• Sonuç bulunamadı

Estetik ve Anlam Kazandırma Amaçlı Simgesel Motifler

Seramik sanatında her kullanılan simge ve sembol bir anlam kazandırma amacıyla yapılmamıştır. Örneğin bir seramik vazoda forma destek verecek ve

sadelikten uzaklaştıracak bir hareket gerektiğinde sanatçı, yukarıdaki bölümlerde başlıklar halinde sunduğumuz tekniklerden herhangi biriyle doluluk ve boşluk oranına göre estetik değerler katarak zenginleştirebilir. Bu ürünlerde bir anlam aramak yanlış olur. Çünkü sanatçı burada ürüne bir anlam kazandırmak için sembol ya da simge kullanmamış, onu estetik bir amaçla kullanmıştır.

Estetik ve plastik değerler güdülerek kullanılan simgesel motifleri ve damgaları

“irdelediğimizde sadelik, aza indirgeme, tanımlayıcı ve vurgulayıcı ifade gücü, metafizik çağrışımlılık gibi estetik değerlerin ağırlık kazandığını söyleyebiliriz. Bunların dışında, damgaların eski Türk’lerde birer kutsal işaret olduğunu da hatırlarsak, zengin bir ifade gücü ile karşılaşırız” (Enveroğlu, 2005: 29).

Kullanım alanları ve estetik değerleri; “Başlangıçta, boylara ait eşya ve

hayvanların birbirine karışmaması için kullanılan damgalar, yüzyıllar boyu, çadırlarda, giysilerde, kabir taşlarında, parada, halıda, kilimde, ahşap ve madeni eşyada, hatta devlet armasında kullanılmıştır” (Görgünay, 2002: 5). Eski Türk

sanatlarında kullanılan ve önem arz eden birçok simgesel motif bulunmaktadır. Bu simgesel motiflerin görünüşten öte manalarını araştırmak ve eserlerde uygulamak bir sanatsal kaygı haline dönüşmüştür. Günümüz sanatlarında birçok sanatçı bu kaygılar içerisinde simgesel motifleri kullanmaktadır.

Anlam kazandırma amacıyla yapılarak tarihten günümüze kadar gelen seramik ürünlerde kullanılan motifler, simgeler ve semboller sanatçının iç dünyasını da yansıtmaktadır. İnsan figürünün yer aldığı seramiklerde genellikle bir olay ya da bir sahne anlam kazandırma amaçlı olarak anlatılmaktadır. Fakat bazı seramiklerde yer alan insan figürünün bu anlamın dışında figür olarak kattığı bir anlamı daha vardır, bu da sembol oluşudur.

İnsan motifleri, çağlar boyunca simgesel bir anlatım yoluyla günümüze kadar gelen motiflerdendir. Yaratıcı aklın ve çalışmanın da sembolü olan insan, akıl ve gücün sembolleştirilmiş halidir (Erberk, 2002: 60). Desenlerinde insan figürü yer alan ürünlerin genelinde mutluluktan, yaşamdan, sevinçten, dayanıklılıktan yani hareketi aşılayan, içsel yükselişin ve insana ait erdemlerin ifadesi olan durumların baskınlığı dikkat çekmektedir.

“Bağdaş kurarak oturan ve elinde balık tutan insan figürleri İslâm astrolojisinin temel unsurudur. Bu nedenle astrolojik manada balık burcuna işaret edebilir. Bağdaş kurarak oturan insan figürü ve onun elinden çıkan balık figürlerinin yer alması balık burcuyla birlikte adı geçen burcun evi durumundaki Jüpiter’i de temsil etmektedir”

(Çaycı, 2002: 58). Balığın burç motifi anlamının dışında bereketi temsil eden bir simgesel motif olduğu da unutulmamalıdır.

Türklerde “kuş figürünün ölümü temsil ve ruha refakat ettiği ileri sürülebilir.

