• Sonuç bulunamadı

BİRİNCİ BÖLÜM DİL İNCELEMESİ

2. Dudak ünsüzlerinin tesiriyle yuvarlaklaşma

Bugün Bazı Anadolu ağızlarında ve Türkiye Türkçesi yazı dilinde dar-düz ünlüye dönüşmüş bazı dar-yuvarlak ünlülü örneklerde bu yuvarlaklaşma dudak ünsüzlerinin etkisiyle olmuştur:

çıbuķ > çıbıķ (halk söyleyişi) “çubuk” 24a-8, 32b-2 demür > demir (TT) 80a-5, 132a-5

kirpük < kirpik (TT) 86b-3

semüz < semiz (TT) 52a-11, 78b-7

3. Yapım eklerindeki yuvarlak ünlü sebebiyle uyumsuzluk

Bazı yapım eklerindeki ünlüler, Eski Türkçe devresinde taşıdıkları yuvarlaklığı muhafaza etmiş, böylece bu eklerle oluşmuş kelimeler düzlük

33 Arat R. Rahmeti, (1951) , Atabet’ül Hakayık, İstanbul:Ateş Matbaaası, s. 109 34 (Timurtaş, 1977: 28)

yuvarlaklık uyumunun dışında kalmıştır. Bu eklerle yapılan kelimelerin metnimizdeki örnekleri şunlardır:

-ūķ, -ük eki

açuķ “açık” 48a-5, 6

artuķ “ artık, başka, fazla” 13b-10, 153a-7 ayruķ “ ayrık, başka, başkasi” 82b-11, 127b-10 bitişük “bitişik” 21b-8

bulanuķ “ bulanmış olan, bulanık” 107b-3 delük “delik” 23b-11(2)

eksük “eksik, az “ 38a-8 ķarışuķ “karışık” 63b-1

śaruķ “sarık, sinirden örtü” 32b-8 ulaşuķ “bitişik 23a-4, 6, 8, 9, 11, 12

uyanuķ “uyanık” 66a-12 yapışuķ “yapışık” 43a-5 yaruķ “yarık” 116b-8 -aru, -erü eki

içerü (<içgerü, ET(ETG)) 31b-1, 33a-1 ilerü (< il-gerü, ET(ETG)) 26a-9, 28b-11 yuķaru (yokaru, ET) 24a-5, 26b-9

4. Düzlük –yuvarlaklık uyumuna uymayan diğer kelimeler aġu “zehir” 13b-10

arķun “ağır, sakin, yavaş” 84b-13 aru “arı, bal yapan hayvan” 113b-4 arucuķ “küçük arı” 113b-3

aruķ “zayıf, cılız” 65a-3 azucuķ “azıcık” 143b-5 degül “değil” 16a-7, 8 dilkü “dilki” 9b-6

kendü “kendi” 12b-13, 13a-7 girü “geri, tekrar, yeniden” 20b-11

ķarañuluķ “karanlık” 77a-8, 82a-1

ķarşu “ karşı, sırası gelince 31b-2(2), 6, 78a-11 śayru “hasta” 73b-12

sidük “idrar, sidik” 133a-3 b) Eklerde Yuvarlaklaşma

Yuvarlak ünlülü ekleri, aslında yuvarlak olanlar ve sonradan yuvarlaklaşmış olanlar diye iki başlık altında inceledik.

1. Ünlüsü aslında yuvarlak olan ekler: -duķ, -dük sıfat fiil eki

Eski Türkçe devresinden beri dar-yuvarlak ünlülü olarak kullanılan -duķ, - dük eki, Eski Anadolu Türkçesinde de dar-yuvarlak ünlülü olarak varlığını sürdürmektedir. Düz ünlülü kelimelerde geçtiği zaman düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymamıştır.

arın-duġ-ından 124a-5, 154b-8 ısıt-duġ-ı 145b-4, it-dük 39a-11 -dur, -dür, -tür ettirgenlik /oldurganlık fiil eki

Eski Türkçe devresinde ünlüsü dar-yuvarlak olan ekin, metnimizde de yalnızca ünlüsü dar-yuvarlak olan şekline rastlıyoruz. Böylece düz ünlülü örneklerde düzlük-yuvarlaklık uyumu bozulmuştur:

al-dur-alar 72b-8, bil-dür-elim 5a-2, 4, 5, 6, 7, 8, diñ-dür-e 123b-13, in- dür-eler 104b-2, ķal-dur-an 126a-7, küflen-dür-ür 152b-6

