• Sonuç bulunamadı

1.2 Lonca Tipolojileri

1.2.4 Esnaf Loncaları (Craft Guilds)

Tüccar loncalarının (impetus) itici güçleri ihracat yapmalarıydı. İhracatı gerçekleştiren lonca, üretimi sağlayan diğer loncaları da kontrol ediyordu. Bu da zamanla perakende satış yapan tüccarlarla müttefikleri olan köylü esnaf ve loncaları arasında çatışmaya yol açmıştır. Mesela tekstil endüstrisini dokumacılar, boyacılar ve terziler kontrol ediyordu. Bu çatışma aslında esnaf loncalarının ortaya çıkışının sebeplerinden bir tanesidir. En çok ihraç edilen ürünü veya hammaddeyi üretenler giderek güçlenmekteydi. Güçlenen loncalar piyasayı kontrol ediyordu. Hem çok yüksek kar elde ediyor hem de bu üretimi yapan kimselerin çalışma şartlarını belirliyorlardı. Esnaf loncaları ile diğer loncalar arasında kavga nedeni şu sebeptendir; aynı lonca içerişinde varlıklı üyeler ile emeği dışında herhangi bir mal varlığı olmadan, sadece çalışarak hayatını kazanan üyeler, zengin üyelerin işçilerine dönüşmüşlerdir. Aynı durum çok gelir getiren işlerle meşgul olup zamanla zenginleşen loncalar ile diğer loncalar arasında da ortaya çıkmıştır (Weber,1961: 120-121).

Tüccar loncaları ilk kurulduklarında üyelerinin arasında esnaf ve zanaatkârlar da bulunuyordu ve aralarında bir çatışma bulunmamaktaydı. Esnaflar ürettikleri malları ve malların hammaddelerinin ticaretini yapıyorlardı. Başta demokratik olan yapı özellikle çok kar getiren yünlü kumaş ve hayvan postu ithali gibi işlerle uğraşan tüccarların giderek zenginliklerinin artmasından sonra ortaya çıkmıştır. Ticaretle uğraşan özgür vatandaşlar giderek daha zengin olmuştu, el sanatları ise fakir ve özgür olmayan zanaatkârlara bırakılmıştı. Fakirler loncalardan atılmaya başlanmıştı. Öyle ki kirli ellere, mor tırnaklara sahip kişilerin veya sokakta çalışanların loncaya üyeliği

mevzuata girerek yasaklanmıştı. Dahası İsveç’te 1266 tarihli Skanör Mevzuatı’nda loncalara fırıncıların kabulü yasaklanmıştır. Daha önce hayvan postu ve yün işi ile kasaplar meşgul olurken 1388 tarihli Berwick Mevzuatı’nda kasaplar tüccar loncasından ihraç edilip hayvan postu ve yün işi yapmaları yasaklanmıştı. Baskı altında kalan özgür esnaflar özgür organizasyonlar oluşturmaya başladılar. Özgür esnafların en güçlüleri dokumacılardı. Dokumacılar aristokrat esnaflar ile borçlu özgür olmayan esnaflar arasında aracı görevi gördüler ve tüccar loncalarının ortaya çıkmasından yaklaşık elli yıl sonra Kral I. Henry zamanında ilk resmi esnaf loncası olarak dokumacı loncası sıfatı ile imtiyaz elde etmeyi başarmışlardır (Walford, 1879: 14-15; Brentano, 1870: 51-53; Gross, 1890: 114).

Esnaf loncaların orijini tüccar loncalarına benzemektedir. Esnaf loncaları, ticaret ve endüstrinin gelişmesi sonucunda esnaf ve zanaatkârların artan ihtiyaçlarından ötürü oluşmuşlardır. Esnaf loncaları kuruldukları on iki ve on üçüncü yüzyılda aynı meslek dalında yer alan kimselerin oluşturduğu gönüllü bir birlik görünümüne sahiptiler. On üçüncü yüzyılda İngiltere’de sayıları oldukça artmıştı. On dördüncü yüzyılda ise Krala yaptıkları yıllık ödemeler sayesinde resmi hale gelmişlerdir. Bu dönemde tüccar loncalarının aksine belediye meclisinde delegeleri yani şehir meclisinde temsil yetkileri yoktu. Zaman içerisinde kendi yetkilileri olan warden’lar ile mecliste temsil hakkını kazanmışlardır. Esnaf loncaları on dördüncü yüzyılda gelişimini tamamlamıştır. Nihayetinde her büyük şehrin her endüstri dalı için ayrı ayrı loncaları bulunmaktaydı. On beşinci yüzyılda ise loncalar daha çok “mistery” ya da “company” isimleri ile anılmaya başlanmıştır. Başlarda demokratik ve gönüllük esasına dayanan esnaf loncaları başarı ve güç elde ettikçe oligarşik bir yapıya bir bakıma istihdam monopolüne dönüşmüşlerdir. İngiltere modern endüstriyel kurumlar kurulmadan önce çürüyüp önemlerini yitirmişlerdir (Brentano, 1870: 52; Walford, 1879: 15-18; Robinson, 1913: 62-66; Bicknell, 1899: 93-94; Palgrave, 1915: 211-213).

