• Sonuç bulunamadı

FİNANSAL YATIRIMLARIN DAVRANIŞSAL FİNANS AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

3.1. Finansal Yatırımlar

3.1.5. Tahvil-Bono

3.1.5.1. Tahvil

Türk Ticaret Kanunu’na göre tahvil; “Anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine tahvil denir” diyerek tanımlamıştır. Bu tanım tahvilin sıradan bir borç ödeme taahhüdünü gösteren borç senedinden farklı, başka bazı özelliklere sahip olduğu

gerçeğini göstermektedir. Diğer bir deyişle; belirlenmiş bir dönem için, belirlenmiş faiz fiyatı üzerinden faizi ve dönem sonunda bir defada veya daha başka bir ödeme şekli ile anaparayı geri ödeme taahhüdünü belirten bir finansal varlıktır.202

Tahvil çıkarma yetkisi, Türk Ticaret Kanunu tarafından anonim şirketlere verilmiştir. Ancak anonim şirketler dışında bazı kamu tüzel kişilerin de tahvil çıkarmalarına olanak sağlanmıştır.203

Gerek devletin ve gerekse özel sektör firmalarının finansman gereksinimlerini karşılamak amacıyla yayınladıkları uzun vadeli ve sabit getirili finansal enstürmanlar olan tahviller başta da belirtildiği gibi devlet ya da özel sektör firmalarınca yayınlanmasına göre devlet tahvili veya özel sektör tahvili olarak temelde ikiye ayrılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin finansal piyasalarında oldukça önemli bir yeri olan tahviller, Türkiye’de makro ekonomik dengelerin uzun yıllar sağlanamaması sebebiyle ağırlıklı olarak kamu kesimi tarafından ve olması gerekenden çok kısa vadelerle yayınlanmıştır204.

3.1.5.2. Bono

Kısa vadeli ve sabit getirili borçlanma enstürmanları olan bonolar Türkiye uygulamasında Hazine Müsteşarlığı’nca yayınlanan Hazine Bonoları ve özel sektör firmalarınca yayınlanan Finansman Bonoları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Hazine bonoları kamu kesiminin kısa vadeli finasman finansman gereksinimlerini karşılamak için yayınlanan enstürmanlar, finansman bonoları ise büyük ve itibarlı özel sektör firmalarının kısa süreli finansman ihtiyaçlarını karşıladıkları enstürmanlardır. Finansman bonoları, Türkiye’de kamu kesiminin mali dengelerdeki bozukluklar sebebiyle çok sık başvurduğu bir finansman aracı haline gelen hazine bonolarının karşısında aynı tahvilde olduğu gibi hazine bonolarına göre düşük getiri sunması ve devlet güvencesine sahip olmaması nedenleriyle fazla bir kullanıma sahip olamamışlardır205.

202 Francis, J.C., a.g.e., s. 69

203 Sarıkamış, Cevat, Sermaye Pazarları,Alfa Basım Yayım Dağıtım,3.Baskı, İstanbul, 1998, s. 61 204 Tunay, Finans Sisteminde Yeni Yönelimler, a.g.e., s.96

3.1.6. Repo

Son yıllarda en hızla gelişen para piyasası araçlarından repo İngilizce’deki “Repurchase Agreement” kelimelerinden kısaltma yoluyla Türkçe’ye girmiştir. Türkçe karşılığı olarak“ geri satın alma anlaşması” diye ifade olunur. Repo, bir kuruluş tarafından diğerine önceden belirlenmiş bir tarihte ve fiyatla geri satın alınacağı taahhüt edilen bir değerin satışını simgelemektedir. Diğer bir deyişle repo; bir menkul kıymetin işleminin başlangıç valöründe satılıp, bitiş valöründe geri alınmasıdır. Ters Repo ise, bir menkul kıymetin işleminin başlangıç valöründe alınıp, bitiş valöründe geri satılmasıdır.

Bankaların repo ve ters repo işlem sınırlarını T.C. Merkez Bankası saptamakta ve izlemektedir. Repo da elinde menkul kıymet bulunduran kişi, sattığı menkul kıymet satışı anında taraflarca kararlaştırılan ilerli bir tarihte ve belli bir fiyatla geri satın almayı taahhüt etmektedir. Repoyu yapan taraf, her zaman menkul kıymetleri geri alırken, satarken tahsil ettiğinden fazla bir bedel öder. Bu da işleme konu olan menkul kıymetin özelliğinden kaynaklanır.

Buna karşılık ters repo sadece alıcının menkul kıymetleri satıcıya geri satma taahhüdü söz konusu olup, burada satıcının bir seçimlik hakkı ortaya çıkmaktadır. Uygulamada repo işlemleri adı altında hem satıcının hem de alıcının karşılıklı taahhütleri bulunmaktadır. Repo işlemi yapan aracı kuruluş sattığı veya satın aldığı menkul kıymetleri ya bizzat karşı taraf adına muhafaza ettiği veya bu kıymetler saklama hizmeti veren başka bir kuruluşta muhafaza edildiği için vade sonunda taahhütlerin yerine getirilmesinde bir sorun çıkmamaktadır.

Diğer bir deyişle, repo işleminde borç para alınarak karşılığında menkul kıymet satılmakta, işlemin vadesi dolduğunda üzerinde anlaşmaya varılan faiz ve anapara ödenerek, menkul kıymet geri alınmaktadır. Repo işlemi bu özelliği nedeniyle teminatlı borçlanma niteliği taşımaktadır. Repo işlemlerinin ikincil piyasaları yoktur. Bankalar tasarruf kurumları ve para piyasası fonları geri satın alma anlaşmalarının öneli unsurlarını oluşturmaktadır.

Repo ve ters repo işlemlerine konu olabilen menkul kıymetler şunlardır; Devlet Tahvilleri, Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar, Kamu Ortaklığı İdaresi, Toplu Konut İdaresince ihraç edilen borçlanma senetleriyle mahalli idareler ve bunlarla ilgili idare, işletme ve kuruluşların Sermaye Piyasası Kurulu uyarınca

ihraç ettikleri borçlanma senetleri ile bunlar dışında kalan, menkul kıymetler borsaları veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören veya borsada tescil edilmiş olan borçlanma senetleridir.

Repo işlemi sağladığı likidite, esneklik ve pazarlık kolaylığı açısından diğer para piyasası araçları ile kıyaslandığında avantajlı bir konumda bulunmaktadır.206

3.1.7. Altın

Altın insanoğlunun bildiği en eski yatırım aracıdır. Bilhassa diğer yatırım araçlarının tam olarak bilinmediği veya yaygın olmadığı toplumlarda çok yaygın olan bir yatırım aracıdır. Bunun nedeni altının istenildiği zaman paraya çevrilmesi yani likiditesi ve bu somutluğu ile bir kağıttan daha güvenilir olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan özellikle son yıllarda ülkemizde ürün portföylerini genişleterek daha rekabetçi politikalar izleyen büyük kuyumculuk şirketlerinin sertifikalı altın satışına başlamaları ve bu satışların kredi kartı vasıtasıyla taksitlendirilebilmesi altın yatırım enstürmanının hem tasarruf hem de finansman aracı olarak özellikle küçük yatırımcılar tarafından tercih edilmesini sağlamıştır. Altın özellikle kriz ve savaş dönemlerinin yatırım aracıdır; bu dönemlerde altın fiyatları olağanüstü şekilde artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlemelerine göre 2006 yılında en yüksek reel getiriyi %18,38 ile altın yatırımcısı elde etmiştir.