• Sonuç bulunamadı

Çift cephe teorisine göre, eser sahibinin manevi hakları, eser sahibinin mali haklarından kaynaklanan yetkilerinden tamamen farklı özellikler taşır. Bu teori, ilk olarak, eser sahibinin haklarını, kişilik hakkı kavramıyla açıklayan Gierke’ye54 karşı, Kohler in, eser sahibinin haklarını kişilik hakkı unsuru taşımayan gayrimaddi mallar olarak değerlendiren görüşüyle ortaya çıkmıştır. Kohler, eser sahipliğinin tanınması ve eserin bütünlüğü üzerindeki hakları (werkintegritaet), genel kişilik hakları çerçevesinde değerlendirirken, eser sahibinin mali haklarını gayrimaddi mallar olarak nitelendirdi. Böylece, eser sahibinin eseri meydana getirmesiyle birlikte, birbirinden bağımsız kişilik hakkı yönü olan yetkilerle, malvarlıksal yönü olan yetkilerin ortaya çıkacağı kabul edilmiş oldu55. Eser sahibinin mali ve manevi nitelikli bu yetkileri ayrı hukuki kadere sahip hukuki kavramlar olarak değerlendirildi56. Çift cephe teorisi ışığında, eser sahibinin haklarından malvarlıksal yönü olan yetkiler tamamıyla devredilebilir bir özellik taşırken, tek cephe teorisi etkisinde düzenlenmiş eser sahibinin haklarından malvarlıksal yönü olan yetkiler, kişilik hakkı yönü olan yetkilerle sıkı bir şekilde bağlantı içinde olduğundan, eser sahibinden ayrılamazlar. Başka bir deyişle, mali hakların devri sözkonusu olmaz57.

F.Fransız Hukukunda Değişikliğe Uğramış Çift Cephe Teorisi

Klasik çift cephe teorisinin, mali ve manevi yetkileri keskin bir şekilde birbirinden ayırdetmesi, çift cephe teorisi etkisi altında hazırlanmış Fransız Eser Sahipleri Hakkında Kanununda (Fr.ESHK), değişik bir şekilde karşımıza çıkar. Fr. ESHK md.111-1 hükmünün lafzından açıkça anlaşılmasa da, eser sahibinin haklarının, malvarlıksal yönü olan yetkilerle, manevi yetkileri içeren çift cepheli hak olduğu

54

GIERKE, Otto von, Deutsches Privatrecht Band I: Allgemeiner Teil und Personenrecht, Leipzig 1895, Nachdruck von Kapitel 4, Titel 3, “Persönlichkeitsrechte”, s. 748-848, in: UFITA 125 (1994), s.103-200.

55

ASMUS, s.123.

56

DOUTRELEPONT, Carine:Das droit moral in der Europaeischen Union, GRUR Int.1997, s.295;

SCHOLZ, Jochen:Die Verletzung des Urheberpersönlichkeitsrechts (Droit Moral) im französischen und deutschen internationalen Privatrecht, Berlin 1998, s.13.

57

kanunun amacından anlaşılmaktadır. Eser sahibinin mali ve manevi yetkileri, birbirinden bağımsız ancak yanyana varlıklarını sürdüren; farklı hukuki akıbetlere tabi olan yetkiler olarak değerlendirilir58. Fr.ESHK md.111-1 f.2 hükmünde, eser sahibinin haklarının ekonomik niteliğinin yanında, düşünsel ve manevi niteliğe sahip olduğu öngörülmüştür.

Fr. ESHK tarafından korunan bir eserin meydana getirilmesiyle, eser sahipliğine ilişkin tüm yetkiler kendiliğinden, ipso iure, doğmaz. Yararlanma haklarının; başka bir deyişle mali hakların ortaya çıkışı, eserin kamuya sunulması hakkının icra edilmesine bağlıdır59. Fr. ESHK md.121 f.1 uyarınca manevi haklar süre bakımından süresiz bir korumaya tabii iken, eser sahibinin mali haklarına ilişkin koruma süresi, Avrupa Birliğinin Eser Sahibinin Haklarını Koruma Süresi’ne ilişkin Yönergesinin iç hukuka aktarılmasıyla birlikte, Fr. ESHK md.123 f. 1 de eser sahibinin ölümünden sonra 70 yıl süreyle sınırlanmıştır Fr. ESHK md.122 f.7 ve md. 131 f. 4 hükümleri uyarınca, mali haklar devredilebilirken, md.121 f.1 manevi hakların vazgeçilemez, devredilemez, rehnedilemez ve ölüm halinde malvarlığı haklarından farklı bir akıbete sahip olduğunu açıklar60.

