• Sonuç bulunamadı

Eleştirel yansıma (Critical reflection)

2.5 Dönüşümsel Öğrenme

2.5.4 Eleştirel yansıma (Critical reflection)

Mezirow dönüşümsel öğrenmenin farkındalık içinde, epistemik varsayımların eleştirel değerlendirmesini içeren temel sürecin açık bir şekilde tanınmasını içermesi gerektiği görüşündedir (Mezirow ve diğerleri, 2006). Dönüşümsel öğrenme, dünya görüşlerinin dönüşümü ve kendiliğin özgül kapasiteleri yoluyla bilincin genişlemesidir. Dönüşümsel öğrenme, bilincin sembolik içeriğine takdirle ulaşmak, onu almak ve altta yatan oluşumları eleştirel olarak analiz etmek gibi bilinçli yönelimli süreçlerle kolaylaşır (Elias, 1997). Metabilişsel yeterlilikler içeren eleştirel düşünme bireyin bildiklerini ortaya çıkarma, mantıksal muhakeme, fikirleri analiz etme, karşılaştırma, soruşturma ve sorgulama yapmayı öngörür (Chance, 1986; Kuhn, 1999; Fahim ve Pazeshki, 2012). Derinlemesine anlamlandırmada oldukça etkili bir yöntem olan eleştirel düşünme öğrenenlerin düşünmelerine, beceri edinmelerine ve sonuç çıkarmalarına ve eylemlerine rehberlik eder (Kestel ve Şahin, 2018). Mezirow (1997) eleştirel düşünceyi, yaratıcı problem kurmayı ve söylemi teşvik eden eğitimin; öğrenen merkezli, katılımcı ve etkileşimli olduğunu, grupla müzakereyi ve grupla problem çözmeyi içerdiğini söyler. Öğretim materyalleri öğrenenlerin gerçek yaşam deneyimlerini yansıtmalı ve nedenleri değerlendirme, kanıtları inceleme ve yansıtıcı bir karara varma için küçük grup tartışmalarına katılımı teşvik edici şekilde tasarlanmalıdır. Öğrenmede, keşif ve problemleri çözme ve yeniden tanımlama için metaforların yaratıcı kullanımından faydalanılmalıdır (Mezirow, 1997).

Dönüşümsel öğrenmenin iki ana unsuru vardır. Bunlar öğrenenin en iyi yargıyı veya bireyin sorunların epistemik doğasını ve alternatif çözümlerin gerçek değerini

31

izlemek için çağrıştığı süreci doğruladığı varsayımlar ve eleştirel söylem üzerinde eleştirel yansıma veya eleştirel öz-yansımadır. (King ve Kitchener, 1994, Mezirow, 2006). Eleştirel yansıma, nedenlerin doğasını ve yöntemlerini, mantığını ve gerekçesini anlamayı gerektirir. Dönüşümsel öğrenme, bu anlayışları içeren metabilişsel bir akıl yürütmedir. Ancak buna ek olarak, bir referans çerçevesinin kaynağı, yapısı ve tarihine ilişkin kavrayışın yanı sıra, onun uygunluğunu, yerindeliğini ve sonuçlarını da değerlendirir (Mezirow, 2003).

Dönüşümsel öğrenmede eleştirel düşünmenin önemi vurgulayan Mezirow (1995) basit yansımayı kişinin eylemlerinin kasıtlı değerlendirmesi olarak belirtirken eleştirel yansımayı ise yalnızca eylemlerinin doğasını ve sonucunu değil, aynı zamanda kökeniyle ilgili koşulları da içerdiğini söyler. Dönüşümsel öğrenme sürecinde doğal bir mantık, ideal ve amaç vardır. Varsayımların eleştirel yansıması yoluyla referans çerçevelerinin dönüştürülmesini, tartışmalı inançların söylem yoluyla doğrulanmasını, öğrenenin yansıtıcı kavrayışının harekete geçirilmesini ve eleştirel olarak değerlendirilmesini içerir (Mezirow, 1997). Dönüşümsel öğrenme kuramının kavramsallaştırılmasının temelinde eleştirel yansıma süreci vardır. Kişi referans çerçevelerini, kendisinin ve başkalarının varsayımları ve inançları üzerinde eleştirel yansıma yaparak dönüştürür. Yansıma, her zaman dönüşüme yol açmasa da, yapıldığında referans çerçevesini daha açık ve daha haklı hale getirebilir. Yansıma sürecinde, kişinin zihnini bir şeyden diğerine değiştirmesi ya da doğru bakış açısını edinmesinden ziyade daha açık hale getirmesiyle ilgilidir (Cranton ve Roy, 2003).

