• Sonuç bulunamadı

Sanat eğitimi, bireyin genel eğitimi içerisinde yer alan ve öğrencinin duygularını, düşüncelerini, izlenimlerini, gözlemlerini ifade etmesine yaratıcı çözümler bularak, estetik ürünler ortaya koymasına olanak sağlayan bir süreçtir. Sanat eğitimi, güzel sanatların tüm diğer alanlarını da içine alan bir kavram olsa da1, ülkemizde görsel sanatlar eğitimi, okullarda “resim-iş” dersi aracılığıyla verilmeye çalışılmaktadır. Sanat eğitiminin gerekliliği nedeniyle, günümüze kadar 1948, 1968 ilkokul, 1951, 1962, 1971 ortaokul ve 1992 ilköğretim programı geliştirilmiştir.2 Son olarak, 1992’den günümüze kadar kullanılan İlköğretim Resim-iş Dersi Programı’nda, 10.08.2006 tarih ve 17827 sayılı karar ile değişiklik yapılmış, “Resim-İş Dersi”, “Görsel Sanatlar Dersi” olarak değiştirilmiş ve yeniden yapılandırılmıştır. Program bu tarihten itibaren kademeli olarak uygulanmaya başlanmıştır. Fakat sanat eğitimi yada görsel sanatlar eğitimi, birkaç saat yada birkaç konu ile sınırlı bir eğitim değil, çok boyutlu bir süreçtir. Bu eğitim süreci içinde de mevcut ders saatleri yeterli olmamaktadır. Bu nedenle de sanat eğitimi adıyla haftada 10-15 ders saati olan bir eğitim gerçekleştirilemiyorsa, resim-iş dersinin adını değiştirmek bir anlam taşımamaktadır.3

Görsel sanatlar kavramı; resim, heykel, mimarlık, grafik sanatlar, endüstri tasarımı, uygulamalı sanatlar, sinematografi, fotografi, moda tasarımı, bilgisayar sanatı gibi oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.4 Bütün bu görsel sanatlar dallarının okullarda uygulanabilirliği ise tartışma konusudur.

1 San, İnci, Sanat Eğitimi Kuramları, 2.basım, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2003, s.17.

2 Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı (1-8.Sınıflar), T.C.Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim Genel Müdürlüğü, Ankara, 2006, s.5.

3 Etike, Serap, “Sanat Eğitiminde Çocuğa Ve Gence Sanattan Anlayan Bir Kişilik Kazandırmak Hedeflenir”, Milli Eğitim Dergisi:Eğitim-Sanat-Kültür, Türkiye’de Sanat Eğitimi, sy.131, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1996, ss.23-24, s.23.

4 Kırışoğlu, Olcay T., Sanatta Eğitim:Görmek, Öğrenmek, Yaratmak, 2.basım, Pegem A Yayıncılık, Ankara, 2002, s.2.

Sanat eğitimi ile ilgili var olan bu çelişkiler, beraberinde tanımsal farklılıkları da getirmektedir. Sanatın sürekli olarak değişen ve gelişen, toplumlara ve çağlara göre değişebilen bir olgu olduğu düşünüldüğünde, bu farklılıkların yaşanması kaçınılmazdır.

Kırışoğluna göre; Sanat eğitimi dar anlamda, görsel sanatların eğitimi ve öğretimi ile ilgilenir. Bu öğretimin içinde de, uygulamaya yönelik sanat etkinlikleri;

sanat yapıtı inceleme, sanat tarihi ve estetik gibi diğer disiplinler yer alır.5 Günümüzde okullarımızda verilen sanat eğitimi de, bu dar anlamı kapsamaktadır.

Sanat eğitimini daha genel bir çerçeve içerisinde ele alan Galip Türkdoğan’a göre ise; bireyin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmede, yeteneklerini ve yaratıcılık gücünü estetik bir düzeye ulaştırmak amacı ile yapılan tüm eğitim çabalarına

“sanat eğitimi” adını vermek uygun olacaktır.6

Telli’ye göre de sanat eğitimi yolu ile öğrenci, sorunlar karşısında, yargılayarak, hayal gücünü kullanarak, diğer bilgilerini birleştirerek, yanıtlardan birini seçecek ve kendine özgü problemi çözme yolunu bulacaktır.7 Sanat eğitimi, bireyde, çağdaş yaşama ve düşünme yolunu açmakta, insanın kişiliğini ortaya koymakta, toplumun refaha ulaşmasında büyük etken olmakta, yaşama biçim vermekte, dünya barışının güvencesi olmakta, insanın özgürlük ve bağımsızlık duygularını doyuma ulaştırmakta, geniş bir açı içerisinde düşünme yeteneğini kazandırmaktadır.8