Eser sahibinin manevi hakları, ESHK md. 121-1 ila 121-9 hükümleri arasında düzenlenmiştir. Eser sahibinin hakları, çift-cephe teorisi çerçevesinde düzenlenmiş olmasına rağmen (Fr.ESHK md.111-1), bazı yazarlar bu değerlendirmeye karşı çıkarlar61. Mali ve manevi hakların ayrı rejimler tarafından yönetilmesi anlamına gelen çift-cephe teorisinin hakim olduğu Fransız Hukukunda, manevi hakların kanunda mali haklardan önce düzenlenmiş olmasından hareketle, manevi hakların mali haklara olan üstün olduğu ifade edilmektedir62. Klasik dualist teori modeli çerçevesinde mali haklarla manevi hakların farklı hukuki akıbetlere tabi olması gerekliliği Fransız Hukukunda tam manasıyla gerçekleşmez. Manevi hakların mali haklardan üstün görülmesi, dualist modelin birbirini asgari derecede etkileyen mali hak manevi hak ayrımını zedeler.

58

ASMUS, s.123.

59

DIETZ, Das Droit Moral, s.40,41.

60 ASMUS, s.124. 61 SALOKANNEL/STROWEL/DERCLAYE, s.24. 62 SALOKANNEL/STROWEL/DERCLAYE, s.25.

Manevi hakların kişisel, emredici ve evrensel karakteri dikkati çeker. Manevi hakların evrensel özelliğiyle kastedilen, yabancı uyruklu kişilerin manevi haklara ilişkin ülke rejimlerini gözönünde bulundurmaksızın, manevi hak korumasından faydalandırılmasıdır. Karşılıklık koşulu olmadan manevi hakların ileri sürülebileceğine ilişkin olarak, “Turner Entertainment co v. Huston” kararı örnek gösterilir63. Öte yandan, manevi haklar ebedilik, feragat edilemezlik ve el koymadan muaf olma özelliklerine de sahiptir64.

Fransız Hukukunda, eser sahibinin haklarına ilişkin gelişmeler, Alman Hukukunda dikkatle takip edilmektedir. Eser sahibinin manevi haklarına ilişkin olarak her iki hukuk sisteminde paralel gelişmeler ve karşılıklı etkilenmelere rastlanmaktadır65. Ayrıca, eser sahibinin haklarının korunması bakımından her iki hukuk sisteminde ortak olan temel ilkeler de, bu iki hukuk sistem arasındaki düşünce ve yaklaşım alışverişini ortaya koymaktadır. Herşeyden önce, her iki hukuk sistemi Kıta Avrupası hukuku sisteminin bir özelliği olarak, “eser sahibinin hakları” author’s right; Droit D’Auteur-System, sisteminin temsilcisidirler66. Başka bir deyişle, eser sahibinin manevi haklarını, Anglo-Amerikan hukuku siteminden –copyright system- daha ayrıntılı ve etkin bir şekilde korurlar. Eser sahibinin manevi haklarına ilişkin hukuki işlemleri konu alan Fransız mahkeme kararları, zaman içinde, Alman Hukukunda da, herhangi bir sistem sapmasına neden olmadan kullanılır hale gelmiştir. Eser sahibinin haklarına ilişkin Fransız Hukuku uygulaması, Alman Hukukunda, manevi hakların sıkı ve daha çok eser sahibi lehine korunduğu bir hukuk çevresi olarak ün yapmıştır67. Fransız Hukukunda kullanılan manevi hak kavramı –droit moral- latince kökenli moralis kelimesinden türetilmiş olup, ahlak kavramına vurgu yapar. Manevi hak kavramı, Fransız Hukukunda mahkemeler tarafından 1841 yılından itibaren

63

STERLING, J.A.L., World copyright law : Protection of authors' works, performances, phonograms, films, video, broadcasts, and published editions in national, international, and regional law, Sweet and Maxwell, London 1998 s.284.