Ekin -tür şeklinin kullanıldığı, Eski Tükçedeki “kel-tür-“ fiilinden gelişen “getür-“ şekli metnimizde kullanılmıştır:

ge-tür- (< keltür-, ET) 80a-5, ge-tür -ür 158a-1 -ur, -ür oldurganlık fiil eki

Eski Türkçe devresinden beri yuvarlak ünlülü olan ek bu özelliğini Eski Anadolu Türkçesi devresinde de sürdürmüştür:

art-ur-ur 154a-13, biş-ür-üp 78a-12, geç-ür-esin 85a-13, iç-ür-mek 69b- 6, ŧamz-ur-alar 82a-4,

Eski ŧürkçe devresinde -zun -zün ; -sun -sün şekillerinde olan ek, Batı Türkçes’ne -sun -sün şeklinde geçmiştir:

ol-sun 133b-6 11, olma-sun 79b-11 -dur, -dür , -durur bildirme eki

tur- fiilinden gelen bildirme 3. şahıs eki eki -dur, -dür ‘ dür. Bu ek Eski Türkçe’den beri yuvarlaktır :

Art-maķ-da-dur 20b-4, balġam-dur 15a-1, maraż-dur 11a-3, kan-dur 105a-13, ķarası-dur 40a-6, sokluncan-dur 103b-5, var-dur 12b-3

-ġu fiilden isim yapma eki yan-dur-ġu 142b-1

2. Ünlüsü sonradan yuvarlaklaşmış olan ekler -(u) ñ , - (ü) ñ, -(u) ñuz, -(ü) ñüz iyelik eki

Eski Türkçe devresinde 2. şahıs iyelik eklerinin ünlüleri de 1. şahıs iyelik eklerinde olduğu gibi köke bağlı olarak yuvarlak olabiliyordu. Eski Anadolu Türkçesi’nde ise 1. şahıs iyelik eklerine benzeyerek ve yuvarlaklaşma temayülünün de etkisinde kalarak yuvarlaklaşmıştır:

aġ[ı]z-uñ 157a-13, ayır-duġ-uñ 85b-3, Úbaş-uñ 72b-12, zaĥmet-üñ 74b-4 uñ - üñ , -nuñ - nüñ ilgi eki

Eski Türkçe devresinde ünlü uyumuna bağlı olarak ancak yuvarlak ünlü taşıyan bir köke geldiği zaman yuvarlak olan bu ek Eski Anadolu Türkçesi’nde hep yuvarlak ünlü taşımıştır. Bu yuvarlaklaşmada 1. şahıs iyelik ekinin etkisinin olduğu düşünülebilir.Eskiden bu ekin beniñ ve seniñ gibi düz ünlülü şekilleri kullanılmıştır. Zaman içerisinde önce m ekinin etkisiyle beniñ kelimesindeki ünlü yuvarlaklaşmış sonra anoloji yoluyla seniñ kelimesindeki ünlü yuvarlaklaşarak senüñ şeklini almıştır diyen araştırmacılar vardır.35 Araştırmalar bu ekin Eski Osmanlı Türkçesi

devresinde uzun müddet varlığını koruduğunu göstermiştir.36

35 (Timurtaş, 1977: 34)

36 Tulum Mertol, (1968 ) , Sinan Paşa ,Tazarûnâme, İstanbul: İstambul Ünşversitesi Edebiyat

aħlāŧ-uñ 15a-3, baġır-uñ 16b-13, ķan-uñ 13b-2, ķırġıllar-uñ 7a-3, nabż- uñ 6b-1, oġlanlar-uñ 7a-3, śu-nuñ 11a-10, süñükleri-nüñ 21b-10, şāhānşāhları- nuñ 3a-10

-lu, -lü , -suz, -süz isimden isim yapım ekleri

Eski Türkçe devresinde -lıġ -lig; -luġ -lüg şeklinde düz ve yuvarlak ünlülü olarak kullanılan ek, Eski Anadolu Türkçesi devresinde sadace yuvarlak ünlülü olarak kullanılmıştır. Bu yuvarlaklaşmanın Eski Türkçe’den Batı Türkçesine geçerken ekte bulunan -g, -ġ ‘ların düşmesi ve kendilernden önceki ünlüleri kaynaştırarak onları uzatması neticesinde oluşmuştur denilebilir37

aġrıķ-lu 87b-11, balçık-lu 46b-4, baş-lu 19a-7, ısıtma-lu 44b-10, ķanad- lu 22a-8, yaġ-lu 15a-11

baş-suz 19a-9, ditremek-süz 143b-3, ķabuķ-suz 76b-8, çekirdek-süz 75b-4 -düm görülen geçmiş zaman 1. teklik şahıs eki

