• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL TEMELLER VE ĠLGĠLĠ LĠTERATÜR 2.1 OKUL ETKĠLĠLĠĞĠ

2.1.5. Etkili Örgütün Özellikler

Etkili örgütlerin özellikleriyle ilgili birçok araĢtırma yapılmıĢtır. Bunların en önemlileri, Friedlander ve Pickle‟nin 1968 yılında yaptıkları araĢtırmalardır. Bu araĢtırmalarda elde edilen bulgular 1990‟lı yıllarda ortaya çıkan Toplam Kalite Yönetimi akımının temelini oluĢturur. Bütün bu araĢtırmaların sonuçlarında etkili örgütlerin bazı özellikleri belirlenmiĢtir (BaĢaran, 2004: 177).

Örgütü etkili yapan bu özellikler;

 Harekete geçmek, neticeden öğrenmek,

 MüĢteriden ve çalıĢanlardan yana tavır belirlemek,

 Bağımsız çalıĢmak ve giriĢimci olmak,

 Yeni değerler üretmek,

 Uzmanı olduğu ürünü üretmek,

 Merkezi ve yerinden yönetimi dengelemek,

 Sade ve Ģeffaf bir ortamda iĢi bilen uzman kiĢilerle çalıĢmak,

 ĠĢleri etkili ve amaçlara uygun planlamak,

 Açık sistem gereği çevresiyle iĢbirliği içinde olmak

Örgütsel etkililiğini artıran kurumlar, çalıĢanların iĢte güdülenmelerine ortam sağlamakta; dairenin halkaları gibi sadakatle bağlanmıĢ gruplar kurarak görevlerini incelikle yerine getirmede örgütün hedefini gerçekleĢtirmede baĢarılı olurlar. Bu bağlamda örgütü etkili kılmak isteyen bir yönetici takım ruhunu oluĢturur ve takım içi koordinasyonu sağlar ve çıkabilecek sorunları bu takım ruhuyla çözmeye odaklanırsa etkililik boyutunda kazanım elde etmiĢ olabilir.

Görüleceği üzere örgütsel etkililiği sağlayabilmek için iĢ görenlerin amaçlarıyla örgütlerin amaçları belirli noktalarda birbirleriyle örtüĢmelidir. Etkili örgütlerde verimli çalıĢmak önemlidir. MüĢteri memnuniyeti sağlanması, örgütün sürekliliği açısından önemlidir. ĠĢ görenler ise, ekonomik ve sosyal yönden mutlaka desteklenmeli, moral ve motivasyonları yükseltilmeli, bilgi beceri ve gizil yeteneklerini sergilemelerine fırsat verilmelidir. Ayrıca örgütte, özgür iĢ ortamı sağlanmalı, iĢ bölümü yapılmalı, herkes uzman olduğu alanda çalıĢtırılmalıdır. Daha da önemlisi örgütte yapılacak her türlü iĢ ve iĢlemler bir plan dâhilinde yapılmalı, çevresiyle iyi iletiĢim kurarak toplumun kendinden beklenenleri yerine getirmesi sağlanmalıdır.

Bir örgütün etkisizleĢmesi, McGregor (1960)‟a göre, çalıĢanların doğal yapısından değil, yeterliliklerinin istenilen yönde harekete geçirilememesinden ve gizil güçlerinin ortaya çıkarılamamasından kaynaklanmaktadır. Ġdarecilerin tutumu ve bakıĢ açısı, iĢ görenlerin güdülenmesinde ve güçlerini örgüt için kullanmalarında büyük etken olduğu belirtilmektedir (Aktaran: BaĢaran, 2004: 262). Görüldüğü üzere idarecilerin eğitim politikaları, çalıĢanların gizil güçlerini kullanmalarında ve özverili çalıĢmalarında etkilidir.

2.1.6. Eğitim

Eğitim bir süreçtir. Bireyin dünyaya gözünü açmasıyla baĢlar yaĢamının sonuna değin devam eder. Eğitim dar kapsamda sadece okullarda yapılan bir faaliyet olmayıp hayatın her alanında kendini gösteren bir eylemdir. Eğitim, çok yönlü, kapsamlı ve karmaĢık bir süreç olduğundan dolayı yer ve zamanla sınırlamak doğru değildir.

