• Sonuç bulunamadı

E. Eserdeki Delil Anlayışı

3. Ehl-i Beyt İcmâsı

el-Ahkâm’da Ehl-i beyt icmasının delil olarak kullanılmasına ilişkin örnekler bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda Ehl-i beyt icmasının sayısı ve delil olarak kullanıldığı yerlerin konu başlıklarına göre dağılımı gösterilmiştir.

Konular Ehl-i beyt icması Konular Ehl-i beyt icması

Tahâret 2 Talak 3

Namaz 3 Selem 2

Cenâiz 1 Hibe ve Sadaka 2

Oruç 1 Diyât 1

Hac 5 Ed’ime 2

Nikâh 3 Kadı 2

Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere eserde Ehl-i beyt icmasına yirmi yedi meselede yer verilmiştir. Bunların on sekiz tanesi ibadetler dokuz tanesi ise muamelat bölümünde yer almaktadır. Zikredilen icmalardan beş tanesi aynı konu hakkında farklı sayfalarda tekrar edilmiştir.105 Mükerrer icmalar çıkarıldığında eserde, toplam yirmi iki meselede Ehl-i beyt icmasına başvurulduğu görülmektedir.

İmam Hâdî, el-Ahkâm’da kimi yerde mesele hakkında Ehl-i beyt’in icması bulunduğunu sarahaten ifade ederken106 kimi yerlerde ise, konu hakkında “la ihtilâfe beyne / inde Ehl-i beyt”107 “kavlü ulemâi Ehl-i beyt, kâle âli Resul, kavlu cemîi ulemâ âli Resul”108 ve “lem erâ/ lâ a‘lemü ihtilâfen, alâ zâlike raeynâ cemîa meşâyihi âli Resul”109 şeklinde kullanımlar görülmektedir. Çalışmamızda yukarıda belirtilen

104 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 302-303. Diğer örnekler için bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 154, 322, 352, 361; II, 17, 189.

105 Eserde tekrar edilen icma konuları, nikah, talâk, selem, hibe ve kâdî kitap bölümleri altında toplam beş meselededir.

106 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 67, 89, 109, 140, 270, 282, 319, 333, 390; II, 383. 107 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 248; II, 146, 254.

108 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 257-258, 334, 381; II, 341. 109 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 67, 68, 90-91, 217; II, 52.

siğalarla gelen tüm rivayetler Ehl-i beyt icması kapsamında değerlendirmeye alınmıştır.

Burada ibadetler bölümüne dair uygulama hakkında fikir verebilmek amacıyla abdest, nafile namazlar ve cenaze namazıyla ilgili örneklere yer verilecektir. İmam Hâdî, abdestin farzlarını sayarken ayette geçen “ayaklarınızı” kelimesinin “ercüleküm” nasb ile okunması gerektiğini söylerken, bu görüşü Ehl-i beyt icması gereğince ayetin bu şekilde okunmuş olmasıyla açıklar.110 Gece ve gündüz kılınan nafile namazların ikişer rekât kılınması gerektiği görüşünü de Ehl-i beyt’in icmasına dayandırır.111 Yine cenaze namazının beş tekbirle kılınacağı hususunda Ehl-i beyt icması bulunduğunu ve amelin bu şekilde olması gerektiğini belirtir.112

Muamelat alanıyla ilgili olarak selem konusunda akdin ancak “belli bir şey üzerinde olması, ölçünün veya tartının belirlenmesi, malın sıfatının bilinir olması, taraflar arasında teslim zamanının ve teslim edilecek yerin kararlaştırılması” şartları sağlandığında sahih olacağını söylerken bu bilgiyi yine Ehl-i beyt arasında konu hakkında herhangi bir ihtilafın bulunmamasına bağlar.113

İmam Hâdî’nin eserindeki Ehl-i beyt icmasının diğer istidlal kaynaklarıyla mukayese edildiğinde sayıca daha az olduğu görülmektedir. Bunun sebebi olarak çeşitli ihtimaller akla gelmektedir. İlk ihtimale göre Zeydî muhitteki icma sayısı bu kadardır. İkinci ihtimale göre icma sayısı daha fazla olmakla birlikte İmam Hâdî’nin bilgisi dâhilindekiler bunlardan ibarettir. Üçüncü ihtimale göre, İmam Hâdî, Ehl-i beyt icmasına sadece gerekli gördüğü durumlarda başvurmuştur.

