• Sonuç bulunamadı

1.3. Dünya ve Türkiye Ölçeğinde Enerji Dengesi

1.3.2. Enerji Arzı ve Arzı Etkileyen Faktörler

1.3.2.1. Enerji Arzı

Enerji arzı, mevcut ekonomik koşullarda talebin karşılanması için enerji kaynaklarından enerji akışının sağlanmasıdır. Enerji ekonomisinde ise tüketilmek amacıyla piyasaya sunulan enerji olarak ifade edilmektedir (DEK-TMK 1997: 11). 1990-2012 döneminde Dünya birincil enerji arzında ve kaynakların paylarında değişiklikler olmuştur.

Tablo-33’de Dünya birincil enerji üretimine ilişkin değerler sunulmaktadır.

Tablo- 33: Dünya Birincil Enerji Üretimi (MTEP)*

Ülkeler 1990 1995 2000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Kuzey Amerika 1921 2004 2038 2033 2066 2086 2109 2077 2133 2214 2243 Latin Amerika 628 727 847 982 1007 988 993 983 1004 1025 1018 Asya&Pasifik 1902 2256 2409 3210 3384 3513 3511 3888 4039 4201 4304 Orta Doğu 925 116 1342 1537 1570 1572 1641 1566 1642 1788 1849 Afrika 675 756 871 1061 1087 1114 1136 1113 1146 1081 1160 OECD 3442 3671 3832 3586 3865 3867 3869 3801 3886 3892 3899 Avrupa 1132 1203 1236 1183 1160 1141 1143 1108 1117 1081 1076 Türkiye 26 27 26 24 26 27 29 30 32 34 33 Dünya 8842 9289 9999 11574 11883 12063 12420 12322 12875 13127 13399 Kaynak: Enerdata, 2013.

*: Milyon Ton Petrol Eşdeğeri

Tablo-33’e göre Dünyanın 1990-2012 döneminde toplam enerji üretiminin sürekli arttığı görülmektedir. Dünya genelinde 1990 yılında 8842 MTEP olan birincil enerji üretimi 2012 yılında 13339 MTEP düzeyine yükselmiştir. OECD ülkelerinde 2012 yılı itibariyle 3899 MTEP birincil enerji kaynağı üretimi gerçekleştirilmiştir ve toplam Dünya enerji üretiminin yaklaşık %30’a yakın bir kısmı bu ülkelerde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 1990 yılında 26 MTEP olan birincil enerji üretimi önemli bir artış göstermeyerek 2012 yılında 33 MTEP düzeyinde gerçekleşmiştir.

Dünya birincil enerji arzına ilişkin değerler ve 2020 ve 2035 yıllarına ait tahminler Şekil-22’de yer almaktadır.

Şekil- 22: Dünya Birincil Enerji Arzı (Milyar TEP*)

Kaynak: IEA, 2012, Enerdata, 2013. *: Ton Petrol Eşdeğeri

Şekil-22’de görüldüğü gibi Dünya birincil enerji arzı 1970 yılında 4,9 Milyar TEP iken, 1990 yılında 8,8 Milyar TEPdüzeyine yükselmiş ve 1970 yılına göre yaklaşık 3 kat artarak 2012 yılında13.4 Milyar TEP olarak gerçekleşmiştir. Dünya birincil enerji arzının 2012 yılındaki 13.4 Milyar TEP düzeyinden yaklaşık %28 artışla 2035 yılında 17,2 Milyar TEP düzeyine ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Şekil-23’de Dünya birincil enerji arzının kaynaklara göre dağılımı sergilenmiştir.

Şekil- 23: Dünya Birincil Enerji Arzının Kaynaklara Göre Dağılımı (%)

Kaynak: IEA, 2012. 4,9 8,8 13,4 14,9 17,2 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 1970 1990 2012 2020 2035 25 25 27 25 46 37 32 27 16 19 22 24 1 6 6 7 10 10 11 14 0 20 40 60 80 100 120 1970 1990 2010 2035*

Şekil-23’deki enerji arzının birincil kaynaklara göre dağılımı incelendiğinde 1970 yılında petrolün %46’lık pay ile ilk sıradaiken; bu oran 1990 yılında %37’ye, 2010’da ise %32’ye düştüğü izlenmektedir. İkinci sırada yer alan kömürün payı 1970’te %25 iken, 2010’da %27 olmuştur. Üçüncü sırada yer alan doğal gazın 1970’deki %16 olan payının 2010’da %22’ye yükseldiği görülmektedir. Nükleer enerjinin birincil enerji arzı içindeki payı 1970’deki %1 seviyesinden 2010’da %6’ya çıkmıştır. 2010-2035 döneminde en büyük artışın doğal gaz ve yenilenebilir kaynaklarda meydana gelmesi beklenmektedir.

