• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.6 Ara Seçimler ve DP Kongreleri

1.6.2 DP Birinci Büyük Genel Kongresi (1947)

7-11 Ocak 1947 tarihinde, Ankara’da 906 delegenin katılımıyla DP birinci büyük kongresi yapılmıştır. Kenan Öner’in kongre başkanı seçilmesi sonrası Celal Bayar’la başlayan konuşmalar partinin kurucularının da olduğu önemli isimlerin konuşmalarıyla devam etmiş, konuşmacılar CHP'yi sert dille eleştirmişlerdir103.

Kongrenin son gününde yapılan oylamada 548 delegeden 541’inin oyunu alan Celal Bayar genel başkan seçilmiştir. Kongre sonunda Türk siyasal tarihinde önemli bir yere sahip “Hürriyet Misakı” olarak adlandırılan bir rapor sunulmuştur. Bu raporda

99Doğrusöz, “Şehrimizde Demokrat Parti Kuruldu”, 4 Haziran 1946, Sayı: 937, s.1.

100Demokrat Parti, 26 Mayıs 1946 Belediye Seçimleri, (Haz: DP Genel İdare Kurulu Başkanlığı), (İstanbul: Cumhuriyet Matbaası, 1946), 3.

101Yenişesi, “Demokrat Partinin İl Kongresi”, 26 Aralık 1946, Sayı: 13, s.1. 102Doğrusöz, “İl Demokrat Parti Kongresi” , 28 Aralık 1946, Sayı: 15, s.1. 103Eroğul, a.g.e, 22-24.

36

“demokratik olmayan kanunların anayasadan çıkarılması, tam güvenceli yeni seçim sistemi, bir kişinin devlet ve parti başkanlığını yönetmemesi gerektiği ve tarafsız bir idari yönetim” istenmiştir104. Eğer belirtilen talepler uygulamaya geçirilmezse DP

Grubunun meclisten çekileceği ve mücadelenin halk içinde yapılacağı vurgulanmıştır. Meclisin terk edilmesini “tehdit” olarak yorumlayan Cem Eroğlu, “Türk

demokrasisinin gelişmesinde istisnai bir yeri olan bu tehdidin önemi herhalde abartılamaz. O zamana kadar halkın dışında ve üstünde oynanan siyasal iktidar oyununun iplerini, ilk defa olarak halkın eline verme iradesinin ifadesidir” diye bir

değerlendirmede bulunmuştur105.

1.6.3 12 Temmuz Beyannamesi ve DP’de Tasfiyeler

1946 seçimleri sonrasında CHP içinde bir bölünme yaşanmıştır. Parti içinde Recep Peker'in önderliğini yürüttüğü ve daha sert görüşleri nedeniyle “Radikaller” denilen 1.grup ile bu gruba göre nispeten daha demokratik ve hoşgörülü olduğu için

“Ilımlılar” olarak tabir edilen 2. grup ortaya çıkmıştır. Recep Peker’in her geçen gün

artan sertliği nedeniyle iki grup arasında gerilim yükselmiştir106. CHP parti içinde

sergilemiş olduğu sert tavrı muhalefete karşı daha da arttırarak göstermiştir. İktidar ve muhalefet arasında karşılıklı açıklamaların gerilimi tırmandırdığı bir dönemde harekete geçen İsmet İnönü partileri uzlaştırmak için bir takım adımlar atmaya başlamıştır107. 7 Haziran 1947’den itibaren DP ve CHP ile birlikte ya da ayrı ayrı

toplantılar yapmış, partilerin şikayetlerini dinledikten sonra 12 Temmuz Beyannamesi’ni yayınlamıştır108.

İnönü, beyannamede; “iki parti liderinin beyanatları sonucu güven ortamının

zedelendiğini, CHP’nin baskıcı tavrından vazgeçerse demokratik bir siyasal zemin oluşacağını, kendisinin partilere aynı mesafede olduğunu, amacının güven ortamı sağlamak olduğunu” söylemiştir109. Recep Peker beyannameden memnun olmamış, 26

104Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler 1859-1952, (İstanbul: Doğan Kardeş Yayınları, 1952), 650.

105Eroğul, a.g.e, 24-25.

