• Sonuç bulunamadı

1.6. Kavramsal Çerçeve ve İlgili Araştırmalar

1.6.1. Kavramsal Çerçeve

1.6.1.3.5. Ad fiil grubu

Ad fiil; fiili kök ve gövdelerine gelerek onları adlaştıran kelimelerdir. Ad fiil grubu ise bir ad fiil ve kendisine bağlı özne, yer tamlayıcısı gibi unsurlardan meydana gelen gruba denir. Ad fiil grubu hakkında Aktan , şu tanımı yapmıştır:

“Fiil kök ve gövdelerinin karşıladıkları oluş, kılışı ve durumları, şahıs ve zamana bağlı olmadan gösteren fiil isimlerine isim fiil, isim fiil ile birlikte kurulan gruba da isim fiil grubu denir. İsim fiiller, hareketleri isim olarak karşılayan kelimelerdir. Fiil kök ve gövdelerine, -mA, -mAk, -(y)I/Uş ekleri getirilerek yapılır.” (Aktan, 2016: 61).

Halil Açıkgöz ve Muhammet Yelten (2005: 63-65) ad fiil grubunu mastar grubu olarak adlandırmış ve şu tanımı yapmışlardır: “Fiil isimleri üzerine kurulan bir kelime grubudur.”

Ad fiil hakkında Sevinçli ve Özkan (2012: 83) şu açıklamayı yapmışlardır:“Bir isim-fiil ile onu anlamca tamamlayan kelimelerden oluşan kelime grubuna isim-fiil grubu denir. Bu grup, “-mAk, -mA, -İş” isim-fiil ekleri ile kurulur. Bu eklere aynı zamanda mastar ekleri de denir. Grubun ana ögesi olan isim-fiil, sonda bulunur. Yardımcı ögeler isim-fiil önünde yer alır. Bunlar, yargı bildirmezler. Alacakları bazı çekim eklerinden sonra cümle ögesi olurlar. Özne için çekim eki alma zorunluluğu yoktur.”

Ad fiil grubu cümlede ad görevinde kullanılır. Grubun asıl unsuru olan ad fiil en sonda, yardımcı unsur olan kelimeler ise önce gelir.

1.6.1.3.6. Tekrar grubu

Tekrar grubu anlamı güçlendirmek amacıyla aynı, yakın ya da zıt anlamlı sözcüklerin arka arkaya gelerek oluşturduğu kelime grubudur. Tekrar grubuna çoğu araştırmacı ikileme ismini de vermektedir. Tekrarlar dilin ahengini sağlayan en önemli unsurlardandır. Bu nedenle dilimizde de Eski Türkçeden beri sıkça kullanılmıştır.

34

Tekrar grubu hakkında Fatma Akpınar (2006: 106) “Bir nesneyi, bir hareketi karşılamak üzere eş gorevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur. Tekrarlar, anlamı kuvvetlendirir; nesne ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik anlamı kazandırır.” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Eker (2011: 428) tekrar grupları için şu açıklamayı yapmıştır. “Tekrar grupları aynı, yakın ya da karşıt anlamlı iki sözcüğün bir tek sözcük gibi işlev görmek üzere, yan yana gelmesiyle oluşur.”

Yine Türkçe Sözlük'te (Türk Dil Kurumu, [TDK], 2005: 948) tekrar grubu için: “Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi.” tanımı yapılmıştır.

Tekrarlar, anlamı kuvvetlendirir; bağlı olduğu yapıya nesne ve hareketi kuvvetlendirme, beraberlik zıtlık, olasılık gibi bir çok anlamlar verir. Tekrar grubunun unsurları arasına herhangi bir noktalama işareti giremez. Tekrar grubunun unsurlarının yerleri değiştirilemez.

Özkan ve Sevinçli (2012: 44) tekrar grubunu belirtme grubu içerisinde değerlendirip “Anlamı güçlendirmek, ifade gücünü artırmak, kavramı zenginleştirmek, amacıyla aynı cinsten iki kelimenin arka arkaya gelmesiyle oluşan kelime grubudur.” şeklinde tanımlarlar.

Hengirmen (2007: 400) ise, tekrar gruplarını kalıplaşmış sözler bölümünde ele alır tekrar grupları için “ikilemeler” terimini kullanırak şu açıklamada bulunmuştur: “Anlatımı daha güzel ve etkili bir duruma getirmek için aralarında ses benzerliği bulunan yakın, aynı ya da zıt anlamlı sözcüklerin yan yana kullanılmasına ikileme denir.”

