• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: ELEKTRONİK DEVLET VE ADALET

3.2. e-Avrupa Eylem Planı (e-Europe Action Plan)

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa kıtasındaki bazı ülkeler, sanayi toplumları için önemli olan (kömür, çelik vs.) kaynakların ve atom enerjisinin kullanımına ilişkin tasarrufta bulunmak üzere çeşitli anlaşmalarla bir araya gelmiştir. Bu ortak gündemli, anlaşmalı gidişat en nihayetinde Avrupa Birliği Anlaşması (Treaty on European Union), Hollanda-Maastricht’te, 1992’de imzalanarak Avrupa Birliği (AB) çatısı altında toplanmıştır. AB, 2000’lerin başında 15 üye ülkeden oluşmaktaydı. 2013’te Hrvatistan’ın birliğe katılımıyla 28 üye ülkeli günümüzdeki görünümüne ulaşmıştır. İngiltere ise Birlik’ten (Brexit) ayrılma sürecindedir.237

23 - 24 Mart 2000’de yapılan Lizbon Zirvesi’nde, AB, on yıllık ekonomik ve politik hedefleri için elektronik dönüşümü temel alan bir plan açıklamıştır. Bilgiye dayalı ekonominin yarattığı değişimi yakalamak için küresel bilgi altyapılarını oluşturmak ve eğitim sistemini modern ihtiyaçlara göre dönüştürmek temel gaye olarak ifade edilmiştir. Telekomünikasyon ve internet kullanımının az olduğu, artan iş yükünün getirdiği açığı kapatacak bilgi teknolojileri alanında nitelikli işgücü eksikliği olduğu tespitleri yapılmış ve bu temeller üzerinde hedeflerin gerçekleşmesi için aşamalı bir plan devreye sokulmuştur. Bilgiye dayalı ekonomi ve bilgi toplumuna geçiş olarak tanıtımını yaptıkları bu programı gerçekleştirmek için üye ülkelere haziran ayına kadar ulusal eylem planlarını hazırlama çağrısı yapılmıştır. Bu süreç e-Avrupa Eylem Planı (e-Europe Action Plan) olarak ifade edilmiştir. Bu çerçevede, Avrupa Birliği Konseyi ve Parlamentosu’na 2001 yılına kadar mevzuat çalışmalarını bitirme, serbestleşmiş bir telekomünikasyon pazarının tamamlama çağrısı yapmıştır. AB üyesi ülkelere de 2000 yılına kadar enerji (gaz, elektrik vb.), posta ve telekomünikasyon hizmetlerini serbestleştirerek interneti ucuz,

235 Tarih Okulu Sayı: 9 - 2019, “Bilgi Toplumunun Tarihçesi”, Yenal Ünal,

http://www.johschool.com/Makaleler/294323555_123_pdfsam_5.pdf, S. 132. Son erişim: 01.04.2019. 236 Manuel Castells, The Rise of the Network Society, Blackwell Pub: 1996.

237 Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu websitesi, https://www.avrupa.info.tr/tr/etkilesimli-avrupa-haritasi-9,

51

hızlı ve erişilebilir kılma misyonu biçilmiştir. 2001 yılına kadar AB sınırlarındaki tüm okulların internete erişmiş, 2002 yılına kadar tüm eğitimcilerin interneti kullanabilir olması; 2003 yılına kadar da tüm temel kamu hizmetlerine elektronik ortamda ulaşılabilmesi planlanmıştır. Stratejilerin gerçekleştirilmesi için yeni bir “açık koordinasyon” yöntemi benimsenmiş; merkezi olmayan, diğer ülkelerle karşılaştırmalı, periyodik hedefleri ve değerlendirme kriterleri olan bir program benimsenmiştir. Lizbon Zirvesi’nin ardından Avrupa Birliği Komisyonu, e-Avrupa Girişimi (e-Europe Initiative) isminde bir etkileşimli websitesi başlatarak Zirve’de alınan kararların ilk adımını atmış, “bilgi toplumu” hedefine dair siteden bilgilendirmeler yapmıştır.238

Zirve sonuç bildirgesinde, yenilikçi 2000 Girişimi ve KOBİ’ler için risk sermayesi olarak 1 milyar avro ek bütçe ve belirlenen öncelikli alanlar için 12 - 15 milyar avro özel kredi programı teşvikleri ayrıldığı duyurulmuştur.239 Mart ayında Lizbon’da deklare edilen bu programa ilişkin olarak

AB’ye adaylık sürecinde olan ülkeler, Mayıs 2000’de yapılan Avrupa Balkanlar Konferansı’nda, henüz birliğe üye olmamış yahut aday statüsünde olan ülkeler, e-Avrupa’ya benzer bir dönüşüm süreci için ulusal eylem planları hazırlama kararı almışlardır. Bu bağlamda Türkiye’ye de çağrı yapılmıştır.240 Bu elektronik dönüşüm eylem planları, ülkelerin adaylık sürecinden ayrı bir

program olarak yürütülmüş bir çalışmadır.

