• Sonuç bulunamadı

DEVLET MEMURLARININ HAKLARI

B- EŞİTLİK VE LİYAKAT HAKKI

Eşitlik ve liyakat hakkı memurların hizmete girişte ve girdikten sonraki aşamalarda kendilerine tanınması gereken temel bir haktır124. Eşitlik ilkesi, 1789 Fransız İnsan ve Vatandaş hakları Beyannamesi ışığında bir anayasa ilkesi haline gelmiştir. Bu beyannamenin 6.maddesinde şöyle deniliyor:

“Bütün vatandaşlar yeterlik ve maharetlerinden başka bir ayırım yapılmaksızın bütün kamu hizmetlerine eşit olarak kabul edilirler125. Eşitlik ilkesi modern anayasalarda temel hak ve özgürlüklerden önemli bir tanesi olarak kabul edilir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10.

maddesine göre, “Her kes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplerle ayrım gözetilmeksizin yasa önünde eşittir.

Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.126 Yani eşitlik demokrasi düşüncesinin ve insan hakları kavramının özünü oluşturur. Azerbaycan Anayasası’nın 25. maddesinde eşitlik ilkesi yer almıştır. Bu ilkeye göre:

“I-Herkes kanun ve mahkeme karşısında eşittir.

II-Erkek ve kadın aynı hak ve özgürlüklere sahiptir.

124 Kamil Ufuk Bilgin, Kamu Performans Yönetimi, TODAİE Yayını, Ankara 2004, s. 123

125 Reşat Yazıcı, İnsan İlişkileri ve Personel Yönetimi, Ankara, 1997, s.33.

126 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Seçkin Yayınevi Yayınları, Ankara 2004, s.32

III-Devlet; ırk, milliyet, din, dil, cins, uyruk, mülk durumu, görevi, görüşü, parti ve sendika üyeliği ile meslek ve toplumsal birlik üyeliğine bakılmaksızın herkesin, hak ve özgürlüklerini güvenceye alır. İnsan hak ve özgürlükleri: ırk, milliyet, din, dil, uyruk, siyasi ve sosyal durum nedeniyle sınırlandırılamaz ve imtiyaz verilmesi de yasaktır”

Herkesin kanun ve mahkeme karşısında eşitliği şu anlama geliyor ki, kanunların uygulanması bireyler için aynı derecede zorunludur ve her bir şahıs ihlal edilmiş hakkını savunmak için mahkemeye başvurabilir. Yaptığı görevden bağımsız olarak her kes kanuna aykırı işlemlerinden dolayı sorumluluk taşır.

Anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasında cinsel eşitliğin belirlenmesi devletin yönetiminde, aynı zamanda seçim kurumlarında kadınların temsil olunması için gerekli siyasi ve hukuki ortam oluşturur. Yani kadın-erkek farkı gözetilmeden her bir şahıs kendi yeteneğine göre devlet kurumlarında çalışma hakkına sahiptir. Ama burada bir hususu belirtmemiz gerekiyor ki, kamu görevlisi olmak isteyen adaylar içinde, hizmete uygunluk şartlarını taşıyanlar arasında bir eşitlikten bahsedilmektedir.127 Devlet Gulluğu hakkında kanunun 27. maddesine göre Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 16 yaşında olan, ırkına, milliyetine, diline, dinine, cinsine, etnik ve sosyal yapısına bakılmaksızın ilgili görevin şartlarına uygun olan vatandaşlarının kamu hizmeti görevlerine girmek hukuku vardır. Tüm devlet kurumları kanun önünde eşitlik ilkesine uygun davranmak zorundadırlar. Örneğin Azerbaycan Cumhuriyeti Ceza Kanununun 154. maddesine göre; ırkından, milliyetinden,

127 Ayrıntılı bilgi için bkz. Ziyafet Eskerov ve Elşad Nesirov, a.g.e., 71; Doğan Canman, Çağdaş Personel Yönetimi, TODAİE Yayınları, Ankara 1995, s.32-33

dininden, dilinden, cinsinden, görevinden, siyasi görüşünden dolayı bireyin hak ve menfaatine dokunularak eşitlik hakkının ihlal edilmesi suçtur ve bunu yapan şahıslar ve kurumlar hakkında gerekli cezai işlemler yapılır128.

Kamu yönetiminde bu ilke işe almada, eşit işe eşit ücret temelinde kendini göstermektedir. Özel kesimde ise “akit güvencesiyle ve eşit işlem yapma adıyla işveren borçları biçiminde ortaya çıkmaktadır129. İşe alma ve İşte ilerleme konularında günümüzde;” yeterliğe göre fırsat eşitliği ilkesi savunulmaktadır. Devlet Gulluğu Hakkında Kanunun 4. maddesinde eşitlik ilkesi gereği kamu hizmetlerine girişte insanlar arasında yetenek ve eğitim düzeyi dışında hiçbir ayırım gözetilmemesi ve hukuki eşitliğin sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Ama bunun da bazı sınırlılıkları bulunabilir ki, bu da ülkeden-ülkeye farklılık gösterir. Örneğin, Azerbaycan Cumhuriyeti İş Kanununda kurumların belli sayıda sakat ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu, kadın ve çocuk işçilere getirilen sınırlamalar mevcuttur. Aynı zamanda bazı üst düzey görevlerin, siyasal davranışları gerektirmesi sonucu yarışma yöntemiyle değil, doğrudan atama yolu ile doldurulması, niteliği gereği atanılacak görevin gerekleriyle uyuşmayan bireysel davranış ya da kamu tarafından kötü olarak bilinen bir eylem biçimine dönüşmüş düşünce ve kanaatlerle ilgili durumlarda devlet, takdir hakkını kullanarak bu gibi sakıncalı kişilerin atanmasını engellemesi mümkündür130.

