• Sonuç bulunamadı

Filipin Müslümanlarının Kimlik Yapısı

2. BÖLÜM: FİLİPİNLER’E İSLAMİYETİN GELİŞİ ve SÖMÜRGECİLİK

2.1.3 Filipin Müslümanlarının Kimlik Yapısı

Mindanao, “Maguindanao” adının başka bir formudur ve “nehir, göl ve deniz suları altında kalan” anlamını taşır. Bölge, Mindanao adası ve yaklaşık 369 küçük ada zincirinden oluşan Sulu takımadalarını kapsar. Halk arasında Moro olarak bilinen Malay ırkının İslami grupları Mindanao’nun ağırlıklı halkları olarak bilinirler.

Tarihsel döneme baktığımızda İslamiyet öncesi dönemde de Moro bölgesinin Mindanao adası içinde önemli bir etki alanına sahip olduğu görülmektedir. İslamiyetin gelişinden önce Sulu’nun en büyük adası olan Jolo ve merkez Mindanao’da Cotabato önemli ticaret merkezleri haline gelmiştir. Önemli bir gerçek de aynı ırkta oldukları gerçeğine rağmen Müslümanların kendilerini Hıristiyan Filipinlilerden tamamen ayrı olarak görmeleridir.

Mindanao adasının batı ve güneyi ile Sulu Takımadaları ve Palawan adasının güney kıyılarında on üç farklı kültürel ve dilsel Müslüman grubu yaşamaktadır. Bu gruplardan beş tanesi Filipinler’deki Müslüman nüfusunun % 96’sını oluşturmaktadır. Bu beş önemli grup; Sulu’da Tausuglar (Joloanos), Tawi- tawi’de Samalar, Basilan’da Yakanlar, Mindanao’da Lanao Gölü civarında Maranaolar (Malana) ve Cotabato’da Pulangi Nehri’ne bitişik ovalarda yaşayan Maguindanaolar’dır (Sakili, 2003: 21). Diğer gruplar Sangil (Sangir), Badjao (Samal Laut), Kolibugan (Kalibugan), Jama Mapun (Samal Cagayan), Ilanun (Iranun), Palawanon (Palawani or Pinalawan), Kalagan, Molbog (Melebuganun)’dur (Che Man, 1987: 34)

Farklı Müslüman gruplar çeşitli lehçelerle konuşmakta olup, bunların bazıları birbirleriyle yakından ilişkilidir. Maranoalar ve Maguindanaolar ortak bir Mindanao dili kullanmaktadırlar. Sulu takımadalarında Samalar ve Badjaoların lehçeleri birbirlerine yakındır. Söylenenlerin tamamını anlamak zor olsa da Yakan lehçesinin Sama lehçesi ile pek çok ortak yönü bulunmaktadır. Ancak Tausug lehçesi diğer Müslüman lehçelerinden oldukça farklıdır. Bazı teorilere göre Tausug’ların Mindanao’nın kuzeyindeki Butuan’dan geldiği iddia edilmektedir (Sakili, 2003: 21).

Müslüman grupların her biri ayrı bir bölgede yer alsa da, bazı büyük grupların alanları ile küçük grupların alanları birbiri ile çakışmaktadır. Örneğin; Sulu’da Tausuglar ve Samalar bazı adalarda karışık yaşamaktadır. Basilan’da Tausuglar Yakanlar’la bir aradadır. Küçük bir Müslüman grup olan “deniz çingeneleri” Badjaolar, kayıklarda ya da deniz üzerindeki evlerinde yaşamaktadır. Sulu ve Sabah bölgesinde akrabaları olmasına rağmen Maranaolar ve Maguindanaolar çoğunlukla Mindanao’da yaşamaktadır. Maranaolar ve Maguindanaolar’ın geçmişte ortak atalara sahip oldukları söylenebilir.

