• Sonuç bulunamadı

4. DEPREM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKABİLECEK FİZİKSEL VE SOSYAL

4.5 Etkilenebilirlik Seviyelerinin Belirlenmesi

Depremden fiziksel ve sosyal etkilenebilirliğin belirlenmesine ilişkin hazırlanan tespit formundaki parametrelerin önem derecesi ve değerlendirme gruplandırmasında, tez kapsamında gerçekleştirilen konuya ilişkin meslek görüşü, uzman görüşü ve mevcut örnekler dikkate alınmıştır.

Çalışma; puanlama ve bina ölçeğinde tek sonuç puanı elde etmeden çok, yerel yönetimler için etkin parametreler eşliğinde mevcut yerleşimin afet etkilenebilirliği açısından durumunu görebilmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle önerilen değerlendirme, mevcut yerleşime yönelik ön bilgi edinme amaçlıdır.

Parametrelerin değerlendirilmesinde, bina ölçeğinde her bir ana konu için (zemin, bina, bina taşıyıcı olmayan bileşenler, tahliye organizasyonu, tahliye alanı ve bina konut kullanıcısı), ayrı değerlendirme önerilmiştir. Birbirinden farklı alanlara ait bu değerlendirmede, yorumlanma sürecinin bağımsız gerçekleştirebilmesi amaçlanmıştır.

Her bölümün kendi içindeki değerlendirmesi, faktör gruplarına ve sıralamasına bağlıdır. Değerlendirme verileri zemin ve kullanıcı özellikleri dışında “var” ve “yok” olarak tespit edildiği için; mevcut durumda olumsuz parametrelerin varlığı, içinde olduğu faktör grubuna bağlı değerlendirilecektir. Örneğin incelenen örnekte tüm faktör gruplarının varlığı, “çok yüksek” etkilenebilir grup olarak değerlendirilmesine neden olur.

Parametrelerin değerlendirilmesinde, sıralamadaki yer önemlidir. Sıralamadaki yeri ve sınıflandırma, toplam değerlendirmeyi etkiler. Parametrelerin sıralama ve gruplandırılması,

meslek görüşünden yararlanarak belirlenmiştir. Tespitte ilk sıralardaki parametrelerin durumu genel değerlendirmeyi etkilemektedir.

Çizelge 4.38 Verilerin sınıflandırılma ve değerlendirilmesi

Sınıflandırma Açıklama

Çok yüksek (1)

Değerlendirmede en yüksek seviyedir. Bütün faktörlerin bulunması durumudur. 1.Faktör ve 2.Faktör ve 3.Faktör ve 4. Faktör (Tüm faktörlerin varlığı durumu)

Yüksek (2)

Değerlendirmede ikinci yüksek seviyedir. Birinci ve ikinci faktörün bulunması ve diğer faktörlerden birinin varlığı koşuldur. 1. Faktör ve 2.Faktör ve 3.Faktör veya 4.Faktör (ilk iki faktörün varlığı ve diğer faktörlerden birinin varlığı durumu)

Orta (3)

Değerlendirmede ilk iki faktörden birinin olması ve diğer faktör gruplarından birinin olması durumudur. 1.Faktör veya 2.Faktör ve 3.Faktör veya 4.Faktör (1. veya 2.Faktörden birinin varlığı ve diğer faktörlerden birinin varlığı durumu)

Düşük (4)

Değerlendirmede ilk iki faktör dışındaki faktörlerden bir veya ikisinin olma durumudur. 3.Faktör ve/veya 4.Faktör (3. ya da 4.faktörlerin ikisi ya da birisinin bulunması durumu)

Etkilenebilirlik değerlendirmesi Çizelge 4.38’de açıklandığı şekilde önerilmektedir. Her temel sorgulama alanı için dört seviyede değerlendirme yapılır. Değerlendirmede faktör gruplarının kombinasyonuna göre seviye belirlenir. Seviye grupları ve faktörlerin bir arada bulunma koşulları öneridir.

Çizelge 4.38’e göre her bölüm için örnekleme yapılarak konu açıklanmaktadır. Örnekleme, uygulama alanından tespit formları aracılığı ile elde edilen verilerden yapılmıştır.