AB, Göteborg Zirvesi’nde (Haziran 2001), genişleme perspektifini vurgulamış, e-Avrupa programını ise birliğe henüz üye olmamış aday ülkelere doğru genişleterek e-Avrupa+ Eylem Planı’nı duyurmuştur. Göteborg Zirvesi sonuç bildirgesinde, Türkiye’nin 1999’daki Helsinki Zirvesi kararları ile AB’ye bir adım daha yaklaştığı, katılım öncesi uygulaması gereken stratejilerle gelişmeler sağladığı ifade edilmiştir. Katılım Ortaklığı anlaşması çerçevesinde Türkiye’nin en geç bir yıl içinde somut mali önlemleri (IMF’nin ekonomiyi düzenleme önerilerini kabul etmeyi) içeren adımlar atmasının önemi vurgulanmıştır. Aday ülkelerin de elektronik dönüşümlerini gerçekleştirmek üzere eylem planları hazırlama önerileri desteklenmiştir. Konsey, 2003 baharından itibaren aday ülkelerin ulusal raporlarını da sentezlenen yıllık raporlarına koyacağını açıklamıştır.241

238 Avrupa Birliği Komisyonu Basın Bülteni Veribankası 31.03.2000 (European Commission Press Release

Database, Brussels, 31March 2000), http://europa.eu/rapid/press-release_IP-00-320_en.htm, Son erişim:

01.05.2019.

239 Lizbon Zirvesi 2000 (Lisbon European Council), Çeviri: S. Nehir Kovar, http://www.europarl.europa.eu/summits/lis1_en.htm, Son erişim: 01.05.2019.

240Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, “eAVRUPA AVRUPA BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE”, Tülay Ç.

Özlü, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/16/2/397.pdf, S. 154 – 155, Son erişim: 01.05.2019.

241 Göteborg Zirvesi Sonuç Bülteni (European Council Göteborg Bulletin, 18.06.2001), Çeviri: S. Nehir Kovar, http://aei.pitt.edu/43342/1/Goteborg_2001.pdf, S. 14. Son erişim: 01.05.2019.

52

3.2.1 Türkiye - Avrupa Birliği İlişkileri

Avrupa Birliği ile ilişkiler, Avrupa Topluluğu (AT) zamanına kadar geri gider. 12 Eylül 1963 tarihli “Türkiye ile Avrupa Topluluğu Arasında Ortaklık Kurulmasına ilişkin Ankara Anlaşması” imzalanmış gümrük birliğine ilişkin uzlaşılmıştır. 1987 yılında Türkiye tam üyelik için başvuru yapmıştır. Topluluk bir süre üye almayacağını bildirmiş ve ilişkilerin geliştirilmesi önerisi yapmıştır. Mart 1995 tarihinde yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karar uyarınca Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Helsinki Zirvesi’nde (1999) Türkiye’nin adaylığı resmen kabul edilmiştir. 17 Aralık 2004 tarihli Brüksel Zirvesi’nde, 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile katılım müzakerelerini başlatma çağrısı yapılmıştır. Katılım müzakereleri, Türkiye’nin AB müktesebatını iç hukukuna aktarmasını ve etkili bir şekilde uygulamasını içeren kapsamlı bir süreçtir. Müzakere sürecinin ilk aşaması olan tarama toplantıları, 20 Ekim 2005 tarihinde yapılan Bilim ve Araştırma faslı tarama toplantısı ile başlamış ve 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan Yargı ve Temel Haklar faslı ayrıntılı tarama toplantısı ile sona ermiştir.242

3.2.2. Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgeleri (KOB)

Katılım ortaklığı belgeleri, her aday ülke için AB Komisyonu tarafından hazırlanan, Konsey onayladıktan sonra geçerlilik kazanan bir tür yol haritası belgeleridir. Üyelik öncesi atılması gereken adımlar, düzenlenmesi gereken yasal mevzuatlar, siyasi ve ekonomik kriterler vb. uyumlulaştırma programlarıdır.243 Programın içeriğine göre mali destek boyutu da bu belgelerde

belirlenir. Şu anki haliyle 35 fasıldan oluşmaktadır. Türkiye diğer ülkelerden farklı bir şekilde aday adaylığı gibi bir ara statüye tabii tutulmuş, Helsinki Zirvesi’nde bu tutum düzeltilmiştir.

3.2.3. Helsinki Zirvesi (10 - 11 Aralık 1999)

Helsinki Zirvesi’nde, Kopenhag kriterlerini (demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı ile bunların korunmasını güvence altına alan kurumlarının istikrara kavuşturulmuş olması vb. siyasi kriterleri) yerine getiren Türkiye’nin de diğer aday ülkelerle eşit bir adaylık sürecine gireceği açıklanmıştır. Adaylık sürecine ilişkin olarak KOB’lerdeki koşulları yerine getirip düzenlemeleri gerçekleştirdiği ölçüde diğer aday ülkeler gibi mali yardım ve kaynaklarından faydalanabilecektir: “AB, Türkiye’ye katılım öncesi mali yardımını kayda değer

242 Avrupa Birliği Başkanlığı websitesi, “Türkiye-AB İlişkilerinin Tarihçesi”, https://www.ab.gov.tr/turkiye-ab- iliskilerinin-tarihcesi_111.html, Son erişim: 01.05.2019.

243 T.C. Dış ilişkiler Bakanlığı websitesi, Katılım Ortaklığı Belgeleri’nin tamamı için bknz. https://www.ab.gov.tr/katilim-ortakligi-belgeleri_46226.html, Son erişim: 01.05.2019.

53

ölçüde artıracaktır. Bu yardım, 2004’ten itibaren bütçe içinde “katılım öncesi harcamalar” başlığı altında finanse edilecektir.”244