Eğitim, insan ile yaĢam arasında bir köprü durumunda olduğundan, toplumdaki değiĢim ve geliĢim hızına paralel olarak, insanın eğitilmesi ve yetiĢtirilmesinde önemli etken olduğu belirtilmektedir. Ġnsan davranıĢının Ģekillenmesinde; çevresi, okulu, akran grupları, ailesi vb. oldukça etkilidir. Okulun bu doğrultuda devreye girerek öğrencilerin istendik davranıĢlar geliĢtirmesine yardımcı olması beklenir (Taymaz, 2011: 3).

Eğitim, bireyin değiĢen dünyasına daha kolay intibak etmesini sağlamak, istendik yönde önemli hedeflere doğru ilerlemesine ve birçok bakımdan davranıĢlarını düzenleyerek geliĢmesine yardımcı olmaktadır (Pars vd., 1971: 1). Ġstendik davranıĢ değiĢimi oluĢturmak ve ülkemizin yarınlarına sahip çıkacak genç nesilleri yetiĢtirmek eğitimin ana gayesidir. Bunun yanında eğitimin, bireye bilgi, beceri, davranıĢ kazandırma boyutunda da önemli amaçları vardır. Bireyleri yetiĢtirme, geliĢtirme ve toplumda saygın bir kiĢilik kazandırmada önemli bir rol üstlenmiĢtir. KiĢilerin geliĢim evreleri ve okul çağlarında Ģekillenmesinde rolü büyüktür.

Eğitim bir davranıĢ değiĢtirme sürecinin yanında, “ülke yönetimine katkısı bakımından politik; kıt kaynakların üretilmesi ve tüketilmesine etkisiyle ekonomik; insan davranıĢlarını toplumsal süreçte değerlendirmeyi amaçlaması yönüyle de toplumsal nitelik taĢır” (Erkılıç, vd., 2015: 49). Görüleceği üzere eğitim çok yönlü bir

kavram olarak karĢımıza çıkmaktadır. Eğitim kavramı birçok bilim dalıyla da iliĢkili çok boyutlu bir sistemdir. Literatürde değiĢik Ģekillerde tanımı yapılmıĢtır.

Eğitim;

Good (1959)‟a göre, “SeçilmiĢ ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun) etkisi altında sosyal yeterlik ve optimum bireysel geliĢmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir”.

Oğuzkan (1974)‟a göre “Eğitim önceden saptanmıĢ esaslara göre insanların davranıĢlarında belirli geliĢmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizgesidir” (Aktaran: Fidan ve Erden, 1993).

Ertürk (1975)‟e göre “eğitim bireyin davranıĢında kendi yaĢantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik davranıĢ değiĢikliği meydana getirme Süreci”dir. Bu tanımda yer alan “kasıt” sözcüğüyle, eğitim faaliyetlerinin planlı bir Ģekilde yapıldığını ve rastlantılara bırakılmadığını; “istendik” sözcüğü ise her türlü değiĢmenin değil, bireyin ve toplumun istek idealleriyle, beklentilerine uygun düĢen davranıĢ değiĢiklikleri düĢünülmektedir (Aktaran: Gürsel: 1995: 1).

Ġstenilen bilgi, beceri ve davranıĢlar birden bire olmaz, bir süreç içerisinde zamanla gerçekleĢir. OlgunlaĢmamıĢ bir meyvenin yenilmeyeceğine göre öğrencilerden birden bire çok Ģey beklemek doğru değildir. Onları zorlayarak bir Ģeyler kazandırılmaya çalıĢılması onların okuldan, dersten ve öğretmenden soğumasına sebep olabilir. Eğitim sürecinde çalıĢanlar ve veliler sabırlı olmalı taĢların yerli yerine zamanla oturabileceğini öngörmelidirler. Hızlı öğrenmenin bireye uzun vadede bir yararı olmayacaktır. Çünkü bir süreç içerisinde ve içselleĢtirilmeden öğrenilen bilgiler kısa bir zaman diliminde kaybolacaktır. Bu noktada eğitim çalıĢanlarının, özverili ve sabırlı olmaları eğitimin niteliğini yerine getirmeleri açısından önemlidir.