Maguindanaolar, Filipinler’in en büyük Müslüman grubu olup, Pulangi Nehri’nin geniş düzlüklerinde ve Cotabato bölgesinin geri kalan kısmında yaşamaktadırlar (Tan, 2010: 31-32). Vadi sakinleri ağırlıklı olarak pirinç yetiştiren çiftçiler olup, kıyılarda balıkçılık ve tüccarlık ile geçinenler bulunmaktadır. Maguindanaolar, II. Dünya Savaşı öncesi ve savaştan bu yana kendi topraklarına Hıristiyan göçünün etkilerinden dolayı büyük acılar çekmiştir (Sakili, 2003: 25).

Müslümanların ikinci büyük grubu olan Maranoalar yıllar boyunca kendi yaşam alanlarında izole edilmiş ve 19.yüzyılın sonuna kadar dış etkilere maruz kalmamıştır. Tausuglar ve Maguindanaolar’a göre kendi geleneksel yöntemlerine daha sıkı bağlı kalmışlardır. Öncelikle tarım ve pirinç üretimi ile uğraşmaktadırlar. Ayrıca ev içi üretim de gelirlerini arttırmaktadır (Sakili, 2003: 21).

Tausuglar ise üçüncü büyük grup olarak bilinmektedir. Tausuglar iki alt gruba ayrılmıştır. Palianon grubu deniz kenarlarında yaşar ve denizcilikte ünlüdür. Sulu Adası’nın iç kesimlerinde yaşayan Guimbahanon grubu ise çiftçilikle uğraşmaktadır (Söylemez, 2016: 12).

Diğer gruplardan Yakanlar Basilan’da ve Sangiller Davao’da, Samalar ve Badjaolar Tawi- Tawi’de yaşamaktadır. Samalar kıyılarda yerleşim gösterirken, Badjaolar yakın zamana kadar kayıklarda yaşamışlardır. Badjaolar ve Samalar arasındaki ilişkiyi tanımlamak zordur. Samalar Müslüman oldukları halde bazı Badjaolar’ın bazıları halen paganizme inanmaktadırlar. Tawi Tawi’nin Sitangkai

adasında önemli sayıda Badjao kalıcı konutlara yerleşmiş ve Müslüman olmuştur (Sakili, 2003: 25).

Harita:4 Mindanao’daki ana etnik gruplar Kaynak: CNN Filipinler, (30.05.2017).

Bu Müslüman grupların kendi tarihsel gelişimleri ve diğer halklar ve kültürlerle temasları farklı olmuştur. Maranoalar dış etkenlere en az maruz kalmış topluluk iken, Sulu’nun uluslararası nakliye yolları konumu nedeniyle Tausuglar en fazla yabancı etkisine maruz kalmış topluluktur. Tausuglar İslamiyeti ilk kabul eden grup olmuştur. İslamiyet’in getirdiği bilinç kabile birliğini güçlendirmiştir. Bu gruplar “sultan” ya da “datu” nun iktidarı altında olmuştur. Bu siyasi güçleri İspanyollar ile mücadele döneminde onları ön sıralara yerleştirmiştir. Bu dönemde yaşanan askeri deneyimler ve savaş ruhu onların gelecek nesillerine miras kalacaktır.

Bugün Tausuglar en etkili militan Müslüman grubu olarak algılanmaktadır. 1996 yılında Filipinler hükümeti ile barış anlaşması imzalayan Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MNLF) de Tausuglardan oluşmaktadır (Sakili, 2003: 25).

Müslüman etnik gruplar farklı geçim kaynaklarına sahiptir. Maranoalar ve Maguindanaolar genellikle pirinç üretimi ile uğraşırken, Yakanlar “kaingin” olarak bilinen ağaç ve bitkilerin kesilmesi ya da yakılması yoluyla kendilerine tarımsal alan yaratmaktadırlar. Deniz temelli geçim kaynakları balıkçılık, ticaret ve Tausuglar ve Samalar tarafından yapıldığı bilinen kaçakçılıktır. Badjaolar hayatta kalmak için tamamen denize bağımlı olup, balıkçılık ve dalgıçlıkla uğraşırlar. Tarihsel gelişimleri ve geçim faaliyetleri farklılıkları bir yana, Müslüman grupların kendi İslam kültürlerine göre toplumsal örgütlenmeleri birbirinden farklılık göstermektedir (Sakili, 2003: 26).