64

SALOKANNEL/STROWEL/DERCLAYE, s.26.

65

Örneğin, Alman Hukukunda, yazılı bir eserin çoğaltılması konusundaki tartışmaların Fransız Hukuku öğretisince dikkatle izlendiği ve 1791 ve 1793 tarihli eser sahibinin haklarına ilişkin düzenlemelerde gözönünde tutulduğu belirtilmektedir. METZGER, Axel, Rechtsgeschäfte über das Droit Moral im deutschen und französichen Urheberrecht, München 2002 s.130, (Stromholm, Stig, Le droit moral de l’auteur en droit Allemand, Français et Scandinave, étude en droit comparé I, Stockholm 1967, s.256’ dan naklen); KELLERHALS, Miriam, Die europäischen Wurzeln des Droit moral, GRUR Int.2001, s.443.

66

POULLAUD-Dulian Frèdèric, Die neuere Entwicklung des Urheberrechts in Frankreich, GRUR Int. 1995, s.361.

67 ALTENBURG

,Dorothee, Die neuere Entwicklung des Urheberpersönlichkeitsrechts in

kullanılmaktadır. Ancak, o günkü manevi hak kavramının, bugün kullanılan manevi hak kavramından farklı olduğu da belirtilmektedir68.

Fransız Hukukunda, eser sahibinin kamuya sunma hakkı –droit de divulgation- Fr.ESHK md.121-2 hükmünde düzenlenmiş olup, temel olarak Alm.ESHK md.12’de düzenlenmiş olan kamuya sunma hakkıyla aynıdır69. Fr.ESHK md.121-2 hükmü eser sahibine eserini kamuya sunup sunmama konusunda münhasır bir yetki tanır70. Eser sahibinin arzusuna uygun olarak, eserin kamuya sunulması eylemi geri dönülemez sonuçlar doğurur. Başka bir deyişle, eserin bir defa kamuya sunulması, kamuya sunma hakkının tükenmesi sonucunu doğurur. Fr. ESHK md.121-2 hükmünün ilk fıkrasınun ikinci cümlesi, eser sahibinin kamuya sunma hakkının ne şekilde gerçekleşeceği konusunda karar verme hakkı olduğunu öngörür71. Kamuya sunma hakkını, kısıtlayan hükümlerden biri olarak Fr.ESHK md.121-5’de, film eserlerinin kamuya sunulmasına karar verme yetkisi sadece filmi meydana getiren eser sahiplerine değil, filmin yapımcısına da tanınmıştır. Film eserinin, kamuya sunulmasında yeterli olgunluğa ulaşıp ulaşmadığı noktasında eser sahipleriyle film yapımcısının iradesi uyuşmalıdır72. Ancak, eser sahiplerinin filmin ana kopyasını – master copy; Nullkopie- vermekten kaçınarak, film yapımcısının eseri kamuya sunmasını engellemeleri mümkündür. Fr. ESHK md.121-5 f.5 eser sahibinin gerek mali gerekse manevi hakların kullanılmasını ancak tamamlanmış eserler için

68

METZGER,Das Droit Moral s.130, (Stromholm, s.17’den naklen)

69

METZGER, Das Droit Moral, s.131,

70

Eser sahibinin kamuya sunma hakkı, 1956 yılında yasal düzenlemeye kavuşmadan önce içtihat hukukunca ve doktrin tarafından tanınan bir haktı. İlgili karar ve doktrindeki görüşler için

METZGER, Das Droit Moral, s.131 dn.406’da anılan mahkeme kararı: Tirb. Civ. De la Seine d 1947, s.98-Roault/Vollard ve Poulliet, s.257’den naklen.