Örnek değerlendirme (Örnek No 1):

Zemin değerlendirme, BİB (2004) çalışmasından alınmıştır. Bu nedenle buradaki sınıflandırma ve sıralama aynı şekilde yer almaktadır. Zemine ilişkin ilgili referansla uyumlu veri bulunmamış olmakla birlikte, İBB (2007) çalışmasında (Ek 6) ortaya konan verilere göre Örnek No 1 için sınıflandırma işaretlenmiştir.

Faktör gruplandırmada belirlenen sıralama Çizelge 4.39’da gösterilmekle birlikte, zeminle ilgili parametrelerin değerlendirme sıralaması çizelgede olduğu gibi ve eşdeğer olarak dikkate alınmıştır. İncelenen bölge için binanın üzerinde bulunduğu zeminle ilgili değerlendirme “orta” derece etkilenebilirdir. Zemin değerlendirmesinde sınıflandırma düzeyi genel değerlendirmeyi etkiler. Herhangi bir faktörün “yüksek” etkilenebilir olması belirleyicidir.

Çizelge 4.39 Zemin ve deprem bileşenleri değerlendirme (Örnek No 1) Zemin faktörleri Sınıflandırma F ak r Sıra No Tanım Açıklama Ek 1 Soru No 1 2 3 4 F2 1 Yüzey fay haritası

Aktif fay zonları, yüzeyde faylanma

S_00B4a Yüksek - - Yok F2 2 Yer sarsıntı

haritası

Üç farklı rölatif sarsıntı zonu

S_00B5a,b,c Yüksek Orta Düşük F1 3 Sıvılaşma

duyarlılığı

Üç olasılık sınıfında S_00B6a,b,c Yüksek Orta Düşük Yok F1 4 Heyelan tehlikesi Üç tehlike sınıfı ile

karakterize heyelan tehlikesi

S_00B7a,b,c Yüksek Orta Düşük Yok - 5 Depremle ilgili

sel tehlike haritası

İki tehlike sınıfı ile karakterize deprem ilişkili sel tehlikesi

S_00B8a,b Yüksek - Düşük Yok

Örnek No 1 için bina değerlendirmesi Çizelge 4.40’daki gibidir. Bina parametrelerinin sıralamasında uzman görüş de dikkate alınmış ve faktör sıralaması yerine kullanılmıştır. Örnekte görüldüğü gibi sıralamada ilk parametrelerin varlığı ve diğer parametrelerin varlığı (faktör grubu 1 ve 2), değerlendirmenin “yüksek” derece etkilenebilir olarak değerlendirilmesiyle sonuçlanmaktadır.

Çizelge 4.40 Bina genel özellikleri değerlendirme (Örnek No 1)

Bina Etkilenebilir faktörler

Sınıflandırma

F

ak

tör Sıra No Tanım Açıklama Ek 1

Soru No 1 2

F3 1 Mühendislik hizmeti almamış bina Kaçak yapı S_00C1 Yok

F3 2 Proje uygun olmayan yapım Ruhsatına aykırı S_00C4 Var

F2 3 Düşeyde düzensizlik varlığı Taşıyıcı S_00C12 Yok

F4 4 Kötü Yapı Kalitesi Görünen kalite S_00E2 Yok

F5 5 Deprem Hasarı Geçmiş depremlerden S_00E3 Yok

F2 6 Yumuşak kat varlığı S_00C10 Var Yok

F2 7 Kısa kolon etkisi varlığı S_00C9 Var

F1 8 Bina mühendislik hizmeti almış ise ruhsat dönemi

1998 öncesi S_00C2 Var

F2 9 Çarpışma etkisi varlığı Bitişik nizam S_00C8 Yok

Örnek No 1 için bina taşıyıcı olmayan bileşen değerlendirmesi Çizelge 4.41’deki gibidir. Örnekte görüldüğü gibi ikinci faktör grubundaki iki parametreden ikisinin varlığı, değerlendirmenin “orta” derece etkilenebilir olarak değerlendirilmesiyle sonuçlanmaktadır. Ancak burada faktör grupları ve sıralandırma, tez çalışmasında yapılan anketlerden elde edilen sonuçlarla sınırlıdır. Daha geniş ölçekli değerlendirmelerle gruplandırma ve sıralama sınanmalıdır.

