• Sonuç bulunamadı

Evliliğin Devamına Katkı Yönünden Çocuk

BÖLÜM 3: ARAŞTIRMA BULGULARI VE YORUMLAR 3.1.Araştırmaya Katılanlar ve Nitelikleri 3.1.Araştırmaya Katılanlar ve Nitelikleri

3.3. Eşler Arası İletişimde Çocuğun Konumu İle İlgili Araştırma Bulguları ve Yorumlar

3.3.12. Evliliğin Devamına Katkı Yönünden Çocuk

Tablo-43 Katılımcıların Cinsiyete Göre “Eşinizle boşanma durumuna gelirseniz

çocukları ne yaparsınız?” Sorusuna Verdikleri Cevaba Göre Dağılımı

DF:8 Chisquare: 16,511 p=,036

Tablo 43 Katılımcıların cinsiyete göre“EĢinizle boĢanma durumuna gelirseniz çocukları ne yaparsınız?” sorusuna verdikleri cevaba göre dağılımını göstermektedir. AraĢtırma verilerine göre kadınların % 48,7‟si “çocuklarım için evliliğimi sürdürürdüm” ifadesini tercih ederken erkeklerde bu oran % 54,2‟dir. Ġkinci seçenek olarak kadınların % 37‟si, erkeklerin ise % 17,4‟ü “boĢanırdım ve çocuklarımı yanıma alırdım” ifadesini iĢaretlemiĢtir. Üçüncü tercihte kadınların % 5,9‟u erkeklerin %15,6‟sı “boĢanırdım ve çocuklarımızı eĢimle paylaĢırdım” ifadesini seçmiĢtir. Kadınların % 5‟i erkeklerin % 8,3‟ü baĢka seçeneğini dördüncü sırada tercih ederek Ģu açıklamalarda bulunmuĢlardır: “bilmiyorum”, “boĢanma noktasına gelmem”, “boĢanma sebebine göre karar veririm”, “durumuma bağlı”, “Allah yaĢatmasın”, “maddi sebeplerden dolayı babaya bırakırım”, “kararı çocuklara bırakırım” katılımcılarımızın beĢinci sırada yani en son tercihi ise

EĢinizle boĢanma durumuna gelirseniz çocukları ne yaparsınız?

Cinsiyet BoĢanırdım ve çocuklarımı yanıma alırdım BoĢanırdım ve çocuklarımı eĢime bırakırdım. Çocuklarım için evliliğimi sürdürürdüm BoĢanırdım ve çocuklarımızı eĢimle paylaĢırdım BaĢka Toplam Kadın N % 44 4 58 7 6 119 37,0% 3,4% 48,7% 5,9% 5,0% 100% Erkek N % 17 4 52 15 8 96 17,7% 4,2% 54,2% 15,6% 8,3% 100% Toplam N % 61 8 110 22 14 215 28,4% 3,7% 51,2% 10,2% 6,5% 100%

150

kadınlarda % 3,4 erkeklerde % 4,2 ile “ çocuklarımı eĢime bırakırdım” ifadesi olmuĢtur. Ġki değiĢken arasındaki ki kare testi sonucuna göre anlamlı bir iliĢkisi vardır (p<0,05). Çocuk, karı koca arasındaki bağı sağlamlaĢtırıcı bir etkiye sahiptir. Evliliklerin boĢanmayla sonuçlanmaması açısından eĢleri bir arada tutan güçlü bir bağdır (KaĢeli, 2002: 277). Bu durum eĢler arasındaki iletiĢim kalitesi yönünden değerlendirilmek istendiğinde ortaya analiz edilmesi gereken bir durum çıkmaktadır. Evli olan kadın ya da erkek, bazen eĢinden memnun olmamasına rağmen çocuğunun verdiği neĢe ya da bağlılık duygusu ile eĢinin sıkıntılarına tahammül göstermeye çalıĢmaktadır. AraĢtırmamızda elde edilen veri değerlendirildiğinde çocuk, evliliklerin devamı yönünden eĢleri bir arada tutan etkili bir faktördür. Katılıcıların verdiği cevaplar karĢılaĢtırıldığında erkek ve kadın boĢanma durumunda çocukları ile ilgili durum sıralamasında öncelik açısından aynı değerlendirmeyi ortaya koymuĢlardır. Buna göre; boĢanan eĢ, kadın ya da erkekte olsa çocuğundan ayrılmak istememekte ve en son tercih olarak çocuğunu eĢine bırakmayı düĢünmektedir.

BoĢanma farklı sosyo-ekonomik gruplarda genel olarak görülmesine rağmen, bazı gruplarda daha yaygın gözlemlenmektedir. Genç yaĢta evlilik, düĢük eğitim düzeyi, düĢük gelir, dini inanca sahip olmamak, boĢanmıĢ ebeveyne sahip olmak, evlilik öncesi bebek sahibi olmak boĢanmada artıĢa yol açan faktörlerdir. Ayrıca eĢlerden birinin alkolik olması, psikolojik sorunlarının bulunması, Ģiddet sergilemesi, sadakatsizliği ve ev iĢlerini yeterince paylaĢmaması boĢanma olasılığını artırmaktadır.

