• Sonuç bulunamadı

2.1.1.Erzurum İli ve Oltu İlçesinin Tarihçesi

Kuruluşu çok eskiye dayanan Erzurum, birçok tarihi yapıların bulunduğu, bugün de eski ile yeninin yan yana ve iç içe olduğu bir yerdir. Erzurum eski bir şehirdir. Bu çevrede V. yüzyıl başlarında Romalılar, doğudan gelen İranlıların saldırılarına karşı burada tahkimli bir şehir kurmuş, buna Theodosiopolis adını vermişlerdir. ( Türk Ansiklopedisi, C.15, S. 363 – 379 )

Erzurum şehrinin tarihi Selçuk ve Bizans ordularının 1048’de Arz en’de kısa bir müddet sonra da Pasin Ovası’ndaki Türk zaferi ile neticelenen karşılaşmalarına bağlanmaktadır. Nihayet 1071 Malazgirt Muharebesi Doğu Anadolu’nun Türk hâkimiyetine girmesi için kati bir başlangıç teşkil etmiştir. (FINDIKOĞLU, 1984, S. 3 – 4 )

Doğu Anadolu’nun en büyük vilayeti olan Erzurum’u da içine alan bu bölge, tarih boyunca Hurriler, Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Partlar, Romalılar, Bizanslılar, Safaviler, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından zabt ve idare edilmiştir. 1534 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu şehirde hüküm sürmüşlerdir. Erzurum ve çevresine hakim olan büyük tarihi şahıslar arasında Büyük İskender ve Timur’u sayabiliriz.

Hazreti Osman’ın Halifeliği zamanında, 651 yılında Mesleme oğlu Habib kumandasında gelen İslam ordusu, halıcılığı ile ünlü olan Erzurum yerindeki

şehrin ‘‘Kalı-Kala’’, yani Kalı/Halı şehri diye anıldığını görmüş; burayı ‘‘cizye’’ denilen vergiye bağlayıp fethetmişti. ( YİNANÇ, 1967, S. 346 – 347 )

Son üç yüz yıl içinde ilkin İran daha sonra da Rus savaşları, hep bu şehrin etrafında olmuştur. 23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi’nde, İstiklal Harbi’nin ve Milli Mücadelenin temelleri atılmıştır ( SELVİ, 1973, S. 5 )

Erzurum’un ilçelerinden olan Oltu, tarihi ilçelerimizden birisidir. Kimler tarafından ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Kısa bir devre vilayet ve mutasarrıflık dönemleri geçirmiştir. ( Erzurum İl Yıllığı, 1973, s. 3 )

İl merkezine 125 km uzaklıkta, Göle- Kars yolu üzerinde kurulan Oltu’nun adı Kıpçakların bir boyundan gelmektedir. Oltu’ya batı- güneyden komşu ve kalenin ortaçağ’da “Tortum” da denen adı yine kimmer Kıpçaklardın bir oymağından geliyor. ( PARLAK, 1994, S. 1 )

Mehmet Han’ın beylerbeyliği zamanında, 943–944 yıllarında Osmanlı topraklarına kattığı anlaşılan Oltu’nun güneyinin, bu beylerbeyinin Pasin sancağına bağlandığı görülmektedir. ( BROSSET, 1949, S. 32 )

1548 yılında Osmanlıların eline geçen Oltu, 1877’den önce Ardahan’a bağlı bulunuyordu. (AYDIN, 1998,S. 256 ) 1919’da yörede bağımsız bir örgütlenme gerçekleştirilerek Oltu milli şurası kuruldu. Bu yerel yönetim 17 Mayıs 1920’de T.B.M.M. hükümetine katıldı. ( KIRZIOĞLU, 1953, S. 454 – 456 )

Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusunda yer alan Erzurum’un ilçesi olan Oltu, 1380 km² yüzölçümlü ve 1275 m. Rakımlıdır. ( Ana Britannica, C. 24, S. 200)

