• Sonuç bulunamadı

20. Yüzyıl’ın ilk yarısında işletmelerin giderek büyümeleri nedeniyle, KOBİ’lerin yaşamlarına devam edemeyecekleri düşüncesi yaygınlaşmıştı. Bu düşüncenin aksine günümüzde KOBİ’ler, ortadan kalkmamış; bilakis 1970'li yıllardan itibaren teknolojinin gelişmesi, kişi ve toplumlardaki bağımsızlık eğiliminin artması ve bilgi toplumuna geçiş gibi nedenlerden dolayı daha önemli hale gelmiş bulunmaktadırlar (Dinçer ve Hüner, 1995:2). 1970'li yılların ortalarına kadar dünyanın her tarafında işletmeler büyürken, günümüzde küçülen büyük işletmeler vardır. Küçük işletmelerin ise yıldızı gittikçe parlamaktadır.

Türkiye’deki KOBİ’ler, tüm işletmelerin %99.8’ini, istihdamın %76.7’sini oluşturmaktadır (DPT, 2004:9). Tablo 7’deki büyük, orta, küçük ölçekli işletmelerin toplamını içeren dağılıma bakıldığında, işletmelerin en yoğun olduğu sektörün ticaret sektörü olduğu, arkasından imalat sanayi sektörünün ağırlık kazandığı görülmektedir.

Tablo 7

Ülkemizdeki İşletmelerin Sektörel Dağılımı

SEKTÖR İŞLETME SAYISI %

Ticaret 794.715 46,19 İmalat Sanayi 246.899 14,35 İnşaat 35.702 2,07 Turizm 163.112 9,48 Ulaştırma 244.490 14,21 Sosyal Hizmetler 90.919 5,28 Diğer sektörler 144.761 8,42 Toplam 1.720.598 100,00

Kaynak: DİE, Genel Sanayi İş Sayımı 2002

DİE 2002 Yılı Genel Sanayi ve İşyeri Sayımı sonuçlarına göre imalat sanayindeki işletme sayısı 246.899 olarak belirlenmiştir. KOSGEB Kanunu kapsamına giren işletme sayısı 245.263’dür. İmalat sanayinde faaliyet gösteren tüm işletmelerin içinde KOBİ’lerin sayısal oranı %99,32’dir.

Tablo 8’deki dağılıma bakıldığında, küçük sanayi sitelerinde yerleşik işyerlerinin %17,66’lık bir paya sahip olduğu görülmektedir. Sanayi için tahsis edilmiş alanlar dışında faaliyet gösteren imalat sanayi işyerlerinin sayısal oranı ise %68,40’dır.

Tablo 8

İşletmelerin Sanayi Bölgelerine Göre Dağılımı

SANAYİ BÖLGESİ İŞYERİ SAYISI %

Serbest Bölge 1.223 0,46

Organize Sanayi Bölgesi 11.013 4,12

Küçük Sanayi Sitesi 47.203 17,66 İş Merkezi 6.198 2,32 İş Hanı ve Pasaj 18.575 6,95 TEKMER 250 0,09 Diğer Alanlar 182.722 68,40 Toplam 267.184 100,00

Türkiye’de hemen hemen her tarafa yerleşen KOBİ’lerin, bölgesel kalkınmada ve sosyolojik yapıda denge unsuru sağladığı, istihdamda ve ekonomide etkin rol oynadığı söylenebilir. Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de, KOBİ'lerin ihtiyaçlarını ve karşılaştıkları sorunları dikkate alarak rekabet edebilirliklerini güçlendirecek şekilde çeşitli destekler verilmektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler’in ekonomi içindeki paylarına baktığımızda, küçük farklılıklarla ülkemizdekine benzer özellikler görebiliriz. Tablo 9'da "Seçilmiş Bazı Ülke Ekonomilerinde KOBİ’lerin Önemi" ele alınmıştır.

Tablo 9

Seçilmiş Bazı Ülke Ekonomilerinde KOBİ’lerin Önemi

DEVLET TÜM İŞLETMELER İÇİNDEKİ YERİ (%) TOPLAM İSTİHDAM İÇİNDEKİ YERİ (%) TOPLAM YATIRIM İÇİNDEKİ YERİ (%) KATMA DEĞER İÇİNDEKİ YERİ (%) TOPLAM İHRACAT İÇİNDEKİ PAYI (%) TOPLAM KREDİLERDEN ALDIĞI PAY (%) A.B.D. 99,7 56,6 38 43 32 42,7 Almanya 99 64 44 49 31 35 Hindistan 98,6 63 27,8 50 40 15,3 Japonya 99,4 81,4 40 52 38 50 İngiltere 96,0 36 29,5 25,1 22,2 27,2 G.Kore 98,8 59 35 35 20 47 Fransa 99 67 45 54 26 29 İtalya 97 56 36,9 53 * * TÜRKİYE 98,8 76,7 26,5 38 8* 4*

* Bilgi yok ya da güvenilir değil Kaynak: Yücel, 2000:16

Türkiye’deki KOBİ’lere yönelik istatistiki verilerle gelişmiş bazı ülkelerdeki istatistiki verileri karşılaştırdığımızda, işletme sayısı ve istihdam payı açısından büyük bir fark göze çarpmamaktadır. Ancak katma değer oranı ve yatırım içindeki payı düşüktür. Yapılan karşılaştırılmalarda görülen en büyük fark ise KOBİ’lerin kredilerden aldıkları payda ve ihracatta göze çarpmaktadır. KOBİ’lerin kredilerden

aldığı pay ülkemizde %4-5 civarında tahmin edilirken diğer ülkelerde bu oran %30- 40’lara ulaşmaktadır.

