• Sonuç bulunamadı

Dolaylı Ölçme Yöntemleri

4.5. Kayıtdışı Ekonomiyi Ölçme Yöntemleri

4.5.2. Dolaylı Ölçme Yöntemleri

Dolaylı ölçüm metodlarında genellikle dört makro göstergeden hareket edilerek gizli ekonominin boyutları tahmin edilmeye çalışılır. Dolaylı ölçme yöntemleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

4.5.2.1-Değişik Yöntemlerle Hesaplanan GSMH Büyüklüklerinin Karşılaştırılması

GSMH’nın hesaplanmasında üretim, gelir ve harcama yöntemlerinden birisinden yararlanılabildiği gibi bazı ülkelerde birden fazla yöntem birlikte kullanılabilmektedir. Normal olarak bu üç yöntemin ayrı ayrı kullanılması durumunda aynı sonuçlara ulaşılması beklenir. Ancak, kayıtdışı ekonominin varlığı farklı yöntemlerle ulaşılan sonuçların sistematik olarak farklılaşmasına yol açmaktadır. Gelir yöntemiyle bulunacak büyüklükle üretim yaklaşımıyla bulunan değer karşılaştırılabileceği gibi, harcamalar yaklaşımıyla da kayıtdışı ekonomiden elde edilen gelirin harcamaya dönüşme aşamasında tespiti mümkündür. Ancak GSMH’nın genellikle üretim yolu ile hesaplanması ve gelirler yolu ile GSMH’nın tespitinin sadece bir tahmin olması nedeni ile harcamalar yolu ile bulunan GSMH rakamları üretim yolu ile bulunan GSMH rakamları ile karşılaştırılır. 142

Bu yöntemin sakıncası GSMH hangi yöntemle hesaplanırsa hesaplansın kullanılan ara değerler kesin rakamlar değillerdir. Ayrıca resmi istatistiklerde harcama ve üretim yolu ile hesaplanan GSMH rakamlarının her zaman birbirine eşit olması, rakamlarla oynandığı imajını uyandırmaktadır. Aynı şekilde gayrımeşru elde edilen bir

142 Adil TEMEL,Ayşegül ŞİMŞEK, Kuddusi YAZICI, Kayıtdışı Ekonomi Tanımı, Tespit Yöntemleri ve Türk Ekonomisindeki Büyüklüğü, DPT Yayını, Ankara Eylül 1994, s. 2-3.

gelir harcanmıyor ise (ülke dışına transfer ediliyor ya da döviz, altın vs. gibi elde tutuluyor ise), tahminler düşük seviyede kalacaktır.143 Buna karşılık, kayıtdışı kesimin büyüdüğü, organize olmayan işçi kesiminin göreli payının arttığı, küçük üreticiliğin yaygın ve kentleşmenin hızlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde harcamalar yoluyla tespit edilen GSMH diğer yöntemlerle elde edilenlerden nispi olarak daha yüksek bulunmaktadır.144

4.5.2.2-İstihdam Yaklaşımı

Bu yöntemde nüfusun, sivil işgücü arzının ve istihdamın zaman içinde gelişimine bakılarak kayıtdışı ekonominin varlığı ve büyüklüğü konusunda tahminde bulunulmaya çalışılmaktadır. Sivil işgücü arzının toplam nüfusa oranı ile istihdamın toplam nüfus içindeki payında zaman içinde benzer gelişmenin olması beklenmektedir.

Eğer sivil işgücünün toplam nüfusa oranı belirli düzeyde kalırken, istihdamın toplam nüfusa oranının gerilemesini toplam istihdam içinde kayıtdışı ekonomideki istihdam payının arttığının bir göstergesi olarak kabul etmek gerekmektedir.