Tortum, Uzundere, Olur, Yusufeli, Narman, Şenkaya ilçeleriyle çevrili olup, Çoruh’un bir kolu olan Oltu Çay’ı vadisinde kurulmuştur. Tarım arazileri genellikle Oltu Çayı vadisinde yer alır. Tek bucaktan ibaret olan ilçenin 64 köyü vardır. (BOLAYIR, 1987, S.12 )

Oltu çayı havzası Kuzey Anadolu Dağları veya Alp Orojenik kuşağı içerisinde bulunmaktadır. Bu bakımdan, orojenik kuşaklara özgü özellikler

baskın durumdadır. İklim bakımından Doğu Anadolu ve Karadeniz iklimi arasında, kendine haz özellik taşır. ( PARLAK, 2001, S. 6 )

Kuzey ve Güneydeki dağların eteklerinde sarıçam ormanları ayrıca bu kısımlarda pelit, ardıç, karaağaç, yaban kavağı gibi orman ağaç toplulukları bulunmaktadır. (Erzurum Beldeler, 1986)

İlçenin nüfusunun % 37’si ilçe merkezinde, geri kalanı Erzurum’da ve köylerde yaşamaktadır. Köylerde yol, su, elektrik ve telefon hizmetleri yeterlidir. ( PARLAK, 1994, S. 11)

İlçe merkezinde, 5 ilkokul, 1 lise, 1 endüstri meslek lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 ortaokul, birde pratik kız sanat okulu ile iki köyünde ortaokul, diğer tüm köylerde ilkokul mevcuttur. İlçede ayrıca 1996 yılında yüksek okul açılmıştır. Halk eğitim merkezi müdürlüğü, okuma yazma programının dışında biçki-dikiş, el nakışı, trikotaj, halıcılık, daktilografya ve çeşitli sosyal ve kültürel kurslarla çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca ilçede bir matbaa bulunmakta ve aynı matbaada ‘‘Oltu’nun Sesi’’ adlı gazete yayınlanmaktadır. ( BULAT, 2000, S. 13 )

Yöre topraklarında manganez, tuz ve linyit içeren cevher yatakları vardır. Bu yataklardan 36.300 ton linyit çıkarılmıştır. Yörede, Oltu taşı işlemeciliği büyük bir gelir kaynağıdır. Oltu taşının asıl adı siyah kehribardır. İlçenin kuzeyindeki dağlık kesiminden çıkarılmaktadır. Bu el sanatı günümüzde değer kazanmaya başlamıştır. ( BELDELER, 1986, S. 106 – 107 )

Oltu taşı mamulü ağızlığın nikotin emme özelliği, bilezik ve gerdanlığın elektrik dengeleme özelliği vardır. Oltu taşından tespih, ağızlık, pipo, kolye, küpe, yüzük, gerdanlık, bronş gibi çeşitli süs eşyaları yapılmaktadır. Dokumacılık, halıcılık, kilimcilik ve taş yontma sanatı da ileri derecededir. Hat sanatının dünyaca meşhur hocası Hasan Çelebi, Oltu’da yetişmiştir. İlçedeki küçük üretim etkinliklerinden bir de ihram dokumacılığıdır. Mısır yetiştirilen köylerde hasır, sergi dokunmakta ve satılmaktadır. ( PARLAK, 1994, S.8 )

İlçede eskiden çok yaygın olan dokuma işleri az da olsa bazı köylerde devam etmekte, ihram, kuşak, şal, kilim, halı vb. dokunmaktadır. İlçenin orman

içi ve kenar köylerinde kendilerinin kullanabileceği tarım araçlarını ve ayrıca yayık, çepik, çömlek gibi eşyaları yaparlar. ( BULAT, 2000, S. 13 )

2.1.2. Erzurum İlinin Coğrafi Yapısı

Erzurum Ovası, Doğu Anadolu’nun kuzey kesiminde yer alan Erzurum – Kars bölümünün batı ucunu işgal eder. Ovanın kuzeyinin Doğu Karadeniz bölümünün iç kısımları, güneyini de Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat ve Yukarı Murat bölümleri çevreler. Ovanın yüzölçümü 825 km² kadardır. ( SÖZER, 1970)