Çizelge 4.41 Bina taşıyıcı olmayan bileşenleri değerlendirme (Örnek No 1)

Bina taşıyıcı Olmayan Etkilenebilir Bileşenleri

Sınıflandırma

F

ak

tör Sıra

No Tanım Açıklama Ek 1 Soru No 1 2

F1 1 Çatı Çatı kaplama düşme riski, eğimi, >%30 S_00D8 Yok

F2 2 Parapet Parapet devrilme riski >h:60cm S_00D5 Var

F2 3 Baca Baca devrilme riski S_00D1 Var

F3 4 Cephe Kaplama düşme riski S_00D2 Yok

Örnek No 1 için bina tahliye organizasyonu değerlendirmesi Çizelge 4.42’deki gibidir. Örnekte görüldüğü gibi birinci faktör grubundaki (Çizelge 4.42) iki parametreden ikisinin varlığı ve diğerlerinden birinin bulunması, değerlendirmenin “yüksek” derece etkilenebilir olarak değerlendirilmesiyle sonuçlanmaktadır. Ancak burada faktör grupları ve sıralandırmasının tez çalışmasında yapılan anketlerden elde edilen sonuçlarla sınırlı olduğunu ve daha geniş ölçekli değerlendirmelere ihtiyaç olduğunu belirtmek gereklidir.

Çizelge 4.42 Bina tahliye organizasyonu değerlendirme (Örnek No 1)

Bina Tahliye organizasyonu etkilenebilirliği

Sınıflandırma

F

ak

tör Sıra

No Tanım Açıklama Ek 1 Soru No 1 2

F1 1 Merdiven genişliği <1,2m S_00F3a,b Var

F1 2 Kaçış yolu genişliği <1,5m S_00F4a,b Var

F1 3 Bina Çıkış Kapı Genişliği <1.5m S_00F5 Var

F1 4 Bina çıkış kapısı açılış yönü Bina içine açılış S_00F6 Var

F2 5 Merdiven taşıyıcı sistemi Beton prekast S_00F1a Yok

F2 6 Merdiven tipi Kısmen Dönel, Dönel S_00F2b,d Yok

F3 7 Aydınlatma Doğal Ayd. Yokluğu S_00F7 Var

Örnek No 1 için tahliye alanı değerlendirmesinde Çizelge 4.43’deki sonuç elde edilmiştir.

Çizelge 4.43 Yerleşim tahliye alanı (Örnek No 1)

Yerleşim tahliye alanı

Sınıflandırma

F

ak

tör Sıra

No Tanım Açıklama Ek 1 Soru No 1 2

F1 1 Tahliye Alanı Tipi Deprem için donanımlı olmaması S_00G1 Var

F1 2 Tahliye alanı büyüklüğü <2000m2 S_00G2 Yok

F2 3 Tahliye alanı uzaklığı >500m S_00G3 Yok

F2 4 Tahliye alanı erişim yolu 2-6m S_00G4 Yok

Örnekte görüldüğü gibi birinci faktör grubundaki iki parametreden sadece birinin varlığı ve diğerlerinin bulunmayışı, değerlendirmenin “orta” derece etkilenebilir olarak değerlendirilmesiyle sonuçlanmaktadır.

Örnek No 1 için konut kullanıcısı değerlendirmesinde; bilgiler Ek 1’deki form aracılığı ile toplanmış ve Çizelge 4.44’deki parametrelerin karşılığına, Çizelge 4.43 ile paralellik oluşturacak şekilde, yüzdesel olarak yazılmıştır. Örnek no 1 için, faktör analizinde belirlenen gruplandırmaya paralel sonucun “orta” seviyede etkilenebilir olarak değerlendirmek mümkündür.

