• Sonuç bulunamadı

1.1.2. Enerji Kaynaklarının Sınıflandırılması

1.1.2.2. Birincil ve İkincil Enerji Kaynakları

1.1.2.2.2. Doğal gaz

Doğal gaz, içerisinde büyük oranda Metan (CH4) ve daha az oranlarda Etan (C2 H6), Propan (C3 H8), Bütan (C4 H10) gibi elementleri içeren renksiz, kokusuz bir gazdır. Havaya göre daha hafif olan doğal gaz, uçucu özelliğe sahiptir (Pfiffervd., 2000: 227). Doğal gaz yeraltı rezervlerinden alınmaktadır ve kimyasal açıdan benzersiz bir ürün değildir. Sadece işlendikten sonra orijinal karışımların arasında pazarlanabilen gazlardan biri haline gelmektedir (IEA, 2004b: 57).

Doğal gazın çevreye verdiği zarar diğer fosil yakıtlara göre daha az olduğu için doğal gaza olan talep sürekli artmaktadır (Hanore, 2006: 28). Doğal gaz önemli bir enerji kaynağı olmasından dolayı fiyat ve gelir esneklikleri düşüktür. Doğal gazın fiyatı yükseldiğinde tüketiciler tüketimlerini azaltmayarak bütçelerinin önemli bir kısmını doğal gaza ayırabilirler. Doğal gaz sanayi sektöründe ham madde olarak kullanıldığından beri doğal gazın yerine kullanılabilecek enerji kaynaklarını bulmak zor hale gelmiştir (MIT, 2010: 53). Doğal gazın talebinde iklim koşullarından dolayı mevsimsel dalgalanmalar meydana gelmektedir. Doğal gaz talebi kışın artarken yazın daha düşük düzeyde gerçekleşmektedir. Sanayi sektöründeki ekonomik dalgalanmalar doğal gaz tüketiminde önemli rol oynamaktadır. Ekonomi büyüdüğünde endüstriyel çıktı artarken, durgunluk dönemlerinde ise azalmaktadır. Endüstriyel üretimdeki bu dalgalanmalar doğal gaz talebini etkilemektedir (Hanore, 2006: 29).

Doğal gazın kullanımının yaygınlaşması II. Dünya Savaşı sonrası dönemde başlamıştır. Kaynak teknikleri ve metalürjideki ilerlemelerle birlikte uzun mesafelerde güvenli boru hatları döşenmeye başlamış ve doğal gazın nakledilmesiyle birlikte hem meskenlerde hem de sanayide kullanılmasına yönelik teknolojiler de gelişmiştir (Demirtaş, 2013: 3).

Çevreye daha az zarar vermesinden dolayı özellikle ısınmada, elektrik üretiminde ve sanayi sektöründe önemli bir enerji kaynağı haline gelen doğal gazın gelecek yıllarda birçok alanda başlıca enerji kaynağı olacağı açıktır. Bu bağlamda doğal gaz tüketiminin enerji kaynakları içerisindeki payı artış göstermektedir. 2020 yılına kadar doğal gaz tüketiminin 167 trilyon kübik feet’e (tcf) ulaşması tahmin edilmektedir (Ayhan, 2009: 60).

Dünya doğal gaz rezervleri 1990-2012 döneminde önemli ölçüde artmıştır. Bölgeler bazında doğal gaz rezerv değerleri Tablo-11’de gösterilmiştir.

Tablo- 11: Dünya Doğal Gaz Rezervi (Trilyon m3)

Ülkeler 1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 Dünya Payı (%) Kuzey Amerika 9,5 8,5 7,5 7,8 11,0 11,2 10,8 5,88 Güney ve Orta Amerika 5,2 5,9 6,9 6,9 7,5 7,5 7,6 4,06 Avrupa ve Avrasya 38,5 40,2 41,4 42,4 49,8 58,4 58,4 31,2 Orta Doğu 38,0 45,4 59,1 72,8 79,3 80,4 80,5 43,0 Afrika 8,6 9,9 12,5 14,1 14,6 14,7 14,5 7,75 Asya-Pasifik 9,9 10,5 12,3 13,5 15,0 15,5 15,5 8,28 OECD 15,7 14,6 14,7 15,1 18,7 19,0 18,6 9,93 Toplam Dünya 109,6 120,4 139,7 157,4 177,3 187,8 187,3 100,0 Kaynak: BP, 2013.