Baltacıoğlu’da, resmin söz gibi bir dil olduğunu ve kendine özgü ifade yollarıyla ve yine kendine özgü yöntem ve tekniklerle, bireye özgü bir dil oluşturduğunu düşünmektedir.9 Ürünlerini ortaya koyan öğrenci, düşüncelerini, hayallerini, gözlemlerini, izlenimlerini farklı bir yolla ifade etmiş olur ve bu ürünlerini sergileyerek, düşüncelerini diğer insanlarla paylaşma fırsatı bulur. Bu paylaşım, bireyler

5 Kırışoğlu, a.g.e.,s.3.

6 Türkdoğan, Galip, Sanat Eğitimi Yöntemleri:(Resim-İş Öğretimi), Ankara, 1981, s.12.

7 Telli, Hidayet, “Türkiye’de İş Öğretimine Genel Bir Bakış”, Orta Öğretim Kurumlarında Resim-İş Eğitimi Ve Sorunları, Türk Eğitim Derneği Yayınları, Ankara, ts., ss.3-33, s.8.

8 A.e.,s.6-8.

9 Baltacıoğlu, İsmail H., Resim Ve Terbiye, Kanaat Kütüphanesi, İstanbul, 1931, s.2.

arasında iletişim yolunu açar. Bu nedenle de sanat her şeyden önce bir iletişim aracıdır.10

Sanat eğitimi bireye, kendi yaşantısı yoluyla, belirli amaçlar doğrultusunda, belirli sanatsal davranışları kazandırırken yada bireyde belirli sanatsal değişiklikler oluştururken, estetik bir tavırda kazandırır.11 Bu yolla sanat eğitimi bireye, ilerideki yaşantısı için, estetik değerlerini biçimlendirmesinde yardımcı olur.

Bireyin zihinsel, duygusal, algısal gelişiminde son derece önemli olan sanat eğitiminin, kendine özgü metotları ve amaçları olsa da, genel eğitiminin bir parçası olarak düşünülmeli, diğer derslere verilen önem, resim-iş dersine de verilmeli ve iyi planlanmış bir programla ve iyi yetiştirilmiş öğretmenlerce bütünlük içerisinde işlenmelidir. Sanatın; konular arasında köprü kurma, sentez yapma ve karıştırılmış bilgi ve beceriler ile gerçek dünyaya ayna tutması gerekmektedir.12 Eğitim bir bütün olduğuna göre ve bireyi her yönden donatmayı ve geliştirmeyi hedef aldığına göre, sanat eğitimi bunun dışında tutulmamalıdır. “Sanatın görme, duyma, duyumsama, düşünme, sezme yetilerinin bütünlüğünden bir ileti olduğunu göz önünde tutarak sanata bir “görme biçimi” olarak yaklaşır, sanat eğitimini her şeyden önce “görme eğitimi”

olarak düşünürsek o zaman sanat eğitimi bütünlüğü içinde yerini bulacak, eğitimin vazgeçilmez bir parçası olacaktır.”13

Bireyin sanat eğitimi sürecinde, öğrenciye ait yeni, özgün, ilginç düşünsel arayışlar, resim-iş dersinde yaptırılan etkinlikler aracılığıyla somutlaşır; görülebilir, eleştirilebilir, geliştirilebilir bir duruma dönüşür.14 Bu yolla da bireyin iç dünyasına inmek, algılama şeklini görmek, düşüncelerini irdelemek mümkün hale gelir.

10 Kırışoğlu, Olcay, “Okullarda Sanat Eğitimi Sorunları Ve Okul-Toplum İlişkisi”, I.Plastik Sanatlar Sempozyumu 25-27 Nisan 1985, T.C.Kültür Ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Ankara, Ağustos, 1986, ss. 68-71, s.68.

11 Uçan, Ali, “Sanat Eğitiminin Niteliği, Üç Ana Türü Ve Bazı Temel Sorunları”, Eğitim Dergisi, c.1, sy.2, 1992, ss.56-73, s.56.

12 Roucher, Noncy-Lovano-Kerr, Jessie, “Can The Arts Maintain Integrity In Interdisciplinary?”, Art Education Policy Review, Mar/Apr 95, Vol.96, Issue 4, p20,6p.