Çeşitli kaynaklarda yeterlik olarak da belirtilen liyakat sistemi esas olarak siyasal kayırmacılık (spoils system) sistemine bir tepki olarak ortaya

128 Azerbaycan Respublıkası Cinayet Mecellesi (Azerbaycan Cumhuriyeti Ceza Kanunu), Hukuk Edebiyatı Yayınları, Bakü 2005, s.24

129 Halil CAN, Ahmet AKGÜN, Şahin KAVUNCUBAŞI, Kamu ve Özel Kesimde Personel Yönetimi, Siyasal Kitapevi, 2. Baskı, Ankara 1995, s. 17

130 a.k, s. 17

çıkmıştır. Liyakat sistemi; “Kamu hizmetlerinde ve kamu kuruluşlarında görev alacak personele, bu görevlere çağrılmada, göreve alınmada, ilerleme ve yükselmelerde, yer değiştirmelerde, görevden uzaklaştırma ve çıkarmalarda, tüm hizmet şartlarında, moral, bilimsel, mesleki ve fikri vasıf ve kabiliyetlerin, görevdeki başarıların esas alınarak, tarafsız ve adil bir davranışla, objektif hukuk kurallarının ve metotlarının sorumlu ve yetkili teşkilatın yönetimi ve denetimi altında uygulanması rejimidir”131.

Hukuk devletinin ve insan haklarının meydana getirdiği bir ilke olan yeterlik ilkesi diğer bir kaynakta ise şu şekilde tanımlanmaktadır; “Yeterlik ilkesi, devlet kadrolarına gerekli nitelik ve yeteneklere sahip en yeterli kimselerin alınmasını gerektirir. Vatandaşların devlet memurluklarına girişlerinde ve çalışırken uygulanacak bütün işlemlerde keyfi ve kişisel taktirlerden, siyasi parti müdahalelerinden uzak, sadece hizmetlerindeki niteliklerin gereklerine göre objektif usullere tabi olmasını zorunlu kılar”132. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı gibi, yeterlik ilkesi dar ve geniş anlamda olmak üzere iki farklı olguyu ifade etmektedir. Dar anlamda yeterlik ilkesi kamu görevlerine yetenek ölçütü esas alınarak en uygun kişilerin seçilmesidir. Bu ilkenin gerçekleşmesinin en uygun aracı da “açık yarışma sınavları”dır133. Açık yarışma sınavlarına ilişkin ilkeler ise, sınavla ilgili kamuya yeterince duyuru yapılmalı, her kese başvuru fırsatı tanınmalı, adaylarda aranan koşulların gerçekçi olması, adaylar arasında ayırım

131 Hasan Şükrü ADAL, Kamu Personel İdaresi, Ahmet Sait Matbaası, İstanbul 1968, s.103

132 Nuri TORTOP, Personel Yönetimi, a.g.e., s. 47

133 Mustafa Lütfi ŞEN, “Liyakat Sistemi ve Türk Personel Sistemindeki Uygulaması”, AİD, I, 28 Mart 1995,s. 78.

yapılmaması, yeteneğe göre sıralama yapılması, sonuçlar hakkında bilgi verme ve sonuçlara itiraz hakkının tanınmasıdır.134

Geniş anlamda yeterlik ilkesi ise etkin, verimli ve rasyonel bir personel sisteminin kurulmasına olanak veren kural ve uygulamaların bütünü olarak ele alınmaktadır135. Başka bir ifadeyle geniş anlamda yeterlik, kamu görevlerine girişin ve hizmet içinde yükselişin, işe uygunluk ya da başarı ölçütüne bağlandığı, uygulanan ücret ve diğer çalışma koşullarının hizmetin etkinliğine ve sürekliliğine katkıda bulunduğu bir personel sistemidir.136 Bu bağlamda memurların liyakat hakkı Devlet Gulluğu Hakkında Kanunun 4.maddesinde yer alan temel ilkelerden biri olarak kayırmacılığı önlemek için getirilmiş bir ilkedir. Kanunun 4. maddesine göre, devlet memurları, kamu hizmetine girme ile başlayıp, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme gibi tüm aşamaların liyakat sistemine dayandırılması ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanması güvencesine sahip bulunmaktadır. Bugün Azerbaycan Kamu Personel Sisteminde bu ilkenin uygulanması için büyük çaba sarf edilmektedir. Çünkü bu yolla rüşvetin ve diğer yolsuzlukların karşısının alınacağı düşünülmekte ve sadece bu ilkenin uygulanması memuru sistemin esas üyesi yapacaktır.