• Sonuç bulunamadı

Etkili Okul Araştırmalarının Tarihsel Süreci

2.2 OKUL ETKİLİLİĞİ

2.2.6 Etkili Okul Araştırmalarının Tarihsel Süreci

Etkili okul araştırmalarının başlamasını ve günümüze gelişini şu şekilde özetlemek mümkündür: Etkili okul araştırmaları, sosyolog James S. Coleman’ın okulla ilgili tezinde ortaya koyduklarına tepki olarak başlamıştır. Coleman’ın 1966 yılında “Coleman Raporu” şeklinde adlandırılan araştırmalarında okulun, çocuğun hayatında, aile, aile ortamı ve sosyal çevreye nazaran daha az rol oynadığını ileri sürmüştür. Bu araştırmaya karşın pek çok araştırmacı, bu tezi çürütmek için çalışmalar ortaya koymuştur. Coleman, ikinci raporunda on beş yıl sonra, okulların öğrencilerin hayatına katkısı olabileceğini ve değiştirebileceğini belirtmiştir (American Association Of School Administration, AASA, 2018).

Psikiyatri doktoru olan James Comer, okulların, yoksul ve azınlık çocuklarının, sosyal ve psikolojik gereksinimlerin karşıladığını, bu çocukların hayat standartlarının yükselip gelişeceğine inanmaktaydı (Duranay, 2005). Daha sonraları Weber’in araştırmalarından etkilenen Ronald Edmond, etkili okul hareketinin lideri halini almıştır. Ronald Edmond, 1979’da yaptığı çalışmada ortalamanın üstünde bir okul başarısı saptamış ve araştırılan okulların arasındaki farklılığın, ailelerin sosyoekonomik düzeyinden değil, okulların eğitim öğretim kalitesi ve imkânları bakımından kaynaklandığı sonucuna ulaşmıştır. Bu araştırma, başarı ortalamasının üstündeki okulların yöneticilerinin eğitim öğretim konusunda etkili liderlik ve yönetim sistemi geliştirdiklerini, öğretmen ve öğrencilerin okuldan beklentilerini açıkça ortaya koymuştur (AASA, 2018).

Edmond etkili okulla ilgili beş temel unsura ulaşmıştır: etkili yönetim, öğrencilerin başarılarına yönelik yüksek beklentiler, daha çok öğrenimi teşvik eden sakin bir okul iklimi, öncelikle temel yeteneklerin kazanılmasının vurgulanması ve öğrencilerdeki gelişmelerin düzenli izlenmesi (Aktaran: Hesapçıoglu, 1991).

Micheal Cohen (1980) etkili okulla ilgili önemli üç noktaya ulaşmıştır: birincisi etkili öğretim, ikincisi iyi hazırlanmış ve sınıf içinde verimli uygulanabilen öğretim programı, üçüncüsü ise okul içinde paylaşılan değerlere sahip olunmasıdır (AASA).

Willian Wayson (1988) etkili okul tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Wayson’a göre etkili okullar, öğrencilerin temel becerileri kazanmalarına yardımcı olurken, bir taraftan öğrencilere eleştirel düşünme becerisi de kazandırmaktadır. Etkili okulları diğer okullardan ayıran en önemli özelliklerden biri de okulun paydaşlarıyla ilişkileri ve işbirliği çalışmalarıdır (Aktaran: Duranay,2005).

J.Murphy ve arkadaşları (1985), “okul etkililiği kavramsal çerçevesi” adıyla geliştirdikleri modelde, etkili okulun iki temel boyutundan bahsetmişlerdir bunlardan birincisi “okul çevresi”, ikincisi ise “okul teknolojisi” dir. Okulun ikliminin oluşmasında çevresinin etkisi oldukça fazladır. Murphy ve arkadaşlarının yaptığı araştırmaya göre etkili okulun temel özellikleri şunlardır (Aktaran: Duranay,2005):

• Öğrenci-öğretmen bağlılığı ve desteği, • Güvenilir ve düzgün bir çevre,

• Ev-okul işbirliği ve desteği,

• Okuldaki her türlü etkinlikte ve başarıda yüksek beklentiler, • İşbirlikçi örgütsel süreçler,

• Yaygın ödüller.