Esnaf loncaları ücretleri, günlük çalışma saatlerini, tatil günlerini, bir ustanın ne kadar işçi ve çırak çalıştırabileceğini düzenlemekteydi. Ham maddelerin satın alınması ve dağıtımı önce tüccar daha sonra ise esnaf loncalarının denetimine geçmiştir. Esnaf loncaları üretilen malın kalitesini belirlerdi. Enformasyon maliyeti yüksek olan

gelişmemiş finansal piyasalara ucuz kredi temin eden esnaf loncaları; aynı zamanda üyelerini fırsatçı şehir elitlerinden koruyan politik ve yönetsel bir birlikti. Bunun karşılığı olarak ise varlık veya sermaye vergisi toplayıp; şehrin savunması için gerekli asker gücünü de çırakları arasından temin ederlerdi. Esnaf loncaları aynı zamanda işin dürüst ve kusursuz yapılmasını güvence altına almayı garanti altına almak gayesini gütmekteydi. Esnaf loncası üyeleri dini kutlamalar, festivaller yani aylık toplantılar ve törenler için ortak fona periyodik ödemeler yapmayı ve bu faaliyetlere katılmayı da kabul etmekteydiler. Esnaf loncaları her ne kadar dini ve sosyal hedeflere sahip olsalar da esas kuruluş amaçları ve faaliyetleri belirli üretim dallarındaki üretim sürecini, çalışma şartlarını ve ticareti monopolist olarak idare etmek ile ilgiliydi. Tıpkı diğer loncalar gibi esnaf loncaları da piyasadaki fiyatları belirlemek ve uygulamak için kullanılan en önemli ekonomik ve siyasi enstrüman olma özelliği taşımaktaydı. Rekabetin olmadığı bir piyasa oluşturmak adına loncaların belirlediği fiyat ise adil

fiyat (just price) olarak adlandırılmaktaydı. Esnaf loncaları üretimin kalitesini,

fiyatları, üretim tekniğini, çalışma şartlarını ve ücretleri bireylerin gelirini geçimlik düzeyde sınırlayacak şekilde dizayn etmiştir (Weber, 1961: 111; Palgrave, 1915: 211- 212; Green, 1894: 88; Epstein, 1998: 685; Küçükkalay, 2017: 226).

Esnaf loncaları kapsamında usta-kalfa-çırak ilişkisi önem arz etmektedir. Esnaf loncalarında kalfa ve çıraklar loncanın yetki alanına girmekteydiler ama üyelik haklarından yoksundular. Her çırak ustasına belirli bir zaman hizmet ettikten sonra kalfa (journeyman) olma hakkını kazanırdı. Çıraklıktan kurtulma süresi genel olarak yedi yıldı. Fakat zamanla rekabetin artmasından dolayı söz konusu yedi yıllık eğitim süresi, iki ya da dört yıla indirilmişti. Bu süre sonrasında journeyman sıfatını kazanan kimseler loncaya üye olma hakkını kazanmış olurlardı. İki ya da dört yıllık süreyle eğitim alan kalfalar beş yıl boyunca ustasının mektubu ile beraber farklı şehirlere gidip farklı ustalarla çalışarak sanatlarını geliştirmeye mecbur edilmekteydiler. Çırakken ustalarının kendilerine temin ettiği araçları artık kendileri temin etmek zorunda olan kalfalar; boş zamanlarında usta olabilmek için şart olan masterpiece işlerini yani şaheserlerini – özgün eserlerini- yapmak için çalışırlardı. Esnaf loncalarına tam üye olabilmek için şart olan özgün eser üretme işi o kadar zor bir işti ki, bazı kalfalar bu eseri ömürleri boyunca tamamlayamamaktaydılar. Esnaf loncalarına giriş için özgün

eser üretme şartı on beşinci yüzyılın sonunda getirilen bir kuraldı. Bu eseri vermeden usta olamayan kimseler her ne kadar özgür bireyler olsalar bile halen hayatlarına bazı kısıtlamalar getirilmekteydi. Usta olmadan bir esnaf olarak bağımsız olarak iş yapamamak ve usta olana kadar evlenmemek bu kısıtlamalardan bazılarıydı (Bain, 1877: 22; Brentano, 1870: 86-87; Palgrave, 1912: 492; Epstein, 1998: 685)4.