Bu yaklaşımda kullanılan bir diğer yöntem, her ülke için hesaplanması güç ancak var olan, normal istihdam oranını tespit etmek; tespit edilen normal istihdam oranını da resmi işgücü ve resmi istihdam rakamları ile karşılaştırmaktır. Normal istihdam oranının hesaplanması ancak resmi kurumlarca gerçekleşebileceğinden bu çalışmada bu yaklaşımla hesaplama yapılmamıştır. 145

Belirli bir yılın baz alınarak karşılaştırmanın buna göre yapıldığı bu yöntemin basitliğine karşılık; kırsal alandaki kadın nüfusun toplam istihdam içinde yer alması, kente göç halinde bunların organize kesimde çalışmaması halinde işgücüne dahil edilmemesi ve okullaşma oranlarının zaman içindeki artışı gibi sosyal gelişmelerin sivil işgücünün toplam nüfusa oranına gerilemesine neden olması, bazı gelirlerin birden fazla kez hesaplamaya katılma olasılığı gibi nedenler bu yöntemle yapılacak tahminin güvenirliliğini etkilemektedir. Bu yöntemle kayıtdışı ekonominin GSMH’ya oranı 1975

143 Ahmet F. ÖZSOYLU, a.g.e., s. 28.

144 Adil TEMEL,Ayşegül ŞİMŞEK, Kuddusi YAZICI, a.g.ç., s. 3.

145 Ahmet F. ÖZSOYLU, a.g.e., s. 37.

yılı için Fransa ve Batı Almanya’da % 42, ABD’de % 44, İngiltere’de % 46 ve İtalya’da da % 35,5 olarak bulunmuştur.146

4.5.2.3-Vergi Denetimi Yaklaşımı

Kayıtdışı ekonominin tahmininde vergi incelemeleri sonucunda mükelleflerin beyan etmediği gelir tutarı esas alınarak kayıtdışı tahmin edilmektedir.

Türk vergi sisteminde beyan esas olduğundan mükellef vergiye tabi gelirini vergi dairelerine beyan etmektedir. Bu beyanlar, kişisel hatalar, kanunları yanlış yorumlama veya mükellefin bilerek hatalı hesaplama yapması nedeniyle doğru olmayabilir. Vergi incelemelerinde mükellef beyanları incelenir ve yanlışlık varsa düzeltilerek matrah farkları bulunur. İnceleme sonucunda incelenen beyanlar nispetinde bir gelir büyüklüğü vergi kapsamına alınabilmektedir. Ancak ülkemizde toplam mükellef beyanlarının yüzde 2-3’ü oranında bir miktar incelemeye konu olmaktadır.

Ancak vergilendirilmeyen ekonomi ile kayıtdışı ekonomi birbirinden farklı kavramlardır. Bazı faaliyetler vergilendirilmediği halde milli gelir büyüklüğü içerisinde yer alabilir. Örneğin; bir mal ve hizmetin satışı vergilendirilmediği halde üretimi milli gelir hesabında dikkate alınıyor olabilir. Burada Maliye Bakanlığı hesaplarında yer alan ancak çeşitli nedenlerle vergi alınamayan ekonomik faaliyetler tahmin edilmeye çalışılmıştır. Bulunan değer hem vergilendirilmeyen hem de kayıtdışı ekonomiyi kapsayabileceği gibi vergilendirilmeyen ancak kayıt içerisinde yer alan değerleri de kapsayabilir. Ancak Maliye Bakanlığı kayıtlarına girmemiş faaliyetlerin kapsanması söz konusu değildir. Bulunan değerlerin bu çerçevede değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.

146 Ahmet F. ÖZSOYLU, a.g.e., s. 29.

4.5.2.4-Parasalcı Yaklaşım

Bu yöntemin temel hareket noktası, yapılan ödemelerde çek ve nakit para kullanımının kayıtdışı ekonomi hakkında bir takım ipuçları verebileceğidir.

Parasalcı yaklaşımların kabul etmiş olduğu en önemli varsayım, kayıtdışı ekonomide yapılan ödemelerin büyük bir çoğunluğunun, bu konudaki denetimlere imkan vermemek bakımından, nakit para ile yapılmakta olduğudur. Buna göre, kayıtdışı ekonomide oluşacak gelişmeler kendisini parasal büyüklüklerde, özellikle nakit para stokunda gösterecektir. 147 Bu yaklaşımda MV=PT olarak bilinen Fisher eşitliğinden yararlanılmaktadır. Bu yöntemin avantajı alıverişlerde her türlü ödeme aracının kullanıldığını varsayması, dezavantajı ise işlem hacmi miktarının hesabında karşılaşılan güçlüktür.