Eski Türkçe devresinde düz ünlülü olan ek, Eski Anadolu Türkçesi devresinde yuvarlaklaşmıştır. Bu yuvarlaklaşmanın bir dudak ünsüzü olan m‘nin etkisiyle olduğu anlaşılmaktadır. Ek, Eski Türkçe devresinde -t-ım şeklinde idi. 38

dile-düm 3a-4

-dük görülen geçmiş zaman 1. çokluk şahıs eki

Görülen geçmiş zaman çokluk 1. şahıs eki Eski Anadolu Türkçesi devresinde yuvarlaktır. Eski Türkçe’den gelen -duķ -dük sıfat fiil (partisip) ekine benzeyerek ekin ünlüsünün Eski Anadolu Türkçesi devresine geçişte yuvarlaklaştığı söylenebilir:

bildür-dük 14b-2, it-dük 39a-11 -üz zamir menşeli çokluk 1. şahıs eki

Metnimizde çok az örneği olan ek biz zamirinden gelişmiştir. Ekiser-üz 118a-1, idiser-üz 117b-9, itmiş-üz 119b-3

37 (Arat, 1979 : 109)

-elüm çokluk 1. şahıs emir eki

Eski Türkçe devresinde de bugün olduğu gibi -alım -elim şeklinde olan ek Eski Anadolu Türkçesi devresinde, m ‘nin etkisiyle yuvarlak olarak -alum -elüm biçiminde kullanılmıştır:

bildür-elüm 5a-1, 149b-4, 150a-3, id-elüm 27a-12, 99b-3, 113a-11 -ur , - ür geniş zaman eki

Türk dilinde -r ekinin ünlüsünün kelimeye hangi şartta ve ne şekilde geleceği konusu başlı başına bir meseledir 39. Eski Türkçe devresinde geniş zaman eki olarak

çoğunlukla –ur, - ür kimi zaman -ar, - er -ır, - ir, -yur, - yür nadir olarak da -r kullanılmıştır.40 Eski Anadolu Türkçesi devresinde ise bu eklerden -ar, - er, -ur, -

ür, ve -r kullanılmış -ır, -ir ortadan kalkmıştır. Bugün -ar, - er yanında geniş zaman eki olarak kullanılan -r Eski Anadolu Türkçesi devresinde yalnız ünlü ile biten fiil tabanlarına getirilmiş ünsüzle biten fiil gövdelerinde ise çoğunlukla -ur, - ür kullanılmıştır. Bugünkü Türkiye Türkçesinde ise birden fazla heceli bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen -r geniş zaman eki, yanıdaki ünlü de yardımcı ses olarak kabul edilmektedir.41

gel-ür 53a-12, ķarış-ur 36b-13, çegzin-ür 22a-1, geñid-ür 64b-6, siñir-ür 150b-11

-duķça, - dükçe zarf fiil eki

Eski Anadolu Türkçesi devresinde kullanılan bu ek, geçmiş zaman sıfat fiil eki -duķ , -düķ ile onun üzerine gelen -ce eşitlik ekinin birleşmesinden oluşmuştur.

dir-le-dükçe 111a-1, var-duķça 141a-9, yit-dükçe 135a-2 -duķda, - dükde zarf fiil eki

Geçmiş zaman sıfat fiil eki -duķ , -düķ ile bulunma eki -da’nın birleşmesiyle oluşmuştur:

Bit-dükde 51a-3, çalķa-duķda 62a-6

39 Gürer Gülsevin, (1997), Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, Ankara: TDKYayını, s. 92.

40 Gabain A.Von, (1988), “Eski Türkçenin Grameri” çev. Mehmet Akalın, Ankara : TDKYayını, s.

111

-ü zarf fiil eki

Metnimizde geçen bir örnek düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymamaktadır: ditre-yü ditre-yü 59a-8, di-yü 77b-2

-cuķ, -cük isimden isim yapma eki

Eski Anadolu Türkçesinin sonlarına doğru ortaya çıkan bir ektir.42

Metnimizdeki örnekleri şunlardır:

buda-cuķ-lar 34b-13, ince-cük 31a-4, ķısa-cuķ-dur 24b-7, uşa-cuķ 22b-7 -cuġaz isimden isim yapma eki

Sayın Muharrem Ergin’in ekin bu şeklinin Eski Anadolu Türkçesi devresinden sonra ortaya çıktığını ifade etmesine rağmen metnimizde kullanılmıştır43:

baş-cuġaz-lar 128b-6, ķurt-cuġaz-ları 158b-5, -u fiilden isim yapma eki

Eski Türkçe devresinde fiilden isim yapmaya yarayan -ġ -g ekinin Batı Türkçesi devresinde düşmesi yüzünden yardımcı sesin fiilden isim yapma eki haline gelmesiyle ortaya çıkmıştır.44

ayr-u 22b-6, ķoķ-u-sı 61a-6, yaķ-u 139b-10 -ġun fiilden isim yapma eki

Türkçe’de eskiden beri kullanılan bir ektir. Genel olarak tek heceli fiil kök ve gövdelerine getirilen ek, Eski Anadolu Türkçesi devresinde daha çok -ġun, -gün şekilleri ile kullanılmıştır.45