71

Eser sahibinin kamuya sunma hakkının tükenmesi, bu cümle eşliğinde yorumlanmaktadır. Ünlü psikoanalizci Fransız Lacan’ın öğrencileriyle yaptığı derslerin yazılı hale getirilip, çoğaltılıp, yayılması eser sahibinin kamuya sunma hakkının ihlali olarak değerlendirilmişti. Çünkü, eser sahibinin Fr.ESHK md.121-2 hükmüne uygun olarak, eserini kamuya sunma hakkının biçimi ihlal edilmişti. Dolayısıyla, Lacan’ın öğrencileri önünde yaptığı dersler ve ileri sürdüğü tezler, Lacan’ın fikirlerinin yazılı ortamda basılıp, çoğaltılmasına meşruiyet kazandıracak şekilde kamuya sunma hakkının tükenmesine neden olmuyordu. Karar için bkz. METZGER, Das Droit Moral, s.131 dn.407; TGI Paris D 1987, Somm 155-Lacan. Bu karar eşliğinde, eser sahibinin kamuya sunma hakkının mükerrer eden kullanımı tartışmaya açıldı. O halde, eser sahibinin fikirlerini öğrencileri önünde paylaşması, bir kamuya sunma olarak değerlendirilirse de, bu eser sahibinin eserini yazılı bir şekilde kamuya sunulması hakkını kullandığı anlamına gelmeyecekti.

72

ALTENBURG, s.96. Yazar, film yapımcısının bu konumunu “söz sahibi olma hakkı” - mitspracherecht- olarak değerlendirmektedir.

öngördüğüne göre, eser sahiplerinin film yapımcısı karşısında haklarının korunması teorik olarak mümkündür73.

Fr.ESHK md121-1 f.1 hükmünde eser sahibinin isminin ve eser sahibi olarak nitelendirilmesinin korunması ayrı bir şekilde düzenlenmiş olsa da, Fransız hukuku doktrininde bu iki hak eser sahibinin eseri üzerindeki sahipliğinin tanınması hakkı olarak, tek bir hak olarak görülür74. Eser sahipliğinin tanınması hakkı, Fransız ve Alman hukuklarında aynı içerik ve kapsama sahiptir75. Alm.ESHK md. 13 c.1’e paralel bir şekilde, Fr.ESHK 121-1 f.1 hükmü, eser sahibine her zaman için eser sahipliğinin tanınması konusunda bir yetki verir. Bu yetki, özellikle eserin ilk olarak anonim veya takma isimle kamuya sunulması durumunda önem taşır. Öyle ki, eser sahibi ilk önce isimsiz veya takma isimle kamuya sunduğu eser üzerinde sonradan eser sahibi olarak isminin belirtilmesini talep edebilir76. Ayrıca, eser sahipliğinin gasbı olarak nitelendirilen, başkasının kendi ismi altında gerçek eser sahibinin eserini kamuya sunması durumunda, eser sahibinin Fr.ESHK md.121-1 f.1 hükmüne dayanarak bu duruma son vermesi mümkün olacaktır77. Fr.ESHK md.121-1 f.1 eser sahibine, ismine saygı gösterilmesi konusunda üçüncü kişilere karşı talepte bulunma hakkı verir. Hükümde geçen isim kavramının, Fr.ESHK md.113-6 hükmüyle birlikte incelendiğinde, eser sahibinin sadece yasal ismini (bürgerlicher Name) değil takma ismini ve kendisi tarafından tercih edilmiş isimsizlik halini de kapsadığını belirtmek

73

Film yapımcısının, eser sahipleri karşısında eserin kamuya sunulması hakkı konusunda yetkin bir konuma getirilmesi, film eserinin yaratım sürecini ve manevi hakların varlığını gözden kaçıran bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Konuyla ilgili bir mahkeme kararında, film yönetmeninin film yapımcısıyla yaptığı sözleşmenin geçerliliği incelenmekteydi. Film yönetmeni, film yapımcısıyla eserin tamamlanmış olması konusunda bir uyuşmazlık çıkması durumunda, film yapımcısına filmi kamuya sunma konusunda karar verme yetkisi tanımıştı. Mahkeme, bu tür bir sözleşmeyi, film yönetmeninin manevi hakkınının devredilemezliği ilkesine aykırı görerek geçersiz ilan etmiştir. Ancak, bu karar, daha eser tamamlanmadan önce eser sahibinin haklarının ve dolayısıyla manevi haklarının kullanımından bahsedilemeyeceğini öngören Fr.ESHK md.121-5 f.5 hükmünün gözardı edildiği gerekçesiyle eleştirilmiştir. METZGER, Das Droit Moral,s.131 dn.410’da anılan mahkeme kararı: Cass.D 1973, Jur. S.363- Fox Europa/Luntz ve karar eleştirisi için; Edelman D 1973, Jur, s.363.

