• Sonuç bulunamadı

Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının üretim miktarını ve üretimin kalitesini düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en az düzeye indirilmesidir. Geniş açıdan ele alındığında, enerji verimliliği; gaz, buhar, ısı, hava ve elektrikteki enerji kayıplarının ortadan kaldırılması, çeşitli atıkların geri

kazanımı veya ileri teknoloji ile enerji talebinin azaltılması, daha verimli enerji kaynakları, enerji geri kazanımları gibi etkinliği arttırıcı önlemleri kapsamaktadır (TEVEM, 2010: 35).

Gelişmekte olan ülkelerin enerji verimliliğini artırmaya odaklanmaları; küresel piyasalarda enerji maliyetlerinde rekabet avantajını elde etmelerini, ithal fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltmayı ve gelecekteki enerji fiyatları ya da olası arz şoklarına karşı daha dirençleri olmalarını mümkün kılmakta ve netice itibariyle sürdürülebilir kalkınma düzeylerine ciddi katkılar yapmaktadır.Diğer taraftan, yurtiçi enerji tüketimindeki atıkların azaltılması enerji arzına ve dolayısıyla enerji ihracat kapasitesine ivme kazandıracaktır. Enerji tüketiminde etkinlik ve verimliliğin sağlanması özellikle büyüyen kentsel alanlardaki hava kirliliğini de azaltacaktır. Sera gazı emisyonlarını azaltan gelişmekte olan ülkeler, ihracat üzerindeki karbon vergisinin etkilerini ve iklim değişikliği ile ilgili uluslararası politik baskıları da minimize etmeyi başaracaklardır. Birçok gelişmekte olan ülke enerji politikalarının bir parçası olarak enerji verimliliğini sağlamaya yönelik girişimleri başlatmıştır. Örneğin Çin ve Vietnam kalkınma planlarında açıkça enerji verimliliği hedeflerine yer vermişler, Ekvator, Hindistan, Rusya ve Gana da enerji verimliliği sağlayan kamu binaları inşa etmişlerdir (Farrell vd., 2008: 9).

Türkiye’de ise enerji verimliliği kavramı ve bu çerçevede mevzuatın oluşturulması için yapılan çalışmalar 1990’lı yılların ikinci yarısında başlamış ve Enerji Verimliliği Kanunu 2 Mayıs 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

2.5.1. Sanayi Sektöründe Enerji Verimliliği Potansiyeli

Sanayi sektöründe enerji tüketiminin payı yüksek olduğu için enerji verimliliği konusunda gerekli yatırımların ve teşviklerin yapılması önem arz etmektedir. Diğer OECD ülkelerine göre Türkiye enerji verimliliği girişimini daha yeni başlatmıştır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) istatistikleri, 2000-2006 döneminde toplam enerji yoğunluğunun OECD ülkelerinde%9.0düşerken, Türkiye‘de %6.0 düştüğünü göstermektedir. Sanayideki enerji yoğunluğu OECD ülkelerinde ortalama %10 düşerken, Türkiye‘de ise %6.0 düşmüştür.

Sanayide enerji verimliliği genel olarak değerlendirildiğinde dört temel önlem ortayaçıkmaktadır. Bunlar enerji muhasebesi ve sayaçlama işlerinin geliştirilmesiyle bağlantılı iyi yönetim, işletme ve bakım pratikleri, kontrol sistemleri ve yalıtıma ilişkin yatırımlar, ekipman yenilemesi, yeni teknolojiler ve yeni endüstriyel süreçler olarak ifade edilebilmektedir (GEKA, 2012: 83).Başta sanayi uygulamaları olmak üzere bina, ulaşım uygulamaları gibi enerji tüketen sektörlerde enerjinin verimli kullanımı her geçen gün önem kazanmaktadır. Bunun başlıca nedenleri; fosil kaynakların gelecekte tükenecek olması, alternatif enerji kaynaklarının henüz ekonomik olmaması, gelişim sürecine bağlı olarak artan talep nedeniyle fiyatların sürekli artması, yurt içi kaynaklardaki yetersizliğin yol açtığı dışa bağımlılığın önlenememesi ve kontrolsüz enerji tüketiminin çevre üzerindeki olumsuz etkileri olarak sıralanabilir (Söğüt, 2012: 9).