az-ġun-luġı 44b-3

-mur fiilden isim yapma eki

Metnimizde bir kelimede iki ayrı yerde geçen ek de düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymaz:

yaġ-mur 48a-6, 83b-6

42 Olcay Selâhattin, (1965 ), Tezkiretü’l Evliyā Tercümesi, Ankara: TDKYayın , s. 64. 43 (Ergin, 2002: 166)

44 Banguoğlu Tahsin, (1938 ), Süheyl ü Nevbahar, Leipzig: s. 119. 45 (Ergin,.2002: 189)

3. Düzensizlik gösteren ekler: -ıp, -ip, -up, -üp zarf fiil eki

Eski Türkçe devresinden beri genellikle yuvarlaklardan sonra dar-yuvarlak ünlülü olarak kullanılan ek, belirli bir imlâya sahip değildir.

Bazen düzlük-yuvarlaklık uyumuna uygun olarak düz ünlülü kelimelerde düz-dar ünlülü (-ip, -ip) olarak, yuvarlak ünlülü kelimelerde ise dar-yuvarlak ünlülü (-up, -üp) olarak kullanılmıştır:

eyle-y-ip 102b-5, ez-ip 88b-11, geç-ip 35b-11, gir-ip 35b-1, ķat-ıp 78a- 13, sıķ-ıp 151b-3, vır-ıp 34b-4, yi-y-ip 95a-10;

ol-up 2b-9, bişür-üp 84a-4, śavut-up 89b-7, 8

Buna karşılık yine düz ünlülü kelimelerden sonra düzlük-yuvarlaklık uyumuna aykırı olarak dar-yuvarlak ünlülü kullanımları görülmektedir:

dolaş-up 34a-11, ez-üp 101a-2, geç-üp 134a-13, ķar-up 82b-1 ķapla-y-up 38a-13, kes-üp 93b-11, śıķ-up 118b-10

c) Eklerde düzleşme

Eski Anadolu Türkçesi devresinde ünlü yuvarlaklaşmalarının yanında ünlü düzleşmelerine de rastlanır. Ancak bunlar yuvarlaklaşmalarda olduğu gibi belirgin ve yaygın değildir. Bazı ekler kökün ünlüsü ne olursa olsun daima düz ünlü taşımaktadırlar.İmlâlarının son zamanlara kadar hep aynı şekilde devam etmiş olması bunun bir fonetik özellik olduğu kadar bir imlā meselesi olduğunu da gösterir. 46

-ı , -i belirtme durum ( akkuzatif) eki

Düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan bir ek de belirtme durum ekidir. Metnimizde çok sık kullanılmıştır:

gögüz-i 92a-7, giciyüg-i 9b-11, ot-ı 69b-4 -ı, -i 3. teklik şahıs iyelik eki

Eski Türkçe devresinde olduğu gibi Eski Anadolu Türkçesi devresinde de -ı -i olan 3. teklik şahıs iyelik metnimizde tam bir standarda sahip değildir. Çoğunlukla -ı -i şeklinin kullanıldığı kelimelerin yanında -u -ü ‘lü şekillere de rastlyoruz.

-ı, -i şeklinin kullanıldığı, düzlük-yuvarlaklık uyumunun olmadığı kimi örnekler şunlardır:

śavuķ-ı –n-dan 66b-12, süñüg-i-n-e 23a-7, yüz-i-n-e 38b-1 -dı, -di görülen geçmiş zaman 3. teklik şahıs

Görülen geçmiş zaman 3. şahıs eki -dı -di her zaman düzdür. Bu durumda ekin yuvarlak ünlülü kelimelerde düzlük-yuvarlaklık uyumuna aykırı düştüğü görülmektedir:

dön-dür-di 88a-4, ol-dı 2a-8 -nı belirtme durum ( akkuzatif) eki

3. teklik şahıs iyelik eklerineden sonra gelen -nı -ni belirtme durum

eki her zaman düz-dar ünlülüdür.Düzlük yuvarlaklık uyumsuzluğu teklik 3. şahıslarda olduğu için bu ek hep düz dar ünlülü olarak kullanılmıştır.