106Teoman Gül, Türk Siyasi Hayatında Recep Peker, (Ankara: TC Kültür Bakanlığı Yayınları, 1998), 70-71.

107Adem Çaylak, Osman Bölükbaşı Ve Siyasal Hareketi, (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi, 2010), 63.

108Taner Timur, Türkiye'de Çok Partili Hayata Geçiş, 3. Baskı, (Ankara: İmge Kitabevi Yayınları, 2003), 75.

109Fehmi Akın, “12 Temmuz Beyannamesi’nin Türk Siyasi Tarihindeki Yeri Ve Önemi”, AKÜ Sosyal

37

Ağustos’ta yapılan CHP grup toplasında parti grubundan güvenoyu istemiştir. Peker 303 güvenoyu 34 güvensizlik oyu almıştır110. M. Şevket Esendal’ın oyunu sonradan yazdırması ile birlikte tarihte “35’ler olayı” olarak adlandırılan bu muhalefete daha fazla katlanamayan Recep Peker istifa etmiştir111. Demokrat Parti’de ise muhalifler

beyannameyi “Genel İdare Kurulu’nun İsmet Paşa’nın ağına düşmesi” olarak değerlendirmiş ve başkaldırmışlardır112. Ancak beyanname olumlu sonuçlar da

doğurmuş, DP rahatlamış, üzerindeki siyasi baskılardan sıyrılmış daha da özgürleşmiş, CHP ile denk tutulmasının avantajlarından yararlanmıştır113.

12 Temmuz Beyannamesi sonrası CHP ve DP’de görüş farklılıkları şiddetlenmiş ve beyannameyi kabul etmeyenler sert tepkiler göstermişlerdir114. Esasen

DP içinde Fevzi Çakmak ve Kenan Öner’in başını çektiği muhalefet 1946 sonlarından itibaren zaten vardı115. Ancak 1947 yılında yeni bir gelişme yaşanmıştır. DP karşı

olmasına rağmen milletvekili maaşlarına zam yapılmıştır. DP, yapılan zam farkının DP’ye ödenmesini istemiştir. Bu isteğe muhalefet eden ve farkı ödemeyen bir grup ile grup başkanlığı seçiminde iki defa yenilgiye uğrayan Fuat Köprülü ve destekçileri parti içinde karışıklığa yol açmışlardır116. Tepkiler istifaları ve ihraçları beraberinde getirmiştir. 23 Temmuz’da Osman Bölükbaşı, 16 Ocak’ta Kenan Öner istifa etmiş ve Ali Mustafa Kentli de partiden ihraç edilmiştir117.

Parti içinde yaşanan tartışmalar ve ihtilafların devam etmesi sonucu 10 Mart 1948’de DP Genel Merkez Haysiyet Divanı toplanmıştır. Toplantıda alınan kararla

“Kemal Silivrili (İstanbul), Necati Erdem (Muğla), Sadık Aldoğan (Afyon), Mithat Sakaroğlu (Muğla) ve Osman Nuri Köni (İstanbul)” partiden çıkarılmışlardır118.

İstifalar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Milletvekili Emin Sazak,

“Buhranı Köprülü’nün gururu ile Menderes’in siyaset oyununa olan ibtilası (müptela, düşkünlük) yaratmıştır” diyerek Fuat Köprülü ve Adan Menderes’i olayların

110Şarika Gedikli Berber, “Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş Sürecinde Sivil Hükümet Darbesi:

CHP’de 35’ler Vakası”, Akademik Bakış Dergisi, 6/11, (2012), 146-147. 111Toker, Tek Partiden Çok Partiye, 200.

112Samet Ağaoğlu, Aşina Yüzler, I. Baskı , (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2011), 49.

113Feroz Ahmad, Bir Kimlik Peşinde Türkiye, çev: S. Cem Karadereli, 5. Baskı, (İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2014), 108.

114Erol Tuncer, 1950 Seçimleri, I. Baskı, (Ankara: TESAV Yayınları, 2010), 46.

115Mustafa Çufalı, Türk Parlamento Tarihi VIII. Dönem (1946-1950), c. 1, (Ankara: TBMM Kültür Sanat Ve Yayın Kurulu Yayınları, 2012), 13.

116Yeşil, a.g.e,126. 117Çufalı, a.g.e, 13.

