• Sonuç bulunamadı

2.1. Nazlı Eray’ın Öykülerinde Olay Örgüsü

2.1.3. Helezonik Olay Örgüsü

2.1.3.2. Eski Gece Parçaları

Eray’ın ‘Eski Gece Parçaları’ adlı kitabındaki ‘Fantastik Senfoni’ adlı öyküsü helezonik olay örgüsüyle yazılmıştır. Bu öykü kızıl saçlı şuh yazarın menajeri İrfan ile birlikte Grand Hotel’e gitmesi ve eleştirmenleri kabul etmesinin öyküsüdür. Öyküde yazar, kendisini acımasızca eleştirenleri farklı şekillerde öldürür. Yazarın acımasız eleştirmenlere intikamının öyküsüdür de denilebilir. Yazar, eleştirmenlerin kimini alnından vurarak, kimini altın dolmakalemiyle kimini de Japon mucizesi Brother marka portatif daktilo ile öldürür. Yani yazar, öykü tekniğini kullanarak yazarlığına yöneltilen eleştirilerin intikamını ustalıkla alır. Öykü boyunca Gabriel Garcia Marquez, Sean Connery gibi ünlü isimlerle telefonda konuşarak, Filipinler Cumhurbaşkanı Ferdinand Marcos’tan mektuplar alarak ünlü kişilerle olan ilişki çemberini okuyucuya kanıtlar.

Öykünün metin halkaları ve vaka birimleri ise aşağıdaki gibidir:

M1: Ünlü yazarın menajeri İrfan ile birlikte eleştirmenleri kabul etmek üzere Grand Hotel’e doğru yola çıkması.

V1: Otele gitmek üzere bindikleri takside Grand Hotel’de eleştirmenleri kabul edeceğiyle ilgili gazete haberini okuyup yola devam etmeleri.

V2: Otele giren yazarın fotoğrafını izinsiz çeken fotoğrafçıya menajerinin karşı çıkması ve çevrede biriken insan kalabalığının arasında kavgaya tutuşmaları.

V3: Yedinci kattaki kendilerine ayrılmış süite çıkarken kapıda duran kominin beyaz beyaz ceketinin koluna yazardan imza atmasını istemesi ve yazarın menajerine yazar olmanın sorumluluğunun ne denli ağır, şöhretin bedelinin ne yüksek olduğun söyleyip "İrfan olmasaydı ben ne yapardım?" diye düşünmesi.

M2: İrfan’ın lobiye telefon ederek yazarla görüşmek isteyen eleştirmenlerin saat dörtten sonra, teker teker, kabul edileceğini bildirmesi.

V1: Menajer İrfan’ın eleştirmenlerin listesine bir göz atarak on dört tane isim yazdırıldığını görmesi ve yazar yorulacak diye sayının artmasından korkması

V2: Yazarın Hector Berlioz’un eşsiz senfonisi Fantastik Senfoni’yi teybe koyup senfoninin dalga dalga otel odasını doldurmaya başlaması, İrfan’a eleştirmenlerin sayısının artmasından korkmaması gerektiğini, ellerinde gerektiği kadar malzeme olduğunu söylemesi.

V3: İlk eleştirmenin kabul edilmesi ve yazarın "Yazdıklarımda ne buluyorsunuz?" sorusu üzerine verdiği "İnanın şizoid bir şerit dışında hiçbir şey bulamıyorum." demesiyle uzun namlusuna susturucu takılmış tabancasını usulca çekip genç eleştirmenin hayret dolu bakışları altında onu alnından vurması.

V4: Altın çerçeveli gözlüklü ve yaşlıca bir bey olan ikinci eleştirmenin gelmesi ve konuşmalarının ardından yazarın kendisinden çok emin olduğunu, bu durumun tehlikeli olup olmadığını sormasıyla yazarın "Bence çok tehlikeli." deyip hafifçe öksürmesi ve viskisini yudumlayan eleştirmeni nişan alıp öldürmesi.

