• Sonuç bulunamadı

3. BİREYLER VE YÖNTEM 1 Bireyler

5.8. Fonksiyonel Performans

TKA'nın önemli bir sonuç ölçütü, fiziksel ve fonksiyonel işlevin iyileştirilmesidir. Fiziksel işleyiş, Uluslararası İşlevsellik, Engellilik ve Sağlık Sınıflandırması (ICF) çerçevesinde ifade edildiği gibi, sağlığın çeşitli yönlerini kapsayan çok boyutlu bir yapıdır. Fiziksel işleyiş, doğal ortamda günlük işleyiş ve aktiviteleri gerçekleştirmek için fonksiyonel kapasite gibi unsurları kapsar.

Çalışmamızda fonksiyonel performansı değerlendirmek için 6 DYT kullanıldı. Bu test TKA’lı bireylerde fonksiyonel performansı değerlendirmek için kullanılan testlerden biridir. Ünver ve ark. (145), TKA cerrahisi sonrası 6 DYT güvenilirliğini yaptıkları çalışmalarında, 6 DYT’nin TKA’lı bireylerde güvenilirliğini yüksek bulmuşlardır. Klinik ortamda TKA'lı hastalarda fonksiyonel performansı ölçmek için basit ve duyarlı bir yöntem olduğunu ve aynı zamanda, klinisyenler ve araştırmacılar tarafından TKA'dan sonra fonksiyonel performanstaki küçük değişiklikleri bile ölçmek için 6-DYT’nin kullanılabileceği sonucuna varmışlardır.

Genel olarak, TKA’dan 3 ile 6 ay sonra ağrının azalması ve yeterli eklem hareket açıklığının sağlaması, hastalar ve cerrahlar tarafından genel bir memnuniyet durumunu göstermektedir. Bununla birlikte, TKA sonrası en az 1 yıl sonrasını

değerlendiren çalışmalar, ağrı olmaksızın işlevsel bozukluğun ve fonksiyonel kısıtlamaların devam ettiğini göstermektedir (12).

Yürüme, alt ekstremitenin önemli bir fonksiyonudur. Cerrahi sonrası yürümenin değerlendirilmesi bireylerin bağımsız yaşayabilmesi açısından önemlidir. TKA cerrahisi sonrası amaçlardan birisi de normal hız ve yeterli seviyede yürüyüş sağlamaktır. Groot ve ark. (24), TDA ve TKA cerrahisi öncesi, cerrahi sonrası 3. ve 6. ayda fiziksel aktivite düzeyini değerlendirdikleri çalışmalarında bireylerin yürüyüş kapasitelerini 6 DYT ile belirlemişlerdir. Cerrahi öncesi kalça grubunun 6 DYT mesafelerini 309 m, cerrahi sonrası 3. ayda 370 m ve cerrahi sonrası 6. ayda 399 m olarak bulmuşlardır. Çalışmanın sonucunda; cerrahinin ağrı ve limitasyon üzerindeki büyük etkisinin, hastaların kapasitesinin ve fiziksel işlevlerinin tersine, hastaların gerçek fiziksel aktivitelerindeki iyileşmenin ameliyattan 6 ay sonra beklenenden daha az olduğunu göstermişlerdir.

TKA cerrahisini sonuç ölçütlerinden biri de fonksiyonun iyileştirilmesidir. Fiziksel fonksiyonun iyileştirilmesi, yürüme mesafesi gibi nesnel performans ölçütleri ile değerlendirilmiştir (146, 147). Cerrahi öncesi skorlarla karşılaştırıldığında, cerrahi sonrası birinci haftada yürüme mesafesinde objektif ölçümlerde azalma, 3 ayda küçük iyileşme ve cerrahi sonrası 12. aya kadar daha ileri dereceli artış bildirilmiştir (97, 148). Heiberg ve ark. (149), TKA cerrahisi sonrası ilk yıl boyunca fonksiyonel sonuçlarının derlenmesi ve öngörüleri adlı çalışmalarında, fiziksel fonksiyonu 6 DYT kullanarak değerlendirmişlerdir. Bireylerin yürüyüş mesafesini cerrahi öncesi 401 m, cerrahi sonrası 3. ay değerlendirmelerinde 437 m ve cerrahi sonrası 12. Aylarında ise 512 m olarak bulmuşlardır. Çalışmada 6 DYT mesafeleri ortalama %9 artmış ve cerrahi sonrası 3. ile 12. aylarda daha fazla gelişme bulunmuştur.

Heiberg ve ark. (25), TKA cerrahisi geçirmiş 68 bireyi, 3 ay sonra başlayan 12 seanslık yürüyüş eğitiminin fiziksel fonksiyon ve öz-etkililik üzerine etkilerini araştırdıkları çalışmalarında, bireyleri eğitim grubu (n=35) ve kontrol grubu (n=33) olarak olarak 2 gruba ayırmışlar ve bireyleri eğitime başlamadan önce, eğitime başladıktan sonra 5. ay ve 12. ayda sonuçları değerlendirmişlerdir. Primer sonuç ölçümü olarak 6-DYT’yi kullanmışlardır. Çalışmanın 12. ay değerlendirme sonuçlarına göre çalışma grubunun ortalama yürüme mesafesi 535 m iken; kontrol

grubunun ortalama yürüme mesafesi 483 m ölçülmüştür. Çalışmanın sonucu; yürüyüş eğitiminin cerrahiden sonra erken dönemde ve cerrahi sonrası 12. ayda yürümenin iyileştirilmesinde etkili olduğunu göstermiştir.