Etkili okul nitelikleri şu şekilde sıralanabilir: pozitif okul iklimi, düzenli, etkili okul yönetimi, yapıcı öğretmen denetimi, ders süresinin verimli kullanımı, öğrencilere doğrudan ders, öğretmenler arasında birliktelik duygusu, öğrencilerden yüksek beklenti, öğrencilerin yetenekleri ve gayretlerini destekleme, ebeveynlerle işbirliği yapma, kuvvetli idari yönetim, öğrencilerden yüksek beceri beklentisi, düzenli ve devamlı öğrenimi teşvik eden bir öğrenme atmosferi, temel yeteneklerin kazanılmasının vurgulanması ve öğrencideki ilerlemenin devamlı kontrol edilmesi (Aktaran: Hesapçıoğlu, 1991).

Tablo 2.Okulun Etkililiğiyle İlgili Eski ve Yeni Araştırma Eğilimleri

Yeni eğilimler Eski eğilimler Okul Etkililiğinin

Doğası

*Okulun işlevlerinin, çoklu bakış açısından teknik, sosyal, politik, kültürel ve eğitsel yönlerinin kavramlaştırılması

*Okulun bireysel, kurumsal, sosyal, ulusal ve uluslararası bakımdan beş düzeyde kavramlaştırılması;

*Uzun ve kısa vadeli düşünme

*Okulun işlevlerini teknik ve sosyal işler olmak üzere basit düzeyde kavramlaştırılması *Okulun sadece, bir-iki boyutta, özellikle de bireysel veya kurumsal olarak kavramlaştırılması.

*Genelde kısa vadeli düşünme Okulun Etkililiğine

İlişkin Beklentiler

*Farklı yerlerde ve farklı okullarda okul etkililiğinin farklılaşması. *İkilemlerin göz önünde bulundurulması.

*Teknik veya sosyal etkililiğin üzerinde durulması, beklentilerde çok büyük farklılıkların olmadığı varsayılması.

*ikilemlerin yok sayılması İlişkilerle İlgili

Sayıltılar

*Okul türleri arasında karmaşık ilişkiler

*Okul düzeyleri arasında karmaşık ilişkiler

*Etkililik ve etkinlik arasında karmaşık ilişkiler

*İlişkilerin pozitif olmasına bakılmaksızın araştırılması ve yöneltilmesi.

*Okul türleri arasında pozitif ilişkiler.

*Okul düzeyleri arasında pozitif ilişkiler.

• Etkililik ve etkinlik arasında pozitif ilişkiler

• Söz konusu ilişkiler üzerinde araştırma ve yönetime fazla ihtiyaç duyulmaması.

Araştırma Disiplinleri

*Disiplinler arası iş birliğine ve çabalara ihtiyaç duyulması.

*Çoğunlukla tek bir disipline bağlı farklı çabalar gösterilir. Araştırmalarda ve

Tartışmalarda Yoğunlaşan Konular

Çok yönlü etkililik *Çok düzeyli etkililik *Türler arasındaki ilişki *Düzeyler arasındaki ilişki

*Etkililik ve etkinlik arasındaki ilişki

Ayrı-tek tip etkililik türü *Ayrı-tek düzeyde etkililik

Yönetim Ve Politikalar İçin Doğurgular (Sonuçlar)

Farklı türlerdeki ve farklı düzeylerdeki etkinliği en üst düzeye çıkarmak

*Düzeyler ve türler arasında uyumun olduğundan emin olmak. *Etkililik ve etkinlik arasında uyumu sağlamak.

Tek düzeyde, farklı türdeki etkililiği en üst düzeye çıkarma *Tek düzeyde, farklı türdeki etkinliği en üst düzeye çıkarma *Türler ve düzeyler arasında uyuma ihtiyaç duyulmaması. Kaynak: Şişman, M. (2002). Öğretim Liderliği. Ankara: Pegem A Yayıncılık.

Etkililik bakımından bir değişim stratejisinin belirlenmesinde her okulun farklılığının kabul edilip, zayıflıklarının üstüne gidilmesinin önemi üzerinde durulmuştur.