Mezirow (1991a), dönüşümsel öğrenmeyi, sadece bilgi edinme olarak değil, anlamlandırma kapsamında bir teori olarak tanımlamakta ve anlamı, deneyimlerimize anlam kazandırma ya da anlam verme olduğunu söyler. Anlam verme, yaşam deneyimleri aracılığıyla düşünmeden veya sorgulamadan referans çerçeveleri edinmekten ziyade eleştirel yansıma yoluyla öğrenmeyle ilgilidir. Bu sebeple, Mezirow'a (1991a) göre dönüşümsel öğrenme, kişinin inanç ve duyguları bağlamında gelişmiş bir farkındalık düzeyi ve kişinin varsayımlarının, özellikle önermelerinin ve alternatif bakış açılarının bir eleştirisi olarak görülebilir. Mezirow (1991a), perspektif dönüşümünde üç tür yansıma olduğunu söylemiş ve bu yansımaların anlam şemalarını, bakış açılarını dönüştürmedeki rollerinden bahsetmiştir. Bu yansıma türleri içerik, süreç ve öncül yansımadır (Şekil 2.4).

32

Bir kişinin varsayımlarındaki eleştirel yansıması (öncül yansıma), içerik veya süreç yansımasıyla gerçekleşene göre çok daha derin bir dönüşümle sonuçlanmaktadır. (Mezirow 1991a).

Şekil 2.4 Mezirow göre yansıma türleri (Kitchenham, 2008)

İçerik yansıması anlam şemalarının dönüştürülmesini içerebilir; ne yapılması gerektiği düşünüldüğünde bu yansıma devreye girer. Süreç yansıması anlam şemalarının dönüştürülmesi ya da önceki şemaların etkisiyle yeni şemaların oluşturulmasını içerebilir; eylemlerin nelerin ve henüz tanımlanmamış başkaca etkenlerin olup olmadığı düşünüldüğünde devreye girer. Öncül yansıma ise anlam şemasından daha öteye bir anlam perspektifi dönüşümü içerebilir. Öncül yansıma değer sisteminde işleyen kısımlara daha geniş bakıldığında kişinin kendi görüşünü ve bu görüşün anlamını daha derinden görmesiyle devreye girer (Kitchenham, 2008). Bilgilerin altında yatan varsayımların eleştirel olarak sorgulanması öncül ansımayla gerçekleşir (Kreber, 2004). Bir öğretmenin

33

bilgi ve geçmiş deneyimlerinden yararlanarak dersinde eleştirel düşünmeyle ne yapabileceğini düşünmesi içerik yansımasına, eleştirel düşünmenin dersinde oluşturacağı olumlu ve olumsuz yönlerin neler olduğunu düşünmesi süreç yansımasına ve alışılagelmiş yöntemler kullanmak yerine eleştirel düşünmeyi kullanmasının kendisi için neden önemli olduğu üzerine eleştirel düşünmesi ise öncül yansımaya örnek olarak verilebilir. Öncül yansımayla gerçekleşen dönüşümler daha derin dönüşümler olabilmektedir. Şekil 2.4’te üç tür yansıma, her yansıma için gerçekleştirilecek eylem ve sonucunda oluşan dönüşüm verilmiştir (Kitchenham, 2008).

Eleştirel yansımayı dönüşümsel öğrenmenin merkezinde gören Mezirow (2003), yaptığı çalışmalarla eleştirel yansımaya iki yeni boyut kazandırmıştır (Mezirow, 1998) (Şekil 2.5). Bu boyutlardan ilki yalnızca gerçekleşen duruma odaklanmayıp yansıma sürecine dâhil olan varsayımları, tahminleri başka bir deyişle içerik ve süreç yansımasının eleştirel yansımasıdır. Mezirow (1998) buna nesnel yeniden çerçeveleme demektedir. Diğer boyut ise varsayımların eleştirel öz-yansıması yani öncül bir yansıması denilebilir. Mezirow (1998) buna da öznel yeniden çerçevelendirme demektedir. Bundan dolayı bir varsayımın öz-yansıması öncül yansımaya benzemektedir (Mezirow, 1995). Öznel yeniden çerçeveleme genellikle başkalarının desteğini, olumlu bir benlik kavramı ve yoğun kaygıdan kurtulmayı gerektirir (Mezirow ve diğerleri, 2006).

34

Nesnel yeniden çerçevelendirme varsayımı dikkate alırken, öznel yeniden çerçevelendirme ise varsayımın ortaya çıkış nedenini dikkate alır. Nesnel yeniden çerçevelendirme iletilen bir şeyin anlatısal bir eleştirel yansıması ya da bir sorunun tanımlanması, çözülmesi için kişinin kendi varsayımları üzerine eylemsel bir eleştirel yansıması iki farklı şekilde olabilmektedir. Öznel yeniden çerçevelendirme ise varsayımların eleştirilmesinden ziyade öz-yansıma olup anlatı, sistemik, terapötik ve epistemik olmak üzere dört farklı şekilde olabilir.