Londra (esnaf) loncalarında üyelik üç farklı şekilde olmaktaydı. İlk üyelik şekli en basit üyeliği oluşturmaktadır. Bu tarz üyelik bireylere sadece mobilite kazandıran; özgür erkeklere freemen, özgür bayanlara freewomen unvanı kazandıran bu üyeliğin diğer adı bachelor üyeliğiydi. İkincisi tip üyelik ise liverymen adlı üyeliğiydi. Bu tip üyeliği almak için kişi ya işçi istihdam etmesi ya üyeliği başka bir zanaatkârdan ya da tüccardan satın alması ya da üyeliğin miras yolu ile kendisine geçmiş olması gerekmekteydi. Üçüncü tip üyelik ise yönetimin atadığı kişilerin üyeliğiydi. Bunlar arasında liverymen statüsü hem usta esnafları hem de tüccarları kapsamaktaydı (Bain, 1877: 22).

Yukarıda Avrupa loncaları için yapılan sınıflandırma bir tanımlama olarak çalışmanın devamında temel işlevlerine göre loncaların üstlendiği ödevler McRee’den (1992) aktaracak olursak tacir (tüccar) loncaları, ticari düzenlemeleri yapar, yani regülasyonu sağlar; zanaatkâr (esnaf) loncaları endüstriyi denetler; dinsel loncalar ise üyelerinin ruhsal olarak rahata ermelerini sağlar (McRee, 1992: 70). Fakat McRee’nin de belirttiği şekilde, uygulamada bu ayrımı yapmak oldukça zor bir iştir. Çünkü ampirik verilere dayalı antropolojik bilgilerin gösterdiği şekilde; toplumsal meseleler sosyal yapıya bağlı olarak tek yönlü işlemez, bu meseleler diğer toplumsal kurumlarla ve faaliyetlerle karşılıklı ilişki içindedir. Nitekim Polanyi’nin endüstri öncesi toplumlarını antropolojik ve tarihi bilgilerin ışığında açıkladığı şekilde ekonomik yaşam, toplumsal ilişkiler ağı içerisinde, diğer toplumsal ve kültürel faktörlerle beraber işlemektedir. Ekonomik faaliyetler akrabalık, din, siyaset, gelenek gibi sosyal kurumlar ile birlikte yürümektedir. Bu bakımdan ekonomi toplum içine

4 Avrupa’daki usta-kalfa-çırak ilişkisinin detayları için bkz. (Dalton, 1677: 135-144; Ashley, 1888:

gömülü/yerleşik durumdadır. (Polanyi, 1957/1971: 245-250; Polanyi, 1968: 126; Çeven, 2017: 54-56). Nitekim loncalarla ilgili yapılan sınıflandırmalar da bile loncaların birbirlerinden kesin çizgilerlerse ayrılmadığı da görünmektedir.

Pirenne’nin ifade ettiği üzere; ilkel ticari kurumlar, feodalizmin kurumları kadar kozmopolit gelişmiş kurumlardır. Bu kurumlar uzun mesafeli ticaretin zorluklarını aşmak adına kurulmuş ticari birliklerdir. Bu amaçla kurulan ticari birliklerin özelde adları ne olursa olsun “hanse, fraternity, charity, gild” aynı kurumlar olduğunu ifade eder. Pirenne ayrıca ticaretin devamlılığını sağlayan bu tarz kurumların; hangi bölge de hangi dönemde olursa olsun; ekonomik örgütlenme temelinin ulusal deha değil de toplumsal ihtiyaçlar olduğunu ifade eder (Pirenne, 2009: 111). Nitekim endüstri devrimi öncesi toplumlarda uzun mesafeli ticaret yapan tüccarların ihtiyaçlarının Hindistan’da da, Çin’de de, Mezopotamya’da da neredeyse aynı olduğu fark edilebilmektedir. İnsanların ihtiyaçlarını tatmin etmek için oluşturdukları kurumlar, şartlar benzer olduğu sürece hangi zamanda ve hangi mekânda kurullarsa kurulsunlar farklılıktan çok benzerlikler göstermektedirler. Loncalara ait çalışmaların büyük çoğunluğunda bu kurumların kökenlerinin Avrupa’da arandığı görülmektedir. Fakat köken arayışını bir bölgede aramak, Pirenne’nin feodal dönemdeki kurumlar kadar kozmopolit olduğunu iddia ettiği ilkel ticari kurumları bir bakıma göz ardı etmektir. Bu durum özellikle; Maddison’un istatistiki verilerine göre; MS. 1-1820 yılları arasında dünyanın toplam gayri safi milli hasılasından ortalama %51,5 pay alan Çin ve Hindistan’ın göz ardı edilmesi anlamına gelmektedir. Dahası yine aynı istatistikler ışığında Japonya hariç Asya’nın dünya toplam G.S.M.H.’dan aldığı pay ilk bin yılda %75 ve 1-1820 döneminde ise ortalama payları ise %64,96’dır (Maddison, 2007:378). Bu sebeple loncaların kökenleri hakkında analiz yaparken uzun mesafeli ticarete konu olmuş ve lonca veya benzeri kurumlar oluşturmuş her bölge göz önüne alınarak analiz yapılması çalışma metodu olarak daha zor fakat bu kurumların daha iyi kavranması adına daha faydalı olacaktır.