74

Fransız Hukukunda, bu duruma ilişkin olarak “paternité” kavramı kullanılır. Bu kavramın muadili olarak, Alman Hukuku doktrininde “Vaterschaft” kavramına yer verilir. ALTENBURG, s.97 ve

METZGER, Das Droit Moral, s.132 dn.411’de anılan yazarlar: Gautier, s.180; Plaisant, Kn.142.

75 DIETZ

, Das Droit Moral, s.116 vd; ALTENBURG, s.97.

76

METZGER, Das Droit Moral, s.132 dn.415’de anılan mahkeme kararları: Cass. RIDA octobre 1990, s.125-Boyer/Béart; CA Paris D 1993, Jur.442- Villiers/Soton; TGI Paris JCP 1970 II, Nr.16415- Jeanneau/La France contineu; CA Paris D 1967, Jur. s.284-Guille/Colmant; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.175.

77

ALTENBURG, s.98 ve METZGER, Das Droit Moral, s.132 dn.416’da anılan mahkeme kararları:

TGI Paris RIDA avril 1970, s.217-Guino/Renoir; CA Paris RIDA juillet 1987, s.193-

gerekir. Böylece, Fransız Hukukunda eser sahibinin eserini kamuya sunup sunmama; sunacaksa zamanını belirleme hakkının yanında, eser sahipliğini tanıtıcı hangi işaretin kullanılacağı konusunda karar vermede hak sahibi olduğu ortaya çıkar78. Lisans hakkı sahibi de, eser sahibinin tercihleri ve taliamatlarıyla bağlıdır79. Eserin, anonim olarak yayınlanması durumunda, lisans hakkı sahibinin susma yükümlülüğü mevcutken, eserin eser sahibinin ismiyle veya takma ismiyle yayınlanması durumunda, lisans hakkı sahibi kural olarak her kullanımda bu isimleri belirtmek zorundadır80. Eser sahibini tanıtıcı işaret, kitabın başlığında, filmin ilk ve son jeneriğinde, güzel sanat eserinin sergilenmesinde veya mimari bir eserin ön yüzünde görünür olmalıdır81. Fransız Hukukunda, eser sahibinin isminin belirtilmesi hakkı, kural olarak, eserin reklamda kullanılması durumunda da varlığını korur. Eserin reklamında, eser sahipliği de belirtilmelidir82.

Fr.ESHK md.121-1 f.1 hükmü, eser sahibini eserine saygı gösterilmesi konusunda hak sahibi83 kılmıştır. Eser üzerinde değişiklik yapılmasını önleme hakkı Fransız Hukukunda bu şekilde bir sadelikte düzenlenirken, Alman Hukukunda eser sahibinin haklarıyla eserden yararlanan kişiler veya eserin Eşya Hukuku anlamındaki maliki arasındaki menfaatlerin dengelenmesini gözetecek tarzda düzenlenmiştir. Alm.ESHK md.14 e göre, eser sahibi eseri üzerinde düşünsel ve kişisel menfaatlerini tehlikeye

78

Bu hak, 1957 tarihli Fr.ESHK dan önce de içtihat hukuku ve doktrin tarafından tanınmış bir haktı.

METZGER, Das Droit Moral, s.132 dn.418 de anılan yazarlar: Pouillet, s.357; Le Tarnec, s.39.

79

ALTENBURG, s.98; METZGER, Das Droit Moral, s.133’de anılan yazarlar: Gautier, s.180; Colombet, Kn.140; Plaisant, Kn.142; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.175, Dumas, s.208.