Tablo-11’de Dünya doğal gaz rezervlerinin büyük bir kısmının Orta Doğu ve Avrupa & Avrasya bölgelerinde bulunduğu görülmektedir. Rezervlerin yoğun olduğu bölge, 80,5 Trilyon m3 ile Orta Doğu bölgesidir. 1990 yılında 109,6 Trilyon m3 olan Dünya doğal gaz rezervleri yaklaşık %71 artarak 2012 yılı sonu itibariyle 187,3 Trilyon m3 olduğu görülmektedir. Rezervin en az olduğu bölge ise Güney ve Orta Amerika’dır. 1990 yılında 5,2 Trilyon m3 olan rezervler 2012 yılında 7,6 Trilyon m3 düzeyine yükselmiştir. Tablo-12’de 1990-2012 döneminde bölgeler ve ülkeler bazında doğal gaz üretimine ilişkin değerler yer almaktadır.

Tablo- 12: Dünya Doğal Gaz Üretimi (Milyar m3)

Ülkeler 1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 Dünya Payı (%) Kuzey Amerika 640,0 716,4 763,8 750,6 821,1 866,5 896,4 26,6 Güney ve Orta Amerika 58,1 75,6 101,2 140,5 166,6 171,5 177,3 5,26 Avrupa ve Avrasya 961,2 876,9 936,7 1029,1 1031,2 1039,9 1035,4 30,8 Orta Doğu 101,3 148,9 208,1 319,9 472,7 518,7 548,4 16,3 Afrika 68,8 83,3 129,6 177,0 214,3 211,2 216,2 6,42 Asya-Pasifik 150,7 211,5 272,1 363,0 486,5 483,6 490,2 14,6 OECD 851,7 976,8 1074,0 1083,8 1155,2 1174,0 1211,5 36,0 Toplam Dünya 1980,2 2115,2 2411,5 2780,0 3192,3 3291,3 3363,9 100,0 Kaynak: BP, 2013.

Tablo-12 incelendiğinde 2012 yılında Dünyada yaklaşık 3,4Trilyon m3 doğal gaz üretiminin gerçekleştiği görülmektedir. 2012 yılında üretiminin yaklaşık %36’sı OECD ülkelerine aittir. Dünya doğal gaz üretiminde en önemlipaya Avrupa &Avrasya bölgesi sahiptir. Bu bölgede 1990 yılında 961 Milyar m3 olan üretim yaklaşık %8 artarak 2012 yılında 1035 Milyar m3 düzeyine çıkmıştır. 2012 yılında %26,6’lık pay ile Kuzey Amerika bölgesi doğal gaz üretiminde ikinci sırayı almıştır.

Kömür ve petrole göre çevreye daha az zarar verdiği için doğal gaza olan talep sürekli artmaktadır.1990-2012 döneminde bölgeler ve ülkeler itibariyle doğal gaz tüketimi Tablo-13 yardımıyla sunulmuştur.

Tablo- 13: Dünya Doğal Gaz Tüketimi (Milyar m3)

Ülkeler 1990 1995 2000 2005 2010 2011 2012 DünyaPayı(%) Kuzey Amerika 637,4 742,7 794,4 782,2 849,6 868,0 906,5 29,2 Güney ve Orta Amerika 57,8 73,2 92,9 123,9 152,2 156,4 165,1 4,98 Avrupa ve Avrasya 973,7 914,4 988,8 1100,5 1129,6 1105,8 1083,3 32,6 Orta Doğu 95,7 141,8 192,7 279,2 376,8 394,7 411,8 12,4 Afrika 39,7 44,8 55,5 85,6 107,8 114,0 122,8 3,71 Asya Pasifik 154,4 217,4 290,8 397,4 560,4 593,6 625,0 18,9 OECD 999,7 1164,0 1316,7 1431,9 1556,2 1544,0 1588,3 47,9 Toplam Dünya 1958,7 2126,1 2397,2 2768,9 3176,3 3232,4 3314,4 100,0 Kaynak: BP, 2013.

Tablo-13’de görüldüğü üzere Dünya doğal gaz tüketiminde 1990 yılından itibaren sürekli artış yaşanmıştır. 1990 yılında 1959 Milyar m3 olan Dünya tüketimi yaklaşık %70 artarak 2012 yılında 3314 Milyar m3 düzeyine ulaşmıştır. 2012 yılındaki Dünya tüketiminin %47,9’u OECD ülkelerinin talebinden, %32,6 ‘sı ise Avrupa ve Avrasya bölgesinin talebinden kaynaklanmıştır. Dünya doğal gaz üretiminde ilk iki sırada yer alan Avrupa & Avrasya ve Kuzey Amerika bölgeleri doğal gaz tüketiminde de bu sırayı korumuşlardır.