V5: Üçüncü sırada bir bayan eleştirmenin gelmesi ve sohbetin ilerleyen aşamalarında eleştirmenin yazarın lüks yaşamını eleştirmesiyle "Nasıl yaşadığıma değil, nasıl yazdığıma bakın!" demesi üzerine eleştirmenin "Siz kalemimi kullanıyorsunuz yoksa reklamı mı?" demesiyle "Kalemi, yalnızca kalemi..." diyerek masanın üstünden altın dolmakalemiyle nişan alıp eleştirmenin sol gözüne fırlatması ve "Kalem güçlüymüş. Anında öldü." diyerek dalga geçmesi

V6: Sıradaki eleştirmenin gelmesi ve bir yıllığa yazarla ilgili yazdığı yazıyı genizden bir sesle okuması, yazısında yazarın yazarlığını acımasızca eleştirmesi üzerine yazarın tetiği çekerek şakağından vurması.

V7: Orta yaşlı, ciddi görünümlü, mazbut bir kravat takmış sıradaki eleştirmenin gelmesi ve hiç daktilo kullanmayı bilmeyen birinin nasıl yazar olabileceği hakkında yazarı sorgulaması üzerine yazarın Japon mucizesi Brother marka daktilo ile eleştirmenin beynini dağıtıp öldürmesi.

V8: Yaşlı bir eleştirmenin içeriye girmesi, sunulan viskiden bir yudum alması; bir ıstakoza bir yazara bakarak yazarın hayret dolu bakışları arasında koltuğa usulca yığılması ve İrfan gidip baktığında yüreğine inip anında öldüğünün anlaşılması.

V9: Yazarın yazar ve ünlü olmanın çok zor bir iş olduğunu, sorumlulukları olduğunu söyleyerek İrfan’a lobiye telefon açtırması artık yazarın yorulduğunu, arzu edenlerin yarın sabahtan kabul edeceğini bildirmesi.

M3: Yazarın öyküde anlattıklarını gerçekmiş gibi yansıtmaya çalışarak okura düş-gerçek ikilemini yaşatması.

V1: Yazarın öyküde anlattığı olayları "Acaba bu bir öykü olsaydı nasıl karşılanırdı? Mesajı falan olur muydu?” diyerek düş-fantezi-gerçek üçgeniyle okuyucuyu şaşırtması.

V2: Menajeri İrfan’ın yazarın gerçeği tüm çıplaklığı ile aralıktan görebilen için yazdığını söyleyerek yazarı rahatlatması.

V3: Yazdığının öykü değil düpedüz eylem olduğunu, eleştirmenleri de temizlediği için onlardan ses çıkmayınca öykü mü gerçek mi olduğunu kimsenin anlayamayacağını söyleyerek yazarın içini rahatlatması ve kolkola bulvardan aşağıya yürüyüp kaybolmaları.

2.1.3.3. Kız Öpme Kuyruğu

Yazarın "Kız Öpme Kuyruğu" adlı kitabında yer alan ‘Sıfırdan’ adlı öyküsü de helezonik olay örgüsüyle kurgulanmıştır.

Yazar, çerçeve öyküde içinde bulunduğu bir pazar gününden bahseder. Sabah vakti kafası karışık bir halde yazmak için oturduğu romanına kişiler arar durur. Birkaç iyi, iç dünyası zengin kişiyi saptayıp romanına hemen başlamanın sandığı kadar kolay bir iş olmadığını anlayan yazarın aklına günlük gazetelerden birine ilan vermek gelir.

Bir yazarın yeni romanı için sınavla kişiler alınacağını bildiren ilanı ile de öykü başlar. Ana öyküde roman kahramanı olmak için başvuran kişilerle olan ilişkileri ve sınav süreci anlatılır. Öyküde ilgi çeken olaylardan biri Buhara Veziri Faridüddin’in de bir mektup yazarak roman kişisi olmak istemesidir.

Öykünün sonuç bölümünde yazarın içine birden bir sıkıntı ve kalkıp biraz dolaştıktan sonra birden olayı anlar. Seçtiği tüm kişiler aslında bir romanın tasarlanışının öyküsünün kişileridir. Bu durumu kişilere anlatmak çok zor da olsa yükselecek tüm itirazlara rağmen anlatır. Ve bir daha hiç göremeyeceği o insanlar kâğıdının üstünden geçip gider. Yazar çerçeve öyküye dönerek söğüt ağacının altına oturup kentin uzaktan gelen sesini dinlemeye başlar.