Nurettin Koç (2001) Türkçede tekrar grubu diye bir grubun varlığını kabul etmez: Tekrar grubunun iki şeklide kullanılabileceğini belirten Koç, bu iki kulllanımı şu şekilde açıklar: “Tekrar grubu sayılan ikileme, cümle içinde iki biçimde kullanılır: 1. Sıfat görevi üstlenir (iri iri elme, eğri büğrü yol). Sıfat grubu sayılan bu grubun temel kurucusu isim olduğu için birer isim grubudur. 2. Tekrar grubu olarak değerlendirilen ikileme, cümle içinde zarf grubu olur (ağır ağır doğruldu, ara sıra giderim).”

35

Tekrar grubu bağlaçlar ve edatlar dışında tüm kelime türleriyle yapılabilir. Tekrar grubunun unsurlarından birinin de anlamı olmayabilir. Tekar grubu bir başka kelime grubu içerisinde de kullanılabilir.

1.6.1.3.7. Edat grubu

Bir ad unsuru ile bir çekim edatından meydana gelen kelime grubuna edat grubu denir. Bu grupta ad unsuru başta çekim edatı sonda bulunur.Edat grubunda ad unsuru kelime grubu olabilir. Grup söz dizimi içinde sıfat, zarf ya da ad görevi yapar.

“Dar bir kelime sınıfı teşkil eden takılar başlıca iki kaynaktan

beslenmişlerdir. Biri takı olarak kullanılan zarflardır.İkinci kaynak da adı katkı alan çekim halindeki yer yön adlarıdır.” (Banguoğlu, 2004: 336).

“Edatlardan kelime türetilemeyeceği, çekime gelmeyen unsurlar oldukları, birlikte kullanıldıkları kelime ve kelime gruplarının anlamlarına yardımcı oldukları gramercilerin üzerinde fikir birliğine vardıkları meselelerdendir.”(Pul,M. 2002: 35).

Edatlardan bır kısmı sıfat, zarf yada fiilimsilerin önüne gelerek derecelendirme yapabilmektedir. Bunun sonucunda da zarf grubu oluşturmaktadırlar.

Mehmet Pul (2002: 27) bu konuda şu açıklamayı yapmıştır: “Fakat edatlar ve bağlaçlar apayrı bir fonksiyonu karşılamaktadırlar. Mesela edatların kuvvetlendirme fonksiyonu esnasında bağlayıcılık, bağlama esnasında da kuvvetlendirme işlevi belli belirsiz bir biçimde hissedilebilir. Bununla birlikte kuvvetlendirici edatların temel fonksiyonu kuvvetlendirmek, bağlaçların ki ise bağlamaktır.”

Edatların bağlı olduğu yapıya; kuvvetlendirme, benzetme, beraberlik, araç, yön zaman, zıtlık gibi birçok anlam kazandırabilirken, bağlaçların bir beraberlik, nöbetleşme ya da sıralama anlamıkazandırdığı söz konusudur. Edatların bağlandıkları yapıya göre anlam kazandığı bilinmektedir ve bu anlam çok çeşitlidir. Bağlaçlar ise unsurları sadece birbirine bağlar sınırlı da olsa farklı anlamlar verdiği görülmektedir.Bu nedenlerden dolayı edatların ve bağlaçların aynı kategori içerisinde değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir.

Aktan (2016: 34) edat grubunu, “Edatlar, yalnız başlarına anlamları olmayan, isim ve isim soylu kelime ve kelime gruplarından sonra gelerek anlam bakımından bunlarla sıkı sıkıya bağlı bulunan, gramer bakımından onlara hâkim olan ve

36

eklendikleri kelimeler ile cümlenin öteki kelimeleri arasında çeşitli anlam ilişkileri kuran görevli sözlere edat grubu denir.” şeklinde tanımlar.

“Edat grubu, edatların anlamlı kelimelerle oluşturduğu birliktir. Anlamlı kelimelerle edatlar arasındaki bağlantı, ekli veya eksiz kurulur. Bu durum, anlatılmak istenen konuya uygun olarak değişir.” (Usta, 2007: 87).

Edatlardan bır kısmı sıfat, zarf yada fiilimsilerin önüne gelerek derecelendirme yapabilmektedir. Bunun sonucunda da zarf grubu oluşturmaktadırlar.