Tablo-34’de Türkiye’nin birincil enerji kaynakları üretimi orijinal birimler cinsinden gösterilmektedir.

Tablo- 34:Türkiye’de Kaynaklar Bazında Birincil Enerji Arzı (Bin TEP*)

Enerji Kaynakları 1990 1995 2000 2005 2010 2011 Kömür 16110 17323 22919 22462 31324 33488 Petrol 23722 29294 30553 32192 29211 30499 Doğal gaz 3110 6313 13729 25014 34907 36909 Hidrolik 1991 3057 2656 3402 4454 4501 Odun 7208 5512 6457 4146 4558 3537

Jeotermal, Güneş, Rüzgar 461 580 978 1316 2649 3096 Hayvansal ve bitkisel artık 1847 1556 3208 1179 2163 2460

Toplam 52987 63679 80500 91362 109266 114490

Kaynak:DEK-TMK, 2011. *: Ton Petrol Eşdeğeri

Tablo-34 incelendiğinde birincil enerji arzında 2011 yılı itibariyle doğal gazın ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 1990 yılında 3110 Bin TEP olan doğal gaz arzında çok önemli bir artış kaydedilmiş olup, 2011 yılında 36909 Bin TEP olarak gerçekleşmiştir.1990 yılında 16110 Bin TEP olan kömür arzı 2011 yılında 33488 Bin TEP olmuştur. 1990 yılında 52987 Bin TEP olan toplam birincil enerji arzı yaklaşık %116 artarak 2011 yılında 114490 Bin TEP düzeyine yükselmiştir.

Türkiye’nin toplam birincil enerji üretimi ve arzına ilişkin değerler Şekil-24 yardımıyla gösterilmiştir.

Şekil- 24: Türkiye Toplam Birincil Enerji Üretimi ve Arzı (MTEP)*

Kaynak: ETKB, 2013. *: Milyon Ton Petrol Eşdeğeri

Şekil-24’e göre 1990 yılında Türkiye birincil enerji kaynakları üretimi 25,5 MTEP iken 2012 yılında 31,9 MTEP’e yükselmiştir. Üretimin toplam enerji arzını karşılama oranı 1990 yılında %48 iken yıllar itibariyle sürekli azalış göstermiştir. Üretimin toplam enerji arzını karşılama oranı 2000 yılında %32, 2010 yılında %30 ve 2012 yılında %28 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye’de 1990-2010 yılları arasında enerji üretimi ve tüketimine ilişkin değerler ile 2015 ve 2020 yıllarına ait tahmini değerler Tablo-35’de özetlenmiştir.

Tablo- 35: Türkiye’de Enerji Üretimi ve Tüketimi, 1990–2020

Yıllar Üretim (Bin TEP**) Tüketim /Bin TEP**) Üretim/tüketim (%)

1990 25478 52987 48 1995 26719 63679 41 2000 26047 80500 32 2005 24549 91074 26 2006 26763 99825 26 2010 37516 126274 29 2015* 54514 170154 32 2020* 66094 222424 30 Kaynak: ETKB, 2013.

*: Tahmin, **: Ton Petrol Eşdeğeri 0 20 40 60 80 100 120 1990 2000 2010 2011 2012 25,5 26 32,5 32,2 31,9 53 81 109 114 115

Enerji talebinin yerli üretimle karşılanmasıyla ilgili verilerin yer aldığı Tablo- 35 incelendiğinde Türkiye’nin enerji ihtiyacının düşük bir kısmını yerli üretimle karşıladığı görülmektedir. 1990 yılında talebin %48’inin yerli üretimle karşılandığı, 2010 yılında ise bu oranın %29’a düştüğü görülmektedir. Bu durum Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının sürekli arttığını göstermektedir.