Çizelge 4.44 Bina konut kullanıcısı (Örnek No 1)

Bina Konut Kullanıcı Sosyodemografik ve Sosyoekonomik Yapısı

Sınıflandırma

F

ak

tör Sıra

No Tanım Açıklama Ek 1 Soru No

1 2 3 4

F1 1 Aile tipi Tek ebeveynli aile oranı S_00H14c 11,1

F1 2 Yaş 65+ yaş oranı S_00H15a,c 0

F2 3 Mülkiyet Kiracılık oranı S_00H4 11,1

F3 4 Gelir Düşük gelir oranı S_00H12a,b 55,6

F3 5 Eğitim Lise altı eğitim oranı S_00H16a,b,c,d 57,6

Yerleşim alanını oluşturan fiziksel çevre ve yaşayanlara ilişkin; olası deprem için etkilenebilir yapının ortaya konabilmesinde öncelikle etkin parametrelerinin belirlenmesi önemlidir. Değerlendirme ise ikinci önceliklidir.

4.6 Bölüm Sonuçları

Deprem nedeniyle ortaya çıkabilecek fiziksel ve sosyal etkilenebilirliği belirlemek için geliştirilen formun temel bileşenleri; fiziksel bileşenler kapsamında binanın üzerinde bulunduğu zemin ve deprem tehlikesi nedeniyle oluşabilecek sorunlar, binanın taşıyıcı sistem ve taşıyıcı olmayan bileşenlerinden kaynaklanabilecek sorunlar ve bina konut kullanıcılarının sosyodemografik ve sosyoekonomik yapısı olarak belirlenmiştir. Zemin ve deprem farklı disiplin alanında olduğu için bu alanla ilgili bilgi ve değerlendirme hazırlanan çalışmalardan elde edilmiştir.

Etkilenebilirlik değerlendirme formu için gerekli bilgilerin büyük bir kısmı yerel yönetimler bünyesindeki mevcut veri tabanından elde edilebilir niteliktedir. Bina kullanıcılarına ilişkin veriler muhtarlıkta mevcut bilgi sistemindedir.

Etkilenebilirlik değerlendirme modelinde, zemin özellikleri bölümü için öncelikle yerleşim alanının içinde bulunduğu deprem bölgesi, zemin sınıfı, eğim durumu, heyelan ve sıvılaşma tehlikesi sorgulanmakla birlikte bu bilgilerin elde edilme ve değerlendirme süreci farklı bir uzmanlık alanına girmektedir.

Bina taşıyıcı özellikleri; taşıyıcı sistem yapısı ve taşıyıcı sorunları içermektedir. Taşıyıcı sorunlar bölümünde, kısa kolon etkisi, yumuşak kat varlığı, çarpışma etkisi, ilave kat varlığı, düşeyde düzensizlik ve katlar arası yükseklik farkı, sorgulanmaktadır. Mevcut bina durum tespitlerinde dışarıdan çıplak gözle yapılan inceleme söz konusu olduğu için taşıyıcı bilgilere ancak ruhsat dosyasından ulaşılabilir. Mevcut durumun projesine uygunluğu ise yerinde kontrolü ile mümkün olabilmektedir.

Taşıyıcı olmayan bileşen tehlikelerinde çatı, parapetler, bacalar ve cephe kaplamaları yer almaktadır. Bu bileşenlerin tamamı bina dışı yaralanmalara neden olacak bina taşıyıcı riskleri dışındaki unsurlardır.

Bina kaçış yolu kapsamında; bina erişim ve tahliyede özellikle çok katlı konutlarda önemli işlevi bulunan merdivenler ve tahliye koridorları sorgulanmaktadır. Merdiven taşıyıcı sistemi ve genişlikleri, tipi gibi bilgilerle düşey sirkülasyon sistemi değerlendirilmektedir. Merdivenlerle birlikte bina dış kapı açılış yönü ve koridor genişlikleri ve doğal aydınlatma olanağı değerlendirme kapsamındadır.

Yerleşimdeki açık tahliye alanı kapsamında bina çevresindeki güvenli açık alan büyüklüğü, açık alana ulaşılabilecek yolun yaya yolu, araç yolu, yol genişlikleri vb. özellikleri ve binalara olan uzaklığı gibi ölçütlerle değerlendirilmektedir.