1.6.1.3.8. Bağlama grubu

Bağlama bir bağlacın iki ad unsurunu bağladığı gruba bağlama grubu denir. Bağlama grubunda bağlanan unsurlar kelime gruplarından oluşabilir. Bağlama gruplarının arasına herhangi bir noktalama işareti konulmaz. Bağlama gruplarınıda ana unsur, yardımcı unsur kavramı yoktur. Her unsur birbirine eşit şeklide bağlanır. Bağlama grupları ile ilgili şu tanımlar yapılmıştır.

“Birbirine bağlama (sıralama, denkleştirme, karşılaştırma) edatlarıyla bağlanan iki isim veya kelime grubunun oluşturduğu kelime grubudur.” (Özçelik- Erten, 2005: 196).

“Kelime ya da kelime gruplarının arasına bağlaçların getirilmesiyle kurulu kelime gruplarıdır.” (Altun, 2011: 19).

Khan (2014: 212) Bağlama edatları ile ilgili; “Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim öğesinin veya cümlenin oluşturduğu söz öbeğidir. Sıralama söz birlikleri de denen bu öbeklerde, öğeler asıl ve yardımcı olarak ayrılmaz. Öğeler denk olarak birbirine bağlanır.” açıklamasını yaptıktan sonra bağlama grupları ile ilgili şu kullanıma dikkat çekmektedir:

“Birkaç sözün sıralanmasıyla kurulan sıralama birliğinin yapısındaki sözlerden biri söylenmeyebilir ve bu, sıralama birliğinin dağılmasına yol açmaz. Diğer söz öbeklerinde ise, ne asıl öge ne de bağlı öge düşürülebilir.” Khan'ın açıklamasına nazaran şu örneği verebiliriz: “Müfrezeyi Hacıduk Kamil, Mehmet Bey ve Osman'a teslim ettim.” (Y.Kemal, ÇE,139). Örnekteki kelime grubundan Osman unsurunu çıkardığımızda herhangi bir anlam kargaşası olmadığı görülecektir. Ancak bu durumun yalnızca sıralama bağlaçları için geçerli olacağı düşünülmektedir.

37

Nitekim nöbetleşme karşılaştırma ve zıtlık bağlaçlarında anlam bozulabilir ve bağlama grubunun yapısında da dağılma meydana gelebilir. “Allah ya ona verir, yabana.” (Y.Kemal, ÇE, 22). Örnekteki kelime grubundan "bana" kelimesini çıkardığımza anlamın bozulduğu ve bağlama grubunun dağıldığı görülecektir.

Necmettin Hacıeminoğlu (1992: 112) bağlama edatları hakkında şu açıklamayı yapmıştır. “Dilimiz bağlama edatları bakımından zengin bir dildir.” Hacıeminoğlu, Kutadgu Bilig’den itibaren bugüne kadar Türkçedeki diğer edatların sayısının ve çeşidinin gittikçe azaldığı hâlde bağlama edatlarının zenginleşmesini, Türkçenin gelişmiş ve işlenmiş bir dil olmasına bağlar.

Yeter Torun (2007: 503) tekrarlı bağlaçların oluşturduğu bağlama gruplarının edat grubu, sıfat tamlaması, isim tamlamaları, fiilimsi grupları ve birleşik fiil gruplarında kullanıldığını belirttikten sonra bağlama grupları hakkında şu açıklamayı yapmıştır: “Bağlama grupları bazı kaynaklarda yapısı ve birliği en zayıf olan ve unsurları ayrılabilen bir kelime grubu şeklinde değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler, aynı zamanda bağlama grubunun esnekliğini de göstermektedir. Bu esneklik söz dizimi içinde daha çok …de …de, hem… hem…, ne… ne gibi tekrarlı bağlaçların oluşturduğu bağlama gruplarında ortaya çıkmaktadır.”

Banguoğlu (2004:510-511) bağlama gruplarından kalıplaşmış kısa olanlarının zamanla deyim ve atasöz olabileceğini söyleyerek şu açıklamayı yapmıştır: “Yargı öbeklerini bağlama işleyişleri bir yana, bağlamlar söz içinde aynı işleyişte iki veya daha çok kelimeyi bağlayarak bağlam öbekleri meydana getirirler.” Ve şu örneği verir: Büyümüş de küçülmüş.

Bağlama grupları söz dizimi içinde ad, sıfat ve zarf görevi yapar.

1.6.1.3.9. Unvan grubu

Bir unvan ve bir kişi adından meydana gelen öbeğe unvan grubu denir. Türkçe Sözlük’te (TDK, 2005) unvan kelimesi “Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, san.” şeklinde tanımlanmış ve "Bay Yılmaz,Doktor Sezgin" örnekleri verilmiştir.