Metnimizde geçen kimi örnekleri şunlardır. boş-luķ-ı-n-ı 56a-5, śu-y-ı-n-ı 35a-9

-lik, -lük isimden isim yapım eki

Eski Türkçe devresinde düzlük-yuvarlaklık uyumuna tâbî olan ekin bugün olduğu gibi Eski Anadolu Türkçesi devresinde de dört şekli -lıķ, -lik , -luķ, -lük vardı. Batı Türkçesinin ilk devresinde ekin yalnız düz ünlülü şekilleri kullanılmıştır.47

Metnimizde zaman zaman uyumsuz örnekler görülmektedir. yuvarlak ünlülü isim tabanlarında

in-süz-lik-de 57b-13

büyük-lük-de 57b-11, yük-lü-lüg-i 44a-4 -dın, -din ayrılma eki

Eski Türkçe devresinde ünsüz uyumuna bağlı olmadan -dın, -din, -ŧın, -tin şeklinde olan ayrılma ( ablatif ) eki Batı Türkçesi’ nde yaklaşma (datif) ve bulunma (lokatif) eklerinin etkisiyle geniş ünlülü olmuştur. 48

47 (Ergin, 2002:156) 48 (Ergin, 2002: 236)

Metnimizde geniş ünlülü örneklerin yanında kimi dar ünlülü örnekler de kullanılmıştır

Ünlüsü dar olan

öñ-din 29a-5, śaġ-dın 31b-6, sol-dın 31b-5, -(u)ncı, -(ü)nci, isimden isim yapım eki

Derecelendirme sıfatı yapan ekin yardımcı ünlüsü aşağıdaki kelimelerde yuvarlak bunun dışunda hep düz ünlü olarak kullanılmıştır.

dörd-ünci 5a-7, üç-ünci 5a-7, on-uncı 159b-5, toķuz-u-ncı 159a-2, ıcı, -ici fiilden isim yapma eki

Eski Türkçe'deki -ı-ġçı -i-gçi ve -ġuçı -güçi eklerindeki ġ ve g'nin düşmesiyle önceleri -uçı, -üçi şeklinde kullanılmış sonradan ç’nin sadalılaşması ve yuvarlak ünlünün düzleşmesi ile Eski Anadolu Türkçesi devresinde daima düz olarak kullanılmştır.

Metnimizde düz ünlü olarak görülen ekin ünlüleri şunlardır: aķsurd-ıcı 82a-3, söyündür-ici 66b-9, yandur-ıcı 51b-6 -ıl-, -il fiilden fiil yapım eki

Eski Türkçe'de uyuma bağlı olarak kullanılan fiilden fiil yapma eki -l- 'nin yardımcı ünlüsü Eski Anadolu Türkçesi devresinde genellikle (dar-)düzdür. 49 Ancak

bu dönemde ekin uyuma girmiş örneklerine de rastlanmaktadır. bur-ıl-ur 144a-2, dög-i1-miş 76b-2, dök-il-e 127a-6, ŧut-ıl-a -ın, -in fiilden fiil yapım eki

Eski Türkçe devresinde ekin yardımcı ünlüsü uyuma tabi iken Eski Anadolu Türkçesi devresinde bu uyum bozulmuştur. Ekin yardımcı ünlüsü daha çok dar-düz şekliyle kullanılmıştır. Ancak dar-yuvarlak şekilli olanları da vardır.

böl-in-ür 25b-10, bul-ın-ur 29b-12, ol-ın-ur 68b-9 -mış, -miş öğrenilen geçmiş zaman eki

Eski Türkçe devresinde öğrenilen geçmiş zaman eki –mış, -miş ' in dar-düz şekilleri vardı. Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi devresinde hep bu

şekilde dar-düz olarak devam etmiş , ancak devrenin sonuna doğru bugünkü çok şekillilik ortaya çıkmıştır. 50

Ekin ünlüsü metnimizde her zaman dar-düzdür. Bu yüzden düzlük- yuvarlaklık uyumuna uymaz

gör-miş-em-dür 95a-4, olun-mış 84a-13,

Aynı şekilde ekin sıfat fiil olarak kullanılışına da şu örnekler verilebilir: bükül-miş 59a-9, 40b-2, dön-miş 60b-3, göyün-miş 42b-6, ŧoġ-mış 42b- 3, yun-mış 79a-8,

-ıcaķ zarf fiil eki

Batı Türkçesinin ilk devrelerinde -ıçaķ, -içek şeklinde iken Eski Anadolu Türkçesinin son zamanlarında -ıcaķ, -icek şekline girerek yaygın biçimde kullanılmıştır. Düzlük-yuvarlaklık uyumuna tabi olmayan ekin metnimizdeki kimi örnekleri şunlardır:

ķon-ıcaķ 105a-6, ol-ıcaķ 104b-4 -ınca zarf fiil eki

Ek, Eski Türkçe devresinde -ġınça, -ginçe şeklinde idi. Ekteki ġ’nın düşmesi sonucunda -ınca şeklini almıştır.