13 İpşiroğlu, Nazan, “Duyu Algılarının Eğitimi”, Çağdaş Eğitimde Sanat, 2.baskı, Çağdaş Eğitimi Destekleme Derneği Yayınları-9, Demet Yayıncılık, İstanbul, 1996, ss.13-20, s.16.

14 Sezer, Hulusi, İlköğretimde Resim-İş Eğitimi: İlköğretimde Etkili Öğretme Ve Öğrenme Öğretmen El Kitabı, Modül 10, y.y., Ankara, 2001, s.1.

“Sanat eğitimi, bireyin tüm ruhsal ve bedensel eğitimi bütünlüğü içinde, estetik kaygı, düşünce ve görüşlerinin geliştirilmesini yetenek ve yaratıcılık gücünün olgunlaştırılmasını, sanatsal değerlere hoşgörü ile yaklaşma çabasını esas alır.”15 İnsana özgü bir ihtiyaç olan sanat eğitimi, bireyin (öğrencinin) bütün ruhsal ve bedensel bütünlüğünü koruyarak, estetik duygularının geliştirir, yeteneklerini ve yaratıcılık gücünü olgunlaştır.16

Ülkemizde sanat eğitiminin verilmeye çalışıldığı resim-iş dersi, yeni adıyla görsel sanatlar dersi, sanıldığı gibi sadece el becerisini geliştirici, bir boş zaman uğraşısı değil, aynı zamanda zihinsel ve yaratıcı bir faaliyettir. Estetik duyarlılığın eğitimidir. Bu nedenle de yaratıcılık kavramı, en çok güzel sanatlar alanındaki yaratıcılık için kullanılmıştır.17 Bu anlamda sanat eğitimi ve yaratıcılık birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken kavramlardır. “Bilinen şeylerden yepyeni bir şey çıkarmak, yeni, özgün bir bileşime (sentez) varmak, birtakım sorunlara yeni çözüm yolları bulmak”18 olarak tanımlanan yaratıcılık, sadece sanatsal sürece yada sanat eğitimine ilişkin etkinliklerde rol oynayan bir yeti olarak düşünülmemeli, insanın tüm yaşamında ve diğer tüm yönlerinde de yer alan temel bir yetenek olarak ele alınmalıdır.19

Bütün bunların dışında sanat eğitimi; bireye çağdaş yaşama ve özgür düşünme olanağı kazandıran, birbirini anlayan, eleştiren ve saygı duyan bireyler yetiştien, kendi kültürüne sahip çıkan, onu yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarmada rol üstlenen, eğitimin her basamağında gerekli olan eğitsel bir faaliyettir.20 Sonuç olarak, ilköğretim okullarında verilen sanat eğitimi ile sanatçı yetiştirmek hedeflenmemektedir. Sanat eğitimi ile bireylerin kendilerini sanatsal etkinliklerle ifade etmeleri, yetenek ve yaratıcılıklarını, estetik yargılarını geliştirmeleri, sanatsal eleştiriler yapabilmeleri ve sanata değer vererek yaşamlarında sanata yer vermeleri sağlanmaya çalışılmaktadır.

Önemli olan bireylerde sanatsal duyarlılık yaratmak ve bunun önemini kavratmaktır. Bu

15 Artut, Kazım, Sanat Eğitimi:Kuramları ve Yöntemleri, 2.baskı, Anı Yayıncılık, Ankara, 2002, s.98.

16 Katrancı, Meltem D., “Sanat Eğitimi Nasıl Olmalıdır?”,

http://www.yayim.meb.gov.tr/dergiler/160/katrancı.htm, 08.04.2006.

17 San, İnci, “Sanatta Yaratıcılık:Oyun, Drama”, Yaratıcılık Ve Eğitim, yay.haz.Ayşegül Ataman, Türk Eğitim Derneği Yayınları, Ankara, ts., ss.71-99, s.71.

18 San, İnci, Sanat Ve Eğitim:Yaratıcılık, Temel Sanat Kuramları, Sanat Eleştirisi Yaklaşımları, 3.baskı, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2003, s.15.

19 A.e., s.14.

20Görsel Sanatlar Dersi Öğretim Programı, a.g.e., s.5.

başarıldığında sanat eğitimi üstlendiği görevi yerine getirmiş ve anlamını bulmuş olacaktır.