• Sonuç bulunamadı

1.1.5. Çocuğun SosyalleĢme Sürecini Doğrudan ve Dolaylı Yoldan Etkileyen

1.1.5.1. Ebeveyn Tutumları

Çocuğu pasifleĢtiren, aktif bir aile biçimidir. Çocuğun hayatına dair her türlü alanı kontrol altında tutmaya çalıĢan ve çocuğu olası her türlü kötü durumdan korumaya çalıĢan bir aile tipidir (Cirhinlioğlu, 2001: 153). AĢırı korumacı tutum, anne ve babanın çocukla ilgili her türlü alanı belirlemesine ve o belirlediği alanda çocuğu konumlandırmasına neden olmaktadır.

AĢırı korumacı tutum sergileyen aileler çocuğu sürekli değiĢtirme ve denetim altına almaya çalıĢmaktadır. Çocuğun yanlıĢ yapmasına izin vermeyip aynı zamanda

buna meyil verecek her türlü durumda önlem alabilecek aile tavrı görülür. Bu önlem için de çocuğun sevgisi dahi kullanılabilir. Bu tarz yaklaĢım içerisinde bulunan ailelerin çocuklarında genel anlamda iki tavır görülür. Ya her türlü davranıĢa karĢı baĢ kaldırırlar ya da en ufak bir Ģeyde bile pasif bir Ģekilde kabul edici davranırlar (Yavuzer, 1995: 56). AĢırı korumacı tutum sergileyen aileler, her türlü olayda çocuğu adına karar veren ve onu otoritesi altında tutmaya çalıĢan bir tavır takınmaktadırlar. Bu aile tavrı çocukların, bağımlı kiĢilikler oluĢturmasına neden olmaktadır (Meggitt, 2013: 29). Kendi potansiyelini açığa çıkarma yerine ailenin ondan beklediklerini yerine getirmeye çalıĢan çocuk, kendi içinde mutsuz bir kiĢilik oluĢturacaktır.

Çocuk, hayatı içindeki yasak ve kabullere kendisi karar vermemektedir. Bu kararlar ebeveyn tarafından verilir çocuk ancak bunlara uyan konumunda yer alır (Komisyon, 2011: 160). Çocuğun tercihi, istek ve arzuları bu aile tutumunda çok önemli görülmemektedir. Baskın olan, ebeveynin duygu ve düĢünceleridir.

1.1.5.1.2. AĢırı Ġzin Verici Tutum

AĢırı izin verici tutumu sergileyen ailelere özgürlükçü ailede denmektedir. Çocuğun odak noktada olduğu ve çocuğun her türlü isteğinin yerine getirildiği bir aile tipidir. Çocuğun sorumluluk alıĢının önüne geçen bir aile tavrıdır. Çocuğun hal ve tavırlarında hudutsuzluk yaĢanmaktadır (Cirhinlioğlu, 2001: 153). Bu tutumu sergileyen aileler çocuğuna karĢı herhangi bir sınır koymamaktadır. Bu durum, çocukta doyumsuzluğa sebep olmaktadır.

AĢırı izin verici tavır sergileyen aileler, çocuklarını aĢırı sevmektedirler. Çocuğun her istediği eyleme izin vermektedirler. Herhangi bir olay ile ilgi kararı çocuğun kendisine bırakmaktadırlar. Bu tarz ailelerde büyüyen çocuklarda otokontrolünün sağlanması çok zordur. Çünkü kendi hal ve tavırlarını denetleyen tek kiĢi yine kendisidir. YanlıĢ da doğru da kendisinden hareketle oluĢmaktadır (Meggitt,2013: 28-29). Bu tutumu sergileyen ailede, çocuk neyin hatalı neyin doğru olduğunu anlayamamaktadır. Kendi iç mekanizmasının oluĢmaması hayata dair edinimlerinde belli ölçütlerinin oluĢmamasına neden olmaktadır.

1.1.5.1.3. Baskıcı- Otoriter Tutum

Baskıcı ve orotiter tavrı sergileyen ailelerde çocuk, ailesi tarafından verilen kararlar karĢısında mecburi bir boyun eğme eğilimi göstermektedir. Çocuk korkutularak baskı altına alınmaktadır (Cirhinlioğlu, 2001: 153). Otoriter ailelerde, çocuğun fikirlerinin, duygularının ve düĢüncelerinin hiçbir önemi bulunmamaktadır. Çocuğun potansiyelinin açığa çıkmasını engelleyen bir tutumdur.