Ekin metnimizdeki kimi örnekleri şunlardır: ķus-ınca 146a-10, ol-ınca 157b-12 1. 2. 1. 3. Ünlü Türemeleri

Metnimizde kelime başında ünlü türemesine rastlanmamıştır.Sadece kelime ortasında görülen bu özellik bazı (s, z, c) gibi ünsüzlerin yanyana kullanılmasındaki telafuz güçlüğünden Metnimizde ünlü türemesine örnek şudur:

az -a-cuķ (<azcıķ) 42b-3 1. 2. 1. 4. Ünlü Düşmeleri

Türkçe'de orta hecenin vurgusuz olması orta hece ünlüsünün düşmesine sebep olmaktadır. Bu ses olayına metnimizde sık sık rastlanmaktadır

Metnimizde örnekleri şunlardır: (aġız >) ağz-ı-dur 41a-10 (alın >) aln-ı-n-da 39a-2

(boyun >) boyn-ı 44a-3 (burun >) burn-uñ 82a-7 (çevir >) çevre-si-ni 121b-4 (egiri >) egri 85b-4

(eyit >) eyd-ür 105b-1 (geñezirek >) geñezrek 95a-1 (göñül > ) göñl-i 73b-13 (göyün- > ) göyn-er 14a-13 (ķavur- >) ķavr-ıl-mış 102a-7

(oġulan >) oġlan-cuķ-lar-uñ 7a-2, oġlan-lar-uñ 7a-3 (ötürü >) ötrü 16a-10

(semir- >) semr-id-ür 142a-2 1. 2. 1. 5. Ünlü Birleşmeleri

Türkçe kelime köklerinde yan yana iki ünlü bulunamıyacağından ünlü ile biten bir kelimeye yine ünlü ile başlayan bir kelime veya ek geldiğinde ünlülerden biri düşer ve birleşme meydana gelir. Bu birleşme geçici olduğu gibi devamlı da olabilir. Bu durumda düşme neticesinde kalıplaşmış yapılar ortaya çıkar

Birleşme ses olayının metnimizdeki örnekleri şunlardır: ancaķ (< anca+ök) : 66a-7

nesne (< ne+erse+ne) : 14b-10 şimdi (< şu+imdi) : 2a-8 şol (< şu+ol) : 111b-9 şöyle (< şu+öyle) : 93a-4 yoķsa (< yoķ+ise) : 80b-2 1. 2. 2. Ünsüzler

1. 2. 2. 1. Ünsüz değişmeleri ķ > ħ değişikliği

a) Kelime başında

Türkçede kelime başında ħ sesi bulunmaz Bugün ħ sesi ile başlayan kelimeler. Eski Türkçe devresinde ķ sesi ile başlamaktaydı. Bazı kelimelerdeki bu ķ

sesi Batı Türkçesi ‘nde ħ olmuş, Eski Anadolu Türkçesi devresinde varlığını sürdürerek aynı sesi taşımaya devam etmiş, sonraki yüzyıllarda ħ-'ya dönüşmüştür.

Bugün h ile başlayan metnimizde ise ķ- ‘lı olan şu kelimeyi tespit ettik: ķanķı (>hangi, TT) : 69b-2, 72b-10

ķanķısı “hangisi” : 84a-9, 108b-1

ķanķısından “hangisinden” : 108b-9, 110b-10

Bunun dışında metnimizde geçen ħatun (67a-6, 93b-1, 134a-9) kelimesinin başındaki ħ-, Eski Türkçede ķ- oluşuyla ķ- > ħ- değişikliğine tek örnektir.

Kelime içinde ve sonunda ķ > ħ değişikliği Eski Anadolu Türkçesi devresinde görülen ve oldukça karışık olan bir özelliktir.51Aynı metinde hem ķ hem

ħ biçiminde görülen şekillerden ķ ‘lı olanı XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı Türkçesinin malı olmuş ħ’ lı şekiller ise Azeri sahasında kullanılmaya başlanmıştır.

Bu değişmenin metnimizdeki örnekleri şunlardır: daħı < daķı (< taķı, ET) 10b-10

Bazı kelimelerin metnimizde hem ķ’lı hem de ĥ’lı biçimleri kullanılmaktadır: uyħu 53a-13, uyķu 48a-10, 156a-10

aħşam 74b-2, aķşam 112a-5 yoħsa 122a-9, yoķsa 73a-1 k > g değişikliği

Kelime başındaki k > g değişmesi Eski Türkçe devresinden Batı Türkçesine geçişte görülen bir ses olayıdır . Ancaķ, metinlerde yaygın biçimde görülen bu değişme genelleşmemiş, kimi kelimelerdeki k ’ler korunarak kimilerinde ise g ’ ye dönüşerek bugüne kadar gelmiştir. Bu olay, lehçe ve ağızlarda ayrı ayrı seyir gösterirken Azeri sahasında Kuzey ve Doğu Türkçesinin etkisiyle k’ler varlıklarını sürdürürmüş, Osmanlı sahasında ve ağızlarda daha çok g’ye dönüşmüştür.