Eğitim sürecinin üç temel öğesi vardır. Bunlar:

1. Amaç,

2. Öğretme ve öğrenme etkinlikleri, 3. Değerlendirmedir,

Eğitim süreçleri ve diğer süreçler öncelikle amaçlarını belirlemelidir. Çünkü amacı belli olmayan bir süreç ne yapacağını ve nasıl yapacağını bilemez. Amacın belirlenmesiyle birlikte öğretme-öğrenme faaliyetleri de baĢlar. Bu faaliyetler, iĢlenerek bir sonuca varılır. En sonunda da değerlendirme iĢlemi yer alır. Amaçlara ulaĢılıp ulaĢılmadığı Ģayet ulaĢılmıĢsa ne kadar ulaĢıldığını gösteren bölüm ise değerlendirmedir. Eğitim sürecinin mantığı hemen hemen bütün kültürler için benzerdir. Amaçların kapsamı ve öğrenme maksadıyla kullanılan öğrenme yöntem, teknik ve metotları kültürden kültüre değiĢebilir fakat sistemin doğası değiĢmez (Fidan ve Erden, 1993: 19-20).

Eğitimin amacı, okulun yapı ve örgütlenme Ģeklini ve okulun yetiĢtireceği insan profilini amaçlanan hedefler doğrultusunda dönüĢümünü gerçekleĢtirir. Eğitim sisteminin bu dönüĢümü baĢarması sınıftaki öğretmenden, okul yöneticisine ve bakanlık bürokratlarına kadar her kademedeki ilgililerin bir dönüĢüm liderliği yapabilme kapasitesine bağlıdır. Sınıftaki öğretmenden, bakanlıktaki yöneticiye kadar herkes için düĢünülebilecek bu görevleri eğitime uyarladığımızda, öncelikle okulun varlık nedeninin ve eğitimin amacının yeniden belirlenmesi düĢünülebilir (Özden, 20013: 110- 111).

Eğitim sistemi, demokratik, insancıl ve ülke Ģartları ile toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek Ģekilde düzenlenmesi etkililiğini artıracaktır. Eğitim sisteminin baĢarıya ulaĢması öncelikle donanımlı iĢ görenlerle olabilir. ĠĢ görenlerin bilgi, beceri ve tutum sahibi olabilmeleri, mesleki doyuma ulaĢabilmeleri eğitimle olur. Günümüzde baĢarılı eğitim kurumları ve diğer kurumlara baktığımızda baĢarılarının arkasında en önemli gücün eğitim olduğu görülmektedir.

Günümüzde, teknolojiye bağlı olarak bilgi birikiminin hızla arttığı, uzmanlaĢmanın önem kazandığı, bireylerin belli amaçlar doğrultusunda planlı ve programlı bir biçimde yetiĢtirildiği mekânlar okullardır. Öğrenciye kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlar önceden belirlenmiĢ uzman kiĢilerce verilmesi beklenir. Her okul, kendi amaçlarını gerçekleĢtirmek için gerekli davranıĢları seçerek, öğrenme yaĢantıları oluĢturarak ve bu yaĢantıları öğrencilerin ihtiyaç ve düzeyine göre ayarlayarak planlı bir öğretim programı düzenlemesi etkililiğini artırmasına yardımcı olabilir. Bunun yanında okul eğitiminin; eğitim programı, öğrenci, öğretmen, yönetici, bina, araç-gereç, çevre-veli olmak üzere altı temel öge vardır. Bu ögelerin etkileĢim

halinde olmaları durumunda eğitimin kalitesini ve niteliğini artırması beklenir. Bu ögelerden birinin aksaması durumunda amaçlara ulaĢmada sıkıntı yaĢanabilir. Bütün bu ögelerin oluĢturduğu güce okul kültürü denilebilir (Fidan ve Erden, 1993: 72).