccar olmadığını, Hugue‟un Marsilya Vikontluğu‟nun ticarî manada genel temsilcisi, William‟ın ise Cenevizli bir kaptan ve aynı zamanda Kral II. Friedrich‟in (1211-1220) amirallerinden birisi olduğunu haber vermektedir. Bkz. Munro, a.g.m., s. 520.

gemilerini bunlara tahsis etmeyi ve çocukları parasız, Tanrı rızası için Filistin‟e götürmeyi teklif etti289. Etienne bu dostça teklifi, üzerinde hiç düşünmeden çabucak kabul etti. Çocuklar kendileri için hazırlanan yedi gemiye bindikten sonra Akdeniz‟e yelken açıldı. Böylece binlerce çocuk akıbetlerini bilmedikleri meçhul bir maceraya daldılar. Bu çocukların akıbetleri hakkında tam 18 yıl herhangi bir haber alınamadı290.

Aradan 18 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra, 1230 yılında Fransa‟ya Mısır‟dan, enteresan haberler getiren bir rahip geldi. Söylediğine göre o, Etienne‟e Marsilya‟ya kadar refakat etmiş ve tacirlerin sağladıkları gemilere çocuklarla beraber binip denize açılmış olan çocuk rahiplerden birisiydi. O, başlarından geçen olaylar hakkında; Denizde birkaç gün yol aldıktan sonra fırtınanın çıktığı, gemilerden ikisinin Sardinia Adasının Güneybatısında bulunan San Pietro adacığının kayalıklarında parçalandığı ve bütün yolcuların boğulduğu, Fırtınayı atlatan beĢ geminin ise bundan kısa bir süre sonra Afrika’dan gelen bir korsan filosu tarafından sarıldığı ve gemideki çocukların onlara köle olarak satıldığı, daha sonra korsanların kendilerini Cezayir sahilindeki Bougie’ye götürdüğü, arkadaĢlarının çoğunun burada satıldığı ve hayatlarının geri kalan kısmını kölelikte geçirdileri, kendisinin ve diğer arkadaĢlarının burada satılmayıp daha sonra deniz yoluyla Frank kölelerin daha çok para ettiği Mısır’a sevk edildikleri, Ġskenderiye Limanı’na vardıklarında, gemide bulunan çocukların çoğunluğunu Ģehrin valisinin satın alarak bu çocukları kendi çiftliklerinde köle olarak çalıĢtırdığı, geriye kalan az sayıdaki çocuğun ise Bağdat esir pazarlarına sevk edildiği, burada on sekiz kiĢinin Ġslâmı kabul etmedikleri için öldürdükleri, kendisi gibi diğer genç rahip arkadaĢları ile okuma yazması olan diğer çocukların ise diğerlerine göre daha Ģanslı olduklarını çünkü Melik el-Âdil’in oğlu ve Mısır Valisi olan el-Kâmil’in Batı dillerine ve Batıdaki ilimlere karĢı ilgi duyduğu, bu yüzden el-Kâmil’in kendilerini satın alarak tercüman, öğretmen ve kâtip olarak sarayında istihdam ettiği, kendilerini Müslümanlığa çevirmek için hiçbir teĢebbüste de bulunmadığı, Kahire’de iyi bir esaret hayatı

289

Schaff, a.g.e., s. 169.; http://www.academia.edu/10694715/1212_Cocuk_Hacli_Seferleri, s. 7-8. (6/Mayıs/2015).

290

geçirdikten sonra yalnızca kendisini serbest bıraktıkları ve Fransa’ya dönmesine müsaade ettikleri... mealinde ifadelerde bulunmuştur291.

Bu rahip çocuklarından haber almak için çırpınan bazı ana-babalara bütün olan biteni anlattıktan sonra tarihin karanlıklarında kaybolup gitti. Daha sonradan anlatılan bir hikâyede, yukarıda adı geçen iki Marsilyalı tacirin, birkaç yıl sonra Arapların hesabına Alman İmparatoru Friedrich‟i kaçırmaya teşebbüs ettikleri için asılarak idam olundukları rivayet edilmiştir292. Bu rahibin anlattıklarından başka Haçlı çocukların durumu ile alakalı başka hiçbir haber alınamadı. Onlara ne olduğu bugün bile kesin olarak bilinmemektedir.

Benzer Belgeler