Baskıcı aileler, çocuğu sürekli kendi kontrolünde tutarak çocuğun itaatkar davranmasını zorunlu kılar. Çocuklarını sevemez ve onları öpüp koklamazlar (Meggitt, 2013:27). Bu tavırlar neticesinde çocuklar, asosyal kiĢiliğe bürünürler.

1.1.5.1.4. Dengesiz- Karasız Tutum

Anne baba kararlarında sürekli değiĢkenlik gösterir ve çocuk yetiĢtirme üzerine kendi aralarında bir mutabakata varamazlar. Bu dengesiz tutum ise çocuğun sosyalleĢmesini olumsuz yönde etkileyecektir. Netliğin olmaması çocukların her hangi bir olay karĢısında açık bir Ģekilde duygu ve düĢüncelerini ortaya koymalarına engel olacaktır. Ebeveynler arasında tutarlılığın olması, doğru bir etkileĢime ve beraberinde ideal bir sosyalleĢmeye dönüĢecektir. Çocukta ideail bir kimlik oluĢumuna katkı sağlayacaktır (Yavuzer, 1995: 59).

1.1.5.1.5. Demokratik Tutum

Çocuk yetiĢtirme adına, içselleĢtirilmesi gereken en ideal aile tutumu, demokratik aile tutumudur. Çünkü çocuk bu aile tipinde önemli bir birey olarak görülmektedir. Bu aile tavrı, hoĢgörülü bir kimlik oluĢumunu sağlayacaktır. Çocuğun duygu ve düĢüncelerinin ifade edilmesine izin verilir. Aslında belirlenen alanda çocuk özgürdür. Ebeveynin gerektiği yerde yol göstermesiyle, çocuk kendi edinimlerini elde edecektir. Bu tarz ailelerde bulunan çocuklar sosyal beceri sahibi olup kendi benliğini geliĢtirecek ve ideal birey olma potansiyeline hak kazanmıĢ olacaktır (Meggitt,2013: 27- 29). Bu tutum ile çocuk kendi potansiyelini istenilen düzeyde açığa çıkarabilecektir. Bu tarz ailelerde çocuk sosyal kabul gören bir bireydir (Cirhinlioğlu, 2001: 152). Çocuk özgür olduğu alan içerisinde yalnızlaĢtırılmamıĢ olacaktır. Ġhtiyaç duyduğu anda danıĢabileceği kiĢileri yanında bulabilmektedir.

Demokratik yaklaĢımda ebeveyn ile çocuk iĢbirliği içindedir. Ebeveyn çocuğa karĢı destekleyici tavır takınmaktadır. Çocukların yaptığı güzel olayları takdir ederek yanlıĢlarda ise nerde yanlıĢ yaptığını bulması için ona yol göstererek yardımcı olmaya çalıĢmaktadır (Yavuzer, 1995: 58). Ailesi bu tutumu sergileyerek sosyalleĢme sürecinde ideal bir rehberlik görevini üstlenmiĢ olacaktır.

1.1.5.1.5. Mükemmeliyetçi Tutum

Bu tutumu sergileyen ailelerde, anne baba çocuğun geliĢimsel olarak hangi düzeyde olduğuna bakmadan çocukta var olan potansiyeli değil de kendi istediklerinin çocukta görmek istemektedirler. Ailelerin, bireysel farklılıkları yok sayarak çocuğun potansiyele sahip olup olmadığına bakmadan yapmasını istediği Ģeyi çocuktan beklemesi çocuğu oldukça zor duruma sokacaktır (Yavuzer, 1995: 125). Bu durum çocuğun sosyal iliĢkilerini olumsuz bir Ģekilde etkileyecektir.

Mükemmeliyetçi aileler, kendi hırslarına çocuklarını alet etmektedirler. Ġstenilenleri yerine getiremeyen çocukta çekingenlik durumu oluĢacaktır (Komisyon, 2011: 160). Bu aile tutumundaki anne ve baba çocuğu üzerindeki egosunu tatmin etmeye çalıĢmaktadır.