Kartal ve benzeri yırtıcı kuşların da hükümranlığı ve aydınlığı temsil ettiği ve bu figürlerin yerine göre arma, yerine göre koruyucu hayvan; bazen Şaman’ın refakatçisi bazen de afiflik ve bilginlik sembolü olarak kullanıldığı anlaşılır” (Erginsoy, 1978:

129). Günümüz seramiklerinde de sanatçılar tarafından kullanılan kuş motifi barışı sembolize edecek şekilde kullanılmaktadır.

Damgalar ve simgesel motifler, en eski Türk boylarından bugüne anlatılmak istenen olgunun, kavramın veya görüntünün belli bir zaman ve mekâna dair anısını barındırmaktadır. Ayrıca bizlerin üzerinde bıraktığı izlenim ve duygular açısından da ona bakanın, araştıranın içsel sembolüdür. Zaman ve mekânın nesneye kattığı anlamı kendine yol edinen ve içsel sesini dinleyen sanatçı, sanatsal çalışmalarında dünyasını açıklarken bahsedilen göstergelerden yani damga ve simgesel motiflerden faydalanmaktadır.

İnsan düşündüklerini karşı tarafa ileteceği zaman, düşüncelerini simgesel tarzın tezahürü iletiler yoluyla göndermektedir. Simgesel tarzda gönderilen bu mesajlar sözlü ya da yazılı olabilir. Burada ifade edilen mesajlardan kasıt dilsel semboller, resim, bir hareket veya sestir. İletilmek istenen ifadeler karşı tarafa ulaştığında alıcısı tarafından kendi tecrübeleri yoluyla simge/sembol durumlarından çıkarak kişinin kendi öz düşünleri haline dönüştürülür. Tarihimize, günümüzün kültür ve sanatına yön veren sanatçılar seramik sanatında simgesel motifleri, estetik amaçlarla ve anlam kazandırma amaçlarıyla kullanmaktadırlar. Sanatçılar eserlerinde anlam kazandırdıkları simgesel motifler hakkında bizlere saatlerce anlatım yapabilirler.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - GÜNÜMÜZ SERAMİK SANATINDA KULLANILAN SİMGESEL MOTİFLER VE SEMBOLLER

Çağdaş tasarımda geleneksel değerlerin biçimlendirilmesi, geleneksel birikimin günümüz dünyasında yer alması ile önem kazanmaktadır. Bu konuda ortaya konan eser hangi alanda olursa olsun daha önce yapılmış olanın kusursuz bir tekrarı değil yeniliğin kaynağını oluşturmalıdır. Yeniliğin dinamizmini taşımasının yanında yapanın duygu ve düşüncelerini de yansıtmalıdır. Yani seramik sanatının biçimi ifade etmesinin yanı sıra bir anlatım aracı ya da bir mesaj olduğu da unutulmamalıdır.

Toplumun sanatıyla ve kültürü arasında sınırsız organik bir bağ olduğu gerçeğinden hareketle aralarında bir sentez kurulması gerekmektedir. Tasarımcı veya sanatçı toplumun belirli bir gereksinime en iyi ve uygun biçimde cevap vermeye çalışırken, toplumun kültürel birikimini bilmesi gerektiğine de inanmalı ve bunu çağdaş bir biçimde yorumlamalıdır. Çağdaş seramik sanatındaki bazı kuramlar ile simge, sembol yaratıcılarının temel estetik değerleri arasındaki benzerlikler dikkat çekmektedir. Modern sanatın birçok öncüsünün, ortaya koyduğu eserlerde sadelik, aza indirgeme, çokta birlik, belirlilik içerisinde belirsizlik gibi ilkeler ön plana çıkmaktadır. Damgalarda da bahse konu ilkelerin ağırlık kazanmış olması onların tesadüfen ortaya çıkmadıklarının, zengin bir ifade gücüne sahip olduklarının günümüzdeki kanıtlarıdır.

3.1. Günümüz Seramiklerinde Simgesel Motifler ve Birkaç Sanatçı