Bu gruplar arasında İslam'ın ve onun ilkelerinin kabul edilme derecesi çok farklı olmuştur. Dil, aile ve kabile bağları tarafından bölünmüş olan gruplar değişik derecelerde heyecan ve bağlılıkla İslamiyeti kabul etmiştir. Müslüman Filipinliler, kabile ya da klan olmanın ötesinde herhangi bir derecede bağlılıktan yoksun oldukları için günümüzde bile güney adalarda Müslüman Filipinlilerin on üç farklı grubu bulunmaktadır. Klan ve aile kimlikleri Morolar arasındaki en güçlü sadakat bağı olduğundan, farklı klanlar ve kabileler sık sık birbirlerine karşı savaşa girdi. Bu kabile ve klan sadakatinin iki yönlü bir etkisi vardı: Birincisi, Filipinler'de İslamiyet kültürel ve kurumsal açıdan diğer Müslüman dünyası ile aynı gelişmişliği üretmedi. İkincisi, kabile farklılıkları ve ortak bir etnik kimlik olmaması Moroların sömürgecilere ve nihayetinde Filipinler hükümetine karşı gayret birlikteliğini engelledi (Steinberg, 1994: 90, Aktaran John D. Harber,1998: 18).

Müslüman halk Malay soyundan gelmeleri nedeniyle gayrimüslim halk ile benzeşse de, bu benzeşmenin siyasi anlamda bağlı kurumların olmaması nedeniyle sosyo-politik anlamda bir etkisi yoktur. Bu nedenle Filipinler eski devlet başkanı Ferdinand Marcos döneminde ortaya atılan “yerel devletin inşası” iddiası bir anlam taşımamaktadır. İslamiyet ve Hristiyanlığın gelişinden önce Filipinler’de “ortak bir siyasi kültür”ün varlığı ile ilgili ikna edici bir kanıt bulunmamaktadır. Sulu ve

Maguindanao Müslüman Sultanlıkları yerel devletin inşası anlamında Kuzey Filipinler’den farklı olup, bu fark sadece isimsel anlamda değil- Müslüman olanlar ve Müslüman olmayanlar- siyasi güç ve kontrol derecesi ile de bağlantılıdır. Aralarındaki ırksal ilişkiler İspanyol ve Amerikan sömürgeciliği döneminde kesintiye uğramış ve gergin bir hal almıştır. Bu dönemi izleyen Filipin Cumhuriyeti yönetimi döneminde de Müslümanlar ekonomik ve politik açıdan marjinal gruplar olup, İslami kimliklerini savunmak için siyasi ve askeri mücadele vermişlerdir (Sakili, 2003:26- 27).

Mindanao Müslümanlarının Filipinler devletine dahil edilmesi, yüzyıllarca süren bir karşı mücadeleye rağmen gerçekleşmiştir. Buradaki Müslümanların temel kaygıları, hayatlarını ayrı bir Müslüman ümmet (topluluk) olarak sürdürmek ve İslam'ın ideallerini bir toplum olarak kavrayabilme kararlılığını göstermek olmuştur. Gowing'in (1975: 28, Aktaran Che Man, 1987: 31) belirttiği gibi “Filipinler'deki Müslüman azınlıklar, İslamiyet’in sadakat temelli geleneklerine bağlı kalmak ile Gayrimüslimlerin çoğunlukta ve etkin olduğu modern bir devlet içinde vatandaşlığın gerektirdiği şartlara uymak arasında ikilem içinde kalmaktadırlar.”

Filipinler’deki Müslüman- Hristiyan ilişkilerindeki sorunlar bir dizi kültürel faktörlerden, yapısal, politik, ekonomik, tarımsal ve psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Hristiyanların çoğunluğu ile hükümet arasındaki ilişkiler kontrollü olup, Müslümanlar gelişmelerin dışında tutulduklarını düşünmektedirler. Aynı şekilde dinlerini tehdit edenlere veya Müslüman kimliğine saldıran tüm kuvvetlere karşı ümmet ve iman birlikteliği sayesinde hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.