80

Fransız içtihat hukuku, eser sahibinin isminin belirtilmesi hakkını sınırlayan sektörel uygulamayı – branchenübung; usages de la proffesion- reddetme eğilimindedir. METZGER, Das Droit Moral, s.133 dn.420’de anılan karar: TGI Paris JCP 1970 II, Nr.16415-Jeanneau/La France continue. Buna karşılık, örneğin, reklamlarda eser sahibinin isminin belirtilmesini, alışılmamış ve işin mahiyetinden kaynaklanan engel nedeniyle, kabul edilmez. Bkz. Gautier, s.181.

81

METZGER, Das Droit Moral, s.133, dn.421’de anılan mahkeme kararları ve yazarlar: CA Paris D 1997, Somm. S.89-Gemini/Mimouni; CA Paris D 1997, Somm. s.94-Larousse/Garcia Pelayo; CA Paris D 1969, Jur.s.703-Soc. Edition Diffusion Presse/Aguiraud; CA Paris RIDA juillet 1987, s.193- Montzepat/Flammarion. Gautier, s.180; Colombet, Kn.140; Le Tarnec, s.93; Plaisant, Kn.142.

82

ALTENBURG, s.97; METZGER Das Droit Moral, s.133, dn.422’de anılan yazarlar: Gautier, s.180; Plaisant, Droit des autoeurs, Kn.138; Colombet, Kn.140.

83

Bu hak, 1957 yılında kanuni bir zemine kavuşmadan önce, Fransız Hukukunca tanınmış bulunuyordu. Fransız mahkemeleri önünde, eser üzerindeki korumanın ilk defa ileri sürüldüğü tarih olarak 1814 yılı gösterilmektedir. METZGER, Das Droit Moral, s.133 dn.423’de anılan yazarlar: Poulliet, s.363; Srömholm I, s.124; Lucas/Lucas, s.15. Fr.ESHK md.121-1 f.1 hükmü şu şekildedir: “L’auteur jouit du droit au respect de son nom, de sa qualité et de son œuvre.” Hükmün, Metzger tarafından, Almanca çevirisi şu şekilde yapılmıştır: Der Urheber hat das Recht auf Achtung seines Namens, seiner Urheberschaft und seines Werkes. Açıktır ki, hükümde geçen saygı -respect;achtung- sözcüğü, sosyal ve ahlaki yükümlülük olmaktan sıyrılıp, hukuki, kanuni bir yükümlülük anlamında kullanılmıştır. Hükmün kaleme alınışı, eser sahibinin bu haklarının mutlak, üçüncü kişiye yönelik karakterini de ortaya koyar.

sokan değişiklikleri; eserin orjinaliyle olan bağlantısına sona verecek tarzda bozmaları veya diğer zarar vermeleri yasaklayabilecektir84. Öte yandan, Fr.ESHK md.132-11 f.2’de, yayın sözleşmesine ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Hükme göre, “yayıncı eseri hiçbir şekilde değiştiremez; meğer ki, eser sahibi yazılı olarak izin vermiş olsun”. Fr.ESHK md.121-7 hükmündeyse, bilgisayar programı üzerindeki eser koruması azaltılmıştır. Bilgisayar yazılımı üzerinde, lisans hakkı sahibi tarafından yapılacak değişikliklere eser sahibi, şeref ve itibarını zedelemediği müddetçe, itiraz edemeyecektir. Kanunda, yayın sözleşmesine ilişkin özel hükümden hareket ederek, eser üzerinde değişiklik yapılmasını önleme hakkını sadece yayıncıya karşı ileri sürülecek bir hakka indirgemek, gerek içtihat hukukunun gerekse doktrindeki görüşlerin Fr.ESHK md.121-1 f.1 genel hükmünün tüm diğer alanlarda uygulama alanı bulacağı yönündeki saptamalarını yadsımak anlamına gelir85.

Eser üzerinde değişiklik yapılması konusunda, özellikle eser sahibi ile lisans hakkı sahibi arasında önem arzeder. Lisans hakkı sahibinin, eser üzerinde değişiklik konusunda hareket alanı Fransız Hukukunda oldukça kısıtlanmıştır. Lisans hakkı sahibinin eseri değiştirme, esere eklemelerde bulunma, eserde kısaltmalar yapma ve eserin kamu tarafından yanlış bir şekilde algılanmasına ve değerlendirilmesine yol açacak bir ortamda sunmasını hukuka aykırı olarak gören birçok mahkeme kararı vardır86. Türk FSEK md.16 f.1 ile bu durumu, “eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz” şeklinde açık bir hükümle düzenlemiştir.