AraĢtırmacılar boĢanmayla sonuçlanmayacak evlilik için uygun yaĢ, belirtememektedirler. BoĢanma durumunu evlilik yıllarına göre değerlendirmektedirler. En fazla sayıda boĢanma evliliğin ilk yıllarında görülmekte ve bu oran beĢinci ve onuncu yıllar arası zirveye ulaĢmaktadır. Belirtilen sürede eĢler kötü giden evliliklerini kurtarmak için çaba sarf etmektedir. Yıllar sonra bu çabaların iĢe yaramadığı durumda boĢanmayı düĢünmektedirler (Santrock, 2012: 460).

Türkiye‟de açılan hukuk davalarının % 11,4‟ü boĢanma davalarıdır. En çok erkekler boĢanma davası açmaktadır. Erkekler maddi olarak yükselince, kadınlar ise yoksulluk ve eĢinden Ģiddet gördüğü zaman dava açmaktadır. BoĢanma nedeni arasında ilk sırada “Ģiddetli geçimsizlik” gelmektedir. Bunu sırayla; terk, zina, akıl hastalığı, cürüm ve haysiyetsizlik ile cana kast ve kötü muamele almaktadır. Coğrafi bölgeler anlamında

151

boĢanmalarda ilk sırayı ege bölgesi alırken, en son sırada doğu Anadolu bulunmaktadır. BoĢanmaların en çok görüldüğü yaĢ dilimi, % 60‟la 25-39 yaĢları arasıdır. Çocuklu ailelerde boĢanma düĢük olurken, çocuksuz ailelerde, % 42 oranında oldukça yüksek görülmektedir(Meriç, 2004: 186). BoĢanan kadınların yarısına yakın kısmının tek çocuğa sahip oldukları, iki ve daha fazla çocuğa sahip olan kadınların oranlarının düĢtüğü görülmektedir. Bununla birlikte çocuk sayısı arttıkça boĢanma oranları da düĢmektedir. BoĢanma sonrası çocukların velayetini ve dolayısıyla bakımını, % 90 oranında kadın üstlenmektedir(Sucu, 2007: 79).

Tablo-44 Katılımcıların Evlilik Yıllarına Göre “Çocuk sahibi olan çiftlerde

boşanma daha az olmaktadır?” İfadesine Verdikleri Cevaba Göre Dağılımı

Çocuk sahibi olan çiftlerde boĢanma daha az olmaktadır. Evlilik yılı Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Toplam

0-1 N % 8 0 2 10 80,0% ,0% 20,0% 100% 2-5 N % 10 0 7 17 58,8% ,0% 41,2% 100% 6-10 N % 38 6 4 48 79,2% 12,5% 8,3% 100% 11-15 N % 34 2 5 41 82,9% 4,9% 12,2% 100% 16-20 N % 25 13 8 46 54,3% 28,3% 17,4% 100% 21+ N % 43 2 8 53 81,1% 3,8% 15,1% 100% Toplam N % 158 23 34 215 73,5% 10,7% 15,8% 100% DF:10 Chi square:33,102 p=,000

Tablo 44 Katılımcıların evlilik yıllarına göre“Çocuk sahibi olan çiftlerde boĢanma daha az olmaktadır?” ifadesine verdikleri cevaba göre dağılımını göstermektedir. AraĢtırma verilerine göre; 0-1 yıllık evlilerin % 80‟i, 2-5 yıllık evlilerin % 58,8‟i, 6-10 yıllık evlilerin % 79,2‟si, 11-15 yıllık evlilerin % 82,9‟u, 16-20 yıllık evlilerin % 54,3‟ü, 21 yıl ve daha üstü evlilerin % 81,1‟i “çocuk sahibi olan çiftlerde boĢanma daha az

152

olmaktadır” ifadesine “katılıyorum” cevabını vermiĢtir. Katılımcıların % 73,5‟i katıldığını ifade ederken % 15,8‟i katılmadığını ifade etmiĢtir.Katılımcıların % 10,7‟si bu konuda kararsız olduğunu belirtmiĢtir. Ġki değiĢken arasındaki ki kare testi sonucuna göre anlamlılık oranı yüksektir (p<0,05).

Katılmayanların çoğunluğu % 41,2‟lik oranla 2-5 yıllık evlilerde görülmektedir. BoĢanmalarda en baskın unsur, karı kocanın birbirlerini tanıyamadıkları olarak tespit edilmektedir. Bunun için de evliliklerin ilk beĢ yılına dikkat çekilmektedir. Çünkü taraflar evlendikten sonra birbirlerini gerçekten tanımakta ve sorunlar baĢlamaktadır (Meriç, 2004: 177). Anketimizde ”çocuk sahibi olan çiftlerde boĢanma daha az olmaktadır” ifadesine katılmayanların en yüksek olduğu katılımcılar 2-5 yıllık evlilerdir. Elde edilen veri bu durumu desteklemektedir.

BoĢanma çok ciddi bir olaydır. Taraflar kadar, çocuk üzerinde ağır yıkımlar meydana gelmektedir. Çocuklar anne ve babanın ayrılmasını kabullenmekte zorlanma yaĢamakta veya ayrıldıktan sonra da ebeveynleri bir araya getirmenin yollarını aramaktadır. AraĢtırmadaki verilere göre çocuk eĢleri bir arada tutarak boĢanmayı azaltan bir etkiye sahiptir.