• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM

3.6. Türkiye’nin İşbirliği Yaptığı Uluslararası Kurumlar

3.6.1. Mali Eylem Görev Gücü (FATF)

Mali Eylem Görev Gücü-FATF (Financial Action Task Force), 1989'da G7 ülkeleri tarafından OECD bünyesinde oluşturulmuş hükümetler arası bir kurumdur.

1980’lerden itibaren küresel uyuşturucu ticaretinin ülkeler için endişe verici bir boyuta ulaşması üzerine, G7 bakanları, uluslararası uyuşturucu ticaretiyle mücadele etmek ve bankacılık sektörü ile diğer finansal kurumların uyuşturucu parasını aklamak için

583 Madde 6/1/b/ii.

584 Madde 7/1/a.

585 Madde 7/2.

174 kullanılmasını önlemek586 üzere, tek başına bir ülkenin çabalaması ile engellenemeyecek büyüklükte olan ve niteliği itibariyle dünya çapında olup biten aklama tehlikesine karşı çok taraflı mücadele esaslarını belirlemek, bu esasları organize etmek, bu konuda standartlar geliştirmek ve ülkeler arasında işbirliğini tesis etmek amacı ile587 Mali Eylem Görev Gücü-FATF’ı oluşturmuşlardır.

Temel hedefi; standartların belirlenmesi, kara para aklama, terörün finansmanı ve uluslararası finans sisteminin bütünlüğü ile ilgili diğer tehditlerle mücadeleye yönelik yasal, düzenleyici ve operasyonel önlemlerin etkin bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek588olan FATF kısaca; sayılan bu alanlarda ulusal yasama ve düzenleyici reformlar yapmak için gerekli siyasi iradeyi üretmeye çalışan bir politika oluşturma organı olarak adlandırılabilir. 2018 yılı itibariyle 35’i ülke, 2’si bölgesel organizasyon589 olmak üzere 37 üyesi bulunmaktadır. Türkiye FATF’a 1991 yılında üye olmuştur.

Bulunduğu konum ve yapısı itibariyle FATF’ın üç temel fonksiyonu olduğu söylenebilir. Bunlar;

 Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik politikaların tüm dünyaya yayılması ve bu alanlarda uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi,

 Tavsiyelerin gereklerine uyum konusunda üye ülke uygulamalarındaki gelişimin ve etkinliğin izlenmesi,

 Kara para aklama metod ve trendlerinin izlenerek bunların periyodik olarak kamuoyuna duyurulması590, şeklinde sıralanabilir.

FATF’ın alanındaki en önemli çalışması hiç şüphesiz, pek çok sözleşmenin ve uluslararası organizasyonun da referans kaynağı olan ve 1990 yılında yayımlanmış olan 40 tavsiye kararıdır. Bu anlamda, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB), aklama ve terörün finansmanı konularında FATF’ın söz konusu tavsiye

586 25 Years and Beyond, FATF, France, 2014, s. 2.

587 Üstün, Oktay, Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) Yeni Kırk Tavsiye Kararı Neler Getiriyor, Bankacılar Dergisi, Sayı 47, 2003, s. 16-37.

588 Who We Are, FATF, http://www.fatf-gafi.org/about/whoweare/, Erişim Tarihi: 12.05.2018.

589 Members And Observes, FATF, http://www.fatf-gafi.org/about/membersandobservers/, Erişim Tarihi:

12.05.2018.

590 Üstün, 2003, s. 17.

175 kararlarını ve standartlarını baz almaktadır591. Benzer şekilde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2005 yılında kabul edilen 1617 sayılı kararında da; tüm üye devletlerin, Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) kara para aklama ile ilgili 40 tavsiyesi ve terörün finansmana ilişkin 9 özel tavsiyesinde yer alan kapsamlı ve uluslararası standartları uygulamaları şiddetle tavsiye edilmiştir592.

FATF Tavsiyeleri, ülkelerin kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele etmek ve aynı zamanda kitle imha silahlarının çoğalmasının finanse edilmesini önlemek için uygulanması gereken önlemlerin çerçevesini oluşturmuştur.

Ülkeler farklı yasal, idari ve operasyonel çerçevelere ve farklı finansal sistemlere sahip olmaları nedeniyle bu tehditlere karşı koymak için aynı önlemleri alamazlar. Bu nedenle, FATF Tavsiyeleri, ülkelerin kendi özel koşullarına uyarlanmış tedbirlerle uygulayacakları uluslararası bir standart belirlemektedir. Bu kapsamda FATF Tavsiyeleri, ülkelerin sahip olması gereken temel önlemleri belirlemiştir. Bunlar;

 Riskleri tanımlamak, politikaları ve yerel koordinasyonu geliştirmek;

 Kara para aklama, terörün finansmanının önlenmesi için çaba harcanması;

 Finans sektörü ve diğer belirlenmiş sektörler için önleyici tedbirler uygulamak;

 Yetkili makamlar (ör, araştırmacı, kolluk kuvvetleri ve denetleyici makamlar) ve diğer kurumsal önlemler için yetki ve sorumluluklar tesis etmek;

 Tüzel kişilerin ve gerçek kişilerin malvarlığına ilişkin bilgilerin ve bunlarla ilgili yapılacak düzenlemelerin şeffaflığını ve kullanılabilirliğini arttırmak

 Uluslar arası işbirliğini kolaylaştırmak593 şeklinde sıralanabilir.