Laupacis ve ark. (26), TKA cerrahisi sonrası sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini inceledikleri çalışmalarında bireyleri cerrahi öncesi ve cerrahi sonrası 3.,6., 12. ve 24. aylarında değerlendirmişler ve sağlıkla ilgili tüm yaşam kalitesi ölçümlerinde ve ameliyattan sonra 6 DYT mesafesinde önemli bir iyileşme olduğunu belirtmişlerdir. İki yıl içinde, 6 DYT ortalama mesafeleri 247 m’den 408 m’ye yükselmiştir. Çalışmanın sonucu, kalça artroplastisi sonrası ortaya çıkan fiziksel işlev, sosyal etkileşimi ve sağlık durumlarındaki belirgin iyileşmeyi göstermektedir.

Bourne ve ark. (150), çimentolu ve çimentosuz TKA’lı bireylerin karşılaştırmalarını yaptıkları çalışmalarında, bireylerin yürüme mesafelerini 6 DYT kullanarak incelemişlerdir. Çalışmada, çimentolu veya çimentosuz TKA’lı bireylerin yürüme mesafelerinin cerrahi öncesine göre arttığı bulunmuştur. Cerrahi öncesi, çimentolu protezleri olan hastalar ortalama 227.1 m yürüyebilirken; çimentosuz protezleri olan hastalar 229 m yürüyebilmiştir. İki yıllık takip muayenesinde, çimentolu protezleri olan hastalar ortalama 392.0 m yürürlerken; çimentosuz protezleri olan hastalar 408.5 m yürümüşlerdir. Klinik olarak yürüme mesafelerinde fark görülse de iki grup arasında bir fark olmadığı belirtilmiştir.

Kalça OA’sı olan kişiler, ağrı ve işlev eksikliği nedeniyle fiziksel aktivite düzeyini sınırlayabilir. TKA cerrahisi, ağrıyı azaltır ve fonksiyonunu iyileştirir. Jeldi ve ark. (151), TKA cerrahisinin sonuç ölçütlerini inceledikleri çalışmalarında, 30 TKA’lı bireyin (67 ± 7 yıl) fiziksel aktivitesi seviyesini preoperatif, 3 ve 12 aylık postoperatif dönemde objektif olarak ölçmüşlerdir. Çalışmada fiziksel aktivite düzeyini aktifPAL3 monitörü kullanılarak 7 gün boyunca objektif olarak belirlemişlerdir. Bireylerin fonksiyonel seviyelerini belirlemek için HKS, OKS ve 6 DYT’yi kullanmışlardır. Cerrahi öncesi yürüme mesafesini 270 m, cerrahi sonrası 3. ay değerlendirmelerinde 374 m, cerrahi sonrası 1. yılda 399 m olarak bulmuşlardır. Cerrahi öncesinden cerrahi sonrası 1 yıla kadar yürüyüş mesafelerinde artış olduğunu ancak fiziksel aktivite düzeyinde değişiklik olmadığı sonucuna varmışlardır.

Withers ve ark. (152), tek taraflı TKA cerrahisinden önce ve bir yıl sonrasına kadar olan zamanda hastalarda fiziksel aktivite düzeylerindeki değişikliği inceleyen sistematik derleme ve meta-analiz çalışmalarında, 6024 alıntıdan 17 çalışma dahil edilmiş ve bunlardan 9’u meta-analizle 8’i de nitel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda ise cerrahi öncesi ve cerrahi sonrası 1 yıla kadar devam eden süreçte fiziksel aktivite düzeylerinde istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bununla birlikte yazarlar; incelenen makalelerin kanıt düzeylerinin orta ve düşük olmasının sonuçlar açısından düşündürü olabileceğini belirtmişlerdir. Diğer bir sistematik derleme ve meta-analiz çalışmasında Vissers ve ark. (153), TKA cerrahisi sonrası fiziksel fonksiyonun iyileştirilmesi adlı çalışmalarında literatürdeki çalışmaları incelemişlerdir. İnceledikleri çalışmalarda fonksiyonel iyileşmeyi 6 DYT ile değerlendiren çalışmalara bakıldığında ameliyat öncesi dönemden ameliyattan 12 ay sonrasına kadar, hastaların kontrol grubundan daha düşük puan aldığı belirtilmiştir.

Çalışmamızda ise bireylerin 6 DYT mesafeleri ortalama 357.49 metre idi. Bu sonuçlara göre çalışmamız literatürdeki bazı çalışmalarla uyum gösterdi. Ancak literatürdeki bazı çalışmalara bakıldığında bireylerin cerrahi sonrası en erken 1, en fazla 3 yıl arası 6 DYT mesafeleri bakımından literatürden farkıydı. Ayrıca bireylerin yaş boy kilo gibi değişkenlere göre yürümesi gereken mesafeler hesaplandığında çalışmaya alınan bireylerin tamamı yürümesi gereken mesafenin altında kalmıştır. Bireyler teorik olarak hesaplanan yürümesi gereken mesafelerin sadece %68,08’ini yürümüşlerdir. Çalışmamızda TKA cerrahisinin geç dönem sonuçları incelenmesine rağmen değerlendirilen bireylerin tamamının yürümesi gereken mesafeden daha az yürümesi fonksiyonel performanslarının düşük olduğunu gösterdi. Bireylerin yürümesi gereken mesafenin altında kalmalarında düşme korkusu, cerrahiyi koruma amacıyla hareket etmekten çekinmeleri ve yapay eklem farkındalığı gibi parametrelerin etkili olduğunu düşünmekteyiz.