Bina kullanıcılarının sosyodemografik özellikleri kapsamında konut kullanıcılarının yaş, cinsiyet, eğitim durumu, hane halkı yapısı ve konut tercihleri, mülkiyet vb. sosyodemografik ve sosyoekonomik konular ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Yerleşimlerin depremden fiziksel ve sosyal etkilenebilirliğini belirleme ve değerlendirmede mevcut örneklerden ve tez çalışması kapsamında konuyla ilgili meslek mensuplarından anket yoluyla alınan görüşlerden yararlanılmıştır. Alınan görüşler; faktör analizi, uyum analizi ve karar ağacı analizi ile değerlendirilmiştir.

Bina etkilenebilirliği için beş önemli parametrenin seçiminde; mühendislik hizmeti almamış bina %81,3, projeye uygun olmayan yapım %69,3, ilave kat varlığı %40,7, kısa kolon etkisi %40,7, düşeyde düzensizlik varlığı %34, kötü yapı kalitesi %49,3, geçmiş depremlerden hasar

görme %86 oranında öne çıkmıştır.

Binanın üzerinde bulunduğu zemin faktörleri “çok önemli” (%80); binanın taşıyıcı faktörleri “çok önemli” (%78,7); binanın taşıyıcı olmayan faktörleri, “önemli” (%34), “ne önemli ne önemsiz” (%33,3); binanın tahliye organizasyonu, “çok önemli” (%34), “önemli” (%45,3); binadan erişilen tahliye alanı, “önemli” (%48); bina kullanıcısının sosyoekonomik ve sosyodemografik faktörleri, “önemli” (%31,3), “ne önemli ne önemsiz” (%26,7) olarak değerlendirilmiştir.

Uzmanlar tarafından ortaya konan parametrelerin sıralamasında önem sırasına göre; yapı uygulama denetimi, yapı malzemesi kalite denetimi, taşıyıcı düzenleme, yapıya müdahale, deprem bölgesi, projelendirme standartları konuları ilk sırada yer almaktadır.

5. DEPREM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN FİZİKSEL VE SOSYAL

ETKİLENEBİLİRLİĞİ DEĞERLENDİRME: ALAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI

Araştırmanın amacı, planlı gelişmiş kentsel yerleşim alanlarında deprem afeti kapsamında etkilenebilir sosyal ve fiziksel bileşenlerin alt bileşenleri ile belirlenmesi ve deprem tehlikesi altındaki örnek bir alanda uygulanarak, sürecin ve sonuçların tartışılmasıdır. Çalışma İstanbul Avcılar ilçesi Mustafa Kemal Paşa Mahallesinde 2005 yılında yapılmış, fiziksel ve sosyal etkilenebilir değişkenler belirlenerek, değişkenler arası bağlantıların varlığı sorgulanmıştır. Binaların deprem açısından performansı, binanın üzerinde bulunduğu zemin karakteristikleri ve taşıyıcı özellikleri olmakla birlikte, mimari tasarım binanın bütünsel organizasyonunda temeldir. Gerek bina biçimsel kurgusu ve gerek mekânsal organizasyon özellikleri kullanıcının konforu ile doğrudan bağlantılıdır. Mimarlık meslek disiplini, özellikle taşıyıcı olmayan bileşenlerin deprem sırasında kullanıcı hayatını tehdit edici ve bina tahliyesini zorlaştırıcı unsur haline dönüşmesinde mimari tasarım etkisinin azaltılması konusu üzerinde durması gerekmektedir. Binaların ilgili yönetmeliklere uyumluluk yanında tasarımda deprem etkisinin dikkate alınması önemlidir.

Bina ve bina kullanıcılarının afetten etkilenebilir yönlerinin belirlenmesi ve olası deprem afeti için hazırlık kapsamında yerleşimlerin fiziksel, sosyal etkilenebilir unsurlarının neler olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Sadece bina stokunun zayıf yönlerinin tespiti değil, aynı zamanda bina kullanıcılarının da karakteristiklerinin bilinmesi önemlidir.

Deprem afetinden etkilenebilir fiziksel bileşenler kapsamında binaların taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan bileşenleri, bina erişim ve tahliye organizasyonu değerlendirilmiştir. Sosyal etkilenebilirlik bileşenleri ise bina konut kullanıcıları sosyodemografik ve sosyoekonomik profilidir. Çalışmada deprem afetinden fiziksel ve sosyal etkilenebilir bileşenlerin belirlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik yapılan alan araştırması sonucu bina ölçeğinde değerlendirme yapılmıştır.