Arap harfli yazıda ince k ve ince g’ler aynı işaretle yazıldığından kelimelerin k’li mi yoksa g’li mi olduklarını ayırt edemiyoruz. Kendi içerisinde kimi tutarsızlıklara rağmen metnimizdeki örnekleri tespit ederken g’li kelimelerin daha çok üç nokta veya tek nokta ile yazılı olduğunu gördük

Tespitlerimize göre metnimizde ince sıradan yazılı şu kelimeler k sesinin varlığını devam ettirmişlerdir:

kekre 133a-1 kireç 114b-8 kemürdek 24b-5 kiriş 36a-8

kiçi 28a-4 kirpi 86b-11 kiçirek 22b-7 kişi 19a-5

kimse 155b-3

Eski Türkçe’de k ile geçen ve metnimizde g’li olarak tespit etiklerimiz ise şunlardır: geç- 15b-2 gegir- 97a-13 gel- 14b-9 geñezrek 95a-1 geñşek 34a-5 geñşet- 148a-10 gerek 10b-11 geriñ- 53a-7 getür- 23b-7 gevde 51a- genç 7a-8 geñit- 64b-6 geriñ- 83a-3 gey 4b-11 geyik 57b-6 gibi 17a-5 gice 66b-11 gici- 86a-2 giciyük 9b-11 giç 53a-3 gider- 126b-8 giñ 45a-4 gir- 10b-1 girü 20b-11 git- 19a-9 givür- 74b-2 göbek 8a-6 gögercin 86b-12 gögüz 5b-9 gök 67b-1 gölge 66b-8 gömgök 127a-8 gömül- 50a-12 göñül 8b-2 gör- 7b-12 göre 12a-7 göt 87a-4 götür- 50b-7 götrün- 121a-2 gövle- 88a-9 göyün- 14a-2 göz 5b-8 gözce 24a-5 gözgü 82a-1 gücen- 112b-8 gül 42a-3

gül- 76a-3 gün 117a-6 gündüz 65b-9 güneş 48a-5 günlük 101b-1 güreş 64b-8 güyegü 157b-4 güz 46a-7 ġ >v değişikliği

ġ >v değişikliği metnimizde şu iki kelimede görülmektedir: śovuk (< śoġuķ, DLT) 42a-7, 158a-4, śovuķluġa 60b-4 ŧavuķ (< ŧaġuķ <ŧaķuķ, DLT) 136b-9, 140b-10

b > p değişikliği

Bugün yazı dilimizde ön sesi p olan bazı kelimeler Eski Anadolu Türkçesi devresinde b idi. Metnimizde aslî b şeklini koruyan kelimeler şunlardır :

barmak “parmak” barmaķ 33b-3, barmaķda 25a-3, 10 bıñar “pınar, göz bıñarı” 84b-4, bıñaruñ 85b-3

bişmek “pişmek, olgunlaşmak” bişmek 63a-5, bişmekligine 61a-1 b > v değişikliği

Eski Türkçe devresinde kimi kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunan b’ler Batı Türkçesinde v ’ye dönüşmüştür.

Kelime başında:

var (< bar, ET) 36a-3, 36b-5

var- (< bar-, ET) “varmak” 5a-8, 9, 5b-3 vir- (< bir-, Et) “vermek” 47a-13, 47b-1 Kelime ortasında hece başında:

yavlak (< yablak, ET) “çok, oldukça” 88b-8, 100a-4 Kelime ortasında hece sonunda:

av (< ab, ET) 84a-11, 129a-1 ñ < g değişikliği

Eski Türkçe devresinde ñ ve g şekli bulunan aşağıdaki kelime metnimizde ñ iledir.

geñşet- “gevşetmek, genişletmek” 148a-10 iñen “çok, fazla” 87b-12, 13

ñ > ġ değişikliği

Türkçede sınırlı sayıda görülen bir ses olayıdır. Metnimizde yalñız kelimesinin tıpkı Eski Türkiye Türkçesinde olduğu gibi iki şekli de mevcuttur.

yalġuz 27a-2, yaluñuz (< yalınguz, UM) 151a-10 t > d değişikliği

Eski Türkçe' de kelime başında d sesi yoktur. Kelime başındaki ince sıradan t-‘ler ile kalın sıradan bazı t-‘ler Batı Türkçesinde değişmiş d- olmuştur. Bu değişme zaman ve saha bakımından karışık bir seyir takip etmektedir. Eski Anadolu Türkçesi 'nde bir taraftan t- ‘li şekiller korunurken diğer taraftan da d- 'li şekiller ortaya çıkmış.

