• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

3.2. AB’nin Eğitim Politikası

12 Mart 1957 tarihli AET Antlaşmasının 128. maddesi birleşme sürecinin geliştirilmesi için üye ülkelerin tarihsel ve ekonomik yönlerden farklı gelişmiş eğitim sistemlerinin merkezileşmesi ve eşitlenmesi amacını belirtmektedir. 13 adet ortak eğitim politikalarına temel teşkil eden AB Sözleşmeleri şunlardır: AKÇT Antlaşması Paris 18 Nisan 1951, AET Anlaşması Roma 25 Mart 1957, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Anlaşması Roma 25 Mart 1957, Avrupa Tek Senedi Lahey 2 Aralık 1985 (Yürürlüğe giriş 1 Temmuz 1987), Maastrich Anlaşması 7 şubat 1992 (Yürürlüğe giriş 1 Kasım 1993), Amsterdam Anlaşması 2 Ekim 1997, Nice Anlaşması 7-9 Aralık 2000 ve 7 Şubat tarihli Maastrich Anlaşmaları. (Doğan, 2004:193)

AB eğitim politikası, birliğe üye ülkeler arasında işbirliğini ve dayanışmayı sağlamak amacıyla üye ülke yurttaşlarına karşılıklı anlayış ve Avrupalılık bilincini aşılamak, eğitimde eğitmen öğretmen ve öğrencileri bu yönde eğitmek, bilinçlendirmek ve tüm araştırma geliştirme alanlarına etkin katılımlarını sağlamaktır. Bağlayıcı bir eğitim politikası bulunmamakla beraber ulusal eğitim sistemlerinin bütünleştirilmesini istememektedir. Bu aşamada tüm ulusal eğitimleri uyumlaştırma daha ön planda tutulmaktadır. Üye ülkelerin belirli bir eğitim modelini uygulama zorunluluğu yoktur. Tek tip bir eğitim yerine her ülkenin kendi sosyo ekonomik yapısına uygun kendi ulusal özellikleriyle biçimlenen eğitim politikasını, ülkeye olan uygunluğunu değiştirmeden karşılıklı görüş alışverişleriyle uyumlaştırılması yoluna gidilmektedir.

6 Ekim 1989 Tarihli Konsey Kararında ise beş ortak temel vurgulanmıştır. Çok kültürlülüğün oluşturulması, hareketlilik, herkes için eğitim fırsatı, mesleki bilgi, dünyaya açıklık. (Doğan, 2004:194)

Avrupa'da eğitim alanında insanların uluslararası hareketliliği, eğitim alanında yeniliği ve kaliteyi artırmayı hedefleyen, işbirliği ve ortaklıklara dayanan projelerin geliştirilmesi, yabancı dil yeteneklerinin geliştirilmesi ve farklı kültürlerin anlaşılması, eğitimde bilgi, donanım ve iletişim teknolojilerinin kullanımı, karşılıklı bilgi, tecrübe ve iyi uygulama örneklerinin aktarımını kolaylaştıran iletişim ağları, yine eğitim sistemleri ve politikalarının karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve gözlenmesi, karşılıklı bilgi değişimi ve analizi yapma ile yeniliklerin ve iyi uygulama örneklerinin yayımına yönelik ortak faaliyetler Socrates Programında yer almaktadır

Eğitim program ve faaliyetlerinde bütün bu hedefleri gerçekleştirme yolunda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan biri yabancı dil programını artırma amaçlı lingua Eylem programıdır. Diğeri gençlerin mesleki yaşama adapte olması için staj eğitimi niteliğinde Petra Birlik Eylem programıdır. Tempus programı ile de gençlerin üniversite öğrenimlerinde Avrupa içi serbest dolaşımları planlanmaktadır.

Yüksek öğretim ile ilgili iki program bulunmaktadır. Erasmus Üniversite öğrencilerinin hareketliliğine yönelik AT Eylem programı ile Comett Teknoloji ve staj için üniversiteler ve işletmeler arasında işbirliği programı. (Doğan, 2004:194)

AB Komisyonu kararı uyarınca, AB üyesi ya da aday bir ülkede, AB Eğitim Programlarının başlatılabilmesi için, Ulusal Ajans olarak adlandırılan bir teşkilatın kurulması gerekmektedir. Ulusal Ajanslar, katılımcı ülkelerin AB eğitim ve gençlik programlarından yararlanmayı sağlamak üzere ülke içinde kurdukları ve ilgili taraflar ile işbirliği içinde programlardan yararlanma faaliyetlerini organize ve koordine eden uygulama birimleridir. Türkiye’nin 1999 yılında yapılan Helsinki zirvesinin ardından, AB’ne aday ülke konumuna gelmesiyle, AB programlarından yararlanma hakkı doğmuştur. AB Eğitim ve Gençlik Programlarının Türkiye'de başlatılması ve yürütülmesi amacıyla, Ulusal Ajansın görevlerini yerine getirmek üzere, Başbakanlık DPT AB ile İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde, AB Eğitim ve Gençlik Programları Daire Başkanlığı kurulmuştur. (http://www. pa. edu. tr /tr/ baskanlik/

index. php ?)