Parasalcı yöntem de kendi içinde, sabit oran, işlem hacmi ve ekonometrik yaklaşım olarak üçe ayrılmaktadır.

4.5.2.4.1-Sabit Oran Yaklaşımı

İlk defa Cagan ve Guttman tarafından kullanılan sabit oran yaklaşımı bazı temel varsayımlara dayanmaktadır. Bu varsayımlara göre, kayıtdışı ekonomide yürütülen işlemlerde kredi kartı, çek ve diğer ödeme araçlarından ziyade nakit kullanılmakta, baz alınan yılda kayıtdışı ekonomi sıfır kabul edilmekte ve kayıt içi ve kayıt dışı ekonomide paranın dolaşım hızı aynı olarak alınmaktadır. Yaklaşımda ayrıca, bulunan oranın zaman içinde yükselmesi paraya olan talebin arttığı anlamına gelmektedir. Bu da kayıtdışı ekonominin genişlediğine göstermektedir. Öte yandan sabit katsayının en düşük olduğu yıl baz yıl olarak kabul edilmektedir. Bu yılda kara para miktarı sıfırdır.

Ancak yaklaşımın bazı eksiklikleri bulunmaktadır. Öncelikle, kayıtdışı ekonomideki paranın dolaşım hızı esas itibariyle nakit kullanımının nispeten yoğunluğundan dolayı kayıtlı ekonomideki paranın dolaşım hızından daha fazladır.

147 Türkmen DERDİYOK, a.g.m., s. 55.

Dolayısıyla ikisinin aynı varsayılması söz konusu olmamalıdır. Öte yandan hiçbir yılda kara paranın sıfır kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu varsayım da yaklaşımı zayıflatmaktadır. Ayrıca rasyo, ödeme araçlarındaki gelişmeler, yeni bankacılık ürünlerinin kullanımına sokulması ve bunların da giderek daha yoğun olarak yapılmaları gibi nedenlerle 1980 sonrasında, önceki döneme göre küçülme trendine girmiş olabilir.Bu nedenlerle sabit oran yaklaşımı uygulanarak bulunan sonuçların ihtiyatla karşılanması gerekir.

4.5.2.4.2-İşlem Hacmi Yaklaşımı

Bu yaklaşımda Fisher’in Miktar Teorisi eşitliği kullanılmaktadır. İşlem hacminin milli gelire oranındaki değişiklikten kayıtdışı ekonominin büyüklüğü hakkında bilgi edinilebileceği düşünülmektedir.

MV=PT

M:Para miktarı

V: Paranın dolaşım hızı P: Genel fiyat endeksi T: İşlem hacmi

M = C + D (C+D)v = PT

Kayıtdışı Ekonomi = vM – Yr = Y – Yr

Bu yaklaşımda PT / Nominal GSMH oranı bilinmekte olup, bu oran sabittir. Belirli bir dönemde Mv’nin belirlediği GSMH rakamı ile istatistiklerle açıklanan GSMH arasındaki fark kayıtdışı ekonomide yaratılan geliri vermektedir.

4.5.2.4.3-Ekonometrik Yaklaşım

Bu yaklaşımda nakit para talebi ekonometrik bir denklem ile tahmin edilmektedir.1983 yılında Tanzi tarafından kullanılan bu yöntemde, nakit paranın, geniş anlamlı paraya oranının bir takım faktörlere bağlı olduğu varsayılmakta ve nakit paranın geniş anlamlı paraya oranı, bir regresyon analizi ile elde edilmektedir. Bu yaklaşımın temel varsayımları; kayıtdışı ekonominin, yüksek vergi oranlarına bağlı olarak ortaya çıkmakta olduğu ve kayıtdışı ekonomide işlemlerin nakit para aracılığı ile yürütüldüğüdür. Ayrıca paranın dolaşım hızının, kayıtlı ve kayıtdışı ekonomilerde aynı olduğu varsayılmaktadır. Bu yaklaşımın üstünlüğü, herhangi bir yılda kayıtdışı ekonominin olmadığı varsayımına gerek duyulmamasıdır.

Kayıt dışı ekonominin GSMH’ya oranı Türkiye üzerine yapılan bir ekonometrik çalışmada, 1975-1992 dönemi için % 21,3 ile % 6,3 arasında tahmin edilmiştir.148