Unvan gruplarında vurgu kişi adı üzerindedir. Unvan grupları ile ilgili problem unvan bildiren adın kişi adından önce mi sonra mı kullanılacağı konusudur.

38

Bu konuda Zeynep Korkmaz (1992: 219) “Unvan adının kişi adından önce ve ya sonra gelebilir. Gülsüm Bacı, Mimar Sinan vb.” açıklamasını yapmıştır.

Ergin (2004: 389) unvan grubu hakkında şu açıklamayı yapmıştır. “Unvan grubu bir şahıs ismiyle bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime grubudur. Şahıs ismi önce unvan veya akrabalık ismi sonra gelir. Her iki unsurda hiçbir ek almaz. Doğrudan doğruya yan yana getirilir.” Ve şu örnekleri vermiştir: Ahmet Bey, Hasan Efendi, Suzan hala.

İbrahim Delice (2003: 34-35) “Bir şahıs ismiyle bir unvan ve akrabalık isminden kurulu kelime öbeğidir: Fevziye Hanım gibi. Bu öbekte şahıs ismi başta, unvan ismi sonda bulunur. Perihan Hanım, Mehmet Bey gibi.” Açıklamasıyla söz konusu kelime grubu hakkındaki görüşlerini dile getirmiştir.

Leyla Karahan (2004: 68) unvan grubu için; “Bir şahıs ismi + unvan veya akrabalık ismi dizilişinden oluşan kelime grubudur.” tanımını yapmıştır.

Süer Eker (2011: 369-370) “Kişi adı +unvan veya akrabalık adı oluşan yapıya unvan grubu denir.”

Tahir Nejat Gencan (2001: 205-206) (san) unvan adlarının niteleme sıfatı olduğunu belirterek bu kelime gruplarını sıfatlar bölümünde değerlendirmiş ve üç gruba ayırmıştır:

“1. Unvan sıfatları addan önce gelir. Bay Turgut, Bayan Sevim, Şehzade Cem, Aksak Timur, Yıldırım Beyazit, Deli Petro, Doktor Baykal, Mareşal Çakmak, Ulu Önder Atatürk vb.

2.Unvan sıfatları adddan sonra gelir. Namık Kemal Bey, Nigar hanım, Ali Dayı, Zeynep hatun, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, DursunOnbaşı, Mehmet Ağa, Elif Bacı

3. Unvan sıfatları addan önce de sonrada gelebilir. Sultan Murat, Kösem Sultan, Fatih Sultan Mehmet, Valide Sultan, Oğuz Han, Han Ahmet, Çelebi Mehmet, Evliya Çelebi, Osman Gazi, Gazi Osman Paşa, Ali Hoca, Hoca Ali”

Tanımlardan görüleceği üzere unvan adının başta ya da sonda mı yer alacağı konusunda görüş birliği yoktur. Hatta unvan adını sıfat olarak niteleyenler (Gencan, 2001) bile vardır.

39

Unvan adlarının Türkçenin söz dimine uygun olarak sonda gelmesi gerektiği düşünülmektedir. Nitekim Bayan Ayşe gibi örnekler dilimize yabancı dillerden girmişlerdir ve bu kullanımların Türk dilinin yapısına uymadıkları düşünülmektedir.

Unvan grupları eksiz birleşir ve bir başka kelime grubunun içerisinde bulunabilirler. Bu grup söz dizimi içinde ad görevi yapar. Ad unsuru da bir birleşik addan meydana gelebilir.

1.6.1.3.10. Birleşik ad grubu

Birleşik ad gurubu, iki özel adın yanyana gelmesiyle oluşan ya da tamlananı özel ad olan sıfat tamlamalarının meydana getirdiği kelime grubudur.

Bazı yazarlar (Gencan, 2001) birleşik ad grubunu unvan grubu içerisinde değerlendirmişlerdir.

Tahsin Banguoğlu (2004) birleşik ad grubunu soyadı öbeği olarak adlandırmıştır. Bazı araştırmacılar da (Ergin, 2004; Karahan, 2014; Korkmaz, 2014) söz konusu kelime grubun birleşik isim grubu olarak değerlendirmişlerdir.

Karahan (2014:70) “Unvan grupları zamanla bir bileşik ada dönüşebilir.”diyerek Yusuf Has Hacip ve Evliya Çelebi örneklerinivermiştir.