Eski Türkçe devresinde t-‘li olup metnimizde d- ile yazılan kelimeler şunlardır: daġıl- 29a-11 daħı 10b-12, 13 degin 108a-10 degirmi 62b-5 degül 107b-1 del- 121b-3 delürt- 66b-2 delük 121b-3 demür 1323a-5 deñiz 46a-11 der 143a-5 deri 38a-12 derin 85b-5 deşil- 127b-10 deve 86b-8 di- 23b-8 dib 121b-3 dik 31b-10 dil 8a-2 dile- 117a-13 dilkü 9b-5 diñlendür- 134a-3 diril- 36a-10 direk 23b-6 diri 80b-4 diril- 98b-1 ditreme 145a-9 diş 8a-3 ditremeksüz 143a-5 diz 25a-11 dög- 144a-10 dök- 141b-9 dön- 13a-7 döndür- 43a-4 dört 6b-13 dördünci 5a-7 döş 24b-2 döşe- 74a-2

döşen- 25a-1 dut- 37a-12 dügme 21b-13 düri- 8b-8 dürlü 103b-5 dürt- 139b-3 düş 137b-6 düş- 34a-12 düzül- 123b-2

Eski Türkçe devresinde kalın ünlü taşıyan kimi kelimeler başındaki t sesini korumuşlardır. Metnimizde ŧ ( ¹ ) ile tespit ettiğimiz kelimeler şunlardır:

ŧaġ 46a-12 ŧar 90b-11 ŧamar 85b-13 ŧar 48a-2 ŧavar 102a-4 ŧaş 82a-2 ŧog- 40b-3 ŧoġru 103b-7 ŧoķsan 73b-11 ŧol- 85b-12 ŧolu 137b-4 ŧoñuz 141a-8 ŧopraġ 48a-3 ŧoy- 41b-3 ŧoyur- 124a-11 ŧuman 77a-9 ŧurı 6b-4 ŧurılıķ 61b-5 ŧutam 91a-4

Eski Türkçe devresinde ince ünlü taşıyan kelimeler başındaki t sesini korumuşlardır. Metnimizde t (® ) ile tespit ettiğimiz kelimeler şunlardır:

tezek 106a-2 tök- 143a-10

tütün 82b-8 tütüz-121b-1

Metnimizde hem t-‘li hem d-‘li şekilleri de kullanılan kelimeler şunlardır: datlu 119a-11 depe 39b-6 depret- 38b-5 ŧatlu 48a-3 tepe 23b-6 tepret- 36b-3 dıħıl- 51a-1 tıķıl- 51a-1

diñdür- 123b-13 ŧoķun- 50a-6

dolaş- 34a-11 ŧolaş- 86a-1

dudaġ 38b-12 dutıl- 45a-6 dutuş- 100a-4 duz 78b-11 ŧudaķ 144a-2 ŧutıl- 51a-6

ŧutuş- 73a-13 ŧuz 51a-9 1. 2. 2. 2. Ünsüz Benzeşmeeri

Metnimizde bazı örneklerine rastladığımız benzeşme, Eklerin bu devrede kalıplaşmış bir halde yazıldığını ve bu şekilde yazılışın Arap harfli yazının terk edilişine kadar devam ettiğini göstermektedir.

Metnimizde kök veya gövdenin tonsuz son sesine uyması gerekirken tonlu ünlülü bulunan eklerini şöyle gösterebiliriz :

1) İmlâsı kalıplaşmış eklerde -da, -de bulunma (lokatif) hâli eki

döş-de 34a-13, güneş-de 143a-2, Ǿillet-de 104a-5, ot-da 106a-2 -dan, -den çıkma(ablatif) hâli eki

biş-den 24b-12, diş-den 38a-1, saçanaķ-dan 38a-6, ot-dan 101a-3 -dı, -di görülen geçmiş zaman eki

eyit-di 148a-6, ol-mış-dı 88a-1, -dur, -dür bildirme eki

baş-la-mış-dur 138a-10, dört-dür 11a-8, çift-dür 25b-7, it-dür 41a-12, ķat-dur 41b-6, yoķ-dur 2a-11

-dur, -dür ettirgen (faktitif) fiil eki

bula-ş-dur-maķ 106a-10, ir-iş-dür-e-ler 50b-7, it-dür-mek 127b-1, ķar-ı-ş- dur-a-sın 76b-5, yil-et-dür-eler 75b-10

-duķ, -dük sıfat-fiil (partisip) eki

dut-duġ-ı 144b-6, it-düg-i 19a-2, ķavuş-duġ-ı 26a-4, şiş-düg-i-nüñ 8a-3, ŧut-duķ-lar-ı 93b-10

2) Kelime içinde tonlulaşma

Türkçede p, t, ç, ķ, k ünsüzleri iki ünlü arasına geldiğinde tonlulaşarak b, c, d,

Benzer Belgeler