Eşlerin Evliliğe Bakış Açısıyla İlgili Görüşleri

Tablo-21 Katılımcıların Cinsiyet Durumları İle Evlenme Sebepleri Arasındaki İlişki

Sizce kiĢi niçin evlenir?

Cinsiyet Hayatı bir eĢle paylaĢmak için Çocuk sahibi olabilmek için Evlenmek toplumsal bir adet olduğu için Hayatının son döneminde yalnız kalmamak için Toplam Kadın N % 110 1 6 2 119 92,4% ,8% 5,0% 1,7% 100% Erkek ^N % 85 2 7 2 96 88,5% 2,1% 7,3% 2,1% 100% Toplam ^N % 195 3 13 4 215 90,7% 1,4% 6,0% 1,9% 100% DF:3 Chisquare: 1,168 p=,761

Tablo 21‟de katılımcıların cinsiyetleri ile “sizce kişi niçin evlenir” sorusuna verdikleri cevaplar karĢılaĢtırılmıĢtır. Kadınların %92,4‟ü, erkeklerin ise %88,5‟i hayatlarını bir

115

eĢle paylaĢmak için evlendiklerini ifade etmiĢlerdir. Ankete katılan katılımcıların % 90,7‟si hayat arkadaĢlığını, çocuk sahibi olmaktan daha öncelikli görmektedirler. Bu durum eĢler arasında sevgi faktörünün, çocuk faktöründen ve toplumsal adetlerden daha önemli olduğu Ģeklinde açıklanabilir. Anketimizde çocuk % 1,4 ile son sırada tercih edilmiĢ olsa da, çocuk için yapılan ikinci evlilikler, kuma hadisesi ya da sperm bankaları realite olarak düĢünülürse elde ettiğimiz veriler, örneklem gurubumuzun dindarlık seviyesinin yüksek olmasıyla açıklanabilir.

Sağlıklı bir evlilik insan için mutluluk sığınağıdır. Günün zahmetlerinden arınabileceği, duygu paylaĢımını yaĢayabileceği, kendisini güvende hissettiği yer evdir. Eskiden terapi seanslarında evlilikte” sevgi” üzerinde durulurdu. Fakat modern hayatın yıkıcılığı bu tanımı değiĢtirdi. Günümüzde evi tanımlarken sevgi yuvası değil “güven yuvası” olarak tanımlanmaktadır. Yalnızlık ve hırpalanmıĢlık duygularıyla insanlar evliliğe güvenli bir liman algısıyla bakmaktadırlar (Tarhan, 2014: 103).

Tablo-22 Katılımcıların Gelir Dağılımlarına Göre Aile Ortamının Mutluluğu İçinEnFazla Önem Verdikleri Faktör

Aile ortamının mutluluğu için sizce hangisi daha fazla önem taĢır? Gelir

durumu ^{Sevgi Para} Çocuk ^{Ġyi bir}

iĢ Ġyi bir ev ^Toplam DüĢük ^N % 8 0 1 1 0 10 80,0% ,0% 10,0% 10,0% ,0% 100% Orta ^N % 92 1 7 2 2 104 88,5% 1,0% 6,7% 1,9% 1,9% 100% Ġyi ^N % 89 2 5 5 0 101 88,1% 2,0% 5,0% 5,0% ,0% 100% Toplam ^N % 189 3 13 8 2 215 87,9% 1,4% 6,0% 3,7% ,9% 100% DF:8 Chi square:5,650 p=,686

Tablo 22 Katılımcıların gelir durumuna göre, aile ortamının mutluluğu için en fazla önem verdikleri faktöre göre dağılımını göstermektedir. Ankete katılan katılımcılardan düĢük gelire sahip olanların % 80‟i sevgiyi seçerken %10‟u çocuk ve iyi bir iĢi tercih etmiĢtir. Gelir durumu orta halli olanların % 88,5‟i sevgiyi seçerken % 6,7‟si çocuk %

116

1,9‟ u iyi bir iĢi ve %1,9‟u evi % 1‟i ise parayı tercih etmiĢtir. Gelir durumu iyi olanların % 88,1‟i sevgiyi tercih ederken % 5‟i çocuk cevabını seçerken % 5‟lik bir dilim iyi bir iĢ % 2 ise parayı tercih etmiĢtir.

