• Sonuç bulunamadı

ENFLASYON MUHASEBESİNİN 5024 SAYILI KANUN’A GÖRE İNCELENMESİ

ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMALARININ TÜRKİYE’DEKİ DÜZENLEMELER KAPSAMINDA

3. ENFLASYON MUHASEBESİNİN 5024 SAYILI KANUN’A GÖRE İNCELENMESİ

17 Aralık 2003 tarihinde kabul edilerek 30 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe giren 5024 Sayılı Kanun, vergi mevzuatımız gereği enflasyon düzeltmelerinin yapılmasını gerektirmektedir. Bu kanun 2004 yılı itibariyle, işletmelerin muhasebe uygulamalarına yön vermiştir (Doğan ve Köksal, 2019: 10). Ancak, enflasyon düzeltmesi yapılması amacıyla belirlenen şartlar oluşmadığı için 5024 Sayılı Kanun uygulanamadı. Bu doğrultuda, zaman zaman yeniden değerleme ile ilgili düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir (BDO Yayıncılık, 2021: 1).

Enflasyon muhasebesine ilişkin süreç vergi mevzuatımızda açıklanmaktadır.

Enflasyon muhasebesi süreci; “Sahipleri tarafından işletmeye konulan öz sermaye unsurları üzerinden enflasyon oranı hesaplanarak bulunan tutar vergi indirimine tabi tutulmakta, bunun karşılığı olarak işletmenin aktifinde bulunan parasal olmayan kıymetlere ait bedel üzerinden enflasyon oranı ile hesaplanacak tutar vergiye tabi tutulmaktadır.” şeklinde ifade edilmektedir (Çalıkoğlu, Temmuz 2004: 58). Bu muhasebe, parasal olmayan finansal durum tablosu kalemlerinin enflasyon endekslerine göre düzeltilmesini ve vergiye tabi kazancın hesaplanması aşamasında hem işletmeye konan özkaynakların enflasyona bağlı olarak oluşan fiktif getirisinin vergiye tabi tutulmamasını hem de işletmede kullanılan yabancı kaynaklar için katlanılan fiktif maliyet unsurlarının vergi matrahından indirilmemesi gerektiğini açıklamaktadır (Çalıkoğlu, Nisan 2004: 68). 5024 Sayılı Kanun’da, gelir tablosu düzeltmesi ve net parasal pozisyon kayıp/kazanç cetveli ile ilgili hesaplama yapılması istenmemektedir (Karasioğlu ve Erdemir, 2005: 165).

Çalışmanın bu kısmında, enflasyon muhasebesine ait VUK’ta yer alan terimlere, bilançonun düzeltilmesi hakkındaki bilgilere yer verilecektir.

3.1.Vergi Usul Kanunu’na Göre Enflasyon Muhasebesinde Yer Alan Terimler

VUK’a göre enflasyon muhasebesinde yer alan terimler, VUK’un Mükerrer 298. maddesinde açıklanmaktadır (VUK: Madde 298). Bu maddeye göre, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler, belirtilen hükümler doğrultusunda

enflasyon düzeltmesine tabi tutulmalıdır. Elde ettikleri kazançlarını bilanço esasını dikkate alarak tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksinde meydana gelen artışı göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Bu artış, içinde bulunulan hesap döneminin de dahil edildiği son üç hesap döneminde

%100’den fazla ve sadece içerisinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla ise mükellefler mali tablolarını düzeltmek zorundadır.

Bir önceki paragrafta belirtilen şartları taşıyan mükellefler, geçici vergi dönemlerini takip ederek bu dönemlerin sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi yaptıkları mali tablolarını düzenlemek zorundadır. Geçici vergi dönemleri ile ilgili olarak oranların tespit edilmesi sürecinde, son üç hesap dönemi ve önceki otuz altı ay dikkate alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Son üç hesap dönemi yerine çeyreklerin son ayı dahil edilmektedir. Önceki otuz altı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine ise son on iki ay dikkate alınmaktadır. VUK’a göre, bir önceki paragrafta ifade edilen fiyat endekslerindeki artış şartlarının ikisi birlikte gerçekleşmiyorsa enflasyon düzeltme uygulaması sona ermektedir (VUK, Madde: 298).

3.1.1.Parasal ve Parasal Olmayan Kıymetler

Vergi mevzuatımıza göre, mali tablolarda bulunan kıymetlerin enflasyon düzeltmesi yapılabilmesi için parasal ve parasal olmayan kıymetler olmak üzere iki gruba ayrılması gerekmektedir.

Tebliğe göre parasal kıymetler; Türk Lirasının değerinde meydana gelen değişmeler karşısında nominal değerlerinin korunduğu buna rağmen fiyat hareketleri dikkate alındığında satın alma gücü kaybına uğrayan kıymetler olarak ifade edilmektedir. Parasal olmayan kıymetler ise; parasal kıymetler dışındaki kıymetler olarak belirtilmiştir (VUK, Madde 298). Parasal olmayan kıymetler, fiyat hareketlerine göre satın alma gücü kaybına uğramayan kıymetler olarak da ifade edilebilmektedir (Karacan, 2004: 2).