Ergin (2004:385-386) birleşik ad grubu ile ilgili “Birleşik isimler Türkçede hep has isimdirler. Bazı yer adları ile ikili üçlü bütün şahıs adları Türkçenin birleşik isimlerini teşkil ederler. Afyon Karahisar, Mehmet Kaplan, Faruk Nafız Çamlıbel, Ahmet Carferoğlu gibi.” açıklamasını yaptıktan sonra birleşik kelimelerle birleşik isimlerin karıştırılmaması gerektiğini belirtir.

Birleşik ad gurubu eksiz birleşir. Birleşik ad grubu söz diziminde ad görevi yapar.

1.6.1.3.11. Ünlem grubu

Ünlem grubu kavramından önce ünlem kavramının tanımı yapılmalıdır.Ünlem; sevinme, üzülme, kızman, korku, şaşkınlık gibi duyguları yansıtan ve bir kimseyi çağırmak için kullanılan sözcüktür. Ünlemler bazı araştırmacılara göre (Ergin, 2004; Delice, 2013; Banguoğlu, 2004) edatlar içinde yer

40

alır. Bazı araştırmacılar ise Korkmaz (2014) ünlemleri bağımsız bir kelime türü olarak vermişlerdir.

Korkmaz (2014: 966) ünlemler hakkında şu açıklamayı yapmıştır. “Yalnız başlarına da birer anlam ve anlatımları bulunduğu, yerine göre cümlenin yerini tutan anlatıma sahip oldukları, ada dönüşebildikleri ve bir ad gibi çekime girdikleri,yer yer yeni türetmeler yaptıkları ve ya anlamlı bazı kelimelerin ünlem sınıfına geçebildiği gibi özellikleri dikkate alınınca ünlemler anlamlı kelimeler sınıfına girebilmektedir. İşte biz ünlemlerin bu özelliğini göz önünde bulundurarak onlara yerine göre görevli yerine göre anlamlı niteliğinde, iki grup arası bağımsız bir kelime türü olarak ele aldıkve görevli-anlamlı kelimeler ana başlığı altında bağımsız bir kelime türü olarak verdik.”

Bir ünlem ve ardından gelen bir adın oluşturduğu kelime grubuna ünlem grubu denir. Ünlem tek kelimedir. Ad unsuru ise bir kelime ve ya kelime grubundan oluşabilir. Ünlem ve ad unsuru eksiz birleşir. Grubun vurgusu ünlem üzerinde olur.

Bazı ünlemlerin tek başlarına anlamları yoktur. Bu nedenle cümle dışı öge olarak kabul edilirler. Ancak seslenme ünlemleri vb. gibi ünlemler anlamı tek başına karşılayabilirler. Alyılmaz (2015) “Seslenmeler, bazı araştırmacılar tarafından yardımcı cümle ögesi veya cümle dışı öge/ cümle dışı unsur olarak kabul edilmektedir. Seslenmeler (diğer tümleçler gibi yüklemin özel belirleyicisi olmasalar da) cümlenin bir parçası hatta sıralama bakımından da ilk ögesini oluştururlar. Mesajın iletilebilmesi için alıcıyı uyarıp onu iletişim ortamına çeken seslenmeler için cümle dışı öge terimi kullanmak doğru değildir.” açıklamasını yaparak seslenmelerin cümle dışı öge olarak kabul etmemiştir.

Alyılmaz’ın (2015) yapmış olduğu açıklamaya uygun olarak, seslenme ünlemlerinin cümle dışı öge olarak değil seslenme öbeği olarak kabul edilmesi gerektiği cünkü seslenmelerin de cümlenin bir parçası yani mesajın iletildiği öge durumunda oldukları düşünülmektedir.

41

1.6.1.3.12. Sayı grubu

Sayı grubunu bazı araştırmacılar (Delice, 2003; Ergin, 2004) ele almıştır. Basamakların büyükten küçüğe doğru sıralandığı sayılardan oluşan gruba sayı grubu denir. Sayı grubunda vurgu sonda yani en küçük sayıda bulunur. Sıfat tamlamasında ise basamaklar küçüten büyüğe doğru sıralanmaktadırlar. Elif Ertuğrul (2008: 62) sayı grubu hakkında şu açıklamayı yapmıştır: “Sayı grubunda milyona kadar iki unsur vardır. Milyonlu sayılar üç, milyarlı sayılar dört unsurludur. Her unsur kendi içinde sayı grubu, sıfat tamlaması veya tek kelime olabilir. Sıfat tamlamasında da sayı grubunda da basamaklar ayrı ayrı yazılır. Sıfat tamlaması ana sayılardan sayı grubu ise ara sayılardan oluşur.”

Benzer Belgeler