FATF tarafından ilk olarak 1990 yılında hazırlanan ve büyük oranda Viyana Sözleşmesinden yararlanılan 40 tavsiye kararı594, uyuşturucu gelirlerini aklamaya çalışan kişiler tarafından finansal sistemlerin kötüye kullanılmasıyla mücadele etmek için bir girişim olarak hazırlanmıştır. 1996 yılında getirilen öneriler ile ilk kez, kara para aklama trendlerini ve tekniklerini kamuoyuna yansıtmak ve kapsamını uyuşturucu parası aklamanın ötesine genişletmek için yeniden gözden geçirilmiştir. 11 Eylül saldırılarından hemen sonra Ekim 2001'de, FATF, terörist eylemlerin ve terör

591 Aykın, 2010, s. 28.

592 1617 Sayılı Karar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 2005, Madde 7.

593 The FATF Recommendations, 2012, s. 7.

594 Aykın, 2010, s.34.

176 örgütlerinin finansmanı konusunu ele almak için görev süresini uzatmış ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik sekiz özel öneri daha oluşturmanın adımını atmıştır.

FATF Tavsiyeleri 2003 yılında ikinci kez revize edilmiş ve bunlar Özel Tavsiyelerle birlikte 180'den fazla ülke tarafından onaylanmış, böylece bu kararlar, kara para aklamanın önlenmesi ve terörizmin finansmanına karşı uluslararası standart olarak kabul edilmiştir595. Bu sekiz tavsiyeye daha sonra 2004 yılında FATF Genel Kurulunda kabul edilen ve nakit paranın fiziki olarak taşınmasını kontrol altına almaya yönelik dokuzuncu özel tavsiye oluşturulmuştur596. Fakat bu 9 özel tavsiye müstakil maddeler halinde değil, mevcut 40 tavsiye kararının ilgili maddelerine eklenmek suretiyle 40+9 tavsiye şeklinde ifade edilmeye devam edilmiştir. FATF’ın 40+9 tavsiye kararını içeren ana başlıklar aşağıda belirtilmiştir.

 Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Politikaları ve Koordinasyonu İçeren Maddeler

 Kara Para Aklama ve Müsadereye İlişkin Maddeler

 Terörün Finansmanı ve Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanına İlişkin Maddeler

 Önleyici Tedbirleri İçeren Maddeler

 Tüzel Kişi ve Yasal Oluşumlarda Şeffaflık ve Gerçek Faydalanıcılıkla İlgili Maddeler

 Yetkili Otoritelerin Yetki ve Sorumlulukları ve Diğer Kurumsal Tedbirlere İlişkin Maddeler

 Uluslararası İşbirliğine İlişkin Maddelerdir.

Ülkemizin kara para aklanmasının önlenmesi konusundaki mevzuatı incelendiğinde yukarıda kısa maddeler belirttiğimiz FATF tavsiyeleriyle uyumlu olduğu göze çarpacaktır. Bu tavsiye kararlarında meydana gelen güncellemelerin ülkemizde de yapılan değişiklikler yoluyla mevzuata girmeleri sağlanmaktadır. Nitekim FATF’ın 24 Ekim 2014 tarihli “Küresel Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanının Önlenmesi Uyumluluğun İyileştirilmesi: Devam Eden Süreç” başlıklı FATF raporunda597

595 Internatıonal Standards On Combatıng Money Launderıng And The Fınancıng Of Terrorısm &

Prolıferatıon, The FATF Recommendations, Paris, 2012, s. 7.

596 Aykın, 2010, s. 35.

597 Improving Global AML/CFT Compliance: On-going process, FATF, 2014, s.9 http://www.fatf-gafi.org/media/fatf/documents/statements/Compliance-24-October-2014.pdf Erişim Tarihi: 15.05.2018.

177 Türkiye'nin Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanının Önlenmesi politikasını iyileştirmede kaydettiği önemli ilerlemeyi memnuniyetle karşılamaktadır. Türkiye'nin FATF'ın Şubat 2010'da belirlediği stratejik eksikliklere ilişkin eylem planındaki taahhütlerini yerine getirmek için yasal ve düzenleyici bir çerçeve oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, FATF'ın devam eden küresel Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanının Önlenmesine ilişkin uyum süreci kapsamında izleme sürecine tabi olan Türkiye’nin, FATF ile birlikte çalışarak, karşılıklı değerlendirme raporunda belirlenen tüm Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanının Önlenmesi konularını ele almaya devam edeceği belirtilmiştir.