Deprem nedeniyle ortaya çıkabilecek fiziksel ve sosyal etkilenebilirlik formunu geliştirme sürecinde deprem tehlikesi altında bulunan bir yerleşimde genel karakteristiklerin görülmesini amaçlayan analizler, değerlendirme sorgusunun şekillenmesinde temel kaynak olmuştur. Uygulama alanında yapılan örneklemeden ortaya çıkan sonuçların; genel eğilimleri vermesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Dördüncü bölümde yer alan etkilenebilirlik değerlendirme formu bileşenlerinin oluşumunda, uygulama alanından elde edilen genel sonuçlardan yararlanılmıştır.

Temel araştırma problemi; deprem tehlikesi altındaki planlı gelişmiş kentsel yerleşim alanlarında etkilenebilir fiziksel ve sosyal bileşenlerin alt bileşenleriyle belirlenmesidir. Çalışma, deprem tehlikesi altındaki mevcut yerleşimlerin fiziksel, sosyal ve tahliye organizasyonu açılarından etkilenebilirliklerinin en iyi şekilde saptanabilmesine yönelik faktörlerin belirlenmesinin öncelikli olduğuna odaklanmıştır. Bu amaca yönelik çalışmada geliştirilen değerlendirme formunun uygulama alanında sınanarak hem çalışmanın işlerliği hem de seçilen veri grupları için uygulama alanından elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Alan araştırmasında aşağıda ortaya konan beş temel başlıktaki ilgili konular test edilmiştir. 1- Mevcut yerleşimlerde binaların genel yapısının araştırılarak dönemsel karakteristiklerin ortaya çıkarılması gereklidir. Böylelikle binalar kapsamında etkilenebilir faktörlerin neler olabileceği konusunda ele alınacak parametrelerin ortaya çıkarılabilmesi sağlanır.

2- Çok katlı konut binalarında kaçış yolu organizasyonu afet için yeterli güvenlikte değildir. Merdivenlerin boyutsal koşulları, kaçış koridorları ve aydınlatma önemli problemdir. Bu nedenle binalarda tahliye organizasyonunun incelenmesi ve mimari meslek bakış açısıyla deprem afeti için, tasarımda yeniden dikkate alınması önemlidir.

3- Yerleşim alanlarında acil duruma yönelik tahliye alanları ve ulaşımı yetersizdir. Mevcut yeşil alanların tahliye alanı olabilme kapasitesinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu yetersizliğin ve ihtiyaçların belirlenmesi ve önlemler alınması önemlidir. Etkilenebilirlik analizinde; açık alan örgütlenmesi, ulaşım aksı ile bağlantı özellikleri değerlendirilmiştir. 4- Yerleşimlerin fiziksel karakteristikleri yanında kullanıcılarının da bilinmesi gereklidir. Yerleşim için sosyodemografik ve sosyoekonomik karakteristiklerin bilinmesi, afet öncesi alınacak önlem ve hazırlıklar için önemli bir veridir. Hâlihazırda buna ilişkin fiziksel çevre ile bütünleşik kullanılabilir bir bilgi sistemi yoktur. Afet kapsamında bu karakteristiklerin bilinmesi ve genel olarak neleri kapsayabileceği belirlenmelidir.

5- Yerleşimlerde ikamet süresi, bölgenin deprem tehlikesi kapsamında risklerin azaltılmasında önemli bir veridir. Yer değiştirme kararı, hem sosyal hem de ekonomik açıdan önemlidir. Kobe depreminde oturdukları konutları zarar görenler, yeniden yapılanma durumunda yine aynı komşuları ile aynı yerde oturma eğilimi göstermişlerdir (Shigemura, 1999). Risk azaltma çalışmaları kapsamında, gerek fiziksel gerekse sosyal açıdan riski yüksek bölgelerde yapılacak çalışmalarda yer değiştirme kararlarında bölgede kalma kararlılığı gösterenler için çözüm üretmek önemlidir. Bölgede ikamet edenlerin mülkiyet tercihleri ve oturma sürelerini de gözeten profil çıkarılmalıdır.