• Sonuç bulunamadı

2. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLANMASI

2.2. Mahkeme içtihatları

2.2.12. Eon/ Fransa Davası

2.2.12.1. Dava Hakkında Kısa Açıklama

571 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Jersild/Danimarka kakararı, paragraf 37.

572 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Jersild/Danimarka kararı. Yargıçlar Ryssdal, Bernhardt, Spielmann ve Loizou’nun ortak karşı oy görüşü.

573 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Jersild/Danimarka kararı. Yargıçlar Gölcüklü, Russo ve Valticos’un ortak karşı oy görüşü.

574 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa, 14.03.2013 tarihli kararı.

139 Başvuran, Fransa vatandaşı olup Laval’da yaşamaktadır. Cumhurbaşkanının 28 Ağustos 2008 tarihinde yaptığı Laval ziyareti sırasında ve tam Cumhurbaşkanlığı Kortejinin geçeceği sırada başvuran üzerinde "defol git, geri zekâlı" yazan bir levha kaldırmıştır.575

Başvuran bu davranışıyla, 23 Şubat 2008 tarihinde gerçekleştirilen tarım fuarını ziyareti sırasında Cumhurbaşkanının, elini sıkmayı reddeden bir çiftçiye karşı kullandığı bir ifadesine atıf yapmıştır. Söz konusu ifade medyada geniş yer bulmuş, hakkında birçok yazı yazılmış, internette birçok defa yayınlanmış ve gösteriler sırasında slogan olarak da kullanılmıştır.576

Başvuran polisler tarafından karakola götürülmüştür. Daha sonra hakkında Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle ceza davası açılmıştır.577

Laval Asliye Mahkemesi, başvuranı Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkum etmiş, kendisini 30 Avro para cezasına çarptırmış ve bu cezayı da ertelemiştir. Mahkeme gerekçesinde şunlara yer vermiştir:

"(...) Cumhurbaşkanının ziyaret günü (...) sanık (...) üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen çok bilinen ve anlık bir cevap olarak verilen bir ifadenin aynısını, bir levha üzerine yazarak kaldırmayı bir marifet saymıştır. Eğer sanığın hakaret kastı olmayıp, sadece uygunsuz bir şeklide de olsa bir nezaket dersi verme kastı olsaydı, "defol git, geri zekâlı" ifadesinin arkasına "denmez" benzeri bir ifade eklemeyi ihmal etmezdi."578

Asliye Mahkemesi, ifadeleri "üzerinden zaman geçmiş, çok bilinen ve anlık bir cevap olarak verilen bir ifadenin aynısı" olarak tanımladıktan sonra, söz konusu ifadelerin sadece hakaret kastıyla kullanıldığına, söz konusu ibareyi "tam anlamıyla benimseyen" başvuranın hakaretten başka bir kastının olamayacağına karar vermiştir.579

Başvuran kararı istinaf mahkemesi nezdinde temyiz etmiştir. İstinaf Mahkemesi ilk derece mahkemesi kararını bütün gerekçeleriyle onayarak

575 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 6.

576 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 7.

577 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 8.

578 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 9.

579 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 54.

140 başvurucunun talebini reddetmiştir.580 İstinaf Mahkemesi, başvuranın siyasi geçmişini ve fiili kasıtlı olarak işlemesini dikkate aldığını belirtmiştir.581

2.2.12.2. Mahkemenin Gerekçesi

AİHM, davalı devlet tarafından yapılan söz konusu müdahaleyi davanın kendine has koşullarının tamamını, özellikle başvurana atfedilen sözlerin kapsamını ve hangi koşullarda sarf edildiğini dikkate alarak değerlendirmiştir.582

Somut olayda AİHM, kamusal bir alanda ve Cumhurbaşkanlığı kortejinin geçişi sırasında, üzerinde "defol git geri zekâlı" ibaresi bulunan bir tabelanın başvuran tarafından gösterilmesinin, Cumhurbaşkanına karşı hakaret içeren bir ibare olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte Mahkeme, hedef aldığı kişinin ve başvuranın niteliğini, söylenme şeklini ve tekrar edilip edilmediğini incelemiştir.583

AİHM, Cumhurbaşkanı tarafından kullanılan ve medyada geniş şekilde yer alan, ardından da geniş bir kitle tarafından daha çok mizahi amaçlarla kullanılan bu ifadeyi kendi hesabına kullanan başvuranın, eleştirisini densizlik sayılabilecek bir hiciv yoluyla ifade etme yolunu seçtiği kanısına varmıştır. Mahkeme, hicvin, temelinde yatan gerçekliği abartılı ve bozulmuş bir şeklide sunan sanatsal bir ifade ve sosyal bir yorumlama şekli olduğunu ve doğal olarak tahrik etme ve kışkırtma amacı güttüğünü belirtmiştir.584

AİHM, istinaf mahkemesi tarafından kabul edilen unsurlara göre, başvuranın cumhurbaşkanına alenen siyasi nitelikli bir eleştiri yöneltmek istediğinin anlaşıldığını gözlemlemiştir. Nitekim istinaf mahkemesi, başvuranın bir militan olduğunu, eski bir seçilmiş olduğunu ve Fransız topraklarında yasa dışı olarak bulunan bir Türk aileye uzunca bir süre destek kampanyası yürütmüş olduğunu belirtmiştir.585

AİHM, başvuranın siyasi mücadelesi ile kullandığı ifadeler arasında bağlantı kurmuştur. Mahkeme, siyasi söylem ve tartışma alanında ve kamuyu ilgilendiren

580 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 11.

581 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 54.

582 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 51.

583 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 53.

584 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 60.

585 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Eon/ Fransa kararı, paragraf 58.

141 genel nitelikli sorunlara ilişkin alanlarda ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesini uygun görmediğini belirtmiştir. Mahkemeye göre, bir siyasetçiye siyasetçi olması dolayısıyla yöneltilen eleştirinin sınırları, sıradan bir kişiye yöneltilen eleştirinin sınırlarından daha geniştir: ikincisinin aksine birincisi zorunlu ve bilinçli olarak fiillerini ve davranışlarını vatandaşların ve gazetecilerin dikkatli bir kontrolüne açık bırakmaktadır; dolayısıyla siyasetçinin daha fazla hoşgörülü olması gerekmektedir.586

AİHM, başvuranın davranışına benzer davranışları cezalandırmanın, demokratik toplumların olmazsa olmazı olan genel nitelikli tartışmalarda çok önemli bir rol oynayan toplumsal tartışmalara ilişkin hiciv yoluyla yapılan çıkışlar üzerinde caydırıcı bir etki doğurma ihtimali olduğunu belirtmiştir.587

Sonuç olarak Mahkeme, kamu yetkililerinin cezalandırma yoluna başvurmalarının hedeflenen amaç ile orantılı olmadığına, demokratik bir toplumda gerekli olmadığına, bu nedenle Sözleşmenin 10. Maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir.588