Bu bağlamda İmam Hâdî öncesi eser ve risalelere bakıldığında, Kâsım er- Ressî’nin (ö. 246/860) Kitâbü’s-salât adlı risalelerinde Ehl-i beyt icmasına üç meselede, Muhammed b. Mansûr el-Murâdî (ö. 290/913) tarafından cem edilen ve Ahmed b. İsa’ya (ö. 247/861) atfedilen el-Emâli adlı eserde dokuz meselede,

110 Hâdî, muhâcirlerin ayetteki kelimeyi bu şekilde okumuş olduklarını söyleyerek görüşünü teyit etmektedir. Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 67.

111 Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 109.

112 Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 140. İbâdet alanıyla ilgili diğer örnekler için bk. Hâdî-İlelhak, el-

Ahkâm, I, 89, 90-91, 217, 248-249, 257, 258, 270, 282, 319, 334, 335, 390, 404.

113 Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, II, 52, 56. Muâmelât alanıyla ilgili diğer örnekler için bk. Hâdî-İlelhak, el-

Muhammed b. Mansûr’un (ö. 290/913) eserlerinin ihtisar edildiği ve Ahmed b. İsa (ö. 247/861) ile Kâsım er-Ressî’nin (ö. 246/860) görüşlerinin de derlendiği el- Câmiü’l-Kâfî adlı eserde on altı meselede yer verildiği tespit edilmiştir.

Tüm bu bilgiler İmam Hâdî’nin Ehl-i beyt icmasına kendinden önce yazılan eserlere nazaran daha fazla yer verdiğini göstermektedir. Bu meyanda el-Ahkâm’da Ehl-i beyt icmasına az yer vermediği bilakis çok yer verdiği söylenebilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki İmam Hâdî öncesi yazılan eserlerde Ehl-i beyt icmasına konu olan bazı hususların el-Ahkâm’da bulunmadığı görülmektedir. Bu da Zeydî muhitteki icma sayısının bu kadar olduğu ihtimalini çürütmektedir. İkinci ve üçüncü ihtimallerin doğruluk payı ise kısmen de olsa vardır. İmam Hâdî’nin daha önceki kaynaklara muttali olup olmadığını kesin olarak söylemek şimdilik zor olduğundan bu ihtimallerin müstakil bir araştırmaya muhtaç olduğu görülmektedir. Öte yandan icma gibi güçlü bir delili gözardı etmek anlamına geleceği için, İmam Hâdî’nin bildiği halde bir icmayı söylememesi, üçüncü ihtimali daha uzak hale getirmektedir.

İmam Hâdî’nin muhalif olarak nitelendirdiği İmâmiyye Şîası’na yönelttiği bazı eleştirilerin arka planında, onların “Ehl-i beyt icmasına muhalif görüşler ileri sürdükleri” düşüncesi bulunmaktadır. Nitekim abdestte ayakların yıkanması veya meshedilmesi meselesinde İmâmiyye’nin görüşü, ayakların mesh edilmesinin gerekli olduğu şeklindedir.114 İmam Hâdî “Râfizîler” diye nitelendirdiği bu görüş sahiplerini reddederken, meshin söz konusu olmadığını ve mesh ederek abdest alanın aslında abdest almış olmadığını söylemekte, bu ifadelerini “Âl-i rasulullah icma etti” sözüyle delillendirmektedir.115 Aynı anda verilen üç talakı ve temizlik süresi içinde ilişkiye girmeyip hayızlıyken kadını boşamayı geçersiz sayan, böyle bir boşamayı hiç olmamış kabul eden İmâmiyye’nin116 bu görüşüne karşı çıkarken yine Ehl-i beyt icmasını delil olarak göstermiştir. Bu konuda Ehl-i beyt’e göre hüküm, bir talakın vaki olması şeklindedir.117

114 İbn Bâbeveyh, Men lâ yahduruhü’l-fakîh, I, 39-40. 115 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 67-68.

116 İbn Bâbeveyh, Men lâ yahduruhü’l-fakîh, III, 327; Tûsî, el-İstibsâr, III, 388.

117 Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 372, 390-395, 404. Diğer bir örnek için bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 309-310.

Görüldüğü gibi, İmam Hâdî eserinde hem Ehl-i beyt arasındaki ittifaktan bahsetmekte hem de Ehl-i beyt arasında meydana gelen ihtilaflara yer vermektedir. Ona göre bu ihtilafların sebebi tefrittir ve tefrit, “Ehl-i beyt’e mensup kişilerin mesele hakkında sadece babalarından gelen görüşle amel etmekle birlikte bu görüşün Hz. Ali (ö. 40/661) ve Hz. Peygamber’e kadar uzanan senedini takip etmemeleri” anlamına gelmektedir. İmam Hâdî, konu hakkında derinlemesine bilgiye sahip olamadıkları için bu kişilerin genelin (âmme) görüşlerine katıldıklarını ve onların yorum ve tercihlerini benimsediklerini söylemekte, bunun da mesele hakkında Ehl-i beyt arasında ihtilafa yol açtığını vurgulamaktadır.118