Katılımcılarımızın % 87,9‟u aile ortamının mutluluğu için öncelikle sevgiyi tercih etmiĢtir. Çocuk ise % 6‟lık bir oranla sevgiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Üçüncü sırada % 3,7 ile iyi bir iĢ tercih edilirken dördüncü sırada % 1,4 ile para tercih edilmiĢ sıralamanın sonunda ise % ,9 ile iyi bir ev yer almıĢtır. Anketimizdeki soruya verilen cevaba göre düĢük gelir durumuna ait kiĢilerin hiçbirinin parayı iĢaretlememesi buna karĢılık gelir durumu iyi olanların parayı tercihlerinin arasında ifade etmesi dikkat çekicidir. Orta gelir durumuna ait kiĢiler ise tercihlerinde evinde aile ortamının mutluluğu için iyi bir evinde önemli olduğunu ifade eden tek guruptur.

Katılımcılarımızın aile ortamının mutluluğu için en önemli gördükleri faktör sevgidir. Yapılan ki kare testinde anlamlı bir farklılık görülmemiĢtir. Bu veri bize hangi gelir gurubuna ait olursa olsun insan için en vazgeçilmez faktörün sevgi olduğunu göstermektedir. YaratılıĢın özünde sevgi vardır. EĢler arası iletiĢimin sağlıklı olmasının en vazgeçilmez unsuru sevgidir. Sevgi ve anlayıĢın bulunmadığı aile ortamında çocukta bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Ġslâm‟da eĢlerin birbirlerinde sükûnet bulması, aralarında sevgi var edilmesi Allah‟ın nimetlerindendir “Ġçinizden, kendileriyle huzura kavuĢacağınız eĢler yaratıp, aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O‟nun varlığının delillerindendir.” (Rum Sûresi, 21).

Sevgi sosyal statünün üstünde olmakla beraber fıtrattan gelen bir duygudur. Katılımcılarımızın evlilik sebebi olarak hayatı bir eĢle paylaĢmak için evlendiklerini ifade etmesi, aile ortamının mutluluğunda sevgi faktörünü en önemli gördüklerini ifade etmeleri birbirleriyle örtüĢmektedir. Evlilikteki sıkıntıları hatta çocuk sahibi olamama sıkıntısını dahi eĢler arasında tölare edebilecek en kuvvetli unsur sevgidir.

117

Tablo-23 Katılımcıların Cinsiyet Dağılımları İle Eşler Arasındaki İletişimi En Fazla Zedeleyebilecek Ahlaki Zaafların Karşılaştırılması

EĢinizle olan iletiĢiminizi en fazla zedeleyecek husus ne olabilir?

Cinsiyet EĢimin yalan söylemesi EĢimin beni devamlı eleĢtirmesi EĢimin evliliğimizle ilgili sorumlulukları almaması EĢimin beni aldatması ^Toplam Kadın ^N % 30 8 23 58 119 25,2% 6,7% 19,3% 48,7% 100% Erkek ^N % 24 10 7 55 96 25,0% 10,4% 7,3% 57,3% 100% Toplam ^N % 54 18 30 113 215 25,1% 8,4% 14,0% 52,6% 100% DF:3 Chi square:7,123 p=,068

Tablo 23 Katılımcıların cinsiyete göre eĢler arasındaki iletiĢimi en fazla zedeleyebilecek ahlaki zaaflara göre dağılımını göstermektedir. AraĢtırma verilerine göre katılımcılarımız eĢleri ile olan iletiĢimi en fazla zedeleyebilecek unsur olarak kadınların %48,7‟si erkeklerin ise % 57,3‟ü eĢinin kendisini aldatması olarak ifade etmiĢlerdir. Katılımcılarımızın % 25,1‟i eĢinin yalan söylemesini iletiĢimi zedeleyecek zaaflardan ifade ederek ikinci etken olarak ortaya koymuĢlardır. Üçüncü sırada ise erkekler % 10,4 ile eĢlerinin kendisini eleĢtirmesini ifade ederken, kadınlar ise % 19,3 ile eĢlerinin evlilikle ilgili sorumlulukları almamasını ifade etmiĢlerdir.