Doğal gaz talebinin artışında, ekonomik faaliyetlerin artması, doğal gazın diğer enerji kaynakları karşısındaki rekabet gücü, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya yönelik artan kaygılar, teknolojinin gelişmesi ve hükümetin izlediği politikalar ana etkenler olarak sıralanmaktadır (DEK-TMK, 2012: 63).Doğal gaz düşük maliyetli ve

verimli olması nedeniyle enerji sektöründe tercih edilmekte ve doğal gaza olan talep sürekli artmaktadır. IEA’nın Dünya doğal gaz talep tahminini Şekil-12 çerçevesinde değerlendirmek mümkündür.

Şekil- 12: Dünya Doğal Gaz Talep Tahmini (Milyar m3), 1990-2035

Kaynak: IEA, 2012.

Şekil-12’ye göre 2010-2035 döneminde OECD ülkelerinin toplam doğal gaz talebinin yılda %0.8 oranında artması tahmin edilmektedir. Diğer taraftan OECD üyesi olmayan ülkelerin yıllık doğal gaz talebi ortalamasının %1.6 olan Dünya ortalamasının üzerinde bir seviyede %2.3 oranla artması beklenmektedir (EPDK, 2013: 16).

Türkiye’de rezervlerin ve üretim miktarlarının ülkenin talebini karşılamada yeterli olmaması doğal gazın ithalatını zorunlu kılmaktadır. Tablo-14’de Türkiye’nin doğal gaz üretim-tüketim dengesine ilişkin değerler sergilenmiştir

Tablo- 14: Türkiye’nin Doğal Gaz Üretim-Tüketim Dengesi (Milyon m3)

Yıllar Üretim İthalat Stok Değişimi Tüketim Yerli üretimin tüketimi karşılama oranı (%)

1990 212 3.246 -85 3.373 6,29 1995 182 6.858 -247 6.793 2,68 2000 674 14.822 -930 14.566 4,63 2005 896 27.028 -1.059 26.865 3,34 2008 1.015 37.153 -806 37.362 2,72 2009 685 35.856 -33 36.508 1,88 2010 726 38.037 58 38.821 1,87 2011 793 43.874 760 45.427 1,75 2012 664 45.200 -685 45.179 1,47 Kaynak: EPDK, 2013. 1036 1597 1652 1731 1796 1864 1937 1003 1710 1963 2213 2472 2746 3018 0 2000 4000 6000 1990 2010 2015 2020 2025 2030 2035 OECD OECD Dışı

Tablo-14 değerlendirildiğinde Türkiye’nin doğal gaz ithalatı 1990-2012 döneminde 2009 yılı hariç sürekli arttığı görülmektedir. 1990-2012 döneminde talebin hızla artmasına karşın yerli üretim yeterince arttırılamadığı için yerli üretimin tüketimi karşılama oranının giderek azaldığı görülmektedir. 2008 yılında 1015 Milyon m3 olan doğal gaz üretimi 2009 yılında büyük ölçüde gerileyerek 685 Milyon m3 düzeyinde gerçekleşmiştir. 1990 yılında yerli üretimin tüketimi karşılama oranı % 6,29 iken, 1995’de % 2,68, 2000’de % 4,63, 2005’de %3,34, 2008’de % 2,72, 2009’da % 1,88, 2010’da % 1,87, 2011’de % 1,75 ve 2012 yılında bu oran %1,47 olmuştur.

Doğal gaz Türkiye’de özellikle elektrik üretiminde ve sanayi sektörünün tüketiminde önemli bir paya sahiptir. Türkiye’nin 2012 yılı doğal gaz tüketiminin sektörel dağılımı Şekil-13’de gösterilmektedir.

Şekil- 13: Türkiye Doğal Gaz Tüketiminin Sektörel Dağılımı, 2012

Kaynak: EPDK, 2013: 67.

Şekil-13 ele alındığında doğal gaz tüketiminde %47,82’lik pay ile ilk sırada elektrik üretiminin olduğu görülmektedir. %22,17’lik pay ile sanayi sektörü ikinci sırada yer alırken, üçüncü sırada ise %19,56’lık pay ile konut sektörü yer almaktadır.

47,82

22,17 19,56

6,02 3,06 1,37

Bu sırayı % 6’lık pay ile ticarethane-resmi daire tüketimi ve % 3’lük pay ile rafineri tüketimi takip etmektedir.

Benzer Belgeler