İmam Hâdî’nin el-Ahkâm’da Ehl-i beyt’e nispet ettiği icma konuları ise şunlardır. 1) Çıplak ayak, çorap ve mestlerin mesh edilmesi câiz değildir. (I, 67)

2) Abdestin farzlarını bildiren ayette geçen (مكلجرأو) kelimesi mensup okunur ve ayette geçen (

مُكَهوُج ُو

) kelimesine atfedilir. (I, 67-68)

3) Namazda kıraati unutarak yapmayan, diğer rekâtların bir kısmında kıraat yapmış olması koşuluyla sehiv secdesi yapar ve bu şekilde namazı eda etmiş olur. (I, 89)

4) Fatiha’dan sonra âmin denilmez. (I, 90-91)

5) Gece ve gündüz kılınan nafile namazlar ikişer rekâttır. (I, 109) 6) Cenaze namazında beş tekbir getirilir. (I, 140)

7) Hayız döneminde kılınmayan namazlar kaza edilmez, fakat tutulmayan oruçlar kaza edilir. (I, 217)

8) Kırân haccı yapan Mekke’ye geldiğinde iki tavaf ve iki say yapar. Bunlardan bir tavaf ve bir say umre, diğer say ve tavaf ise hac içindir. (I, 248)

9) Kırân haccı yapacak olan ihrama girdiği yerden kendisiyle birlikte bir bedene sevk eder. Bedene bulamayan kişi, kırân haccı yapamaz. (I, 257)

10) İhramlı kişinin evlilik vb. akidler yapması câiz değildir. (I, 258)

11) Umre, gitmeye niyet edilen ayda yapılır. Diğer aylara tehir edilemez. (I, 270) 12) Mekkelîler dâhil tüm hacılar arafatta namazı kasr ederler. (I, 282)

118 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, II, 443.

13) Haram bir şey, helali haram kılamaz.119 Örneğin, kişi, zina ettiği kadının annesiyle evlenebilir. (I, 319)

14) Baba ve oğlu ikisi aynı anda iki kadınla evlenseler yanlışlıkla birbirlerinin eşleriyle zifafa girecek olurlarsa bunlar hakkındaki hüküm, kadınların nikâhlı oldukları eşlerine geri dönmeleridir. Burada duhulün olup olmaması arasında fark yoktur. Şayet bu durum bilinçli bir şekilde yapılacak olursa bunlara had cezası uygulanır. (I, 333-334)120

15) Îlâ’da dört ay dolduktan sonra koca bekletilir. Dört ay tamamlandıktan sonra olay mahkemeye gidecek olursa hâkim, îlâ yapan kocaya keffareti ödeyip eşine dönmesini veya eşini boşamasını söyler. Şayet koca bunları yapmazsa hâkim onu eşini boşamaya zorlar. Buna rağmen koca eşini boşamayacak olursa hapsedilir. Koca eşini boşamadığı veya ona geri dönmediği sürece hapisten çıkarılmaz. (I, 381)

16) Hayızlı kadının talakı geçerlidir. (I, 390) 121

17) Selem akdi “belli bir şey üzerinde olması, ölçünün veya tartının belirlenmesi, malın sıfatının bilinir olması, taraflar arasında teslim zamanının ve teslim edilecek yerin kararlaştırılması” gibi şartlarını sağlaması durumunda sahihtir. (II, 52, 56)

18) Verilen hibe ve sadaka her ne kadar kabz edilmemiş olsa bile, hibe edilen malın belli olması ve şahitlerin bulunması durumunda yapılan bu hibe ve sadaka câizdir. (II, 146)122

19) Cinayet işledikleri düşünülen kişiler, cinayeti işlemediklerine dair yemin etmeleri (kasâme) durumunda öldürülmezler. (II, 254)

20) Müdahale yoluyla içkiden dönüştürülen sirkenin kullanılması câiz değildir. (II, 341)

21) Yüzük sağ ele takılır. (II, 349)

22) Hüküm, şahit ve müddeînin yeminiyle birlikte verilir. Şahitle verilecek hükümlerde yemin de istenir. (II, 383)

119 Bk. Hâdî-İlelhak, el-Ahkâm, I, 319.

120 Bu meselede iki icma zikredilmiş diğer icma için bk. I, 335. 121 Aynı konu hakkında tekrar edilen icma için bk. I, 404. 122 Aynı konu hakkında tekrar edilen icma için bk. II, 147.