• Sonuç bulunamadı

2.1. KârınTanımı, Önemi ve Sınıflandırılması

2.1.3. Faaliyet Sonuçları Açısından Kâr Kavramı

Temel mali tablo niteliğinde düzenlenmesi gereken mali tablolar bilanço ve gelir tablosudur (1 Seri Nolu Muhasebe Sistem Uygulama Tebliği, 1992; TMS 1: Finansal Tabloların Sunuluşu, 2013). Bu tablolarda yer alan kalemler işletmeyle ilgilenenler tarafından incelenmektedir. Bu tablolardan biri olan gelir tablosunda, işletmeyle ilgilenenler için beş farklı kâr kalemi yer almaktadır (Can, 2009: 124). Söz konusu kâr kalemleri aşağıdaki gibidir:

- Brüt Kâr

- Faaliyet Kârı

- Olağan Kâr

- Dönem Kârı

- Dönem Net Kârı

İşletmeyle ilgilenenler açısından bu kâr kalemleri farklı inceleme ve değerlendirmelere

tabi olmaktadır. Diğer yandan, gelir tablosunda raporlanmayan ve özellikle işletmenin finansman politikasıyla, nakit çıkışı gerektirmeyen bir gider türü olan amortisman giderlerinden bağımsız olarak işletmenin kâr durumunu gösteren faiz, vergi ve amortisman öncesi kâr (FAVÖK) işletme ilgilileri tarafından ayrıca hesaplanarak değerlendirmeye alınmaktadır (Aydın, 2012b: 99).

UFRS’ye göre düzenlenen finansal tablolarda raporlanan kâr kalemleri ise aşağıdaki gibidir (Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi, 2013);

- Brüt Kâr

- Faaliyet Kârı

- Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kârı

- Sürdürülen Faaliyetler Kârı

- Kapsamlı Kâr

Gelir tablosunda ve UFRS’ye göre düzenlenen finansal performans tablosunda (kapsamlı gelir tablosu) raporlanan kâr rakamlarının işletme ilgilileri açısından algılanma ve değerlendirilme biçimi aşağıdaki gibidir.

Tablo 7: Kârlarının Algılanma Şekli

Kâr Türü Kâr Algısı

Brüt Kâr Katma Değer Oluşturan Kâr

Faaliyet Kârı Firma Kârı

Dönem Kârı Vergi Öncesi Kâr

Dönem Net Kârı Vergi Sonrası Kâr

Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kârı Vergi Öncesi Duran Varlık Hariç Sürdürülen Faal. Kârı Vergi Sonrası Duran Varlık Hariç Durdurulan Faaliyet Kârı Vergi Sonrası Duran Varlık Dâhil

Kapsamlı Kâr Gerçekleşmemiş Gelirler/Giderler

Tablo 7’de gelir tablosundaki kâr rakamlarının işletmeyle ilgilenenler açısından ne

şekilde algılandığı özetlenmektedir. Buna göre, işletme ilgilileri brüt kârı katma değer

oluşturan kâr, faaliyet kârını firma faaliyet sonucu olarak firma kârı, dönem kârını vergi öncesi kâr ve dönem net kârını vergi sonrası kâr olarak algılamakta ve değerlendirmelerini buna göre yapmaktadırlar. UFRS ile birlikte düzenlenmeye başlanan yeni kâr/zarar tablolarında, halen uygulanmakta olan gelir tablolarından farklı olarak raporlanmakta olan diğer kâr kalemlerinin algılanış biçimleri de yukarıda özetlenmeye çalışılmıştır. Buna göre, satışa hazır maddi duran varlıkların ve gerçekleşmemiş gelir/giderlerin etkileri de dikkate alınarak raporlama yapılmakta; bu sayede kârın daha anlaşılabilir bir biçimde raporlanması sağlanarak işletme ilgililerinin algı düzeyi genişletilmektedir.

2.1.3.1. Brüt Kâr

Şirket kârları içerisinde ilk olarak hesaplanan kâr rakamı, satış hasılatından satışların

maliyetinin düşülmesi sonucu hesaplanan brüt kâr rakamıdır (Walker, 2008: 30).

Şirketin ürün değeri ile diğer şirketlerden satın alınan mal ve hizmetler için tahakkuk

eden faktör değerleri arasındaki farkın tamamı bu kâr kapsamı içerisinde yer almaktadır (Peker, 1988: 257).

Brüt kâr firmaların ana faaliyetlerindeki başarı derecesinin bir ölçüsüdür (Omağ, 2007: 5). İşletmelerin belirli bir faaliyet dönemi için hesapladıkları brüt kâr, o faaliyet dönemi içerisinde yapılmış olan mal ve hizmet satışlarından sağlanan kârların ağırlıklı ortalamasını göstermektedir. Bu sebeple, brüt kârı yorumlamak aynı zamanda mal ve hizmet satışındaki performansın yorumlanması anlamına gelmektedir.

Brüt kâr, gelir tablosu üzerinde hasılattan satışların maliyetinin düşülmesi suretiyle hesaplanır (Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi, 2013, s. 50). Dolayısıyla brüt kârın sürdürülebilir olması için hasılat ile satışların maliyeti uzun dönemde eş bütünleşik olmalıdır. Diğer bir deyişle, hasılat ile satışların maliyetinin uzun dönemli hareketinin birbirine benzer olması gerekmektedir.