Eser sahibinin eseri üzerinde değişiklik yapılmasını önleme hakkını genişletme işlevini üstlenen Fransız içtihat hukuku, tiyatro yönetmeninden metne sadık kalmasını talep etmekte87, filmlerde kısaltma yapılmasını88, filmlerin televizyondaki

84

METZGER, Das Droit Moral, s.133.

85

ALTENBURG, s.99; METZGER, Das Droit Moral, s.134 dn.426’da anılan yazarlar: Gautier, s.181; Colombet, Kn.147; Dumas, s.218 vd.; Le Tarnec, s.49; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.191.

86

METZGER, Das Droit Moral, s.134, dn.428’de anılan mahkeme kararları ve yazarlar: CA Paris RIDA avril 1998, s.416-Editions de la Seine/Chancel; TGI Paris JCP 1988 II, Nr.21062- Moritz/Denoel; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.193. Dumas, s.218 vd.; Plaisant, Droit des auteurs, Kn.144; Colombet, Kn.148.

87

METZGER, Das Droit Moral, s.134, dn.429’da anılan mahkeme kararları ve yazarlar: TGI Paris RIDA juillet 1986, s.166-Zorine/Le Lucernaire; TGI Paris RIDA janvier 1993, s.225-Lindon La Compaigne Brut Beton. Gautier, s.203; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.207.

gösterimlerinde yayıncı kuruluşun logosunun ekranda yer işgal etmesini veya reklamla kesilmesini Fr.ESHK md.121-1 f.1 hükmüne aykırı addetmektedir89. Bir müzik parçasının reklam yayınında kullanılması, bestenin tamamı kullanılmadığı için, müzik eseri sahibi bakımından bir manevi hak ihlali olarak değerlendirilebilecektir90. Fransız Hukukunda, eser üzerinde değişiklik yapılmasına ilişkin kararlarda, eser sahibi lehine varılan çözümler, eserden yararlananların eserde değişiklik yapamayacağı anlamına gelmez. Örneğin, yayıncı, kendisine bırakılan eserdeki gramer ve yazım yanlışlarını düzeltmeye yetkilidir91. Öte yandan, mahkemeler, eser sahibinin hakkını, hakkın kötüye kullanılmasını oluşturacak şekilde kullanımına izin vermemektedirler92

. Eser sahibinin, Eşya Hukuku anlamında eserin malikiyle olan ilişkisinde de, eser üzerinde her türlü değişiklik yapılması yasağı mutlak şekilde sözkonusu olmayacaktır. Eserin işlevini yerine getirmesine hizmet eden değişiklikler, (örneğin binanın daha ısıtma sisteminin iyileştirilmesi için yapılan değişiklikler veya binanın eskiyen yerlerinin onarıma tabi tutulması gibi) özellikle mimari eserler bakımından, doktrinde ve içtihatlarda eserin malikinin bir hakkı olarak görülmektedir. Eserin işlevini yerine getirmesinin yanında, ekonomik açıdan değer arzetmesi bakımından yapılan değişiklikler de olumlu karşılanmaktadır93.

88

METZGER, Das Droit Moral, s.134, dn.430’da anılan mahkeme kararları ve yazarlar: CA Paris RIDA octobre 1988, s.299-Antenne 2/ Kopiloff; CA Paris D 1951, Jur.s.9-Gaumont/Blanchar. Gautier, s.204; Plaisant, Droit des auteurs, Kn.144.

89

METZGER, Das Droit Moral, s.134, dn.431’de anılan mahkeme kararları ve yazarlar: TGI Paris JCP 1990 I, Nr.3478- Giovanni/M6; TGI Paris RIDA octobre 1990, s.320- Misserly/La Cing; TGI Paris RIDA octobre 1988, s.328-Marchand/La Cing.; Poullaud-Dulian RIDA juillet 1990, s.197; Gautier, s.205.