Öykünün metin halkaları ve vaka birimleri şu şekilde açıklanabilir:

M1: Bir sabah vakti öykü kişisinin yazmak istediği romanına kişiler bulmak için oturup ne yapması gerektiğini düşünmesi.

V1: Bir sabah vakti yazmak için oturduğu romanına kişiler arayıp dururken çocuğu o sabah sünnet olduğu için karşı komşudan gelen gürültüler, pazar günü sokağının garip yalnızlığı ve eskici sesleriyle kafasının iyice karışması.

V2: Yazmayı düşündüğü romanına birkaç esaslı başkişi araması ve bu kişilerin çok seçkin, yetenekli, gerekirse varlıklı, eline yüzüne bakılır cinsten ve yüzünü kara çıkartmayacak, romanını baştan sona kadar götürecek özellikleri kendilerinde toplamış kişiler olmasını istemesi.

V3: Sıfırdan başlayacağı romanının kişilerinin öyle istediği gibi çarçabuk belirivermesinin sandığı kadar kolay bir iş olmadığını anlayınca aklına günlük gazetelerden birine ilan verme fikrinin gelmesi.

M2: Bir yazarın romanı için sınavla kişiler alınacağını bildiren ilanı gazeteye vermesi ve verdiğinin ertesi günü başvuruların peş peşe gelmeye başlaması; romanına on kişi almayı düşünmesine rağmen başvuranların sayısının bini geçmesi.

V1: Başvuran pek çok kişinin arasında sırtında beyaz ipek gömleği, güvercin kanadı rengi takım elbisesi ve iyi parlatılmış pabuçları ile çok iyi giyimli bir bey olan efendi ve saçını eski Yunan heykelleri gibi taramışkölenin dikkatini çekmesi.

V2: Sınavlar olaysız geçti diye düşünürken çalışma odasındaki grupla sınava giren bir evde kalmış kızla güzel bacaklı kiralık kız arasında bir tartışma çıkması, kız kurusunun kiralık kızdan izleksel sorularının cevabını ondan kopya çektiği için şikayetçi olması.

V3: Tüm gece ve ertesi gün sınav kâğıtlarını okuyup değerlendirmesi ve aradığı özelliklerde seçici olduğu için istediği not ortalamasını çok yüksek puan tutturarak köle, efendisi, papaz, ölü ve mesleğini bilmediği bir kadın olmak üzere beş kişinin geçebilmesi.

V4: Ölünün ağabeysi, papaz, Alev hanım, Köle Cemil ve efendisi Kemal Bey’le romanın başkişisi olabilmeleri için yapılan ön görüşmenin olumlu sonuçlanması.

V5: Buhara Veziri Faridüddin’in yazara mektup yazarak elinde olmayan nedenlerle sınava katılamadığını romana katılmak istediğini belirtmesi ve kabul edilmesiyle geldiği görüşmede 84 yıl yüzünden hiç çıkarmadığı som altından maskesiyle herkesin ilgi odağı oluvermesi.

M3: Yazarın "Romanın başkişisi kim olacaktı-Konu neydi?" gibi sorularla kafası karışıkken içine bir sıkıntı gelmesi ve birden olayı anlaması.

V1: İçine birden gelen sıkıntı ile kalkıp bir dolaşırken büyük uğraşlarla seçtiği tüm o insanların bir romanın kahramanları değil, bir romanın tasarlanışının öyküsünün kahramanları olduğunu anlaması.

V2: Aslında yanlışlık bile sayılamayacak bir yanlışlıktan ötürü yazarın her yanını ter basması ve romanda yerlerini almak için bekleyen sınavı başarıyla kazanmış olan kişilere nasıl anlatacağının endişesini yaşaması.

V3: Roman kişisi olmak isteyenlerin tüm itirazlarını göze alarak elinde her şeyin yapılabileceği gerçekten müthiş bir ekip olmasına rağmen yazamayacağını, öykünün bittiğini söylemesi ve o hafiflikle boş fincanları mutfağa götürürken bir daha onları hiç göremeyeceğini, kâğıdının üstünden geçip gittiklerini söylemesi.