Erkeğin iliĢkideki önceliği, paylaĢmak ve yakınlık hissetmektir. Erkekler doyumu baĢarı ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaĢımda bulunmak, değer verilmek önemsenmek ister. Bir kadın eĢinin eksiklerini düzeltmeyi görev bilir ve bunu yaparken eĢini koruduğunu düĢünür. Erkek ise karısının kendisini yönettiğini düĢünmeye baĢlar. Bir kadın yeterli olduğunu kanıtlama çabasındaki bir erkeğe yardım önerdiğinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder. Bu durum ise erkekte güçsüzlük ve becerisizlik duygusu uyandırabilir (Tarhan, 2014: 101). EleĢtirilen erkek, eĢinden uzaklaĢabilir. Emrederek konuĢma algısı devreye girerek iletiĢim bozukluğuna sebep olur (Oluç, 2013: 80).

118

Yapılan ki kare testi sonucunda anlamlı bir farklılık görülmemiĢtir. Bu veri ise evlilikte kadın içinde erkek içinde iletiĢimi sıkıntıya sokacak sorunların genel anlamda ortak kabul edildiğini düĢündürmektedir. EĢler arasındaki iletiĢimi en fazla zedeleyecek olan hususların güvenle ilgili sorunlardan kaynaklandığı ortaya çıkmaktadır. Ancak kadınların erkeklere oranla sorumlulukların yerine getirilmesi hususuna daha fazla önem verdikleri kanaati oluĢmuĢtur.

2008‟de gerçekleĢtirilen aileye iliĢkin sorunlar istiĢare toplantısında BaĢbakanlık aile araĢtırmalarına göre aile sorunları ve çözümleri baĢlıklı yapılan sunumda Ģu veriler ortaya konulmuĢtur: 2006‟da 12.280 haneye giderek on sekiz yaĢ üzeri 24.647 kiĢiyle görüĢülmüĢtür. EĢler arasında yaĢanan sorunlar araĢtırılmıĢtır. Yapılan araĢtırma da konuyla ilgili üç faktör ortaya konulmuĢtur. Birinci faktör, en az etkili olan, ortalaması en düĢük olan faktör: alkol kullanımı, sigara kullanımı, kumar alıĢkanlığı. Ġkinci faktör daha çok iliĢkiler boyutunda görülmüĢtür. Orta düzeyde sorunlarımız var; ama üçüncü faktör sosyoekonomik sorumluluklar. En yüksek eĢle sorun yaĢanan bu grup. Yani ev ve çocuklarla ilgili sorumluluklar, harcamalar konusundaki sorunlar ve gelirin yetersizliği. En çok görülen, ailemizde eĢ arasında yaĢanan sorunlar (Gürcan, 2008: 144).

F1Kötü alıĢkanlıklar F2 ĠliĢkiler F3 Sosyoekonomik

 Alkol

 Sigara

 Kumar

 GörüĢülen kiĢiler

 Giyim tarzı

 EĢin ailesi ile ilgili  Kıskançlık  ĠĢ sorunlarının taĢınması  Ev ile ve çocuklarla ilgili sorumluluklar  Harcamalar konusunda  Gelirin yetersizliği

EĢler arasındaki sorunlar arttıkça mutluluk azalmaktadır. EĢiyle sorun olan kadın ya da erkek, çocuğunu dövüyor ya da eĢiyle sorunu olanın çocuğuyla da sorunu oluyor. Ancak, evliliğin baĢlangıcı eĢle olduğu için eĢle sorun birçok sorunlara da yol açmaktadır. Ya da eĢle huzur birçok huzuru da sağlamaktadır. Bu anlamda eĢin seçimi ve sonrasındaki evliliğin daimiliğinde eĢle iliĢkilerin geliĢtirilmesi çok önem arz etmektedir (Gürcan, 2008: 14)

119