Erzurum, akarsuları, Çoruh, Aras ve Karasu/Fırat ile üç ayrı denize karışan, Doğu Anadolu’daki yüksek yaylaların merkezidir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en belirgin karakteri, ortalama yükseltinin fazlalığıdır ve bu karakter, Doğu Anadolu’yu diğer bölgelerimizden ayıran en belirgin özelliktir ( ERDİNÇ, 1973, S. 5 )

İl kuzeyden Artvin- Rize, batıdan Gümüşhane- Erzincan, güneyden Bingöl- Muş, doğudan Kara köse- Kars illeri ile çevrilmiş. ( BULUT, 1989, S.5) Erzurum Ovası, Doğu Anadolu Bölgesi’nin en dikkate değer hayat sahalarından birini teşkil etmektedir. Erzurum şehri kendi adını taşıyan ovanın güneydoğusunda, Palandöken Dağı’nın dibine yaslanmıştır. ( SARAÇOĞLU, 1989, S. 336 – 339 )

Erzurum’un iklimi serttir. Erzurum ve çevresi şiddetli kara iklimine sahiptir. Erzurum’da yıllık sıcaklık ortalaması 5,9 ºC en sıcak ay Ağustos, en yüksek sıcaklık ortalaması 11,5 ºC’dir. Erzurum akarsu kaynakları bakımından da çok zengindir. İlin büyük kısmı tabii step sahalarını içine alır. ( Erzurum İl Yıllığı, 1973, s. 8

2.1.3. Erzurum İlinin Sosyal ve Kültürel Yapısı

Erzurum, dokuz yolun kavşak noktasıdır. Erzurum’da Şeker fabrikası, Et ve Balık Kurumu Kombinası, Askeri Ağır Bakım Fabrikası, Ayakkabı ve Deri fabrikası, Tuğla ve Kiremit fabrikaları vardır.

Erzurum yüksek öğretiminde kurulmuş bulunduğu bir şehirdir. Burada bir Eğitim Enstitüsü ve bir üniversite (Atatürk Üniversitesi) vardır. Erzurum ilinin başlıca ekonomik kaynaklarından biri hayvancılıktır. Kır çiçeklerinin bol olduğu ilde güzel kokulu bal elde edilir. ( Türk Ansiklopedisi, s. 365 )

2.1.4. Erzurum İlinin El Sanatları

Erzurum eskiden beri çeşitli el sanatlarının gelişmiş bulunduğu bir şehir olmuş, bıçakçılık, kuyumculuk, Erzurum taşı denilen kara taştan yapılmış süs eşyaları yapımı, dericilik, dokumacılık, ince yün dokumacılığı, bakırcılık bakımından ileri bir durum göstermiştir. Bugün bu küçük sanatlardan bazıları gerilemiş, bazıları durmuş ve yok olmuş ise de, bunlarla uğraşanlar yine vardır. Eski bir yol kavşağı ve ticaret şehri olan Erzurum bir sanayi şehri olma yoluna girmiştir. ( BOLAYIR, 1987, S.6 – 7 )

Yörede el sanatları ile uğraşan kesim çoğunluğu teşkil etmez. Oltu taşı işlemeciliği, ihram dokumacılığı ve halk eğitim merkezi bünyesindeki kurslarda dokunan halılarda önemli el sanatlarıdır. Oltu taşı, ‘‘Taş han’da’’ bulunan atölyelerde işlenmekte ve kişilerin beğenisine sunulmaktadır. İhram dokumacılığı, bu işi bilen kişilerce, özel sipariş üzerine yapılmaktadır. (BULUT, 1994, S.5 )

2.2. ERZURUM İLİ OLTU TAŞI İŞLEMECİLİĞİ HAKKINDA GENEL

Benzer Belgeler