Sert bir uluslararası rekabetin hüküm sürdüğü Dünyada, başlıca enerji-yoğun sanayiler (demir-çelik, alüminyum, kimyasallar, çimento, kâğıt, vs.) ancak enerji- etkin üretim süreçlerini bünyelerine adapte ettiklerinde ayakta kalabilmektedirler. Bu sanayiler, devlet yardımı olmadan enerji verimliliği programlarına girişmek için yeterli teşviğe sahiptirler. Bununla birlikte özellikle OECD ülkelerinde modernizasyon süreçlerinin hızlandırılması ve ulusal firmaların rekabet gücünün artırılması için hükümet yardımları sıklıkla devreye girmiştir (Laponche vd.,1997).

Çeşitli enerji verimliliği politikaları, programları, ürünler, hizmetler ve dağıtım mekanizmaları başarı ile sanayide enerji verimliliğini artırmak için çoğu ülkede uygulamaya konulmuştur. OECD ülkelerinde, örneğin imalat sanayindeki enerji tüketimi artmadığı halde üretim 1970'lerden bu yana iki katına çıkmıştır. Enerji verimliliği bu kazançlarının çoğu yüksek fiyatlara tepki olarak 1973 ve 1986 yılları arasında elde edilmiştir. Endüstriyel enerji verimliliği sadece üretim ekipmanlarındaki teknolojik verimliliği değil aynı zamanda bir birim çıktı üretmek için kullanılan enerjinin azaltılması için gerekli tüm değişiklikleri de kapsamaktadır.Enerji verimliliği hammaddenin verimli kullanımını ve teknolojik, davranışsal ve ekonomik değişimleri içermektedir (WEC,2013).

2.5.2. Sanayi Sektöründe Enerji Verimliliği Uygulamaları

Küresel birincil enerji tüketiminden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının üçte biri sanayi sektöründen kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde sanayi sektöründe tüketilen enerji arzının oranı yaklaşık %50 düzeyindedir. Bu oran iktisadi kalkınma hedefleri ile enerji tüketim oranlarının minimize edilmesi hedefi arasında bir ikileme neden olmaktadır. Bununla birlikte gelişmiş ülkeler, yeni sanayi tesislerinde geliştirilen en gelişmiş uygulamaları kullanarak sanayi altyapısını hızlı bir şekilde genişletirler ve böylece enerji verimliliğini sağlayan rekabet düzeylerini artırma fırsatına sahip olurlar. Sanayi tesislerinin kurulum aşamasında enerji verimliliği sağlayan teknolojilerin entegre edilmesi enerji salanımı ile ilgili iyi sonuçlar alınmasını sağlarken, tesisler kurulduktan sonra enerji-verimliliği teknolojilerinin entegre edilmesi nispeten daha maliyetli olmakta ve bu durum iklim değişikliği konusunda istenilen sonuçların elde edilememesine yol açmaktadır. Sanayide enerji tasarrufu çalışmaları yapılırken öncelikle enerji tasarrufu sağlanacak noktaların tespit edilmesine ihtiyaç vardır. Sanayide enerji tüketimindeki ve fiyatlarındaki artış, ürün maliyetlerini de birinci derecede etkilemektedir. Sanayide ihtiyaca bağlı ortaya çıkan üretim artışı enerji talebini dolayısıyla enerji maliyetlerini de artırmıştır. Özellikle enerji tasarruf ve verimliliğe yönelik yapılan çalışmalar sanayide yoğun enerji tüketen sektörlerin enerji tüketimlerinde düşüşler ortaya çıkarmıştır. Sanayideki rekabet koşulları firmaları daha az enerji ile benzer ürün ortaya çıkarma çalışmalarını artırmıştır. Makro düzeyde de bakıldığında da ekonomik büyümenin sağlanmasında enerji kayıplarının minimuma indirilmesi ve enerji tasarrufu çalışmalarının önemli bir payı olduğu açıktır. Sanayide enerjinin etkin kullanımı, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu amacıyla çalışmalar yapılması firmalar için kaçınılmaz hale gelmiştir. (Karakoç vd., 2012: 99).

Benzer Belgeler