Türkiye’deki Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler’in üretim, yatırım, katma değer, istihdamdaki payı diğer ülkelerle benzerlik göstermesine rağmen ihracatta ve kredilerdeki payının ciddi oranlarda düşük olması, diğer ülkelerden daha çok KOBİ’lere öncelik veren politikalar üzerinde durmamız gereğini göstermektedir.

Serbest piyasa ekonomisinin benimsendiği toplumlarda sistemin sağlıklı olarak işleyişiyle KOBİ’lerin sistem içindeki varlıkları ve güçleri arasında yakın bir ilişki vardır. KOBİ’lerin çoğu, büyük işletmelerin yerine getiremediği bir takım fonksiyonları yerine getirdikleri için sisteme olumlu katkıda bulunmaktadırlar (Gültekin, 1999:7). Kimi işletme sahibi yapılan işin özelliklerinden dolayı KOBİ kalmak durumundadır. Kimileri için de KOBİ kalmak arzu edilen bir durumdur. Bu çerçevede konuya yaklaşılırsa; "piyasa ekonomisinin dinamik yapısı ve gücü, büyük ölçüde sistemdeki KOBİ’lerin varlıklarıyla ve güçleriyle yakından ilişkilidir" denilebilir (Alpugan ve Müftüoğlu, 1991:1).

KOBİ’lerin, sadece ekonomik hayatta değil, sosyal hayatta da önemli rolleri vardır, KOBİ’ler, ülkede geniş bir alana yayıldıkları için bölgesel gelişmişlik farklarını gidermede, mülkiyeti geniş bir alana yaymada, istihdam olanağı meydana getirip, bunu sürdürmede ve demokratik hayatı canlı tutmada önemli bir güçtür. KOBİ girişimcilerinin mülkiyet tutkuları, başarılı olma arzuları, cesaretli adımları ve yatırım yapma istekleri siyasi istikrarın temel mekanizmalarındandır. Başarılı girişimciler, potansiyel girişimcileri etkileyecek, onların da ekonomiye girmelerine neden olacak ve demokratik bir ortamda, psikolojik tatmin gittikçe artacaktır. Güçlü KOBİ’ler büyük işletmeleri de olumlu yönde etkileyecek ve sosyal yönden bir rahatlama olacaktır (http://www.dtm.gov.tr)(14.04.2004).

KOBİ’lerin birer mesleki okul niteliği taşımaları ve üretebilme yetenekleri, bölgesel gelişmede ve göçleri önlemede önemli bir rol oynar. Gelip-geçici, dönemsel veya mevsimlik krizlerden en az etkilenme özellikleri, toplumsal barışın korunmasına ve bunalımların aşılmasına da katkıda bulunabilir (İsmailoğlu, 1992:4- 10). Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamaları, toplumun tüm kesimleri ile direkt ilişki

kurabilmeleri, tüketici isteklerine ve yeniliklere hızla uyum sağlayabilmeleri KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal hayatta istikrar unsuru olmalarının göstergeleridir. Gelişmiş ülke ekonomilerinde büyük bir pay sahibi olan KOBİ’ler, yerine getirdikleri işlevler nedeniyle ekonomik sistemin önemli ve vazgeçilmez bölümünü meydana getirmektedirler.

Bu denli büyük öneme haiz KOBİ’lerin; küresel ekonomi içinde rekabet güçlerinin artması, yeni ürün ve süreç çeşitliliğine uyum sağlayabilmesi, teknolojik değişimleri özümsemesi ve girişimcilik potansiyelinin harekete geçirebilmesi ancak, sağlanacak güçlü ve etkin destekleme politikaları ile mümkün olabilir. Ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında bu denli öneme sahip Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletme’lerinin etkinliğini artırmak rekabet güçlerini ve düzeylerini ekonomik gelişmelere uygun biçimde yükseltmek için desteklenmesi bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye için de bir zorunluluktur.

KOBİ yöneticilerinin ve KOBİ’lerde her düzeyde çalışan personelin beceri ve niteliklerinin geliştirilmesi, işletme performansını arttırmak açısından anahtar rol oynayan konulardan biridir. Sınırlı kaynaklarla, hızla değişen ve yeni gelişen pazarlara uyum sağlamak zorunda olan KOBİ’lerde yönetim becerilerinin ve yönetim kalitesinin arttırılması, özellikle önemlidir. Bu yüzden müteakip kısımda KOBİ’lerin faaliyet alanı olan sanayide nitelikli insan gücünün önemi, eğitim ve eğitimin özelliklerine değinilmiştir.