İşletmenin ana faaliyet konusu işlemlerinin bir sonucu olarak hesaplanan brüt kâr, ana

faaliyet konusu işlemler performansı olarak da nitelendirilebilir. Bir işletmenin ana faaliyetlerinden sağlanan performansın istikrarlı olması ise, işletmenin büyümesi, gelişmesi ve sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir. Bu sebeple, sürdürülebilir brüt kâr sürdürülebilir firma performansı olarak değerlendirilmektedir.

2.1.3.2. Faaliyet Kârı

Faaliyet kârı, brüt satış kârı ile faaliyet giderleri arasındaki fark olup, işletmenin ana faaliyetinden elde ettiği net kârı ifade eder. Faaliyet kârının gerçekleşmesi, brüt kârın yüksek olması ile yakından ilgilidir (Omağ, 2007: 5).

Faaliyet kârının, işletmenin ana faaliyetleri sonucu hesaplanan bir kâr rakamı olması, bu kâr rakamının sürdürülebilirliğinin önemini daha da arttırmaktadır. Faaliyet kârının sürdürülebilirliği brüt kârın ve faaliyet giderlerinin uzun dönemli istikrarına bağlıdır.

Faaliyet giderlerinin kontrolünü sağlayabilen ve brüt kârını sürdürülebilen işletmelerin faaliyet giderleri de sürdürülebilir olacaktır.

Sürdürülebilir düzeyde faaliyet kârına sahip olan işletmelerin ana faaliyetleri için katlanmaları gereken maliyet kalemleri düzenli bir şekilde karşılanabilmektedir. Ancak bu maliyet kalemleri içerisinde finansman maliyetleri yer almamaktadır (Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi, 2013: 7).

Faaliyet kârı rakamının hesaplanmasına, işletmenin kontrolünde etkinliğinin daha düşük olduğu vergi ve faiz unsurlarının dâhil edilmemesi, hesaplamada kolaylık sağlamaktadır. Bu kolaylık sayesinde faaliyet kârı, operasyonel yöneticiler tarafından kısa aralıklarla kontrol edilen bir rakam olma özelliğine sahip olmaktadır (Walker, 2008: 33). Dolayısıyla bu kâr rakamı sürdürülebilirlik açısında da önemli bir hal almaktadır.

2.1.3.3. Olağan Kâr

Olağan kâr, işletmenin ana faaliyetlerinden sağlanan faaliyet kârının yan faaliyetlerin gelir ve kârları ya da gider ve zararları ile finansman giderlerinin toplanması veya çıkarılması ile gerçekleştirilmektedir (Omağ, 2007: 6). Olağan kâr ana faaliyetler, yan faaliyetler ve finansman faaliyetleri gibi işletmenin süreklilik arz eden tüm faaliyetlerinin sonucunu gösteren bir kâr rakamıdır. Bundan dolayı sürekliliğinin sağlanması açısından önemli sayılabilecek bir kâr rakamıdır.

Olağan kârın hesaplanmasında yer alan finansman giderleri, işletmenin ana faaliyetlerinin bir sonucu olmaktan ziyade finansman politikalarının bir sonucudur. Bu sebeple, bu kârın sürdürülebilirliği, işletmenin kurumsal sürdürülebilirliğine olduğu kadar finansman politikalarının sürdürülebilirliğine de bağlıdır.

2.1.3.4. Dönem Kârı

Dönem kârı, işletmenin belirli bir faaliyet dönemi sonunda elde ettiği tüm gelirleri ile aynı dönemde ilgili vergi gideri hariç katlandığı giderleri arasındaki farktır (Akdoğan, 2006: 2).

Dönem kârı, işletmelerin gelir tablosunun önemli bir parçası olup, işletmenin olağandışı gelir ve kârlarının olağan kâr ile toplanması ve olağandışı gider ve zararların olağan kârdan çıkartılması ile elde edilir. Dönem kârı, işletmelerin dönemi kârlı veya zararlı kapatmasının önemli bir göstergesi olup, firmalar arası karşılaştırmalar ve çeşitli analizlerde kullanılmaktadır. İşletmeler için önemli olan, dönem kârının faaliyet kârından aldığı payın yüksek olmasıdır. Bu sayede, sağlanan kârın sürdürülebilirliği de artmış olacaktır (Omağ, 2007: 6).

2.1.3.5. Dönem Net Kârı

Dönem net kârı, işletmenin faaliyet dönemi sonundaki gelir ve giderleri arasındaki pozitif farkı ifade eden dönem kârından vergi ve yasal yükümlülüklerin çıkarılması ile elde edilen kâr rakamıdır (Omağ, 2007: 6). Diğer bir deyişle, dönem sonunda hesaplanan dönem kârından vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin çıkartılması sonucu hesaplanan kâr rakamıdır.

Burada hesaplanan vergi yükümlülüğü, uluslararası muhasebe standartları çerçevesinde ticari kâra göre değil, mali kâra göre hesaplanmaktadır. Mali kâr, ticari kâra eklemeler ve çıkarmalar yapılarak tespit edildiğinden (Güçlü, 2009: 266); hesaplanan vergi tutarının dönemler itibariyle dönem kârı ile orantılı bir biçimde hareket etmesi mümkün olmamaktadır.

Vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin ticari kârın değil mali kârın bir fonksiyonu olarak hesaplanması, bir faaliyet dönemi için hesaplanan dönem net kârının sürdürülebilir olma olasılığının, dönem kârının sürdürülebilir olma olasılığından daha düşük olmasına sebep olmaktadır.