Türkiye'nin üç topluluk programına (Socrates, Leonardo da Vinci ve Youth) katılımı doğrultusundaki çalışmalar tamamlanmış olup, Türkiye üç programa birden dâhil olmuştur. Türk üniversitelerinden 73'ü Erasmus programına başvurmuş olup, bunlardan 65'i Mayıs 2004'ten itibaren bu programa kabul edilmiştir. Türk kurumları aynı tarihte Leonardo ve Gençlik programlarına da katılım hakkı elde etmişlerdir.

İtalya`nın en eski Üniversitesi olan Bologna Üniversitesinde 19 Haziran 1999`da aralarında Türkiye’ nin de bulunduğu 29 Avrupa ülkesinin Eğitim Bakanları bir araya gelerek altında Bologno bildirisini imzalamışlardır. Amaç 2010 yılına kadar Avrupa Yükseköğretim Alanı oluşturmak, eğitim sistemi ve eğitim kalitesi ile dünyanın lideri olmaktır.

Bu hedef doğrultusunda Bologna Bildirisi ile kapsanan konular (aktivite alanları) şunlardır: Kolay anlaşılır ve karşılaştırılabilir dereceler (Diploma Eki), temel olarak üç seviye yüksek öğrenim: lisans, yüksek lisans ve doktora, ECTS, öğrenci/öğretim üyesi hareketliliği, kalite güvencesi konusunda işbirliği.(http://www.

pa. edu. tr/tr /baskanlik / index.php?sayfa=55)

Bologna Bildirgesinde ülkemize güzel imkanlar sunmakla birlikte birtakım sorumlulukları da yüklemektedir. Zira Bologno kriterleri yerine getirilirken üniversitelerin finansmanlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Yine üye üniversitelerin eğitim sistemleri tekrar gözden geçirilerek demokratik reformlardan geçirilmesi gerekmektedir. Eğitimin kaliteli, demokratik bir eğitim olabilmesi için iyileştirme mekanizmaları belirlenerek, Socrates, Erasmus, Leonardo ve Arion gibi eğitim programlarında da aktif olarak yer almak gerekmektedir.

Türkiye’nin Bologna sürecindeki resmi temsilci olarak Yüksek Öğretim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aybar Ertepınar atanmıştır. Polis Akademisi’nin Bologna Rehberliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Uzay Peker tarafından yürütülmektedir. Halen Polis Akademisi’nin de aralarında bulunduğu 67 Üniversite Erasmus Üniversite Beyannamesi sahibi olmuştur. (http://www.pa. edu. tr/ tr/ baskanlik /index.php?sayfa

=55)

Bologna sürecine Socrates, Erasmus, Leonardo, Arion gibi eğitim programlarında faaliyet göstererek ayrıca eğitimle ilgili çeşitli projeler üreterek bu eğitim programların sunduğu imkânlardan yaralanmak gerekmektedir. Erasmus Beyannamesinde imzası bulunan Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinin ülkelerarası ileri üniversiteler arasında yer alması tanınması akademik geleceğini etkileyecek, aynı zamanda Türk Emniyet Teşkilatına da AB sürecinde değer kazandıracaktır. Ayrıca AB faaliyetlerine daha kolay erişebilme, teknik donanımlarına dâhil olma böylece güncel her türlü etkinlikten geri kalmayarak, bilimsel takip imkânı sağlanarak maddi olarak da AB den destek alınacaktır.

Bu nedenle, Erasmus kapsamında destek almak için müracaat eden üniversitelerin ECTS'lerinin uygulanması için tüm kuruluşu kapsayan planlar yapmaları ya da ECTS'nin kısmen ya da pilot olarak uygulanmakta olduğu yerlerde tüm bölümlere ve fakültelere yaygınlaştırılması yönünde çalışma yapması gerekmektedir. Ayrıca ECTS'in uygulamasına geçilmesi için Akademi’de verilen dersler hakkında detaylı bilgiler içeren ve kayıt-kabul işlemleri, beslenme ve barınma olanakları, akademik takvim gibi tanıtıcı genel bilgilere yer veren güncel bir bilgi paketi hazırlanması gerekmektedir. ECTS sistemi ile Avrupa’da öğrenci değişimine sebebiyet verilerek böylelikle karşılıklı bilgi akışı ve hareketliliğin sağlanmasını, misafir öğrencinin gittiği üniversitede her türlü imkân ve aktiviteden yararlanarak kendi üniversitesindeymiş gibi çalışma ve sosyal aktivitelere katılımı sağlanmaktadır. (http: // www. pa. edu.tr / tr / baskanlik /index. php ? Sayfa = 55)

Bu bağlamda Erasmus Projesinde bir yıl 60 kredi üzerinden hesap edilmekte, 2005- 2006 öğretim yılında Polis Akademisi ilk öğrencisini Slovenya’dan almıştır.

İlk dönem Ekim Kasım Aralık aylarında eğitim gören Sloven öğrenci kredisini tamamlayarak ülkesine dönmüştür. Ardından ikinci dönem iki Sloven öğrenci daha şubat ayında Erasmus kapsamında Polis Akademisinde öğrenime başlamış ve halen öğrenime devam etmektedir. Türkiye Polis Akademisinden ise üç Türk öğrenci de sınav ve mülakatı kazanarak ikinci dönem başında Şubat ayında Slovenya’ya gönderilmiştir. Gerekli krediyi tamamlandıktan sonra 2006 Mayıs ayının sonlarında Polis Akademisine döneceklerdir.