38

sorumlusu olarak göstermiştir119. Netice itibariyle 59 kişilik DP Meclis Grubu 13 istifa

ve 13 ihraç ile 33 kişiye düşmüştür120. 12 Temmuz Beyannamesi sonrası yaşanan istifalar, çok partili siyasi hayatın CHP ve DP içinde güç savaşına döndüğünü, yeni oluşan lider kadroların parti içinde hakimiyetlerini kuramadıklarını ve siyasal demokrasinin henüz sağlanamadığını göstermiştir.

DP’den ayrılanların bir kısmı meclis başkanlığına başvurarak “Müstakil

Demokratlar Grubu” adıyla yeni bir grup kurmuştur121. MDG dışında kalanlar Hikmet

Bayur’un genel başkanlığında, 20 Temmuz 1948’de Millet Partisi’ni kurmuşlardır122.

Daha sonra DP’den ayrılanların Afyon’da kurduğu diğer grup “Öz Demokratlar” ile MDG üyeleri, 5 Temmuz 1947 ‘de Millet Partisi’ne katılmışlardır123.

1.6.4 6 Nisan 1947 Ara Seçimleri

7 Şubatta yapılan muhtar ve ihtiyar heyeti seçimleri sonrası DP, mevcut şartlarda yapılan seçimin adil olmayacağını güvenlikten yoksun olan seçimlere katılmanın doğru olmadığın belirtmiştir. DP’nin Ara seçimlere katılmama eğilimi CHP’de hoş karşılanmamış, bu konuda Recep Peker "Siyasi partilerin vazifesi seçimlere iştirak

etmektir. İştirak etmeyen parti ve onları destekleyen gazeteler için İstiklal Mahkemeleri kanunu hala mevcuttur” diye tehditkar bir konuşma yapmıştır124. Baskı

ve zorlamalar aldırmayan DP’nin seçim yarışına katılmadığı 4 seçim bölgesi için 6 Nisan 1947’de yapılan ara seçimleri CHP kazanmıştır. Ara seçimlerin Kastamonu’da yapılma sebebi Fevzi Çakmak’ın 1946 seçimlerinde o dönemin seçim kanuna göre İstanbul ve Kastamonu’ da seçime katılıp kazandığı iki ilden İstanbul’u tercih etmesi sonucu oluşan boşluktur125.

Kastamonu’da ara seçimlere katılan adaylar; Baki Tümtürk 100278, Nazım Batur 11657, Galip Deniz 6896, Kemal Aycan 61, Hidayet Öktem 19 oy almıştır126.

119Yeni Sabah, “DP’de Buhran Devam Ediyor”, 16 Mart 1948, no: 3258, s.1. 120Tuncer, 1950 Seçimleri, 47.

121Samet Ağaoğlu, Siyasi Kimlik; Demokrat Partinin Kuruluşu, I. Baskı, (haz: Cemil Koçak), (İstanbul: İletişim Yayınları, 1992), 182.

122Yeşil, a.g.e, 129.

123Akşam, “Müstakil ve Öz Demokratlar Millet Partisine Katıldılar”, 6 Temmuz 1949, no: 11040, s.1. 124Yeşil, Türkiye’de Çok Partili Siyasi Hayata Geçiş, 108.

125BCA, 030.10.0.0 / 77.507.6.

126Doğrusöz, “İlimiz Milletvekilleri Seçimlerinde Adayların Aldıkları Oylar”, 12 Nisan 1947, Sayı: 39, s.1.

39

Bu sonuçla Baki Tümtürk 1947 ara seçimlerini kazanarak milletvekili olmuştur127. Ara

seçimlerden sonra 10 Nisan 1947’de DP İl Başkanı Hayri Tosunoğlu tarafından DP yayın organı olarak “Dikkat” ismiyle bir gazete çıkarılmıştır128. Bu gazete CHP

yönetimini rahatsız etmiş, gazete ve H. Tosunoğlu hakkında şikayet davaları açılmıştır129. Dikkat Gazetesi’nin çıkarılmasıyla DP Kastamonu’da görüşlerini daha

geniş kitlelere anlatma fırsatı yakalamıştır. Bu adım DP’nin Kastamonu’da güçlenmesinde etkili olmuştur.