1.3.2.2. Enerji Arzını Etkileyen Faktörler

Enerji arzını etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler enerji fiyatları, arz esneklikleri, dışa bağımlılık, diğer ülkelerle olan ilişkiler ve uluslararası kuruluşlardır (Erol ve Yu, 1987: 113–122).

1.3.2.2.1. Enerji Fiyatları

Enerji ekonominin temel girdilerinden biri olduğu için kullanılan enerji kaynaklarının fiyatındaki değişimler büyük önem arz etmektedir. Enerji fiyatlarındaki büyük artışlar, ülke içindeki büyük enerji tüketicilerinin ödemelerini zamanında yapabilmelerini engelleyerek, ulusal enerji güvenliği sorununa ve iktisadi faaliyette aksamalara neden olabilir (Verma, 2007: 3283).

Enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan ülkelerde, enerji fiyatlarının artması dış ticaret açıklarını arttırır. Fiyat artışı ile birlikte aynı miktarda enerjiye daha fazla para ödenir. Bu da toplam ithalatı arttırarak, dış ticaret açığını büyütür. Enerji ihraç eden ülke açısından fiyat artışları ihracat gelirini arttıracağından, dış ticaret açığını kapatıcı etki yapar. Dolayısıyla enerji fiyatları dış ticaret açıklarının yönetilmesinde dikkate alınmalıdır (Cologni ve Manera, 2008: 856–858).

1.3.2.2.2. Arz Esneklikleri

Fiyat değişmesinden sonra geçen zaman süresi arzın fiyat esnekliğini etkilemektedir. Enerji alanında yapılan araştırmalar genellikle büyük hacimli, yüksek maliyetli ve uzun süreli olmaktadır. Bu nedenle enerjinin arz esnekliği kısa döneme göre uzun dönemde daha esnektir (Ertek, 2004: 91).

1.3.2.2.3. Dışa Bağımlılık

Dünya genelinde artan enerji ihtiyacınınkarşısında ülkelerin yerli üretiminin yetersiz olması enerjide dışa bağımlılığı önemli bir sorun haline gelmiştir. Ülkelerin enerjide yüksek oranda dışa bağımlı olması ülkelerin enerji arz güvenliği için bir

tehdit unsuru olarak görülmektedir.Bu bağlamda ülkeler enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için kullanılan enerji kaynaklarını çeşitlendirmekte ve yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapmaktadırlar.

1.3.2.2.4. Diğer Ülkelerle Olan İlişkiler

Özellikle ithal kaynaklara yüksek düzeyde bağımlı olan ülkeler için etkili bir dış politika ve dinamik bir dış ticaret stratejisi izlenmesi arz güvenliğinin sağlanmasında önemli bir role sahiptir. Enerji ticareti Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) çatısı altında olmadığı için küresel uygulamada yer alan ortak kuralların ve ikili ilişkilerin önemi daha da artmaktadır (Baumann, 2008: 7).

1.3.2.2.5. Uluslararası Kuruluşlar

Enerji odaklı birçok uluslararası kuruluşlar olmakla birlikte bazı kurum ve organlar bu konuda önemli rol üstlenmektedir. Petrol enerji arzı güvenliği konusunda öne çıkan en önemli kaynaklardan birisi olduğu için, günümüzde etkili olan en önemli uluslararası örgütler petrol ticareti çerçevesinde kurulmuş olanlardır. Bu alanda öne çıkan iki kurum üretici ülkeleri temsil eden OPEC ile OECD üyesi ülkelerin de yer aldığı IEA’dır. OPEC 1960’ta petrol üreticisi beş ülke (S. Arabistan, İran, Irak, Kuveyt ve Venezüella) tarafından petrol şirketlerine karşı üretici ülkelerin petrol politikalarını koordine etmek amacıyla kurulmuş ve daha ziyade fiyatların yüksek ve istikrarlı bir düzeyde tutulması yönünde bir strateji benimsemiştir (Pala, 1996: 64). IEA ise 1973 petrol krizinden sonra 1974 yılında kurulmuştur. OECD üyesi ülkeler tarafından kurulan IEA’nın temel amacı petrol arzındaki tehlike durumundaki faaliyetleri koordine etmektir (WEF, 2006: 9).

Benzer Belgeler