3.1.2.Enflasyon Düzeltmesi ve Düzeltme Katsayısı

Parasal olmayan kıymetlerin düzeltilmesi aşamasında kullanılacak tutarların düzeltme katsayısı ile çarpılması sonucunda, mali tabloların ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanması enflasyon düzeltmesi olarak ifade edilmektedir. Düzenlenen mali tabloların ilgili olduğu aya ait fiyat endeksinin

62

düzeltmeye esas alınan tarihi içeren aya ait fiyat endeksine bölünmesi ile elde edilen katsayı ise düzeltme katsayısı olarak dikkate alınmaktadır (VUK, Madde:

298). Tebliğde tanımı yapılan düzeltme katsayısı aşağıda formüle edilmiştir.

Ortalama düzeltme katsayısı ise, mali tabloların ilgili olduğu aya ait fiyat endeksi ile bir önceki dönemin sonunda oluşan fiyat endeksi toplamının ikiye bölünmesi sonucunda bulunan endekse bölünmesi ile elde edilen katsayıyı ifade etmektedir (VUK, Madde: 298).

3.1.3. Fiyat Endeksi

Tebliğe göre fiyat endeksi, TÜİK tarafından Türkiye geneli için hesaplanarak ilan edilen Toptan Eşya Fiyatları Genel Endeksini (TEFE) ifade etmektedir. Ancak, 04 Şubat 2014 tarihinde TÜİK Başkanlığı tarafından yayınlanan rehbere göre;

1994 temel yıllı TEFE hesaplaması 2006 yılından itibaren durdurulmuştur. 2006 yılından 2013 yılının sonuna kadar Üretici Fiyat Endeksi’ndeki (ÜFE) değişim oranları kullanılmıştır. 2014 yılından itibaren ise daha önceki yıllarda kullanılan TEFE ve ÜFE endekslerinin yerine yeni endeks belirlenmiştir. Bu endeks, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ - ÜFE) olarak ifade edilmektedir (TÜİK Rehberi, 2014: 2).

3.1.4. Reel Olmayan Finansman Maliyeti

İşletmelerin her türlü borçlanmaları sonucunda oluşan borç tutarlarına, yabancı paralı borçlanmaların düzeltme tarihi itibariyle, Türk Lirası karşılıklarına, borcun kullanıldığı dönemdeki TEFE artış oranı uygulanarak hesaplanan tutar, reel olmayan finansman maliyetlerini oluşturmaktadır.

3.1.5. Toplulaştırılmış Yöntemler

VUK’un 338 No’lu genel tebliğine göre stokların düzeltilmesi ile sınırlandırılan basit ortalama ve hareketli ortalama yöntemlerinin bir araya geldiği yöntem toplulaştırılmış yöntem olarak ifade edilmektedir (Gücenme, 2005: 152).

a) Basit Ortalama Yöntemi: Gelir tablosu kalemleri dikkate alınarak stokların düzeltilmesinde esas alınacak tarihlere bağlı kalınmadan değerlerin dönem ortalama düzeltme katsayısı ile çarpılarak düzeltme işleminin yapıldığı yöntemdir.

b) Hareketli Ağırlıklı Ortalama Yöntemi: Hareketli ağırlıklı ortalama düzeltme katsayısının dönem sonundaki stok ve dönem içindeki satılan mal maliyetinin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlar ile çarpılarak düzeltme işleminin yapıldığı yöntemdir.

Taşıma ve Taşıma Katsayısı

Taşıma, mali tablolarda bulunan parasal ve parasal olmayan kalemlere ait tutarların, taşıma katsayısı kullanılmasıyla, ilgili dönem sonundaki yeni değerlerinin hesaplanması işlemidir. Taşıma katsayısı ise, mali tabloların düzenlendiği aya ait fiyat endeksinin, bir önceki dönem sonundaki fiyat endeksine bölünmesi sonucu elde edilen katsayı olarak ifade edilmektedir.

3.1.6. Enflasyon Fark Hesapları ve Enflasyon Düzeltme Hesabı

Parasal olmayan kıymetlerin düzeltme işlemleri yapıldıktan sonra elde edilen değer ile düzeltme yapılmadan önceki değer arasında meydana gelen farkların kaydedildiği hesap, enflasyon fark hesapları olarak ifade edilmektedir. Fark

64

hesaplarının yanı sıra bir de bu hesaplarla karşılıklı olarak çalışan ve enflasyon düzeltme hesabı olarak nitelendirilen bir hesap daha bulunmaktadır. Bu hesabın çalışma şekli parasal olmayan kalemlerin aktif ya da pasif olup olmamasına göre değişiklik göstermektedir. Enflasyon düzeltmesi yapılacak kalemler aktifse yapılan düzeltme işlemlerinden sonra oluşan farklar hesabın alacak kısmına kaydedilir.

Fakat, enflasyon düzeltmesi yapılacak kalemler pasif ise yapılan düzeltme işleminden sonra oluşan farklar hesabın borç kısmına kaydedilmelidir. Enflasyon düzeltme hesabının bakiyesi ise gelir tablosuna aktarılarak kapatılmaktadır.

3.1.7. Net Parasal Pozisyon

Net parasal varlıklarla parasal yükümlülükler arasında ortaya çıkan fark net parasal pozisyon olarak ifade edilmektedir.

4. ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMALARININ BOBİ